Ana Sayfa Bilgi Bankası

31 Ocak 2011 Pazartesi

RİFAT, Oktay


RİFAT, Oktay (1914-1988). Çağdaş Türk şiirinin önde gelen temsilcilerinden biri olan Oktay Rifat, şair ve dilci Samih Rifat'ın oğludur. Trabzon'da doğdu, Ankara Üniver­sitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirdi. Paris'teki doktora çalışmasını II. Dünya Savaşı nedeniy­le tamamlayamadı. 1940'ta Türkiye'ye dön­dü, memurluk, avukatlık yaptı. İstanbul'da öldü.
Oktay Rifat şiir dünyasında adını, şair arkadaşları Orhan Veli Kanık ve Melih Cev­det Anday ile birlikte duyurdu. "Garip" adıyla anılan şiir akımının üç temsilcisinden biriydi. Bu akıma bağlı olarak yazdığı ve sıradan insanların beğenisine ses­lenmeyi amaçlayan yerleşik şiir anlayışına aykırı şiirlerinin ilk örneklerini, bu arkadaşla­rıyla birlikte çıkardığı Garip (1941) adlı kitap­ta topladı. Yaşayıp Ölmek, Aşk ve Avare­lik Üstüne Şiirler (1945) adlı kitabında bir yandan Garip çizgisini sürdürürken, bir yan-
dan da geleneksel biçimlerle bir dengeye ulaşmaya çalıştı. Şiirin yapısına verdiği önem­le dikkati çekti. Güzelleme (1945) adlı kita­bında halk şiirinin anlatım özelliklerinden geniş ölçüde yararlandı. II. Dünya Savaşı'nın ertesinden 1950'lerin ortalarına kadar top­lumsal içeriği ağır basan bir şiire yöneldi. Aşağı Yukarı (1952) ve 1955'te Yeditepe Şiir Armağınını alan Karga ile Tilki (1954) adlı kitaplarında topladığı alay ve yergi öğeleri ağır basan bu şiirlerde yerel söyleyişlerden, tekerlemelerden yararlandı. 1956'da yayımla­dığı Perçemli Sokak'ta ise, sözcükler arasın­daki düzeni ve ilintiyi bozan, kapalı, yadırga­tıcı şiirler yer aldı. Bu kitaptaki şiirler sözcük­lerin dünyasına çekilmiş gibiydi. Âşık Merdi­veni' nde (1958) de benzer bir çizgiyi sürdür­dü. Sekiz yıllık bir susuştan sonra 1966'da yayınladığı Elleri Var Özgürlüğün adlı kitabı­nın ilk bölümünde Yunan mitolojisinden esin­lenen, uzun dizelerle kurulmuş, yoğun şiirler yer alıyordu. Bunların ardından da, çok yönlü arayışlarının ve şiir birikiminin bireşimi ola­rak nitelenebilecek yetkin ürünler verme dö­nemi geldi.
Oktay Rifat bu dönemde, her biri büyük bir ustalığı sergileyen Şiirler (1969), Yeni Şiirler (1973), Çobanıl Şiirler (1976), Bir Cıgara İçimi (1979), Elifli (1980), Denize Doğru Konuşma (1982), Dilsiz ve Çıplak (1984), Koca Bir Yaz (1987) kitaplarında daha çok doğaya, kırsal kesime ilişkin görün­tüler çizdi. Türkiye insanını, özellikle kırsal kesim insanını, ayrıntılara inen gözlem gücüy­le başarıyla yansıttı. Oyun İçinde Oyun (1948), Birtakım İnsanlar (1961), Kadınlar Arasında (1966), Ankara Sanatseverler Derneği'nce yılın en iyi oyunu seçilen Yağmur Sıkıntısı (1969) gibi oyunlarında Türk toplu­munun değişik yönlerini gerçekçi bir bakış açısıyla yansıtmaya çalıştı. Oktay Rifat'm Bir Kadının Penceresinden (1976), Danaburnu (1980), Bay Lear (1982) adlı romanları da vardır.
Şiirler ile 1970'te Türk Dil Kurumu Şiir Ödülü'nü, Bir Cıgara İçimi ile 1980'de Sedat Simavi Vakfı Edebiyat Ödülü'nü, Danaburnu ile 1981'de Madaralı Roman Ödülü'nü, Dilsiz ve Çıplak ile de 1984'te Behçet Necatigil Şiir Ödülü'nü kazanmıştır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder