Ana Sayfa Bilgi Bankası

31 Ocak 2011 Pazartesi

RADYOMETRİK TARİHLENDİRME


RADYOMETRİK TARİHLENDİRME
eski zamanlardan kalma cisimlerin yaşını be­lirlemeye yarayan bir yöntemdir. En yaygın uygulanan radyometrik tarihlendirme yönte­mi, jeolojik çağlardan kalmış fosillerin yaşını saptamakta yararlanılan radyoaktif karbonla tarihlendirmedir. Radyometrik tarihlendirmenin jeoloji ve arkeolojide büyük bir önemi vardır.
Jeologlar bazı atomların radyoaktif bozu­num ya da parçalanma özelliğinden yararla­narak, 1 milyar yıldan daha yaşlı kayaçların yaşını belirleyebilirler. Bazı elementlerin atomları kararsızdır, yani hep aynı biçimde kalmaz ve zamanla ayrışıp parçalanarak başka atomlara dönüşür. Örne­ğin, uranyum ve toryum atomları bozunarak kurşun ve helyum gazına dönüşür. Zamanla, kurşun ve helyum miktarı artar, uranyum ve toryum miktarı ise azalır. Radyoaktif atom­larda bozunum oranı her zaman aynıdır. Jeologlar, bir kay açtaki kurşunun aynı kayaçtaki uranyum ya da toryuma olan oranını ölçerek, kayacın ne zaman oluştuğunu belirle­yebilirler.
Tarihlendirme çalışmalarında başka radyo­aktif atomlardan da yararlanılabilir. Bir po­tasyum türü olan potasyum-40 izotopu bozu­narak kalsiyum ve argona dönüşür; böylece, giderek argon miktarı çoğalır, potasyum mik­tarı azalır. Bir kayaçtaki potasyum-40 ve argon miktarları arasındaki bir oranlama, kayacın yaşını ortaya koyar.
Atomların radyoaktif bozunum hızı yan ömür cinsinden verilir. Yarı ömür, belirli bir miktardaki radyoaktif maddenin yarısının bir başka maddeye dönüşme süresidir. Jeologlar kayaçların yaşını ölçmek için yan ömürleri çok uzun, belki de birkaç milyar yıl olan radyoaktif izotoplardan yararlanırlar.
öte yandan, karbon-14 izotopunun yan ömrü yalnızca 5.730 yıl dolayındadır. Arkeo­loglar bu karbon izotopunu, odun, kemik, boynuz, tahıl tanesi, yün ya da orman yangınlarından artakalmış kül gibi, bir zamanlar canlı olan maddelerin yaşını belirlemekte kullanırlar. Bütün canlılarda radyoaktif kar­bonun adi karbona olan oranının aynı olduğu saptanmıştır. Bir bitki ya da hayvan öldüğün­de, bir daha karbon-14 alamayacağı için, yapısındaki bu karbon izotopu azalmaya baş­lar. Dolayısıyla, herhangi bir canlı, yaşamını ne kadar eski bir tarihte yitirmişse, bulunan kalıntısındaki karbon-14 miktarı da o ölçüde az olur. Kalan karbon-14'ün oranı, o cismin yaşını verir. Karbon-14'le tarihlendirme yön­teminin bazı eski yerleşim yerlerinin yaşını belirlemede çok yararlı sonuçlar verdiği orta­ya konmuştur. Örneğin, İngiltere'de Stone henge yakınlarındaki bir ocaktan alınan odunkömürünün yaşı bu yöntemle belirlen­miş ve bu eski uygarlık alanının İÖ 1850'ye dayandığı bulunmuştur. Ama, radyoaktif kar­bonla tarihlendirme tekniğinin her zaman aynı ölçüde doğru sonuç verdiği söylenemez. Örneğin, Eski Mısır'dan kalma, ama tarihleri kesin olarak bilinen bazı cisimlere bu yöntem uygulandığında, doğru olmayan bir sonuçla karşılaşılmıştır. Bu yüzden, eğer olanaklıysa, radyoaktif karbonla tarihlendirme yöntemiyle bulunan sonuçlar, başka tarihlendirme yön­temleriyle elde edilecek sonuçlarla da karşı­laştırmalıdır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder