Ana Sayfa Bilgi Bankası

25 Ocak 2011 Salı

ZEKA


ZEKA, insan gelişmesinin en temel öğelerin¬den biridir. Çok değişik tanımları olmasına karşın, bireyin doğuştan sahip bulunduğu, gelişmeye açık zihinsel bir işlev olduğu konu¬sunda psikologlar görüş birliği içindedir. Ay¬rıca zekânın kalıtımla kuşaktan kuşağa geçti¬ği; deneyim, öğrenme ve çevre etkisiyle bi¬HMMSM Çok küçük çocuklara uygulanan zekâ testleri basit bilmecelere dayanır; örneğin fotoğrafta görülen parçaları uygun biçimde birleştirip birleştiremediğine bakılır.
bireylerin yetiştiği aileleri incelediler, öğren¬cilerin derslerdeki başarısının ya da başarısız¬lığının nedenlerini araştırdılar. Fransız psiko¬log Alfred Binet 1905-11 arasında, Theodore Simon ile birlikte, değişik yaşlardaki çocukla¬rın zekâsını ölçmek için testler geliştirdi. Çocukların vücut yapısı, el yazısı ve kişisel özelliklerine ilişkin gözlemleriyle bu testleri zenginleşirdiler. Binet belirli bir yaş grubun-daki çocukların becerilerini ve zihinsel yetkin¬liklerini saptayarak zekâ yaşı kavramını orta¬ya attı. Buna göre, örneğin takvim yaşı (kronolojik yaş) 10 olan bir çocuk test sonucu 11 yaşındaki bir çocuğun başarısını göstermiş¬se, zekâ yaşı 11 olarak değerlendiriliyordu. Bunun tersi ise, takvim yaşı 10 olan bir çocuğun ancak 7-8 yaşındaki bir çocuğun başarısını göstermesiydi.
Zekâ yaşı, farklı takvim yaşındaki çocukla¬rın zekâlarını ve yeteneklerini karşılaştırmada sağlıklı bir ölçüt olmadığından, daha sonra zekâ yaşının takvim yaşına bölünerek 100 ile çarpılmasından elde edilen zekâ katsayısı (IQ) kullanılmaya başlandı. IQ, İngilizce intelligence (zekâ) ve quotient (bölüm) söz¬cüklerinin baş harflerinden oluşur. Buna göre, yaşı ne olursa olsun, ortalama zekâlı bir çocuğun IQ'su 100 olarak kabul edilmiştir. 130'un üstünde puan alanlar üstün zekâlı, 70'in altındakiler ise geri zekâlı olarak nite¬lendirilir.
Zekâ konusunda uzun dönemli tahminler¬de bulunmak güçtür. Çocukluk döneminde uygulanan zekâ testlerinin sonuçlarına baka¬rak kişinin ileride başarılı bir insan olacağına ilişkin kesin bir şey söylemek olası değildir. Daha sonraki yıllarda çevre koşullarının yanı sıra, psikolojik etkiler ve bazı bilinmeyen nedenler başarı yönündeki gelişmeyi engelle¬yebilir. Zekânın çevre ve kalıtımla ilişkisini saptamanın bir yolu, birbirinden uzakta olup farklı çevrelerde yetişen tek yumurta ikizleri üzerinde inceleme yapmaktır. Ne var ki, kalıtımla aktarılan bütün özellikleri özdeş olan bu çocukların birbirinden ayrı yetişmesi ender rastlanan olaylardandır.
Günümüzde çağdaş eğitimin yönlendiril¬mesinde yararlı olduğuna inanılan zekâ testle¬ri, öğrenim kurumlarında genellikle sınav gibi uygulanmakta, öğrencilerin ders ve meslek seçimlerinde yol gösterici olmaktadır. Bir grup öğrenciden, belirli bir süre içinde bir dizi soruya yanıt vermeleri istenen bu testlerde, sorular büyük ölçüde bazı sözcüklerin anlamı¬nı, sayı dizileri arasındaki ilişkiyi, şekiller arasındaki bağlantıyı bulabilmeyi içerir. Öğ¬rencilerin toplumsal ve ekonomik durumu¬nun, öğrenim olanaklarının ve testin uygulan¬dığı koşulların sonuçları etkilediği düşünüle¬rek, son zamanlarda kültürel yapıdan etkilen¬meyecek ve bireyin doğuştan gelen yetenekle¬rini doğruya en yakın biçimde yansıtacak testlerin geliştirilmesine çalışılmaktadır. Zekâ testlerinin sonucuna bakarak bir çocuk hak¬kında hemen karar vermek sakıncalıdır. Zi¬hinsel gelişme ile ilgili sağlıklı bir sonuç ancak uzman kişilerce belirli tarihlerde uygulanan, güvenilirliği kanıtlanmış zekâ testleriyle elde edilir.
Hayvanların zekâdan kaynaklandığı sanılan bazı davranışları içgüdüseldir. Ancak gelişmiş bir beyni olan bazı hayvanlar öğrenme yeteneğine sahiptir ve öğrendikleri davranışlarla güç durumların üstesinden gelmeyi başarırlar. Bu da zekâ belirtisidir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder