Ana Sayfa Bilgi Bankası

1 Mart 2011 Salı

Şifalı, bir o kadar da tehlikeli olan bitkiler şu şekilde sıralanıyor


GÜZEL AVRATOTU
Kireçli topraklarda yetişen 180 cm kadar boyunda birkaç sene yaşayan nahoş kokulu bir bitkidir. Meyveleri kiraz gibi yuvarlak ve siyah renktedir. Çiçekleri boru şeklinde, koyu kırmızımsı veya sarımtıraktır. Ağrı kesici ilaç yapımında kullanılır. Mide, bağırsak, astım, kalp, sinir, beyin hastalıkları tedavisi için yapılan ilaçların yapısında da bulunmaktadır. Fakat yapısında bir çeşit zehir olan ‘Atropin’ vardır. Sadece tıbbi maksatla kullanılır. Bir hekim tavsiyesi olmadan kesinlikle kullanılmamalıdır.

BALDIRAN
Nemli yerlerde 1-2 metre boyunda saplarının altı erguvani renkli bir bitkidir. Yaprakları büyük, çiçekleri yayvan ve küçüktür. Tıpta özellikle dişçilik alanında kullanılır. Ağrı kesici, spazm çözücü ve teskin edici özelliği varsa da çok zehirli bir bitki olup, 6 gramı bir insanı öldürmeye yeter. Ev ilaçlarında kesinlikle kullanılmaması gerekir.

ADASOĞANI
Birçok yerde yetişebilen, yaprakları uzun ve şerit şeklinde bir bitkidir. Çiçekleri yeşil, beyaz ve damarlıdır. 2 kilo kadar olan soğan kısmı yapraklarının altındadır. İdrar söktürür. Kalp hastalıklarında vücutta biriken suyu boşaltır. Birçok faydaları olmasına rağmen acı ve zehirlidir. 7.5 gram adasoğanı, bir insanı rahatça öldürebilir. Tazeyken kullanılmaz. Aksi halde zehirlenme ve kusmalara yol açar. Doktor tavsiyesiyle kullanılmalıdır.

ÇİFİTOTU
Çayırlarda ve hendek kenarlarında yetişen, zehirli bir bitkidir. Yaprakları geniş, çiçekleri küçük ve sarı renklidir. Çiçekleri dalların dışına taşmış demetler halindedir. Keskin bir kokusu vardır. Kalp çarpıntılarını giderir, mide ağrılarını dindirir. Zeytinyağı ile kavrulduktan sonra çıbanın üzerine konulursa, çıbanı olgunlaştırır. Kullanılırken tavsiye edilen doz sınırı aşıldığı takdirde ölüme varan sonuçlar getirir.

İTÜZÜMÜ
Ormanlarda yetişen bir bitkidir. Çiçekleri beyaz, meyveleri parlak beyazdır. Meyvesi, yaprakları ve çiçekleri kullanılır. Romatizmal ve mafsal ağrılarını keser. Aybaşı düzensizliğini ve rahim hastalıklarını giderir. Yaralara lapa halinde de kullanılır. Bir uzman tavsiyesi olmadan, ev ilaçlarında kullanılmaması gerekir. Fazla alındığı takdirde ölümlere neden olabilir.

NERGİZ
20-60 cm boyunda soğanlı bitkilerdir. İlkbaharda çok güzel kokulu çiçekleriyle baharın müjdecisi olarak bilinirler. Çiçekleri kuvvetli kokulu, sarı veya beyaz renkli, tek tek veya birkaçı birarada bulunurlar. Musil, ateş düşürücü, nezle, rahim ve mesane ağrılarında çay olarak kullanılır. Bitki, zehirli alkaloitler taşır. Kusturucu ve ishal etkilidir. Bu sebeple bir hekim tavsiyesi olmadan kesinlikle kullanılmamalıdır.

YABAN YASEMİNİ
Bitki rutubetli, nemli ve gölgelik yerlerde, dere kenarlarında ve çitlerde yetişir. Haziran-Eylül ayları arasında mor renkli çiçekler açan, meyveleri sarımsı kırmızı renklidir. Ağrı kesici, deri hastalıklarında kan temizleyici, uyutucu, idrar arttırıcı ve müshil etkilere sahiptir. Ayrıca spazmodik öksürükler, frengi, romatizma, gut, sedef, sıraca, kanser hastalıklarında da kullanılır. Bütün bu faydalarına rağmen bitki, gliko-alkaloitler taşır. Yüksek doz alımı bulantı, kusma, ishal, zehirlenme yapar.

ZEHİRLENME BELİRTİLERİ GÖRÜLDÜĞÜNDE...
Uzmanlar, şifalı bitkilerin kullanımı sonrasında zehirlenme belirtileri görüldüğünde, zehirlenme sebepleri araştırılmadan, ilk yardımın yapılmamasını tavsiye ediyor. Evvela sindirim sisteminden zehrin bertaraf edilmesi gerektiğini belirten uzmanlar şu tavsiyelerde bulunuyor:


“Hastada kendiliğinden kusma olmazsa, suni olarak kusturulur. Bundan sonra birkaç defa mide, yüzde 0,50,1 potasyum permanganat, yüzde 0,2 tanen veya tıbbi kömür mahlülü ile yıkanmalıdır. Hatta zehirlenmeden sonra birkaç saat dahi geçmiş olsa da, midenin yıkanması ihmal edilmemelidir. Sonradan kimyasal analiz yapılmak üzere kusmukların hepsi muhafaza edilmelidir. Umumiyetle bitkilerden zehirlenmelere karşı kullanılan en iyi vasıta tıbbi kömür (50 gr) ve oksimagnezyum (25 gr) karışımıdır. Oksimagnezyum bulunmadığında, daha fazla miktarda tıbbi kömür veya tanen yüzde 23, sulu mahlülü (200-300 gr su) bir defada verilir. Zehirlenmeye karşı kullanılan mahlül, alkaloidler ve glikozidleri çökertir, uçucu maddeleri yok eder. Zehirli asid ve esansları tesirsiz bırakır. Zehirlenmeye karşı kullanılan bu ilaçlar kısa bir müddet için etkilidirler. 20-30 dakika sonra mide yeniden yıkanmalı, bundan sonra müshil verilmelidir. Zehirlenen kimse yatırılmalı ve taze hava akımı temin edilmelidir. Vücudun sıcak tutulması için tedbir alınmalı, çay veya kahve verilmeli. İlk yardımdan sonra hemen bir doktor aranmalı ve muayene edilmesine çalışılmalıdır. Zehirli maddelerin cilde teması vakalarında ise dokunulan yer birkaç defa sabunla yıkanmalı, daha sonra yüzde 2 permanganat mahlülü ile silinmelidir. Bu gibi vakalarda doktorun yardımı temin edilmelidir.”

BAZI ALACAKLARIN YENİDEN YAPILANDIRILMASI İLE SOSYAL SİGORTALAR VE GENEL SAĞLIK SİGORTASI KANUNU VE DİĞER BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISI BİRİNCİ BÖLÜM




BAZI ALACAKLARIN YENİDEN YAPILANDIRILMASI İLE SOSYAL
SİGORTALAR VE GENEL SAĞLIK SİGORTASI KANUNU VE DİĞER BAZI
KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK
YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISI
BİRİNCİ KISIM
Genel Hükümler
Kapsam ve tanımlar
MADDE 1- (1) Bu Kanunun Birinci, İkinci, Üçüncü ve Dördüncü Kısımlarında yer
alan hükümleri;
a) 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu kapsamına giren;
1) 31/7/2010 tarihinden (bu tarih dahil) önceki dönemlere, beyana dayanan vergilerde
bu tarihe kadar verilmesi gereken beyannamelere ilişkin vergi ve bunlara bağlı vergi cezaları,
gecikme faizleri, gecikme zamları,
2) 2010 yılına ilişkin olarak 31/7/2010 tarihinden (bu tarih dahil) önce tahakkuk eden
vergi ve bunlara bağlı vergi cezaları, gecikme faizleri, gecikme zamları,
3) 31/7/2010 tarihinden (bu tarih dahil) önce yapılan tespitlere ilişkin olarak vergi
aslına bağlı olmayan vergi cezaları, b) 31/7/2010 tarihinden (bu tarih dahil) önce, 21/6/1927 tarihli ve 1111 sayılı Askerlik
Kanunu, mülga 11/2/1950 tarihli ve 5539 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğü Kuruluş ve
Görevleri Hakkında Kanun, 10/6/1983 tarihli ve 2839 sayılı Milletvekili Seçimi Kanunu,
13/10/1983 tarihli ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu, 18/1/1984 tarihli ve 2972 sayılı
Mahalli İdareler ile Mahalle Muhtarlıkları ve İhtiyar Heyetleri Seçimi Hakkında Kanun,
23/5/1987 tarihli ve 3376 sayılı Anayasa Değişikliklerinin Halkoyuna Sunulması Hakkında
Kanun, 10/7/2003 tarihli ve 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu, 25/4/2006 tarihli ve 5490
sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu ve 25/6/2010 tarihli ve 6001 sayılı Karayolları Genel
Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun gereğince verilen idari para cezaları,
c) Yukarıdaki bentler dışında kalan ve Maliye Bakanlığına bağlı tahsil dairelerince
21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun
kapsamında takip edilen ve vadesi 31/7/2010 tarihinden (bu tarih dahil) önce olduğu halde bu
Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla ödenmemiş bulunan; 7/3/1954 tarihli ve 6326 sayılı
Petrol Kanununa istinaden alınan Devlet hissesi ve Devlet hakkı, mülga 22/6/1956 tarihli ve
6747 sayılı Şeker Kanununa istinaden alınan şeker fiyat farkı, mülga 10/9/1960 tarihli ve 79
sayılı Milli Korunma Suçlarının Affına, Milli Korunma Teşkilat, Sermaye ve Fon
Hesaplarının Tasfiyesine ve Bazı Hükümler İhdasına Dair Kanuna istinaden alınan akaryakıt
fiyat istikrar payı ve akaryakıt fiyat farkı, 4/6/1985 tarihli ve 3213 sayılı Maden Kanununa
istinaden alınan Devlet hakkı ve özel idare payı ile madencilik fonu, 10/8/1993 tarihli ve 491
sayılı Denizcilik Müsteşarlığının Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde
Kararnameye istinaden alınan kılavuzluk ve römorkörcülük hizmet payı ile adli ve idari para
cezaları hariç olmak üzere, asli ve fer’i amme alacakları,
ç) 31/7/2010 tarihinden (bu tarih dahil) önce 27/10/1999 tarihli ve 4458 sayılı Gümrük
Kanunu ve ilgili diğer kanunlar kapsamında gümrük yükümlülüğü doğan ve Gümrük
Müsteşarlığına bağlı tahsil dairelerince 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre takip edilen
gümrük vergileri, idari para cezaları, faizler, zamlar ve gecikme zammı alacakları,
d) Sosyal Güvenlik Kurumuna bağlı tahsil daireleri tarafından 6183 sayılı Kanun
kapsamında takip edilen ve bu Kanunun yayımlandığı tarihe veya bu Kanunun ilgili
hükümlerinde belirtilen sürelerin sonuna kadar tahakkuk ettiği halde ödenmemiş olan;
1) 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası
Kanununun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentleri kapsamındaki
sigortalılık statülerinden kaynaklanan, 2010/Haziran ve önceki aylara ilişkin; sigorta primi,
1


emeklilik keseneği ve kurum karşılığı, işsizlik sigortası primi, sosyal güvenlik destek primi ile
bunlara bağlı gecikme cezası ve gecikme zammı alacakları,
2) 2010/Haziran ve önceki aylara ilişkin isteğe bağlı sigorta primleri ve topluluk
sigortası primi ile bunlara bağlı gecikme cezası ve gecikme zammı alacakları,
3) Yaşlılık, emekli aylığı veya malullük aylığı bağlandıktan sonra 5510 sayılı
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde belirtilen sigortalılık statüsü
kapsamında sigortalı sayılmasını gerektirir nitelikte çalışması nedeniyle ilgili mevzuatına göre
ödenmesi gereken 2010/Haziran ve önceki aylara ilişkin sosyal güvenlik destek primi ile
bunlara bağlı gecikme cezası ve gecikme zammı alacakları,
4) 30/6/2010 tarihine kadar (bu tarih dahil) bitirilmiş olan özel nitelikteki inşaatlar ile
ihale konusu işlere ilişkin yapılan ön değerlendirme, araştırma veya tespit sonucunda bulunan
eksik işçilik tutarı üzerinden hesaplanan sigorta primi ile bunlara bağlı gecikme cezası ve
gecikme zammı alacakları,
5) 31/7/2010 tarihine kadar (bu tarih dahil) işlenen fiillere ilişkin olup ilgili kanunları
uyarınca uygulanan idari para cezaları ile bunlara bağlı gecikme cezası ve gecikme zammı
alacakları,
6) İlgili kanunları gereğince takip edilen 2010/Haziran ve önceki aylara ilişkin; damga
vergisi, özel işlem vergisi ve eğitime katkı payı ile bunlara bağlı gecikme zammı alacakları,
e) İl özel idarelerinin, 6183 sayılı Kanun kapsamında takip edilen ve vadesi 31/7/2010
tarihinden (bu tarih dâhil) önce olduğu halde bu Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla ödenmemiş
bulunan, idari para cezaları ve 3213 sayılı Kanuna istinaden alınan özel idare payı hariç, asli ve
fer’i amme alacakları,
f) Belediyelerin;
1) 213 sayılı Kanun kapsamına giren ve 31/7/2010 tarihinden (bu tarih dahil) önceki
dönemlere, beyana dayanan vergilerde bu tarihe kadar verilmesi gereken beyannamelere
ilişkin vergi ve bunlara bağlı vergi cezaları, gecikme faizleri, gecikme zamları, bunların
dışında kalan ve 6183 sayılı Kanun kapsamında takip edilen ve vadesi 31/7/2010 tarihinden
(bu tarih dahil) önce olduğu halde bu Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla ödenmemiş
bulunan, idari para cezaları ve 26/5/1981 tarihli ve 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununun
mükerrer 97 nci maddesinin (b) fıkrası gereğince belediyelere ödenmesi gereken paylar hariç, asli
ve fer’i amme alacakları,
2) 2464 sayılı Kanunun 97 nci maddesine göre tahsili gereken ve vadesi 31/7/2010
tarihinden (bu tarih dahil) önce olduğu halde bu Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla
ödenmemiş bulunan ücret alacakları ile bunlara bağlı fer’i alacakları,
3) 3/7/2005 tarihli ve 5393 sayılı Belediye Kanunu kapsamındaki belediyelerin su
abonelerinden olan ve vadesi 31/7/2010 tarihinden (bu tarih dahil) önce olduğu halde bu
Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla ödenmemiş bulunan su bedeli alacakları ile bunlara
bağlı fer’i alacakları,
g) 20/11/1981 tarihli ve 2560 sayılı İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü
Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun kapsamındaki büyükşehir belediyeleri su ve kanalizasyon
idarelerinin vadesi 31/7/2010 tarihinden (bu tarih dahil) önce olduğu halde bu Kanunun
yayımlandığı tarih itibarıyla ödenmemiş bulunan su ve atık su bedeli alacakları ile bu alacaklara
bağlı faiz, gecikme faizi, gecikme zammı gibi fer’i (sözleşmelerde düzenlenen her türlü ceza ve
zamlar dahil) alacakları,
ğ) Kayıtlarda yer aldığı halde işletmede bulunmayan mallar ve kasa mevcudu ile işletmede
mevcut olduğu halde kayıtlarda yer almayan emtia, makine, teçhizat, demirbaşlar ile kıymetli
maden, kıymetli taşlar ve bunlardan mamûl ziynet eşyası beyanı,
h) Bu Kanunun ilgili bölümlerinde geçen diğer alacaklar,
hakkında uygulanır.
2


(2) Bu Kanunun Birinci, İkinci, Üçüncü ve Dördüncü Kısımlarında geçen;
a) Vergi tabiri, 213 sayılı Kanun kapsamına giren vergi, resim, harç ve fon payı ile
eğitime katkı payını,
b) Gümrük vergileri tabiri, ilgili mevzuat uyarınca eşyanın ithali veya ihracında uygulanan
ve Gümrük Müsteşarlığına bağlı gümrük idarelerince takip ve tahsil edilen gümrük vergisi, diğer
vergiler, eş etkili vergiler ve mali yüklerin tümünü,
c) TEFE/ÜFE aylık değişim oranları tabiri, Türkiye İstatistik Kurumunun her ay için
belirlediği 31/12/2004 tarihine kadar toptan eşya fiyatları endeksi (TEFE) aylık değişim
oranlarını, 1/1/2005 tarihinden itibaren üretici fiyatları endeksi (ÜFE) aylık değişim
oranlarını,
ç) Beyanname tabiri, vergi tarhına esas olan beyanname ve bildirimleri,
ifade eder.
(3) Bu Kanunun Beşinci Kısmı bazı kanun ve kanun hükmünde kararnamelerde değişiklik
yapılması ve yeni hükümleri ihdasına ilişkin hükümleri kapsar.
İKİNCİ KISIM
Maliye Bakanlığına, Gümrük Müsteşarlığına, İl Özel İdarelerine ve Belediyelere Bağlı
Tahsil Dairelerince Takip Edilen Amme Alacakları ile Belediyelerin ve Büyükşehir
Belediyeleri Su ve Kanalizasyon İdarelerinin Bazı Alacaklarına İlişkin Hükümler
BİRİNCİ BÖLÜM Tahsilatın
Hızlandırılmasına İlişkin Hükümler
Kesinleşmiş alacaklar
MADDE 2- (1) Maliye Bakanlığına, Gümrük Müsteşarlığına, il özel idarelerine ve
belediyelere bağlı tahsil dairelerince takip edilen amme alacaklarından bu Kanunun
yayımlandığı tarih itibarıyla (bu tarih dahil);
a) Vadesi geldiği halde ödenmemiş olan ya da ödeme süresi henüz geçmemiş bulunan
vergilerin/gümrük vergilerinin ödenmemiş kısmının tamamı ile bunlara bağlı faiz, gecikme
faizi, gecikme zammı gibi fer’i amme alacakları yerine, bu Kanunun yayımlandığı tarihe
kadar TEFE/ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın; ödenmemiş
alacağın sadece fer’i alacaktan ibaret olması halinde fer’i alacak yerine TEFE/ÜFE aylık
değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın, bu Kanunda belirtilen süre ve şekilde
tamamen ödenmesi şartıyla vergilere/gümrük vergilerine bağlı faiz, gecikme faizi, gecikme
zammı gibi fer’i amme alacakları ve asla bağlı olarak kesilen vergi cezaları/idari para cezaları
ile bu cezalara bağlı gecikme zamlarının tamamının,
b) Vadesi geldiği halde ödenmemiş olan ya da ödeme süresi henüz geçmemiş bulunan
ve bir vergi aslına bağlı olmaksızın kesilmiş olan vergi cezaları ile iştirak, teşvik ve yardım
fiilleri nedeniyle kesilmiş olan vergi cezalarının ve 4458 sayılı Kanun ve ilgili diğer kanunlar
kapsamında gümrük yükümlülüğü nedeniyle gümrük vergisi asıllarına bağlı olmaksızın
kesilmiş olan idari para cezalarının; % 50’si ve bunlara bağlı gecikme zammı yerine, bu
Kanunun yayımlandığı tarihe kadar TEFE/ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak
hesaplanacak tutarın; ödenmemiş alacağın sadece gecikme zammından ibaret olması halinde
gecikme zammı yerine TEFE/ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın,
bu Kanunda belirtilen süre ve şekilde tamamen ödenmesi şartıyla cezaların kalan % 50’sinin
ve bu cezalara bağlı gecikme zamlarının tamamının,
c) Vadesi geldiği halde ödenmemiş olan ya da ödeme süresi henüz geçmemiş bulunan
ve bu Kanunun 1 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında olan idari para
cezalarının tamamı ile bunlara bağlı faiz, gecikme faizi, gecikme zammı gibi fer’i amme
alacakları yerine, bu Kanunun yayımlandığı tarihe kadar TEFE/ÜFE aylık değişim oranları
esas alınarak hesaplanacak tutarın; ödenmemiş alacağın sadece fer’i alacaktan ibaret olması
3


halinde fer’i alacak yerine TEFE/ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak
tutarın, bu Kanunda belirtilen süre ve şekilde tamamen ödenmesi şartıyla cezanın kalan %
50’si ile bunlara bağlı fer’ilerin tamamının,
ç) Ödenmemiş olan ve yukarıdaki bentlerin dışında kalan (28/3/2002 tarihli ve 4749
sayılı Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanun kapsamında
olup tahsil dairesine takip için intikal etmiş olan amme alacakları dahil) asli amme
alacaklarının ödenmemiş kısmının tamamı ile bu alacaklara bağlı faiz, cezai faiz, gecikme
faizi, gecikme zammı gibi fer’i amme alacakları yerine bu Kanunun yayımlandığı tarihe kadar
TEFE/ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın; ödenmemiş alacağın
sadece fer’i alacaktan ibaret olması halinde fer’i alacak yerine TEFE/ÜFE aylık değişim
oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın, bu Kanunda belirtilen süre ve şekilde tamamen
ödenmesi şartıyla uygulanan faiz, cezai faiz, gecikme faizi, gecikme zammı gibi fer’i amme
alacaklarının tamamının,
d) 20/2/2008 tarihli ve 5736 sayılı Bazı Kamu Alacaklarının Uzlaşma Usulü ile Tahsili
Hakkında Kanunun 1 inci ve 2 nci maddeleri gereğince ödenmesi gerektiği halde bu Kanunun
yayımlandığı tarihe kadar ödenmemiş olan tutarların bu madde kapsamında ödenmesi halinde
5736 sayılı Kanun gereğince hesaplanan binde iki oranındaki faiz alacaklarının tamamının,
tahsilinden vazgeçilir.
(2) İhtirazi kayıtla verilen beyannameler üzerine tahakkuk etmiş olan vergiler
hakkında bu maddenin birinci fıkrasının (a) bendi hükmü uygulanır.
(3) Bu Kanunun kapsadığı dönemlere ilişkin olarak 2010 yılında tahakkuk eden ve bu
Kanunun yayımlandığı tarihe kadar ödenmemiş olan geçici vergilere bağlı gecikme faizi ve
gecikme zamları yerine bu Kanunun yayımlandığı tarihe kadar TEFE/ÜFE aylık değişim
oranları esas alınarak hesaplanacak tutar ödenmek suretiyle bu madde hükmünden
yararlanılır. Bu takdirde, 2010 yılına ilişkin yıllık gelir/kurumlar vergisinin tahakkukunu
müteakip ödenecek taksitlerde, vergi aslının ödenmesi şartı aranmaz.
(4) Bu Kanun kapsamında ödenecek olan motorlu taşıtlar vergisi ve bu vergiye bağlı
gecikme faizi ve gecikme zammı yerine bu Kanunun yayımlandığı tarihe kadar TEFE/ÜFE
aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın ait olduğu taşıt için, bu Kanun
hükümlerinin ihlal edilmemiş olması koşuluyla bu Kanunda belirtilen ödeme süresi sonuna
kadar 18/2/1963 tarihli ve 197 sayılı Motorlu Taşıtlar Vergisi Kanununun 13 üncü maddesinin
(d) fıkrası hükmü uygulanmaz.
(5) 2464 sayılı Kanunun 97 nci maddesine göre tahsili gereken ücretler ile su
bedellerinden vadesi 31/7/2010 tarihinden (bu tarih dahil) önce olduğu halde bu Kanunun
yayımlandığı tarih itibarıyla ödenmemiş olanlar ile bunlara bağlı fer’iler hakkında bu maddenin
birinci fıkrasının (ç) bendi hükmü uygulanır.
(6) 2560 sayılı Kanun kapsamında büyükşehir belediyeleri su ve kanalizasyon idarelerinin
vadesi 31/7/2010 tarihinden (bu tarih dahil) önce olduğu halde bu Kanunun yayımlandığı tarih
itibarıyla ödenmemiş bulunan; su ve atık su bedeli alacak asıllarının tamamı ile bunlara bağlı faiz,
gecikme faizi, gecikme zammı gibi fer’iler (sözleşmelerde düzenlenen her türlü zamlar dahil)
hakkında bu maddenin birinci fıkrasının (ç) bendi hükümlerine göre yapılacak hesaplamalar
sonucu belirlenen tutarların aynı fıkra hükümleri çerçevesinde ödenmesi halinde bu alacaklara
bağlı cezaların ve gecikme faizi, gecikme zammı gibi fer’ilerin (sözleşmelerde düzenlenen her
türlü ceza ve zamlar dahil) tahsilinden vazgeçilir.
(7) Bu madde hükmünden yararlanmak isteyen borçluların maddede belirtilen şartların
yanı sıra dava açmamaları, açılmış davalardan vazgeçmeleri ve kanun yollarına
başvurmamaları şarttır.
(8) 31/7/2010 tarihine kadar (bu tarih dahil) dahilde işleme rejimi kapsamında gümrük
yükümlüğü doğan ancak bu Kanunda öngörülen başvuru süresi sonuna kadar ihracat taahhüt
hesabı müeyyideli kapatılan dahilde işleme izin belgesi/dahilde işleme izni kapsamına giren
takibe konu kamu alacaklarına bu maddenin birinci fıkrasının (a) bendi hükmü uygulanır.
4


Kesinleşmemiş veya dava safhasında bulunan amme alacakları MADDE 3- (1) Bu
Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla ilk derece yargı mercileri nezdinde dava açılmış ya da
dava açma süresi henüz geçmemiş olan ikmalen, re’sen veya idarece yapılmış vergi
tarhiyatları ile gümrük vergilerine ilişkin tahakkuklarda; vergilerin/gümrük vergilerinin %
50’si ile bunlara bağlı faiz, gecikme faizi ve gecikme zammı yerine bu Kanunun yayımlandığı
tarihe kadar TEFE/ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın; bu Kanunda
belirtilen süre ve şekilde tamamen ödenmesi şartıyla vergilerin/gümrük vergilerinin % 50’si
ile bunlara bağlı faiz, gecikme faizi, gecikme zammı ve asla bağlı olarak kesilen vergi
cezaları/idari para cezaları ile bu cezalara bağlı gecikme zamlarının tamamının tahsilinden
vazgeçilir. Bu Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla gümrük vergilerine ilişkin gümrük
yükümlülüğü doğmuş ve idari itiraz süresi geçmemiş veya idari itiraz mercilerine intikal etmiş
bulunan tahakkuklar hakkında da bu fıkra hükmü uygulanır.
(2) Bu Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla bölge idare mahkemeleri veya Danıştay
nezdinde ilgisine göre itiraz veya temyiz süreleri geçmemiş ya da itiraz veya temyiz yoluna
başvurulmuş ya da karar düzeltme talep süresi geçmemiş veya karar düzeltme yoluna
başvurulmuş olan ikmalen, re’sen veya idarece yapılmış vergi tarhiyatları ile gümrük
vergilerine ilişkin tahakkuklarda, bu maddeye göre ödenecek alacak asıllarının tespitinde, bu
Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla tarhiyatın/tahakkukun bulunduğu en son safhadaki tutar
esas alınır. Bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce verilmiş en son kararın;
a) Terkine ilişkin karar olması halinde, ilk tarhiyata/tahakkuka esas alınan
vergilerin/gümrük vergilerinin % 20’si ile bu tutara bağlı faiz, gecikme faizi ve gecikme
zammı yerine bu Kanunun yayımlandığı tarihe kadar TEFE/ÜFE aylık değişim oranları esas
alınarak hesaplanacak tutarın; bu Kanunda belirtilen süre ve şekilde tamamen ödenmesi
şartıyla, verginin/gümrük vergilerinin kalan % 80’inin, faiz, gecikme faizi, gecikme zammı ve
asla bağlı olarak kesilen vergi cezaları/idari para cezaları ile bu cezalara bağlı gecikme
zamlarının tamamının,
b) Tasdik veya tadilen tasdike ilişkin karar olması halinde, tasdik edilen
vergilerin/gümrük vergilerinin tamamı ile bu tutara bağlı faiz, gecikme faizi ve gecikme
zammı yerine bu Kanunun yayımlandığı tarihe kadar TEFE/ÜFE aylık değişim oranları esas
alınarak hesaplanacak tutarın; bu Kanunda belirtilen süre ve şekilde tamamen ödenmesi
şartıyla, faiz, gecikme faizi, gecikme zammı ve asla bağlı olarak kesilen vergi cezaları/idari
para cezaları ile bu cezalara bağlı gecikme zamlarının tamamının,
tahsilinden vazgeçilir. Ancak, verilen en son kararın bozma kararı olması halinde
birinci fıkra hükmü, kısmen onama kısmen bozma kararı olması halinde ise onanan kısım için
bu fıkranın (b) bendi, bozulan kısım için birinci fıkra hükmü uygulanır.
(3) Bu Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla sadece vergi cezalarına/gümrük
yükümlülüğüyle ilgili idari para cezalarına ilişkin dava açılmış olması halinde;
a) Asla bağlı cezaların, verginin/gümrük vergilerinin bu Kanunun yayımlandığı
tarihten önce ödenmiş olması veya 2 nci maddeye ilişkin olarak bu Kanunda belirtilen süre ve
şekilde ödenmesi şartıyla, tamamının ve bunlara bağlı gecikme zamlarının,
b) Asla bağlı olmaksızın kesilen vergi cezalarından/gümrük yükümlülüğüyle ilgili
idari para cezalarından bu maddenin birinci fıkrasında belirtilen safhada olanlarda cezanın %
25’inin, ikinci fıkrasının; (a) bendinde belirtilen safhada olanlarda cezanın % 10’unun, (b)
bendinde belirtilen safhada bulunanlarda tasdik edilen ceza tutarının % 25’inin, bu Kanunda
belirtilen süre ve şekilde tamamen ödenmesi şartıyla kalan cezaların,
tahsilinden vazgeçilir. Bu fıkranın (b) bendi hükmü tarh edilen vergi ile birlikte dava
konusu edilen asla bağlı olmaksızın kesilen vergi cezaları için de uygulanır.
(4) Bu Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla üçüncü fıkra kapsamı dışında kalan ve bu
Kanunun 1 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamına giren idari para cezalarına
ilişkin idari yaptırım kararlarına karşı dava açma süresi geçmemiş veya dava açılmış olması
5


halinde; kesilen idari para cezalarından ilk derece yargı merciinde ihtilaflı olanlarda cezanın
% 50’si, ilk derece yargı merciinin cezayı kaldırdığı ancak itiraz veya temyiz merciinde
yargılamanın devam ettiği safhada olanlarda cezanın % 20’si, ilk derece yargı merciinin
kısmen veya tamamen onayladığı cezalarda onaylanan kısmın % 50’si ile bunlara bağlı faiz,
gecikme faizi, gecikme zammı gibi fer’i amme alacakları yerine, bu Kanunun yayımlandığı
tarihe kadar TEFE/ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın; bu Kanunda
belirtilen süre ve şekilde tamamen ödenmesi şartıyla kalan cezalar ile bu cezalara bağlı fer’i
alacakların tamamının tahsilinden vazgeçilir.
(5) Bu Kanunun kapsadığı dönemlere ilişkin olarak bu Kanunun yayımlandığı tarihten
önce pişmanlık talebi ile verilip, ödeme yönünden şartların ihlal edildiği beyannameler ile
kendiliğinden verilen beyannameler için kesilen ve bu Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla
dava açma süresi geçmemiş olan vergi cezaları için üçüncü fıkra hükmü uygulanır.
(6) Bu Kanunun kapsadığı dönemlere ilişkin olarak iştirak, teşvik ve yardım fiilleri
nedeniyle kesilen vergi cezalarında, cezaya muhatap olanlar bu madde hükmünden üçüncü
fıkranın (b) bendinde açıklandığı şekilde yararlanır.
(7) Bu maddeye göre ödenecek alacakların tespitinde esas alınacak olan en son karar,
tarhiyata/tahakkuka ilişkin verilen ve bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce taraflardan
birine tebliğ edilmiş olan karardır.
(8) Bu Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla; uzlaşma hükümlerinden yararlanılmak
üzere başvuruda bulunulmuş, uzlaşma günü verilmemiş veya uzlaşma günü gelmemiş ya da
uzlaşma sağlanamamış ancak, dava açma süresi geçmemiş alacaklar da bu madde hükmünden
yararlanır. (9) Maliye Bakanlığına bağlı tahsil dairelerince takip edilmekte olan amme
alacaklarından yıllık gelir veya kurumlar vergilerini, gelir (stopaj) vergisi, kurum (stopaj)
vergisi, katma değer vergisi ve özel tüketim vergisi için bu madde ile 2 nci madde hükmünden
yararlanmak üzere başvuruda bulunan mükelleflerin taksit ödeme süresince bu vergi türleri ile
ilgili verilen beyannameler üzerine tahakkuk eden vergileri çok zor durum olmaksızın her bir
vergi türü itibarıyla bir takvim yılında ikiden fazla vadesinde ödememeleri halinde belirtilen
madde hükümlerine göre yapılandırılan borçlarına ilişkin kalan taksitlerini ödeme haklarını
kaybederler.
(10) Bu madde hükmünden yararlanılması için madde kapsamına giren alacaklara
karşı dava açılmaması, açılmış davalardan vazgeçilmesi ve kanun yollarına başvurulmaması
şarttır.
(11) Bu madde hükmünden yararlanmak için başvuruda bulunan ancak bu Kanunda
belirtilen ödeme şartını yerine getirmeyen borçlulardan ilk tarhiyata/tahakkuka göre belirlenen
alacaklar başka bir işleme gerek olmaksızın takip edilir. Şu kadar ki, bu Kanunun
yayımlandığı tarihten önce verilmiş olan en son kararın tarhiyatın/tahakkukun tasdikine ilişkin
karar olması halinde bu karar üzerine tahakkuk eden alacaklar takip edilir.
İKİNCİ BÖLÜM İnceleme ve Tarhiyat Safhasında
Bulunan İşlemler
İnceleme ve tarhiyat safhasında bulunan vergiler
MADDE 4- (1) Bu Kanunun kapsadığı dönemlere ilişkin olarak, bu Kanunun
yayımlandığı tarihten önce başlanıldığı halde, bu tarihe kadar tamamlanamamış olan vergi
incelemeleri ile takdir, tarh ve tahakkuk işlemlerine bu Kanunun matrah ve vergi artırımına
ilişkin hükümleri saklı kalmak kaydıyla devam edilir. Bu işlemlerin tamamlanmasından sonra
tarh edilen vergilerin % 50’si ile bunlara bağlı gecikme faizi yerine bu Kanunun yayımlandığı
tarihe kadar TEFE/ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutar ile bu tarihten
sonra ihbarnamenin tebliği üzerine belirlenen dava açma süresinin bitim tarihine kadar
hesaplanacak gecikme faizinin tamamının, vergi aslına bağlı olmayan cezalarda cezanın
6


% 25’inin; ihbarnamenin tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içerisinde yazılı başvuruda
bulunularak, ilk taksit ihbarnamenin tebliğini izleyen aydan başlamak üzere ikişer aylık
dönemler halinde altı eşit taksitte ödenmesi şartıyla vergi aslının % 50’sinin, vergi aslına bağlı
olmayan cezalarda cezanın % 75’inin, vergilere bu Kanunun yayımlandığı tarihe kadar
uygulanan gecikme faizinin ve vergi aslına bağlı cezaların tamamının tahsilinden vazgeçilir.
(2) Bu Kanunun kapsadığı dönemlere ilişkin olarak iştirak nedeniyle kesilecek vergi
ziyaı cezalarında, cezaya muhatap olanların, cezanın % 25’ini birinci fıkrada belirtilen süre ve
şekilde ödemeleri halinde cezanın kalan % 75’inin tahsilinden vazgeçilir.
(3) Bu Kanunun kapsadığı dönemlere ilişkin olarak bu Kanunun yayımlandığı tarihten
önce pişmanlık talebi ile verilip, ödeme yönünden şartların ihlal edildiği beyannameler ile
kendiliğinden verilen beyannameler için kesilen ve bu Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla
tebliğ edilmemiş olan vergi cezaları hakkında bu madde hükümleri uygulanır. Şu kadar ki,
asla bağlı vergi cezalarının bu madde kapsamında tahsilinden vazgeçilebilmesi için verginin
bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce ödenmiş olması veya bu Kanunun 2 nci maddesine
göre ödenmesi şarttır.
(4) Bu Kanunun kapsadığı dönemlere ilişkin olarak bu Kanunun yayımlandığı tarihten
önce tamamlandığı halde, bu tarihte ya da bu tarihten sonra vergi dairesi kayıtlarına intikal
eden takdir komisyonu kararları ve vergi inceleme raporları üzerine gerekli tarh ve tebliğ
işlemleri yapılır. Yapılan tarhiyat üzerine bu maddenin birinci ve ikinci fıkralarında belirtilen
şekilde belirlenen tutarın, birinci fıkrada belirtilen süre ve şekilde tamamen ödenmesi şartıyla
bu Kanun hükümlerinden yararlanılır.
(5) Bu madde hükümlerinden yararlanılabilmesi için dava açılmaması şarttır. (6) Bu Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla, 213 sayılı Kanunun tarhiyat öncesi
uzlaşma hükümlerine göre uzlaşma talebinde bulunulmuş, ancak uzlaşma günü gelmemiş ya
da uzlaşma sağlanamamış olmakla birlikte vergi ve ceza ihbarnameleri mükellefe tebliğ
edilmemiş alacaklar için de bu madde hükmü uygulanır.
(7) Bu Kanunun 3 üncü maddesi ile bu madde hükmünden yararlananlar, ayrıca 213
sayılı Kanunun uzlaşma, tarhiyat öncesi uzlaşma ve vergi cezalarında indirim hükümlerinden
yararlanamazlar.
(8) Bu madde uygulamasında incelemeye başlama; bu Kanunun yayımlandığı tarihten
önce mükellefler nezdinde; vergi incelemesine başlanıldığı hususunun bir tutanağa
bağlanması, vergi incelemesi yapılmak üzere mükellefin yazı ile davet edilmesi, kanuni defter
ve belgeleri isteme yazısının tebliğ edilmiş olması, matrah tesisine yönelik tutanak
düzenlenmesi ya da kanuni defter ve belgelerin incelenmek üzere vergi incelemesine yetkili
olanlara ibraz edilmiş olması hallerini kapsar.
Pişmanlıkla ya da kendiliğinden yapılan beyanlar
MADDE 5- (1) Bu Kanunun kapsadığı dönemlere ilişkin olarak, bu Kanunun
yayımlandığı tarihi izleyen ikinci ayın sonuna kadar;
a) 213 sayılı Kanunun;
1) 371 inci maddesine göre beyan edilen matrahlar üzerinden tarh ve tahakkuk ettirilen
vergilerin tamamı ile hesaplanacak pişmanlık zammı yerine bu Kanunun yayımlandığı tarihe
kadar TEFE/ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın; bu Kanunda
belirtilen süre ve şekilde tamamen ödenmesi şartıyla pişmanlık zammı ve vergi cezalarının
tamamının,
2) 30 uncu maddesinin dördüncü fıkrasına göre kendiliğinden verilen beyannameler
üzerinden tarh ve tahakkuk ettirilen vergilerin tamamı ile hesaplanacak gecikme faizi yerine
bu Kanunun yayımlandığı tarihe kadar TEFE/ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak
hesaplanacak tutarın; bu Kanunda belirtilen süre ve şekilde tamamen ödenmesi şartıyla
gecikme faizi ve vergi cezalarının tamamının,
b) 4458 sayılı Kanuna ve ilgili diğer kanunlara göre tahakkuku ve tahsili gerektiği
halde yükümlü tarafından beyan edilmeyen aykırılıkların, ilgili gümrük idaresine bildirilmesi
7


durumunda, gümrük vergilerinin tamamı ile hesaplanacak faiz yerine bu Kanunun
yayımlandığı tarihe kadar TEFE/ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak
tutarın; bu Kanunda belirtilen süre ve şekilde tamamen ödenmesi şartıyla faizlerin ve idari
para cezalarının tamamının,
c) 2010 yılı ve önceki vergilendirme dönemlerine ilişkin olarak emlak vergisi
bildiriminde bulunmayan veya bildirimde bulunduğu halde vergisi eksik tahakkuk eden
mükelleflerce bildirimde bulunulması ve tahakkuk eden vergi ve taşınmaz kültür varlıklarının
korunmasına katkı payının tamamı ile bunlara bağlı gecikme faizi ve gecikme zammı yerine bu
Kanunun yayımlandığı tarihe kadar TEFE/ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak
hesaplanacak tutarın; bu Kanunda belirtilen süre ve şekilde tamamen ödenmesi şartıyla, bu
alacaklara bağlı gecikme faizi, gecikme zammı ve vergi cezalarının,
tahsilinden vazgeçilir.
(2) 31/12/1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 64 üncü maddesinde sayılan
diğer ücret mükelleflerinin, 2011 yılı Şubat ayı sonuna kadar vergi dairelerine başvurarak 2011
takvim yılına ilişkin gelir vergilerini tarh ettirmeleri ve karnelerine işletmeleri kaydıyla önceki
dönemlere ilişkin olarak herhangi bir vergi ve ceza aranmaz. Bu mükelleflerden daha önce
mükellefiyet kaydını yaptırmamış olanların işe başlama tarihi olarak bu Kanuna göre yaptıkları
müracaat tarihi esas alınır.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Matrah ve Vergi Artırımı
Gelir ve kurumlar vergisinde matrah artırımı
MADDE 6- (1) Gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri vermiş oldukları yıllık
beyannamelerinde vergiye esas alınan matrahlarını, bu Kanunun yayımlandığı tarihi izleyen ikinci
ayın sonuna kadar, 2006 takvim yılı için % 30, 2007 takvim yılı için % 25, 2008 takvim yılı için
% 20, 2009 takvim yılı için % 15 oranlarından az olmamak üzere artırdıkları takdirde, kendileri
hakkında artırımda bulunulan yıllar için yıllık gelir ve kurumlar vergisi incelemesi ve bu yıllara
ilişkin olarak bu vergi türleri için daha sonra başka bir tarhiyat yapılmaz.
(2) Gelir vergisi mükelleflerinin, artırımda bulunmak istedikleri yıl ile ilgili olarak vermiş
oldukları gelir vergisi beyannamelerinde, zarar beyan edilmiş olması veya indirim ve istisnalar
nedeniyle matrah oluşmaması ya da hiç beyanname verilmemiş (ilgili yıllarda faaliyette bulunmuş
veya gelir elde etmiş olup da bu faaliyetlerini ve gelirlerini vergi dairesinin bilgisi dışında
bırakanlar dahil) olması halinde, vergilendirmeye esas alınacak matrah ile birinci fıkraya göre
artırdıkları matrahlar, 2006 takvim yılı için 10.000 liradan, 2007 takvim yılı için 12.000 liradan,
2008 takvim yılı için 15.000 liradan, 2009 takvim yılı için 20.000 liradan az olamaz. Ancak,
beyana tabi geliri sadece gayrimenkul sermaye iradından oluşan gelir vergisi mükellefleri için
vergilendirmeye esas alınacak matrah, ilgili yıllar için belirlenmiş tutarın 1/5’i, basit usulde
vergilendirilen gelir vergisi mükellefleri için 1/10’u olarak dikkate alınır. Bu fıkranın
uygulamasında ilgili yıllar itibarıyla gayrimenkul sermaye iratları için belirlenen istisna tutarları
dikkate alınmaz.
(3) Kurumlar vergisi mükelleflerinin, artırımda bulunmak istedikleri yıl ile ilgili olarak
vermiş oldukları beyannamelerinde, zarar beyan edilmiş olması veya indirim ve istisnalar
nedeniyle matrah oluşmaması ya da hiç beyanname verilmemiş (ilgili yıllarda faaliyette bulunmuş
veya kazanç elde etmiş olup da bu faaliyetlerini ve kazançlarını vergi dairesinin bilgisi dışında
bırakanlar dahil) olması halinde, vergilendirmeye esas alınacak matrahlar ile birinci fıkraya göre
artırdıkları matrahlar, 2006 takvim yılı için 30.000 liradan, 2007 takvim yılı için 36.000 liradan,
2008 takvim yılı için 45.000 liradan, 2009 takvim yılı için 60.000 liradan az olamaz.
(4) Bu madde hükmüne göre artırılan matrahlar, % 20 oranında vergilendirilir ve üzerinden
ayrıca herhangi bir vergi ve fon alınmaz. Ancak, gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin,
artırımda bulunmak istedikleri yıla ait yıllık beyannamelerini kanuni sürelerinde vermiş, bu
8


beyannameler üzerinden tahakkuk eden vergilerini süresinde ödemiş ve bu vergi türleri için bu
Kanunun 2 nci ve 3 üncü maddeleri hükümlerinden yararlanmamış olmaları şartıyla, bu madde
hükmüne göre artırılan matrahları % 15 oranında vergilendirilir. İstisna, indirim ve mahsuplar
nedeniyle bu beyannameler üzerinden ödenmesi gereken verginin bulunmaması halinde de bu
hüküm uygulanır.
(5) Kurumlar vergisi mükelleflerinin, 193 sayılı Kanunun geçici 61 inci maddesi,
geçici 67 nci maddesinin sekizinci fıkrası ve 13/6/2006 tarihli ve 5520 sayılı Kurumlar
Vergisi Kanununun 15 inci maddesinin üçüncü fıkrasına göre vergi tevkifatına tabi tutulmuş
olan kazanç ve iratlarının da bulunması halinde, birinci fıkrada belirtilen vergi incelemesine
ve tarhiyata muhatap olmamaları için bu kazanç ve iratlar üzerinden tevkif edilen vergilerin,
ait olduğu yıla ilişkin olarak birinci fıkrada belirtilen şekilde artırılması şarttır.
(6) Kurumlar vergisi mükelleflerinin, 193 sayılı Kanunun geçici 61 inci maddesi,
geçici 67 nci maddesinin sekizinci fıkrası ve 5520 sayılı Kanunun 15 inci maddesinin üçüncü
fıkrasında yer alan vergi tevkifatına tabi kazanç ve iratları muhtasar beyanname ile beyan
etmemiş olmaları halinde, bu yıllara ilişkin olarak birinci fıkrada belirtilen vergi incelemesine
ve tarhiyata muhatap olmamaları için bu kazanç ve iratlara ait tevkifat matrahlarını, bu
Kanunun yayımlandığı tarihi izleyen ikinci ayın sonuna kadar, üçüncü fıkrada belirtilen asgari
matrahın % 50’sinden az olmamak kaydıyla beyan etmeleri şarttır. Bu fıkra hükmüne göre
artırılan matrahlar üzerinden % 15 oranında vergi hesaplanır.
(7) Gelir vergisi mükellefleri, verdikleri yıllık beyannamede gelirden indirilen ve 193
sayılı Kanunun geçici 61 inci maddesine göre vergi tevkifatına tabi tutulmuş olan gelirlerinin
bulunması halinde, beşinci fıkrada belirtilen şekilde artırımda bulunmaları şartıyla, artırımda
bulundukları yıllar için vergi incelemesine ve tarhiyata muhatap tutulmazlar.
(8) Gelir vergisi mükelleflerinin, 193 sayılı Kanunun geçici 61 inci maddesinde yer
alan vergi tevkifatına tabi gelirlerini muhtasar beyanname ile beyan etmemiş olmaları halinde,
bu yıllara ilişkin olarak birinci fıkrada belirtilen vergi incelemesine ve tarhiyata muhatap
olmamaları için bu gelirlere ait tevkifat matrahlarını, bu Kanunun yayımlandığı tarihi izleyen
ikinci ayın sonuna kadar, ikinci fıkrada belirtilen asgari matrahın % 50’sinden az olmamak
kaydıyla beyan etmeleri şarttır. Bu fıkra hükmüne göre artırılan matrahlar üzerinden % 15
oranında vergi hesaplanır. (9) Bu maddenin beşinci, altıncı, yedinci ve sekizinci fıkralarında yer alan
hükümlerden yararlanarak artırımda veya beyanda bulunan mükelleflerin, bu yıllara ilişkin
olarak birinci fıkrada belirtilen vergi incelemesi ve tarhiyata muhatap olmamaları için ilgili
yıllarda vergiye esas alınan gelir veya kurumlar vergisi matrahlarını da ikinci ve üçüncü
fıkralarda belirtilen tutarlardan az olmamak üzere birinci fıkrada belirtilen şekilde artırmaları
şarttır.
(10) Gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin bu madde hükmünden yararlanarak
beyan ettikleri matrahları artırmaları halinde, daha önce tevkif yoluyla ödemiş oldukları
vergiler, artırılan matrahlar üzerinden hesaplanan vergilerden mahsup edilmez.
(11) Gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin matrah artırımında bulundukları yıllara
ait zararların % 50’si, 2010 ve izleyen yıllar kârlarından mahsup edilmez. (12) İstisna ve indirimler nedeniyle gelecek yıllarda matrahtan indirim konusu
yapılabilecek tutarlar ile geçmiş yıl zararları bu madde hükmüne göre artırılan matrahlardan
indirilemez.
(13) Matrah artırımında bulunan mükelleflerin yıllık gelir ve kurumlar vergisine
mahsuben daha önce tevkif yoluyla ödemiş oldukları vergilerin iadesi ile ilgili taleplerine
ilişkin inceleme ve tarhiyat hakkı saklıdır.
(14) İşe başlama ve işi bırakma gibi nedenlerle kıst dönemde faaliyette bulunmuş
mükellefler hakkında ilgili yıllar için belirlenen asgari matrahlar, faaliyette bulunulan ay
sayısı (ay kesirleri tam ay olarak) dikkate alınarak hesaplanır.
9


(15) Bu maddenin birinci fıkrası kapsamında matrah artırımında bulunulan
vergilendirme dönemlerine ilişkin olarak, bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce yapılıp
kesinleşen tarhiyatlar ilgili dönem beyanı ile birlikte dikkate alınır.
Katma değer vergisinde artırım
MADDE 7- (1) Katma değer vergisi mükelleflerinin, her bir vergilendirme dönemine
ilişkin olarak verdikleri (ihtirazi kayıtla verilenler dahil) beyannamelerindeki hesaplanan
katma değer vergisinin yıllık toplamı üzerinden 2006 yılı için % 3, 2007 yılı için % 2,5, 2008
yılı için % 2 ve 2009 yılı için % 1,5 oranına göre belirlenecek katma değer vergisini, vergi
artırımı olarak bu Kanunun yayımlandığı tarihi izleyen ikinci ayın sonuna kadar beyan
etmeleri halinde, bu mükellefler nezdinde söz konusu vergiyi ödemeyi kabul ettikleri yıllara
ait vergilendirme dönemleri ile ilgili olarak katma değer vergisi incelemesi ve tarhiyatı
yapılmaz. 25/10/1984 tarihli ve 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 11 inci
maddesinin (1) numaralı fıkrasının (c) bendi ve geçici 17 nci maddesine göre tecil-terkin
uygulamasından faydalanan mükelleflerde artırıma esas tutarın belirlenmesinde, tecil edilen
vergiler hesaplanan vergiden düşülür.
(2) Bir aylık vergilendirme dönemine tabi olan katma değer vergisi mükelleflerince,
artırımda bulunulmak istenilen yıl içindeki vergilendirme dönemleri ile ilgili olarak,
a) Verilmesi gereken katma değer vergisi beyannamelerinden, en az üç döneme ait
beyannamenin verilmiş olması halinde, bu yıla ait dönemlerden verilmiş olan
beyannamelerdeki hesaplanan katma değer vergisi tutarlarının ortalaması bir yıla iblağ
edilerek, artırıma esas olmak üzere yıllık hesaplanan katma değer vergisi tutarı bulunur ve bu
tutar üzerinden birinci fıkrada belirtilen oranlara göre artırım tutarı hesaplanır.
b) Hiç beyanname verilmemiş ya da bir veya iki döneme ilişkin beyanname verilmiş
olması halinde, ilgili yıl için gelir veya kurumlar vergisi matrah artırımında bulunulmuş
olması şartıyla, artırılan matrah üzerinden % 18 oranında katma değer vergisi artırımında
bulunmak suretiyle bu maddeden yararlanılır. Bu durumda olan adi ortaklık, kollektif ve adi
komandit ortaklıklarda ortakların tamamının gelir veya kurumlar vergisi yönünden matrah
artırımında bulunmaları şarttır.
c) İlgili takvim yılı içindeki işlemlerin tamamının istisnalar kapsamındaki teslim ve
hizmetlerden oluşması veya diğer nedenlerle hesaplanan katma değer vergisi bulunmaması ile
tecil-terkin uygulaması kapsamındaki teslimlerden oluşması halinde, ilgili yıl için gelir veya
kurumlar vergisi matrah artırımında bulunulmuş olması şartıyla artırılan matrah üzerinden %
18 oranında katma değer vergisi artırımında bulunmak suretiyle bu maddeden yararlanılır. Şu
kadar ki, ilgili takvim yılı içinde yukarıdaki işlemlerin yanı sıra vergiye tabi işlemlerin de
mevcudiyeti nedeniyle hesaplanan vergisi çıkan mükelleflerin bu madde hükmüne göre
ödemeleri gereken katma değer vergisi tutarı, yukarıda belirtildiği şekilde hesaplanacak % 18
oranındaki katma değer vergisi tutarından aşağı olamaz. Bu kapsama giren mükellefler, gelir
veya kurumlar vergisi için matrah artırımında bulunmamaları halinde bu madde hükmünden
yararlanamaz. (3) Vergilendirme dönemi üç aylık olan katma değer vergisi mükelleflerinin, yıllık
asgari artırım tutarı, hiç beyanname vermemiş olmaları halinde ikinci fıkranın (b) bendinde
belirtilen esaslar çerçevesinde, en az bir dönem için beyanname vermiş olmaları halinde ise
aynı fıkranın (a) bendinde belirtilen esaslar çerçevesinde belirlenir.
(4) Katma değer vergisi mükelleflerinin, artırıma esas alınan ilgili yılın vergilendirme
dönemlerinin tamamı için artırımda bulunmaları zorunludur. Şu kadar ki, mükelleflerin
artırımda bulunmak istedikleri yıl içinde işe başlamaları ya da işi bırakmaları halinde,
faaliyette bulunulan vergilendirme dönemleri için bu maddede belirtilen esaslar çerçevesinde
artırımda bulunulur.
(5) Mükelleflerin artırımda bulunmak istedikleri yıl içindeki vergilendirme
dönemlerine ilişkin olarak bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce yapılıp kesinleşen
tarhiyatlar, ilgili dönem beyanı ile birlikte dikkate alınır.
10


(6) Artırım talebinde bulunulan yılları izleyen dönemlerde yapılacak vergi
incelemelerine ilişkin olarak artırım talebinde bulunulan dönemler için, sonraki dönemlere
devreden katma değer vergisi yönünden ve artırım talebinde bulunulan dönemler için ihraç
kaydıyla teslimlerden veya iade hakkı doğuran işlemlerden doğan terkin ve iade işlemleri ile
ilgili inceleme ve tarhiyat hakkı saklıdır. Sonraki dönemlere devreden katma değer vergisi
yönünden yapılan incelemelerde artırım talebinde bulunulan dönemler için tarhiyat
önerilemez.
(7) Bu madde hükmüne göre ödenen katma değer vergisi, gelir veya kurumlar vergisi
matrahlarının tespitinde gider veya maliyet unsuru olarak nazara alınmaz, ödenmesi gereken
katma değer vergilerinden indirilmez veya herhangi bir şekilde iade konusu yapılmaz.
Gelir (stopaj) vergisinde artırım
MADDE 8- (1) 193 sayılı Kanunun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı
bendi uyarınca hizmet erbabına ödenen ücretlerden vergi tevkifatı yapmaya mecbur olanların,
her bir vergilendirme dönemine ilişkin olarak verdikleri (ihtirazi kayıtla verilenler dahil)
muhtasar beyannamelerinde yer alan ücret ödemelerine ilişkin gayrisafi tutarların yıllık
toplamı üzerinden 2006 yılı için % 5, 2007 yılı için % 4, 2008 yılı için % 3 ve 2009 yılı için
% 2 oranında hesaplanacak gelir vergisini, bu Kanunun yayımlandığı tarihi izleyen ikinci ayın
sonuna kadar idareye başvurarak artırımda bulunmayı kabul etmeleri halinde, bu mükellefler
nezdinde söz konusu vergiyi ödemeyi kabul ettikleri yıllara ait vergilendirme dönemleri ile
ilgili olarak ücret yönünden gelir (stopaj) vergisi incelemesi ve tarhiyat yapılmaz.
(2) Gelir (stopaj) vergisi artırımında bulunulan yıl içinde yer alan vergilendirme
dönemlerine ilişkin olarak;
a) Verilmesi gereken muhtasar beyannamelerden, en az bir döneme ilişkin beyanname
verilmiş olması halinde, beyan edilmiş ücret ödemelerine ilişkin gayrisafi tutar bir yıla iblağ
edilerek, artırıma esas olmak üzere yıllık ücretler üzerinden gelir (stopaj) vergisi matrahı
bulunur ve bu tutar üzerinden birinci fıkrada belirtilen oranlarda gelir vergisi hesaplanır.
b) Hiç beyanname verilmemiş olması halinde, her ay için hesaplanacak asgari gelir
(stopaj) vergisine esas olmak üzere en az, 1) Bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce ilgili yılda verilmiş olan aylık prim ve
hizmet belgelerinde bildirilen ortalama işçi sayısı kadar işçi,
2) İlgili yılda aylık prim ve hizmet belgesinin hiç verilmemiş olması halinde, bu
Kanunun yayımlandığı tarihe kadar verilmiş olmak şartıyla, izleyen vergilendirme
dönemlerinde verilen ilk aylık prim ve hizmet belgesindeki işçi sayısı kadar işçi,
3) Bu Kanunun yayımlandığı tarihe kadar aylık prim ve hizmet belgesinin hiç
verilmemiş olması halinde en az iki işçi,
çalıştırıldığı kabul edilmek ve ilgili yılın son vergilendirme döneminde onaltı yaşından
büyük işçiler için geçerli olan asgari ücret tutarı esas alınarak hesaplanan gelir (stopaj) vergisi
matrahı üzerinden birinci fıkrada belirtilen oranlarda gelir vergisini ödemek suretiyle bu
maddeden yararlanılır.
(3) Gelir (stopaj) vergisi artırımında bulunmak isteyenlerin, yıl içinde işe başlamaları
ya da işi bırakmaları halinde faaliyette bulunulan vergilendirme dönemleri için (ay kesirleri
tam ay olarak dikkate alınmak suretiyle) bu maddede belirtilen esaslar çerçevesinde artırımda
bulunulur.
(4) Gelir (stopaj) vergisi artırımında bulunulan yıl içinde yer alan vergilendirme
dönemlerine ilişkin olarak, bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce yapılıp kesinleşen
tarhiyatlar ilgili dönem beyanı ile birlikte dikkate alınır.
(5) Bu madde hükmüne göre artırıma esas ücret tutarı ve ödenen gelir vergisi, gelir
veya kurumlar vergisi matrahlarının tespitinde gider veya maliyet unsuru olarak dikkate
alınmaz.
(6) Gelir (stopaj) vergisi artırımından yararlanılarak hesaplanan gelir vergisine
herhangi bir istisna ve indirim uygulanmaz.
11


Matrah ve vergi artırımına ilişkin ortak hükümler
MADDE 9- (1) Bu Kanunun 6 ncı, 7 nci ve 8 inci maddelerine göre,
a) Hesaplanan veya artırılan gelir, kurumlar ve katma değer vergilerinin bu Kanunda
belirtilen süre ve şekilde ödenmesi şarttır. Bu vergilerin bu Kanunda belirtilen şekilde
ödenmemesi halinde, 6183 sayılı Kanunun 51 inci maddesine göre belirlenen oranın bir kat
fazlası oranında uygulanacak gecikme zammıyla birlikte takip ve tahsiline devam olunur.
b) Hesaplanarak veya artırılarak ödenen vergiler, gelir veya kurumlar vergisi
matrahlarının tespitinde gider veya maliyet unsuru olarak kabul edilmez; indirim, mahsup ve
iade konusu yapılmaz.
c) Artırılan matrahlar nedeniyle geçici vergi hesaplanmaz ve tahsil olunmaz.
ç) Matrah veya vergi artırımında bulunulması, 213 sayılı Kanunun defter ve belgelerin
muhafaza ve ibrazına ilişkin hükümlerinin uygulanmasına engel teşkil etmez.
(2) Daha önce nezdinde vergi incelemesi yapılmış olan mükellefler, vergi incelemesi
yapılan yıllar için de artırımda bulunabilirler.
(3) İdarenin, artırımda bulunulmayan yıllar veya dönemler için vergi incelemesi
yapma hakkı saklıdır.
(4) Bu Kanuna göre matrah veya vergi artırımında bulunulması, bu Kanunun
yayımlandığı tarihten önce başlanılmış olan vergi incelemeleri ile takdir işlemlerine engel
teşkil etmez. Ancak, artırımda bulunan mükellefler hakkında başlanılan vergi incelemeleri ve
takdir işlemlerinin, bu Kanunun 6 ncı maddesinin onüçüncü fıkrası ve 7 nci maddesinin
altıncı fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla, bu Kanunun yayımlandığı tarihi izleyen ayın
başından itibaren bir ay içerisinde sonuçlandırılamaması halinde, bu işlemlere devam edilmez.
Bu süre içerisinde sonuçlandırılan vergi incelemeleri ile ilgili tarhiyat öncesi uzlaşma talepleri
dikkate alınmaz. İnceleme veya takdir sonucu tarhiyata konu matrah veya vergi farkı tespit
edilmesi halinde, inceleme raporları ile takdir komisyonu kararlarının vergi dairesi kayıtlarına
intikal ettiği tarihten önce artırımda bulunulmuş olması şartıyla, inceleme ve takdir sonucu
bulunan fark, bu Kanunun 6 ncı, 7 nci ve 8 inci madde hükümleri ile birlikte değerlendirilir.
İnceleme ve takdir işlemlerinin sonuçlandırılmasından maksat, inceleme raporları ve takdir
komisyonu kararlarının vergi dairesi kayıtlarına intikal ettirilmesidir.
(5) Matrah veya vergi artırımı dolayısıyla mükelleflerce verilen yıllık, muhtasar ve
katma değer vergisi beyannameleri ve diğer beyannameler için damga vergisi alınmaz.
(6) 213 sayılı Kanunun 359 uncu maddesinin (b) fıkrasındaki “defter, kayıt ve
belgeleri yok edenler veya defter sahifelerini yok ederek yerine başka yapraklar koyanlar veya
hiç yaprak koymayanlar veya belgelerin asıl veya suretlerini tamamen veya kısmen sahte
olarak düzenleyenler”, bu Kanunun 6 ncı, 7 nci ve 8 inci madde hükümlerinden
yararlanamazlar.
(7) Mükelleflerin bu Kanuna göre matrah veya vergi artırımı yaptıkları dönemlere
ilişkin olarak kanuni süresinde vermedikleri anlaşılan beyannameler nedeniyle 213 sayılı
Kanunun usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezalarına ilişkin hükümleri uygulanmaz.
(8) Bu Kanun hükümlerine göre doğru beyan edilmeyen matrah veya vergi artırımı ile
ilgili olarak eksik tahakkuk eden vergiler, ilk taksit ödeme süresinin sonunda tahakkuk etmiş
sayılır ve bu Kanunda açıklandığı şekilde tahsil edilir.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Stok Beyanları
İşletmede mevcut olduğu halde kayıtlarda yer almayan emtia, makine, teçhizat ve
demirbaşlar
MADDE 10- (1) Gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri (adi, kollektif ve adi komandit
şirketler dahil), işletmelerinde mevcut olduğu halde kayıtlarında yer almayan emtia, makine,
teçhizat ve demirbaşları kendilerince veya bağlı oldukları meslek kuruluşunca tespit edilecek
12


rayiç bedel ile bu Kanunun yayımlandığı tarihi izleyen üçüncü ayın sonuna kadar bir envanter
listesi ile vergi dairelerine bildirmek suretiyle defterlerine kaydedebilirler. Bildirime dahil
edilen kıymetler için amortisman ayrılmaz.
(2) Bilanço esasına göre defter tutan mükellefler, birinci fıkra hükümleri uyarınca
aktiflerine kaydettikleri emtia için ayrı, makine, teçhizat ve demirbaşlar için ayrı olmak üzere
özel karşılık hesabı açarlar. Emtia için ayrılan karşılık, ortaklara dağıtılması veya işletmenin
tasfiye edilmesi halinde sermayenin unsuru sayılır ve vergilendirilmez. Makine, teçhizat ve
demirbaşlar envantere kaydedilir ve ayrılan karşılık birikmiş amortisman addolunur. İşletme
hesabı esasına göre defter tutan mükellefler ise söz konusu emtiayı defterlerinin gider kısmına
satın alınan mal olarak kaydederler.
(3) Birinci fıkra uyarınca beyan edilen genel orana tabi makine, teçhizat, demirbaş ve
emtiaların bedeli üzerinden % 10 oranı, indirimli orana tabi diğer makine, teçhizat, demirbaş
ve emtiaların bedeli üzerinden tabi olduğu oranların yarısı esas alınarak katma değer vergisi
hesaplanır ve ayrı bir beyanname ile sorumlu sıfatıyla beyan edilerek, beyanname verme
süresi içinde ödenir. Makine, teçhizat ve demirbaşlar üzerinden ödenen bu vergi hesaplanan
katma değer vergisinden indirilemez. Emtia üzerinden ödenen vergi genel esaslara göre
indirilir. Bu emtia, makine, teçhizat ve demirbaşlar için 3065 sayılı Kanunun 9 uncu
maddesinin (2) numaralı fıkrası hükmü uygulanmaz.
(4) Kıymetli maden ve ziynet eşyası imalatı ve ticareti faaliyetinde bulunan gelir ve
kurumlar vergisi mükellefleri (adi, kollektif ve adi komandit şirketler dahil) işletmelerinde
mevcut olduğu halde kayıtlarında yer almayan kıymetli maden (altın, platin ve gümüş) ve
kıymetli taşlar (elmas, pırlanta, yakut, zümrüt, topaz, safir, zebercet, inci gibi) ile bunlardan
mamûl ziynet eşyasını bu maddenin birinci fıkrasında belirtilen süre ve şekilde bildirmeleri
halinde, bu kıymetlerin bildirilen değeri üzerinden % 2,5 oranında vergi öderler. Bu suretle
tahakkuk ettirilen vergi, beyanname verme süresi içinde ödenir. Ödenen bu vergiler, gelir ve
kurumlar vergisinden mahsup edilemez, gelir ve kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider
olarak kabul edilmez.
(5) Bilanço esasına göre defter tutan mükellefler, dördüncü fıkra uyarınca aktiflerine
kaydettikleri kıymetler için özel karşılık hesabı açarlar. Bu hesapta izlenen karşılık, ortaklara
dağıtılması veya işletmenin tasfiye edilmesi halinde sermayenin unsuru sayılır ve
vergilendirilmez. İşletme hesabı esasına göre defter tutan mükellefler ise söz konusu
kıymetleri defterlerinin gider kısmına satın alınan mal olarak kaydederler.
(6) Bu madde kapsamında bildirilen kıymetlerin satılması halinde satış bedeli,
bunların deftere kaydedilen değerinden düşük olamaz.
Kayıtlarda yer aldığı halde işletmede bulunmayan mallar ve kasa mevcudu MADDE 11-
(1) Kayıtlarda yer aldığı halde işletmede bulunmayan mallar hakkında aşağıdaki hükümler
uygulanır.
a) Gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri (adi, kollektif ve adi komandit şirketler
dahil), kayıtlarında yer aldığı halde işletmelerinde mevcut olmayan mallarını, bu Kanunun
yayımlandığı tarihi izleyen üçüncü ayın sonuna kadar, aynı nev'iden mallara ilişkin cari yıl
kayıtlarına göre tespit edilen gayrisafi kâr oranını dikkate alarak fatura düzenlemek ve her
türlü vergisel yükümlülüklerini yerine getirmek suretiyle kayıt ve beyanlarına intikal
ettirebilirler. Gayrisafi kâr oranının cari yıl kayıtlarına göre tespit edilemediği hallerde,
mükellefin bağlı olduğu meslek odalarının belirleyeceği oranlar esas alınır.
b) Bu fıkra hükmünün uygulanmasına ilişkin olarak geçmişe yönelik vergi cezası ve
gecikme faizi uygulanmaz.
(2) Kayıtlarda yer aldığı halde işletmede bulunmayan kasa mevcudu hakkında
aşağıdaki hükümler uygulanır.
a) Bilanço esasına göre defter tutan kurumlar vergisi mükellefleri, 31/12/2009 tarihi
itibarıyla bilançolarında görülmekle birlikte işletmelerinde bulunmayan kasa mevcutlarını, bu
13


Kanunun yayımlandığı tarihi izleyen üçüncü ayın sonuna kadar vergi dairelerine beyan etmek
suretiyle kayıtlarını düzeltebilirler.
b) (a) bendi kapsamında beyan edilen tutarlar üzerinden % 10 oranında hesaplanan
vergi, beyanname verme süresi içinde ödenir.
c) Bu fıkra kapsamında beyan edilen tutarlar, kurumlar vergisi matrahının tespitinde
gider olarak dikkate alınmaz.
(3) Maliye Bakanlığı, bu maddenin uygulanması ile ilgili olarak yılı içerisinde
ödenmesi gereken vergilerin ödeme sürelerinde değişiklik yapmaya, 213 sayılı Kanun
hükümlerine göre bildirimde bulunma zorunluluğu getirmeye ve uygulamaya ilişkin diğer
usul ve esasları belirlemeye yetkilidir.
ÜÇÜNCÜ KISIM
Sosyal Güvenlik Kurumuna Bağlı Tahsil Dairelerince Takip Edilen
Alacaklara İlişkin Hükümler
BİRİNCİ BÖLÜM Tahsilatın
Hızlandırılmasına İlişkin Hükümler
Kesinleşmiş Sosyal Güvenlik Kurumu alacakları
MADDE 12- (1) 2010/Haziran ve önceki aylara ilişkin olup bu Kanunun yayımlandığı
tarihten önce tahakkuk ettiği halde bu Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla ödenmemiş olan;
a) 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentleri
kapsamındaki sigortalılık statülerinden kaynaklanan; sigorta primi, emeklilik keseneği ve kurum
karşılığı, işsizlik sigortası primi, sosyal güvenlik destek primi,
b) Bu Kanuna göre yapılan başvuru tarihi itibarıyla ilgili mevzuatına göre ödenmesi imkanı
ortadan kalkmamış isteğe bağlı sigorta primi ve topluluk sigortası primi,
c) Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından ilgili kanunları gereğince takip edilen damga
vergisi, özel işlem vergisi ve eğitime katkı payı,
borç asılları ile bu alacaklara ödeme sürelerinin bittiği tarihlerden bu Kanunun
yayımlandığı tarihe kadar geçen süre için TEFE/ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak
hesaplanacak tutarın, bu Kanunda belirtilen süre ve şekilde ödenmesi halinde, bu alacaklara
uygulanan gecikme cezası ve gecikme zammı gibi fer’i alacaklarının tamamının tahsilinden
vazgeçilir.
(2) Yaşlılık, emekli aylığı veya malullük aylığı bağlandıktan sonra 5510 sayılı Kanunun
4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde belirtilen sigortalılık statüsü kapsamında sigortalı
sayılmasını gerektirir nitelikte çalışması nedeniyle ilgili mevzuatına göre sosyal güvenlik destek
primi ödemesi gerekenlerden bu Kanunun yayımlandığı tarihi izleyen ikinci ayın sonuna kadar
tescili yapılmış olanların, 2010/Haziran ve önceki aylara ilişkin olup bu Kanunun yayımlandığı
tarih itibarıyla ödenmemiş olan sosyal güvenlik destek primi asılları ile bu alacaklara ödeme
sürelerinin bittiği tarihlerden bu Kanunun yayımlandığı tarihe kadar geçen süre için TEFE/ÜFE
aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın, bu Kanunda belirtilen süre ve şekilde
ödenmesi halinde, bu alacaklara uygulanan gecikme cezası ve gecikme zammı gibi fer’i
alacaklarının tamamının tahsilinden vazgeçilir.
(3) 30/6/2010 tarihine kadar (bu tarih dahil) bitirilmiş özel nitelikteki inşaatlar ile ihale
konusu işlere ilişkin olup bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce Kurumca re’sen tahakkuk
ettirilerek işverene tebliğ edildiği halde bu Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla ödenmemiş olan;
özel nitelikteki inşaatlar ile ihale konusu işlere ilişkin yapılan ön değerlendirme, araştırma veya
tespitler sonucunda bulunan eksik işçilik tutarı üzerinden hesaplanan sigorta primi asılları ile bu
alacaklara gecikme cezası ve gecikme zammı hesaplanan sürenin başlangıç tarihinden bu
Kanunun yayımlandığı tarihe kadar geçen süre için TEFE/ÜFE aylık değişim oranları esas
14


alınarak hesaplanacak tutarın, bu Kanunda belirtilen süre ve şekilde ödenmesi halinde bu
alacaklara uygulanan gecikme cezası ve gecikme zammı gibi fer’i alacaklarının tamamının
tahsilinden vazgeçilir.
(4) 31/7/2010 tarihine kadar (bu tarih dahil) işlenen fiillere ilişkin olup bu Kanunun
yayımlandığı tarihten önce dava açma süresi sona erdiği halde bu Kanunun yayımlandığı tarih
itibarıyla ödenmemiş olan idari para cezası asıllarının % 50’si ile bu tutara ödeme sürelerinin bittiği
tarihlerden bu Kanunun yayımlandığı tarihe kadar geçen süre için TEFE/ÜFE aylık değişim
oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın, bu Kanunda belirtilen süre ve şekilde ödenmesi halinde
idari para cezası asıllarının kalan % 50’si ile idari para cezasına uygulanan gecikme cezası ve
gecikme zammı gibi fer’i alacaklarının tamamının tahsilinden vazgeçilir.
(5) Bu madde kapsamına giren alacakların; asıllarının bu Kanunun yayımlandığı
tarihten önce ödenmiş olmasına rağmen, fer’ilerinin bu Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla
ödenmemiş olduğu durumlarda, aslı ödenmiş fer’i alacağın % 40’ının bu Kanunda belirtilen
süre ve şekilde ödenmesi halinde bu fer’i alacakların kalan % 60’ının tahsilinden vazgeçilir.
Dava safhasında bulunan veya dava açma süresi sona ermemiş idari para
cezaları
MADDE 13- (1) 31/7/2010 tarihine kadar (bu tarih dahil) işlenen fiillere ilişkin olup
bu Kanunun yayımlandığı tarihi izleyen ikinci ayın sonuna kadar tahakkuk ettiği halde dava
açılmış veya dava açma süresi sona ermemiş olan idari para cezası asıllarının % 25’i ile bu
tutara ödeme sürelerinin bittiği tarihlerden bu Kanunun yayımlandığı tarihe kadar geçen süre
için TEFE/ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın bu Kanunda
belirtilen süre ve şekilde ödenmesi halinde, idari para cezası asıllarının kalan % 75’i ile idari
para cezasına uygulanan gecikme cezası ve gecikme zammı gibi fer’i alacaklarının tamamının
tahsilinden vazgeçilir.
(2) Bu madde kapsamına giren alacakların tahakkuk ettiği tarih itibarıyla bu madde
için öngörülen başvuru süresinin onbeş günden az kaldığı hallerde, bu alacaklar için bu
maddeye göre yapılacak başvuru süresi tahakkuk tarihinden itibaren onbeş gün olarak
uygulanır.
Ön değerlendirme, araştırma veya tespit aşamasında olan eksik işçilik prim
tutarları
MADDE 14- (1) 30/6/2010 tarihine kadar (bu tarih dahil) bitirilmiş olup bu Kanunun
yayımlandığı tarihten önce asgari işçilik tutarının tespitine ilişkin olarak Kuruma başvuruda
bulunulmasına rağmen, bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce Kurumca re’sen tahakkuk
ettirilerek işverene tebliğ edilememiş olan özel nitelikteki inşaatlar ile ihale konusu işlere
ilişkin yapılan ön değerlendirme, araştırma veya tespit sonucunda bulunan eksik işçilik tutarı
üzerinden hesaplanan sigorta primi asılları ile bu alacaklara gecikme cezası ve gecikme zammı
hesaplanan sürenin başlangıç tarihinden bu Kanunun yayımlandığı tarihe kadar geçen süre
için TEFE/ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutar ve hesaplanan bu
tutarlara bu Kanunun yayımlandığı tarihten asgari işçilik tutarının işverene tebliğ tarihine
kadar geçen süre için 5510 sayılı Kanunun 89 uncu maddesinin ikinci fıkrasına göre
hesaplanacak gecikme zammının tamamının, işverene tebliğ tarihinden başlanarak bir ay
içerisinde bu fıkra kapsamında Kuruma yazılı olarak başvurularak, ilk taksit tebligatın
yapıldığı ayı izleyen aydan başlamak üzere ikişer aylık dönemler halinde oniki eşit taksitte
ödenmesi şartıyla, bu alacaklara uygulanan gecikme cezası ve gecikme zammı gibi fer’i
alacakların tamamının tahsilinden vazgeçilir. Şu kadar ki, bu Kanunun yayımlandığı tarihi
izleyen ikinci ayın sonuna kadar re’sen tahakkuk ettirilerek işverene tebliğ edilen eksik işçilik
tutarları üzerinden hesaplanan sigorta prim tutarları, bu Kanunun 12 nci maddesinin üçüncü
fıkrasında belirtilen alacaklar için öngörülen süre ve şekilde ödenir.
(2) Bu madde ile 12 nci ve 13 üncü madde hükümlerinden yararlanmak isteyen
borçluların, bu maddelerde belirtilen şartların yanı sıra dava açmamaları, açılmış davalardan
vazgeçmeleri ve kanun yollarına başvurmamaları şarttır.
15


(3) Bu madde ile 12 nci ve 13 üncü madde hükümlerinden yararlanmak üzere
başvuruda bulunan borçluların taksit ödeme süresince tahakkuk eden sigorta primlerini çok
zor durum olmaksızın bir takvim yılında ikiden fazla vadesinde ödememeleri halinde,
belirtilen madde hükümlerine göre yapılandırılan borçlarına ilişkin kalan taksitlerini ödeme
haklarını kaybederler.
Sosyal güvenlik prim yapılandırması bozulanlara ilişkin hükümler MADDE 15- (1)
Sosyal Güvenlik Kurumuna olan borçları 5510 sayılı Kanunun geçici 24 üncü veya geçici 25
inci maddeleri uyarınca yeniden yapılandırıldığı halde, taksit ödeme yükümlülüklerini yerine
getirmemiş olmaları nedeniyle yeniden yapılandırma haklarını kaybetmiş olanlardan,
yapılandırmaları oniki taksite kadar yapılmış olanların, ödenmemiş taksit sayısı dörtten fazla
olmayanların; yapılandırmaları yirmidört taksite kadar yapılmış olanların, ödenmemiş taksit
sayısı sekizden fazla olmayanların; bu Kanunun yayımlandığı tarihi izleyen ikinci ayın sonuna
kadar yazılı olarak başvurmaları halinde, bozulmuş olan yeniden yapılandırma anlaşmaları
ilgili kanun hükümleri uyarınca yapılmış olan başvuru tarihi ve taksitlendirme süresi dikkate
alınarak ihya edilir.
(2) Bu Kanun uyarınca yeniden yapılandırma anlaşmaları ihya edilen borçluların,
yeniden yapılandırma anlaşmalarının bozulduğu tarihten sonra ilgili yapılandırma kanunu
kapsamına giren borçları için bu Kanunun yayımlandığı tarihe kadar yapmış oldukları
ödemeler, ilgili yapılandırma kanunu hükümlerine göre mahsup edilir.
(3) İhya veya mahsup işlemleri sonucunda süresi içinde ödenmediği veya eksik
ödendiği anlaşılan taksit tutarlarının tamamının, ödeme süresinin sona erdiği tarihten
ödemenin yapılacağı tarihe kadar her ay için Hazine Müsteşarlığınca açıklanacak bir önceki
aya ait Türk Lirası cinsinden iskontolu ihraç edilen Devlet iç borçlanma senetlerinin aylık
ortalama faiz oranına bir puan eklenmek suretiyle bulunacak faiz oranının bileşik bazda
uygulanması sonucunda hesaplanacak faiz tutarıyla birlikte bu maddeye göre yapılan başvuru
tarihini izleyen üçüncü ayın sonuna kadar ödenmesi halinde ilgili kanunda öngörülen yeniden
yapılandırma hükümlerinden yararlanılır. Bu fıkrada belirtilen ödeme yükümlülüklerinin söz
konusu üç aylık süre içinde tam olarak yerine getirilmemesi halinde yeniden yapılandırma
hakkı kaybedilir ve yapılandırma işlemleri iptal edilir.
(4) Bu madde kapsamına giren alacakların üçüncü fıkrada belirtilen şekilde tamamen
ödenmemesi halinde, ihya öncesi duruma dönülerek ödedikleri taksit tutarları sosyal güvenlik
mevzuatının ilgili hükümlerine göre borçlarına mahsup edilir.
(5) 5510 sayılı Kanunun geçici 24 üncü veya geçici 25 inci maddeleri kapsamına giren
borçları yeniden yapılandırılanlardan, yeniden yapılandırma haklarını kaybetmiş olup
kapsama giren borçlarının tamamını sosyal güvenlik mevzuatının ilgili hükümlerine göre
ödemiş olanlar hakkında bu madde hükümleri uygulanmaz. Borçlarını kısmen ödemiş olup bu
maddeden yararlanmak için başvuranlara, daha önce ödemiş oldukları tutarlar iade edilmez,
bu maddenin birinci ve ikinci fıkraları saklı kalmak kaydıyla mahsup işlemi yapılmaz.
Sigortalılık süreleri durdurulanların ihya prim borçları
MADDE 16- (1) Kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlar ile tarımda kendi adına
ve hesabına bağımsız çalışanlardan mülga 2/9/1971 tarihli ve 1479 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar
ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu Kanunu ve mülga 17/10/1983 tarihli
ve 2926 sayılı Tarımda Kendi Adına ve Hesabına Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kanununa göre
tescilleri yapıldığı halde prim borçları nedeniyle ilgili kanunları uyarınca sigortalılık süreleri
durdurulmuş ve bu sigortalılık süreleri bu Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla ihya
edilmemiş olanların kendileri veya hak sahipleri, bu sigortalılık sürelerinin ihyası amacıyla
5510 sayılı Kanunun geçici 17 nci maddesinin ikinci fıkrasına istinaden bu Kanunun
yayımlandığı tarihi izleyen ikinci ayın sonuna kadar yapacakları yazılı müracaatlarında,
durdurulan bu sigortalılık süreleri için ödeyecekleri prim tutarının, sigortalılık süreleri
durdurulmamış gibi değerlendirilerek bu Kanunun 12 nci maddesinin birinci fıkrasına göre
hesaplanmasını talep edebilirler. Bu şekilde hesaplanan prim borç tutarının tamamı bu
16


Kanunun yayımlandığı tarihi izleyen beşinci ayın sonuna kadar ödendiği takdirde, bu süreler
sigortalılık süresi olarak değerlendirilir. Bu fıkrada belirtilen süre içinde hesaplanan borç
tutarının tamamının ödenmemesi halinde ihya işlemi geçerli sayılmaz ve bu fıkra kapsamında
ödenmiş olan tutarlar ilgilinin bu fıkra kapsamı haricinde başkaca prim borcunun
bulunmaması kaydıyla iade edilir.
DÖRDÜNCÜ KISIM
Çeşitli ve Ortak Hükümler
BİRİNCİ BÖLÜM
Çeşitli Hükümler
Diğer alacaklar ve çeşitli hükümler
MADDE 17- (1) 7/11/1996 tarihli ve 4207 sayılı Tütün Ürünlerinin Zararlarının
Önlenmesi ve Kontrolü Hakkında Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrası ile 30/3/2005
tarihli ve 5326 sayılı Kabahatler Kanununun 39 uncu maddesine göre verilen idari para
cezaları hariç olmak üzere, 31/7/2010 tarihinden önce idari yaptırım kararı verildiği halde bu
Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla ilgilisine tebliğ edilmemiş olan ve genel bütçeye gelir
kaydı gereken ve her bir kabahat için 120 liranın (bu tutar dahil) altında kalan idari para
cezaları tebliğ edilmez, tebliğ edilmiş olanların ve bunlara bağlı fer’i alacakların tahsilinden
vazgeçilir. Şu kadar ki, bu fıkra kapsamına giren ve mülga 5539 sayılı Kanun ile 6001 sayılı
Kanun gereğince verilen idari para cezası ile birlikte ilgilisine tebliği gereken ve tutarı 12 lira
ve altında kalan geçiş ücretleri için de bu fıkra hükmü uygulanır.
(2) Maliye Bakanlığına bağlı tahsil dairelerince takip edilmekte olan ve vadesi
31/12/2004 tarihinden (bu tarih dahil) önce olduğu halde bu Kanunun yayımlandığı tarih
itibarıyla ödenmemiş olan ve 6183 sayılı Kanun kapsamına giren her bir alacağın türü, dönemi,
asılları ayrı ayrı dikkate alınmak suretiyle tutarı 50 lirayı aşmayan asli alacakların ve tutarına
bakılmaksızın bu asıllara bağlı fer’i alacakların, aslı ödenmiş fer’i alacaklardan tutarı 50 lirayı
aşmayanların tahsilinden vazgeçilir.
(3) Gümrük Müsteşarlığına bağlı tahsil dairelerince takip edilmekte olan ve vadesi
31/7/2010 tarihinden (bu tarih dahil) önce olduğu halde bu Kanunun yayımlandığı tarihe kadar
ödenmemiş olan ve 6183 sayılı Kanun kapsamında gümrük idarelerince takibi gereken her bir
alacağın; türü, yükümlülüğü, asılları ayrı ayrı dikkate alınmak suretiyle tutarı 50 lirayı aşmayan
asli alacakların, idari para cezalarında 60 lirayı aşmayanların ve tutarına bakılmaksızın bu
alacaklara bağlı fer’i alacakların, aslı ödenmiş fer’i alacaklarda toplamı 50 lirayı aşmayanların
tahsilinden vazgeçilir.
(4) Bu Kanunun yayımlandığı tarihe kadar yapılmış ödemelere ilişkin olmak üzere,
1/7/1976 tarihli ve 2022 sayılı 65 Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk
Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Kanun kapsamında almakta oldukları aylıkları %
50 fazlası ile geri alınması gerekenlerden, % 50 fazlaya ilişkin tahsil edilmemiş tutarların
tahsilinden vazgeçilir.
(5) 5510 sayılı Kanun kapsamından çıkarılan işyerlerine ilişkin olup işyerine ait borcun
tamamının ödeme süresi 31/7/2010 veya önceki bir tarihe ilişkin olduğu halde ödenmemiş
sigorta primi, işsizlik sigortası primi, sosyal güvenlik destek primi ve idari para cezası asılları
toplamı 50 lirayı aşmayan alacaklar ile tutarına bakılmaksızın bu alacaklara bağlı gecikme
cezası ve gecikme zammı gibi fer’ilerinin ve aslı ödenmiş olan fer’i alacaklardan tutarı 50 lirayı
aşmayanların tahsilinden vazgeçilir.
(6) 5510 sayılı Kanunun 87 nci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi uyarınca
primleri yılı merkezi yönetim bütçesinden karşılanmak üzere ilgili kamu idarelerince
ödenmesi gereken aynı Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde sayılan
genel sağlık sigortalılarına ilişkin genel sağlık sigortası primleri ile 25/8/1999 tarihli ve 4447
17


sayılı Kanunun 50 nci, geçici 7 nci ve geçici 9 uncu maddeleri uyarınca İşsizlik Sigortası
Fonundan karşılanması gerekip de Türkiye İş Kurumu tarafından Sosyal Güvenlik Kurumuna
ödenmemiş sigorta primlerinin, bu Kanunun yayımlandığı ayın sonuna kadar olan gecikme
cezası ve gecikme zamlarının tahsilinden vazgeçilir.
(7) a) 16/8/1961 tarihli ve 351 sayılı Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu
Kanununun geçici 4 üncü maddesi hükümlerinden yararlanmak üzere başvuruda bulunarak
Kuruma olan borçlarını ödeme taahhüdünde bulunan borçlulardan, bu Kanunun yayımlandığı
tarih itibarıyla taahhütlerini yerine getirmemeleri nedeniyle anılan madde hükmünden
yararlanma hakkını kaybedenlerin; bu Kanunun yayımlandığı tarihi izleyen ikinci ayın sonuna
kadar Kuruma başvuruda bulunmaları ve ödeme süresi geçmiş borçlarının tamamını, anılan
madde kapsamında belirlenen ilgili ödeme süresinin bitim tarihinden bu Kanunun
yayımlandığı tarihe kadar gecikilen her ay ve kesri için 6183 sayılı Kanunun 51 inci
maddesine göre belirlenen gecikme zammı oranında hesaplanacak fazla ile birlikte, bu fıkrada
belirlenen başvuru süresinde, diğer taksitlerini ise 351 sayılı Kanunun geçici 4 üncü
maddesine göre belirlenen sürede ödemeleri halinde 351 sayılı Kanunun geçici 4 üncü
maddesi hükmünden yararlanılır.
b) Bu Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla taksit ödemelerini süresinde yapmış olan
ve ödemeleri devam eden borçlular ile (a) bendinden yararlanan borçluların, bu Kanunun
yayımlandığı tarihten sonra ödeyecekleri taksitlerin bir takvim yılında iki veya daha az
taksitin süresinde ödenmemesi veya eksik ödenmesi halinde, ödenmeyen veya eksik ödenen
taksit tutarlarının son taksit ödeme süresi sonuna kadar, gecikilen her ay ve kesri için 6183
sayılı Kanunun 51 inci maddesine göre belirlenen gecikme zammı oranında hesaplanacak
fazlası ile birlikte ödenmesi şartıyla 351 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesi hükmünden
yararlanılır. Bu fıkra kapsamındaki alacakların taksit ödeme süresinin son gününün resmi
tatile rastlaması halinde süre tatili izleyen ilk iş günü mesai saati sonunda biter. Bu fıkranın
uygulamasına ilişkin usul ve esaslar Maliye Bakanlığının görüşü alınarak Yüksek Öğrenim
Kredi ve Yurtlar Kurumu tarafından belirlenir.
(8) a) 4/12/1984 tarihli ve 3093 sayılı Türkiye Radyo-Televizyon Kurumu Gelirleri
Kanunu uyarınca 31/7/2010 tarihine kadar (bu tarih dahil) Türkiye Radyo-Televizyon
Kurumuna bildirilmesi gereken yükümlülüklere ilişkin olup bu Kanunun yayımlandığı tarihe
kadar (bu tarih dahil) vadesi geldiği halde ödenmemiş veya ödeme süresi geçmemiş olan
elektrik enerjisi satış bedeli payı ve bandrol ücretlerinin aslı ile bu alacaklara bağlı gecikme
faizi ve faiz yerine bu Kanunun yayımlandığı tarihe kadar TEFE/ÜFE aylık değişim oranları
esas alınarak hesaplanacak tutarın, 31/7/2010 tarihinden önce yapılan tespitlere ilişkin olup bu
Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla vadesi geldiği halde ödenmemiş olan idari para
cezalarının % 50’sinin; dava açılmaması, açılmış davalardan vazgeçilmesi şartıyla, bu
Kanunda belirtilen süre ve şekilde tamamen ödenmesi halinde, bu alacaklara bağlı gecikme
faizi ve faizin tamamı ile idari para cezasının kalan % 50’sinin tahsilinden vazgeçilir. Bu
hükümden yararlanmak üzere başvuruda bulunan borçluların bu fıkra hükmünden
yararlanabilmesi için ilk taksit ödeme süresi içerisinde Kurum tarafından hesaplanan takip
masraflarını da ödemeleri şarttır.
b) Bu fıkranın kapsadığı dönemlere ilişkin olarak, bu Kanunun yayımlandığı tarihten
önce başlanıldığı halde, bu tarihe kadar tamamlanamamış olan bandrol ücretleri ve elektrik
enerjisi satış bedeli payına ilişkin incelemelere devam edilir. Bu incelemelerin
tamamlanmasından sonra hesaplanan bandrol ücretleri ve elektrik enerjisi satış bedeli payının
tamamı ve kesilen idari para cezalarının % 25’i ile bu tutarlara gecikme faizi ve faiz yerine bu
Kanunun yayımlandığı tarihe kadar TEFE/ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak
hesaplanacak tutar ile bu tarihten sonra ilgiliye yapılacak bildirim tarihine kadar geçen süre
için 6183 sayılı Kanunun 51 inci maddesine göre belirlenen oranda hesaplanan faizin
tamamının, bildirim tarihinden itibaren altmış gün içerisinde yazılı başvuruda bulunularak, ilk
taksit başvuru süresinde başlamak üzere ikişer aylık dönemler halinde altı eşit taksitte
18


ödenmesi şartıyla, bandrol ücretine bağlı idari para cezalarının kalan % 75’i ile gecikme faizi
ve faizin tamamının tahsilinden vazgeçilir.
(9) a) 12/4/1990 tarihli ve 3624 sayılı Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve
Destekleme İdaresi Başkanlığı Kurulması Hakkında Kanun kapsamında, Küçük ve Orta
Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOSGEB) tarafından
31/7/2010 tarihinden önce kullandırılan ve bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce
uygunsuzluğu tespit edilmiş olan veya 31/7/2010 tarihi itibarıyla geri ödemeleri ihlal edilmiş
desteklerden kaynaklanan ve bu Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla;
1) Yargı kararı ile kesinleştiği halde ödenmemiş bulunan taahhütlü kredi faiz
desteklerinin, geri ödemeli desteklerden ödenmemiş destek tutarının ve geri ödemesiz
desteklerden ise uygunsuzluğu tespit edilmiş ve haklarında hukuki işlem başlatılmış olan
destek tutarının aslı ile bu alacaklara bu Kanunun yayımlandığı tarihe kadar hesaplanan faiz
yerine TEFE/ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın,
2) Hakkında kesinleşmiş yargı kararı bulunmayan taahhütlü kredi faiz destekleri
asıllarının, hakkında hukuki işlem başlatılmamış olan geri ödemesiz desteklerin asıllarının,
bu Kanunda belirtilen süre ve şekilde ödenmesi şartıyla bu alacaklara bağlı faizlerin
tahsilinden vazgeçilir.
b) Bu Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla KOSGEB tarafından taksitlendirilmiş
destek alacakları ile ilgili olarak da bu fıkra hükmünden yararlanılabilir. Bu takdirde ödenmiş
tutarlar için taksitlendirme işlemleri geçerli sayılır ve kalan borç tutarı üzerinden bu fıkra
hükmünden yararlandırılır. Bu hüküm taksitlendirilmiş geri ödemeli desteklerde ödenmemiş
destek tutarları için de uygulanır.
c) Bu fıkra hükümlerinden yararlanabilmek için belirtilen diğer şartların yanı sıra fıkra
kapsamında ödenecek destek unsurlarıyla ilgili olarak açılmış davalardan vazgeçilir ve
yargılama giderleri ile vekâlet ücretleri ilk taksit ödeme süresi içinde ödenir.
ç) Haklarında; hukuki işlem devam eden işletmelerin bu fıkra hükmünden yararlanarak
borçlarını ödemek istemeleri halinde bu iradelerini başvuru dilekçelerinde belirtmeleri ve
idarenin talep ettiği alacak tutarını kabul etmeleri, hukuki işleme ilişkin mahkeme/icra
masraflarını ve vekalet ücretini ilk taksit tutarı ile birlikte ödemeleri şarttır. Bu takdirde,
idarece açılmış davalar sonlandırılır ve bu sebeple idareden herhangi bir masraf ve vekalet
ücreti talep edilemez ve bu alacakla ilgili herhangi bir dava açılamaz.
d) Bu fıkra hükmünden yararlanarak borçlarını ödeyen işletmeler KOSGEB tarafından
sağlanan yeni desteklerden faydalandırılır.
(10) a) Türkiye Elektrik Dağıtım Anonim Şirketinin (TEDAŞ) veya bu Şirketin
hissedarı olduğu elektrik dağıtım şirketlerinin elektrik tüketiminden kaynaklanan
alacaklarından ve 4/12/1984 tarihli ve 3096 sayılı Türkiye Elektrik Kurumu Dışındaki
Kuruluşların Elektrik Üretimi, İletimi, Dağıtımı ve Ticareti ile Görevlendirilmesi Hakkında
Kanun kapsamında mevcut sözleşmeleri uyarınca faaliyet göstermekte olan dağıtım
şirketlerinin Enerji Piyasası Düzenleme Kurumundan lisans almadan önceki faaliyet
dönemlerine ilişkin elektrik tüketiminden kaynaklanan alacaklarından, vadesi 31/7/2010 tarihi
itibarıyla geldiği halde bu Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla ödenmemiş olanların
asıllarının tamamı ile bu alacaklara ilişkin fer’iler yerine, bu Kanunun yayımlandığı tarihe
kadar söz konusu alacakların asıllarına TEFE/ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak
hesaplanacak tutarın; bu Kanunun yayımlandığı tarihi izleyen ikinci ayın sonuna kadar
abonesi bulunulan dağıtım şirketine başvuruda bulunulması ve ödenmesi gereken tutarın, ilk
taksit bu Kanunun yayımlandığı tarihi izleyen üçüncü aydan başlamak üzere bu Kanunda
öngörülen süre ve şekilde ödenmesi şartıyla fer’ilerin tamamının tahsilinden vazgeçilir.
b) Tarımsal sulamada kullanılan elektrik tüketiminden kaynaklanan alacakların bu
Kanunda belirtilen taksit süreleri yerine, alacakların bulunduğu bölgeler, iller, ürünlerin hasat
dönemleri dikkate alınarak borçlu tarafından seçilen taksit sayısının tekabül ettiği süreyi
geçmemek üzere taksit süresinin her bir yılında ödenmesi gereken taksitlerin ödeme zamanını
19


değiştirmeye, birden fazla taksiti birleştirerek yeni ödeme zamanı tespit etmeye alacaklı şirket
yönetim kurulları yetkilidir.
c) Bu fıkra hükmü, bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce çeşitli kanun hükümlerine
veya TEDAŞ veya hissedarı olduğu elektrik dağıtım şirketlerinin yönetim kurullarının yetkisi
ile taksitlendirilmiş ve taksit ödemeleri devam etmekte olan alacaklar için, bu Kanunun
yayımlandığı tarih itibarıyla bakiye tutar içindeki alacak aslı, taksitlendirme şartları ihlal
edilmiş olan alacaklar için ise ödenmemiş toplam tutar içindeki alacak aslı dikkate alınarak
uygulanır.
ç) TEDAŞ’a ait olup tahsilatı özelleştirilen elektrik dağıtım şirketlerince sürdürülen ve
bu fıkra kapsamına giren alacaklar da bu fıkra hükmünden yararlanır.
d) Bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce dava konusu edilmiş ve/veya icra takibi
başlatılmış alacaklar için, borçlunun bu fıkra hükümlerinden yararlanmak üzere başvuruda
bulunması halinde, asıl borçlular ve kefiller hakkında sürdürülen dava, icra ve takip
işlemlerinden vazgeçilir. Bu takdirde, borçluların mahkeme masraflarını, icra masraflarını ve
vekalet ücretini ilk taksit tutarı ile birlikte ödemeleri şarttır.
e) Özel sektör elektrik dağıtım şirketleri, alacaklarını bu fıkrada öngörülen şekilde
yapılandırabilirler. (11) 18/5/2004 tarihli ve 5174 sayılı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve
Borsalar Kanunu hükümlerine göre üyelerin oda ve borsalara, oda ve borsaların da Türkiye
Odalar ve Borsalar Birliğine; bu Kanunun yayımlandığı tarihe kadar ödemeleri gerektiği halde
ödenmemiş olan aidat borçları asıllarını bu Kanunun yayımlandığı tarihi izleyen aydan
başlamak üzere altı ay içinde ödemeleri halinde bu borçlara uygulanan gecikme zamlarının,
aidat borçları asıllarının bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce kısmen veya tamamen
ödenmiş olması halinde ödenmiş aidat borçları asıllarına isabet eden gecikme zamlarının
tahsilinden vazgeçilir.
(12) 12/4/2000 tarihli ve 4562 sayılı Organize Sanayi Bölgeleri Kanunu hükümlerine
göre kurulan Organize Sanayi Bölgelerinin sınırları içerisinde faaliyet gösteren
katılımcılardan olan ve 31/10/2010 tarihi itibarıyla ödeme süresi geçtiği halde bu Kanunun
yayımlandığı tarih itibarıyla ödenmemiş bulunan elektrik, su ve doğalgaz bedeli alacakları ile
yönetim aidatları alacakları asıllarının tamamı ile bu alacaklara hesaplanan gecikme zammı,
gecikme faizi, faiz gibi fer’i alacaklar yerine bu Kanunun yayımlandığı tarihe kadar
TEFE/ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın; bu Kanunun
yayımlandığı tarihi izleyen üçüncü aydan başlamak üzere ikişer aylık dönemler halinde azami
oniki taksitte tamamen ödenmesi halinde bu borçlara hesaplanan gecikme zammı, gecikme
faizi, faiz gibi fer’i alacakların tahsilinden vazgeçilir.
(13) 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında
bulunan sigortalılar, bu Kanun kapsamındaki borçlarını yapılandırmaları halinde,
yapılandırılan borç haricinde altmış günden fazla prim ve prime ilişkin borçlarının
bulunmaması veya altmış günden fazla prim ve prime ilişkin borçları bulunmakla birlikte bu
borçlarını ilgili kanunlara göre taksitlendirmiş veya yapılandırmış olup ödeme
yükümlülüklerini de yerine getiriyor olmaları ve bu Kanuna göre yapılandırılan borçlarının ilk
taksitini ödemeleri kaydıyla, hak sahipleri de dahil genel sağlık sigortasından yararlanmaya
başlatılır.
(14) T.C. Devlet Demiryolları İşletmesi Genel Müdürlüğünün yol bakım ve onarım
giderleri karşılığı olarak 31/10/2010 tarihi itibarıyla Ulaştırma Bakanlığından olan ve bu
Bakanlıkça tespit edilen alacaklarına karşılık, bu Genel Müdürlüğün ve bağlı ortaklıklarının
31/10/2010 tarihine (bu tarih dahil) kadar vadesi geldiği halde bu Kanunun yayımlandığı tarih
itibarıyla ödenmemiş ve Maliye Bakanlığına bağlı tahsil dairelerince takip edilen her türlü
vergi, fon ve paylar ile vergi cezaları, bunlara bağlı gecikme zammı ve gecikme faizlerinden
oluşan borçlarının (4749 sayılı Kanun kapsamında olup tahsil dairesine takip için intikal etmiş
olan borçları dahil); gelir ve gider hesaplarıyla ilişkilendirilmeksizin mahsup suretiyle terkin
20


edilmesine, Ulaştırma Bakanının teklifi üzerine Maliye Bakanı yetkilidir. Bu kapsamda
mahsuba konu olacak borçlara bu Kanunun yayımlandığı tarihten sonra fer’i alacak
hesaplanmaz. Bu fıkra kapsamına giren alacaklara yönelik olarak bu Kanunun 2 nci maddesi
hükümlerinden yararlanılamaz.
(15) Hazine Müsteşarlığı tarafından düzenlenen yatırım teşvik belgelerine istinaden,
inşa edilerek satılan gemi ve yatlara ilişkin harcamalar üzerinden yatırım indirimi
istisnasından yararlanan mükellefler hakkında, bu Kanunun yayımlandığı tarihten önceki
dönemler de dahil olmak üzere, bu kapsamda tarhiyat yapılmaz, daha önce yapılmış olan
tarhiyatlardan, varsa açılmış davalardan feragat edilmesi kaydıyla vazgeçilir, tahakkuk eden
tutarlar terkin edilir, tahsil edilmiş tutarlar red ve iade olunmaz. 3065 sayılı Kanunun 13 üncü
maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde bu Kanunla yapılan değişiklik ile istisna kapsamına
alınan teslim ve hizmetlerle ilgili olarak bu Kanunun yayımlandığı tarihten önceki
vergilendirme dönemlerine ilişkin olarak katma değer vergisi tarhiyatı yapılmaz, daha önce
yapılmış olan tarhiyatlardan, varsa açılmış davalardan feragat edilmesi kaydıyla vazgeçilir,
tahakkuk eden tutarlar terkin edilir, tahsil edilmiş tutarlar red ve iade olunmaz.
(16) Tütün, Tütün Mamulleri, Tuz ve Alkol İşletmeleri Anonim Şirketi ve/veya bağlı
şirketi Sigara Pazarlama ve Dağıtım Anonim Şirketi ile toptan satıcılar arasında bu Kanunun
yayımlandığı tarihten önce düzenlenen tekel ürünleri toptan satıcılık sözleşmeleri ile ilgili
olarak damga vergisi tarhiyatı yapılmaz, daha önce yapılmış olan tarhiyatlardan, varsa açılmış
davalardan feragat edilmesi kaydıyla vazgeçilir, tahakkuk eden tutarlar terkin edilir. Tahsil
edilmiş tutarlar red ve iade olunmaz.
(17) a) Mülga 27/11/1984 tarihli ve 84/8800 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile kurulan
Geliştirme ve Destekleme Fonu kaynaklı (afet kredileri hariç) olan ve 31/10/2010 tarihi
itibarıyla ödenmesi gerektiği halde bu Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla ödenmemiş
bulunan (taksitlendirilen ancak taksit ödeme süresi henüz gelmemiş olanlar dahil) alacak
asıllarının tamamı ile bu alacaklara hesaplanan gecikme zammı, gecikme faizi, faiz gibi fer’i
alacaklar yerine bu Kanunun yayımlandığı tarihe kadar ilgili mevzuatı gereği uygulanması
gereken aylık faiz ile TEFE/ÜFE aylık değişim oranından düşük olanı alınarak basit usulde
yürütülecek faiz esas alınmak ve yapılan tahsilatlar, tahsilat tarihi itibarıyla dikkate alınmak
suretiyle hesaplanacak borç tutarının, bu Kanunda belirtilen süre ve şekilde tamamen
ödenmesi şartıyla fer’i alacakların tamamının tahsilinden vazgeçilir. Ödenmemiş alacağın
sadece fer’i alacaktan ibaret olması ve bu alacak yerine TEFE/ÜFE aylık değişim oranları esas
alınarak hesaplanacak tutarın bu tutardan düşük olması halinde TEFE/ÜFE aylık değişim
oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın bu Kanunda belirtilen süre ve şekilde tamamen
ödenmesi şartıyla fer’i alacakların tamamının tahsilinden vazgeçilir.
b) Geliştirme ve Destekleme Fonundan kullandırılan ve/veya ertelenen afet kredileri
ile Türkiye Halk Bankası A.Ş., T. Emlak Bankası A.Ş. (Tasfiye Halinde T. Emlak Bankası
A.Ş.), T.C. Ziraat Bankası A.Ş. ve T. Tarım Kredi Kooperatiflerinin kendi kaynaklarından
kullandırılan ve 18/4/2001 tarihli ve 2001/2312 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı eki listelerde
yer alan tabii afet kararnamelerine istinaden Hazine kaynağına dönüşen krediler ile Hazine
kaynağına dönüşen 10/4/2000 tarihli ve 2000/659 sayılı ve 9/6/2000 tarihli ve 2000/853 sayılı
Kararlar kapsamındaki kredilere ilişkin olarak, bankaların ve/veya Tarım Kredi
Kooperatiflerinin Tasfiye Olunacak Alacaklar/Takip Hesaplarına aktarıldığı tarihteki kayıtlı
tutara, bu Hesaba alındığı tarihten bu Kanunun yayımlandığı tarihe kadar, bu tarihler arasında
ilgili mevzuatı gereği uygulanması gereken aylık cari faiz ile TEFE/ÜFE aylık değişim
oranından düşük olanı alınarak basit usulde yürütülecek faiz esas alınmak ve yapılan
tahsilatlar, tahsilat tarihi itibarıyla dikkate alınmak suretiyle hesaplanacak borç tutarının bu
Kanunda belirtilen süre ve şekilde ödenmesi şartıyla borç tasfiye edilir. Bu kredilere ilgili
mevzuatı gereği uygulanması gereken faizler ile diğer fer’ilerin tamamının tahsilinden
vazgeçilir.
21


(18) a) Orman köylerinde oturan köylüler ile bu köylülerce kendi aralarında
24/4/1969 tarihli ve 1163 sayılı Kooperatifler Kanununa göre kurulmuş veya durumları bu
Kanun hükümlerine intibak ettirilmiş çok amaçlı tarımsal kalkınma kooperatiflerine Çevre ve
Orman Bakanlığınca kullandırılan kredilerden ödeme süresi geldiği halde bu Kanunun
yayımlandığı tarih itibarıyla ödenmemiş olan kredi alacaklarının asıllarının tamamı ile bu
alacaklara ilişkin fer’iler yerine, bu Kanunun yayımlandığı tarihe kadar TEFE/ÜFE aylık
değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın; bu Kanunun yayımlandığı tarihi izleyen
ikinci ayın sonuna kadar il çevre ve orman müdürlüklerine yazılı başvuruda bulunulması ve
ödenmesi gereken tutarın, ilk taksiti bu Kanunun yayımlandığı tarihi izleyen dördüncü aydan
başlamak üzere altışar aylık dönemler halinde toplam altı taksitte ödenmesi şartıyla fer’ilerin
tamamının tahsilinden vazgeçilir.
b) Bu fıkra uyarınca taksitlendirilen alacaklara ilişkin olarak açılmış davalardan
vazgeçilir. Yargılama giderleri ile icra masrafları ve vekâlet ücretleri karşılıklı olarak talep
edilmez.
(19) a) 24/4/1969 tarihli ve 1163 sayılı Kooperatifler Kanununa göre kurulan sulama
kooperatiflerinden yeraltı suyu kaynaklarını kullanan sulama kooperatifleri için Devlet Su
İşleri Genel Müdürlüğünce inşa edilen yeraltı suyu sulama tesisleri ve/veya şebekelerine
yapılan yatırım bedellerinin, geri ödemeleri ve süreleri sözleşmeye bağlanmış olanlarından,
31/7/2010 tarihi itibarıyla vadesi geldiği halde bu Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla
ödenmemiş olan alacak asıllarının, bu Kanunun yayımlandığı tarihi izleyen dördüncü ayın
sonuna kadar anılan Genel Müdürlüğe başvuruda bulunularak ilk taksit başvuru süresini
izleyen aydan başlamak ve ikişer aylık dönemler halinde azami oniki eşit taksitte ödenmek
şartıyla bu alacakların ödenen kısmına isabet eden fer’ilerinin tamamının tahsilinden
vazgeçilir. Yatırım bedelinden kalan alacaklar ek sözleşme yapılmak suretiyle revize edilir.
Bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce tahsil edilmiş tutarlar red ve iade edilmez.
b) Bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce dava konusu edilmiş ve/veya icra takibi
başlatılmış alacaklar için, borçlunun bu fıkra hükümlerinden yararlanmak üzere başvuruda
bulunması halinde dava ve icra takiplerinden vazgeçilir. Bu takdirde borçluların mahkeme ve
icra masrafları ile vekalet ücretini ilk taksit tutarı ile birlikte ödemeleri şarttır.
c) Önsözleşme yapıldığı halde yatırım bedelinin geri ödemesine ilişkin henüz
sözleşme imzalamayan kooperatiflerden bu Kanunun yayımlandığı tarihten itibaren iki ay
içerisinde sözleşme imzalamak için müracaat edenlerin önsözleşme yapıldığı tarihten bu
Kanunun yayımlandığı tarihe kadar geçen sürede izinsiz olarak yaptıkları kullanıma bağlı
olarak bu sürede ödemeleri gerektiği Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü tarafından tespit
edilen tutarların, borçlu tarafından kabulü ve bu fıkra kapsamında ödenmesi halinde bu
alacaklar için hesaplanması gereken fer’i alacakların tahsilinden vazgeçilir ve bu kooperatifler
ile sözleşme yapılması halinde yatırım bedelinin bu Kanunun yayımlandığı tarihten sonraki
sürelere isabet eden kısmı için geri ödemelerine ilişkin süre ve diğer şartlar sözleşmede
belirtilir.
(20) 21/7/1983 tarihli ve 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu
kapsamında, Kültür ve Turizm Bakanlığınca 31/7/2010 tarihinden önce korunması gerekli
kültür varlıklarının korunması, bakım ve onarımı amacıyla kullandırılan kredilerden ödeme
süresi geldiği halde bu Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla ödenmemiş olan kredi
alacaklarının asıllarının tamamı ile bu alacaklara ilişkin fer’iler yerine, bu Kanunun
yayımlandığı tarihe kadar TEFE/ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak
tutarın; ödenmemiş alacağın sadece fer’i alacaktan ibaret olması halinde bu alacak yerine
TEFE/ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın, bu Kanunun
yayımlandığı tarihi izleyen ikinci ayın sonuna kadar Kültür ve Turizm Bakanlığına başvuruda
bulunulması ve ödenmesi gereken tutarın, ilk taksiti bu Kanunun yayımlandığı tarihi izleyen
dördüncü aydan başlamak üzere ikişer aylık dönemler halinde azami onsekiz eşit taksitte
ödenmek şartıyla fer’ilerin tamamının tahsilinden vazgeçilir.
22


(21) Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca, tarımsal amaçlı kooperatiflere veya bu
kooperatiflerin ortaklarına 31/7/2010 tarihinden önce kullandırılan ve bu Kanunun
yayımlandığı tarih itibarıyla ödenmemiş olan kredi alacaklarının asıllarının tamamı ile bu
alacaklara ilişkin fer’iler yerine, bu Kanunun yayımlandığı tarihe kadar TEFE/ÜFE aylık
değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın, ödenmemiş alacağın sadece fer’i
alacaktan ibaret olması halinde bu alacak yerine TEFE/ÜFE aylık değişim oranları esas
alınarak hesaplanacak tutarın, bu Kanunun yayımlandığı tarihi izleyen ikinci ayın sonuna
kadar Tarım ve Köyişleri Bakanlığı il müdürlüklerine başvuruda bulunularak ilk taksit bu
Kanunun yayımını izleyen dördüncü aydan başlamak ve ikişer aylık dönemler halinde onsekiz
eşit taksitte ödenmek şartıyla bu alacakların ödenen kısmına isabet eden fer’ilerinin
tamamının tahsilinden vazgeçilir.
İKİNCİ BÖLÜM
Ortak Hükümler
Başvuru ve ödeme süresi ile şekli
MADDE 18- (1) Bu Kanunun ilgili bölümlerindeki başvuru ve ödeme süresine ilişkin
hükümler saklı kalmak kaydıyla bu Kanun hükümlerinden yararlanmak isteyen borçluların;
a) Bu Kanunun yayımlandığı tarihi izleyen ikinci ayın sonuna kadar ilgili idareye
başvuruda bulunmaları,
b) Maliye Bakanlığına, Gümrük Müsteşarlığına, il özel idarelerine, belediyelere,
büyükşehir belediyeleri su ve kanalizasyon idarelerine bağlı tahsil dairelerine ve Türkiye
Radyo-Televizyon Kurumu ile Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme
İdaresi Başkanlığına, Hazine Müsteşarlığına ve/veya Geliştirme Destekleme Fonu Gelir
Hesabına aktarılmak üzere Türkiye Halk Bankası A.Ş., T. Emlak Bankası A.Ş. (Tasfiye
Halinde T. Emlak Bankası A.Ş.), T.C. Ziraat Bankası A.Ş. ve tarım kredi kooperatiflerine,
Türkiye Elektrik Dağıtım Anonim Şirketinin (TEDAŞ) veya bu Şirketin hissedarı olduğu
elektrik dağıtım şirketleri ile 3096 sayılı Kanun kapsamında mevcut sözleşmeleri uyarınca
faaliyet göstermekte olan dağıtım şirketlerine ödenecek tutarları defaten veya ilk taksiti bu
Kanunun yayımlandığı tarihi izleyen üçüncü aydan, Sosyal Güvenlik Kurumuna bağlı tahsil
dairelerine ödenecek tutarları ise defaten veya ilk taksiti bu Kanunun yayımlandığı tarihi
izleyen dördüncü aydan başlamak üzere ikişer aylık dönemler halinde azami onsekiz eşit
taksitte ödemeleri,
şarttır.
(2) Bu Kanuna göre ödenecek taksitlerin ödeme süresinin son gününün resmi tatile
rastlaması halinde süre tatili izleyen ilk iş günü mesai saati sonunda biter.
(3) Bu Kanun hükümlerine göre hesaplanan tutarın; a) İlk taksit ödeme süresi içerisinde defaten ödenmesi halinde, bu tutara bu Kanunun
yayımlandığı tarihten ödeme tarihine kadar geçen süre için herhangi bir faiz uygulanmaz.
b) Taksitle ödenmek istenmesi halinde, ilgili maddelerde yer alan hükümler saklı
kalmak şartıyla, borçluların başvuru sırasında altı, dokuz, oniki veya onsekiz eşit taksitte
ödeme seçeneklerinden birini tercih etmeleri şarttır. Tercih edilen taksit süresinden daha uzun
bir sürede ödeme yapılamaz.
c) Taksitle yapılacak ödemelerinde ilgili maddelere göre belirlenen tutar; 1) Altı eşit taksit için (1,05),
2) Dokuz eşit taksit için (1,07),
3) Oniki eşit taksit için (1,10),
4) Onsekiz eşit taksit için (1,15), katsayısı ile çarpılır ve bulunan tutar taksit sayısına
bölünmek suretiyle ikişer aylık
dönemler halinde ödenecek taksit tutarı hesaplanır. Bu Kanun hükümlerinden yararlanmak
üzere başvuruda bulunan borçlulara tercih ettikleri taksit süresine uygun ödeme planı verilir.
23


Ancak, tercih edilen süreden daha kısa sürede ödeme yapılması halinde ödenecek tutar ilgili
katsayıya göre düzeltilir.
(4) Maliye Bakanlığı ve Sosyal Güvenlik Kurumuna bağlı tahsil dairelerine bu Kanun
kapsamında ödenecek olan alacakların 6183 sayılı Kanunun 41 inci maddesine göre kredi
kartı kullanılmak suretiyle ödenmesi uygun görüldüğü takdirde, ödemeye aracılık yapan
bankalarca, kart kullanıcılarına kredi kartı işlemine konu borç tutarının, taksitler halinde
yansıtılması ve taksit ödeme aylarında hesaplarına borç kaydedilmesi koşuluyla, bu ödemeler
için ödeme tarihi olarak kredi kartının kullanıldığı gün esas alınır ve borçluya tahsilatın
yapıldığını gösterir makbuz verilir. Bu şekilde tahsil edilen tutarların bankalarca
Hazine/Sosyal Güvenlik Kurumu hesaplarına aktarılmasına ilişkin 6183 sayılı Kanunun 41
inci maddesinde belirlenen süre, taksit aylarının son gününü takip eden günden itibaren
hesaplanır. Taksitlerin kredi kartı kullanılmak suretiyle ödenmesi bu madde hükmüne göre
katsayı uygulanmasına engel teşkil etmez.
(5) Maliye Bakanlığına bağlı tahsil dairelerine ödenmesi gereken amme alacaklarına
uygulanmak üzere, bu Kanun hükümlerinden yararlanmak için başvuruda bulunan ve
ödenecek tutarları ilgili vergi mevzuatı gereği iade alacağından kendi borçlarına mahsuben
ödemek isteyen borçluların, bu taleplerinin yerine getirilebilmesi için başvuru ve/veya taksit
süresi içinde ilgili mevzuatın öngördüğü bilgi ve belgeleri tam ve eksiksiz olarak ibraz
etmeleri şarttır. Bu takdirde, ilgili mevzuatın borçlunun mahsup talebine esas aldığı tarih
itibarıyla bu Kanuna göre ödenecek tutara mahsup işlemleri yapılır, mahsup talebine konu
tutardan daha az tutarda mahsubun yapılması halinde, mahsuben ödeme suretiyle tahsil
edilemeyen tutar için borçluya bildirimde bulunularak eksik ödenen bu tutarın bir ay
içerisinde ödenmesi istenilir. Bu süre içerisinde eksik ödenen tutarın, ödenmesi gerektiği
tarihten ödendiği tarihe kadar gecikilen her ay ve kesri için 6183 sayılı Kanunun 51 inci
maddesine göre belirlenen gecikme zammı oranında hesaplanacak geç ödeme zammı ile
birlikte ödenmesi halinde eksik ödenen tutar için bu Kanun hükümleri ihlal edilmiş sayılmaz.
Süresinde ödenmeyen taksitler
MADDE 19- (1) Bu Kanuna göre ödenmesi gereken taksitlerden; bir takvim yılında
iki veya daha az taksitin süresinde ödenmemesi veya eksik ödenmesi halinde, ödenmeyen
veya eksik ödenen taksit tutarlarının son taksidi izleyen ayın sonuna kadar, gecikilen her ay ve
kesri için 6183 sayılı Kanunun 51 inci maddesine göre belirlenen gecikme zammı oranında
hesaplanacak geç ödeme zammı ile birlikte ödenmesi şartıyla bu Kanun hükümlerinden
yararlanılır. Süresinde ödenmeyen veya eksik ödenen taksitlerin belirtilen şekilde de
ödenmemesi veya bir takvim yılında ikiden fazla taksitin süresinde ödenmemesi veya eksik
ödenmesi halinde matrah ve vergi artırımına ilişkin hükümler saklı kalmak kaydıyla bu Kanun
hükümlerinden yararlanma hakkı kaybedilir. Bu hüküm her bir madde ve alacaklı idareler
açısından taksitlendirilen alacaklar için ayrı ayrı uygulanır.
(2) Taksit tutarının % 10’unu aşmamak şartıyla 5 liraya (bu tutar dahil) kadar yapılmış
eksik ödemeler için bu Kanun hükümleri ihlal edilmiş sayılmaz.
(3) Bu Kanunun 15 inci ve 16 ncı maddeleri ile 17 nci maddesinin yedinci fıkrası hariç
olmak üzere bu Kanun kapsamına giren alacakların birinci fıkrada belirtilen şekilde tamamen
ödenmemiş olması halinde, bu Kanunun 3 üncü maddesinin dokuzuncu fıkrası ve 14 üncü
maddesinin üçüncü fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla borçlular ödedikleri tutarlar kadar
bu Kanun hükümlerinden yararlanırlar.
Diğer hükümler
MADDE 20- (1) 22/2/2006 tarihli ve 5458 sayılı Sosyal Güvenlik Prim Alacaklarının
Yeniden Yapılandırılması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun
hükümleri hariç olmak üzere, bu Kanun kapsamına giren alacakların, bu Kanunun
yayımlandığı tarihten önce 6183 sayılı Kanun ve diğer kanunlar uyarınca tecil edilip de tecil
şartlarına uygun olarak ödenmekte olanlarından, kalan taksit tutarları için borçlular, talep
etmeleri halinde bu Kanun hükümlerinden yararlanabilirler. Bu takdirde tecil şartlarına uygun
24


olarak ödenen taksit tutarları için tecil hükümleri geçerli sayılır. Bu şekilde ödenmiş taksit
tutarlarına tecil tarihi ile ödeme tarihi arasında geçen süre için sadece ilgili kanunun öngördüğü
faiz uygulanır. Kalan taksit tutarları vadesinde ödenmemiş alacak kabul edilir ve bu alacaklar
hakkında bu Kanun hükümleri uygulanır.
(2) Bu Kanundan yararlanılarak süresinde ödenen alacaklara, bu Kanunda yer alan
hükümler saklı kalmak kaydıyla Kanunun yayımlandığı tarihten sonraki süreler için faiz,
gecikme zammı, gecikme cezası gibi fer’i amme alacağı hesaplanmaz.
(3) Bu Kanuna göre ödenecek alacaklarla ilgili olarak, tatbik edilen hacizler yapılan
ödemeler nispetinde kaldırılır ve buna isabet eden teminatlar iade edilir.
(4) 5393 sayılı Kanunun geçici 5 inci maddesi ile 10/7/2004 tarihli ve 5216 sayılı
Büyükşehir Belediyesi Kanununun geçici 3 üncü maddesi kapsamında uzlaşılan alacaklar
hakkında bu Kanun hükümleri uygulanmaz.
(5) a) Bu Kanun hükümlerinden yararlanmak üzere başvuruda bulunan ve ilgili
maddeler uyarınca dava açmamaları veya açılan davalardan vazgeçmeleri gereken borçluların,
bu Kanun hükümlerinden yararlanabilmeleri için ilgili maddelerde belirlenen başvuru
sürelerinde, yazılı olarak bu iradelerini belirtmeleri şarttır.
b) Davadan vazgeçme dilekçeleri ilgili tahsil dairesine verilir ve bu dilekçelerin tahsil
dairelerine verildiği tarih, ilgili yargı merciine verildiği tarih sayılarak dilekçeler ilgili yargı
merciine gönderilir. Maliye Bakanlığına bağlı tahsil dairelerince tahsili gerektiği halde
tahakkuku diğer kamu idarelerince yapılan alacaklara ilişkin ilgili kamu idaresi aleyhine
açılmış davalardan vazgeçme dilekçelerinin verileceği idari mercii belirlemeye Maliye
Bakanlığı yetkilidir.
c) Bu Kanun hükümlerinden yararlanmak üzere başvuruda bulunan ve açtıkları
davalardan vazgeçen borçluların bu ihtilaflarıyla ilgili olarak bu Kanunun yayımlandığı tarihten
sonra tebliğ edilen kararlar uyarınca işlem yapılmaz ve bu kararlar ile idare aleyhine
hükmedilmiş yargılama giderleri ve vekâlet ücreti bulunması halinde bunlar talep edilemez.
(6) İl özel idareleri, belediyeler ve bunlara bağlı müstakil bütçeli ve kamu tüzel
kişiliğini haiz kuruluşlar hakkında Kanunun 3 üncü maddesinin dokuzuncu fıkrası ve 14 üncü
maddesinin üçüncü fıkrası hükümleri uygulanmaz.
(7) Bu Kanunun ilgili maddelerinde faiz, gecikme faizi, gecikme zammı, gecikme
cezası, cezai faiz gibi fer’i alacaklar yerine TEFE/ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak
hesaplanması öngörülen tutarın tespitinde, TEFE/ÜFE aylık değişim oranlarının
belirlenmediği dönemler için alacağa ilgili dönemde uygulanan fer’i alacağın hesaplanmasına
esas alınan oranın yarısı dikkate alınır.
İade edilmeyecek alacaklar
MADDE 21- (1) Bu Kanun kapsamına giren alacaklara karşılık bu Kanunun
yayımlandığı tarihten önce tahsil edilmiş olan tutarlar, bu Kanunun 16 ncı maddesi hükmü
hariç olmak üzere bu Kanun kapsamında tahsil edilen tutarlar ile bu Kanunun 20 nci
maddesinin birinci fıkrası kapsamında yapılan tecile ilişkin olarak 6183 sayılı Kanun veya
diğer kanunlar uyarınca ödenen faizlerin bu Kanun hükümlerine dayanılarak red ve iadesi
yapılmaz. Ancak, bu Kanunun 3 üncü maddesinin uygulamasına ilişkin olarak dava konusu
olan tarhiyatlara karşılık bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce ödeme yapılmış olması
halinde, ödenen bu tutarlar vergi mahkemesinde devam eden davalar için bu maddeden
yararlanılmak üzere yapılan başvurular ile vergi mahkemesince verilmiş terkin kararları
üzerine red ve iade edilebilir.
25


BEŞİNCİ KISIM Bazı Kanunlarda Değişiklik
Yapılmasına İlişkin Hükümler ve Son Hükümler
BİRİNCİ BÖLÜM
Değişiklik Hükümleri
MADDE 22- 30/3/2005 tarihli ve 5326 sayılı Kabahatler Kanununun 20 nci
maddesinin ikinci fıkrasının sonuna aşağıdaki cümle eklenmiştir.
“Ancak 1111 sayılı Askerlik Kanunu, 2839 sayılı Milletvekili Seçimi Kanunu, 2918 sayılı
Karayolları Trafik Kanunu, 2972 sayılı Mahalli İdareler ile Mahalle Muhtarlıkları ve İhtiyar
Heyetleri Seçimi Hakkında Kanun, 3376 sayılı Anayasa Değişikliklerinin Halkoyuna
Sunulması Hakkında Kanun, 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu, 5490 sayılı Nüfus
Hizmetleri Kanunu ve 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri
Hakkında Kanunda belirtilen ve idari para cezasını gerektiren fiilin işlendiği tarihi takip eden
takvim yılının son günü bitimine kadar idari para cezası verilerek tebliğ edilmediği takdirde
idari yaptırım kararı verilemez, verilmiş olanlar düşer.”
MADDE 23- 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık
Sigortası Kanununun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (10) numaralı bendinde yer alan
“Bu Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinin (1) ve (2) numaralı alt
bentlerinin dışında kalan genel sağlık sigortalısının,” ibaresi “5 inci maddenin birinci
fıkrasının (b) bendi ile 60 ıncı maddenin birinci fıkrasının (c) bendinin (1), (2) ve (7) numaralı
alt bentleri ile yedinci fıkrasının dışında kalan genel sağlık sigortalısının,” olarak
değiştirilmiş, aynı maddenin birinci fıkrasının (10) numaralı bendinin (b) alt bendinde yer
alan “veya 5/6/1986 tarihli ve 3308 sayılı Meslekî Eğitim Kanununda belirtilen aday çıraklık
ve çıraklık eğitimi ile işletmelerde meslekî eğitim” ibaresi madde metninden çıkarılmış, (c) alt
bendinde yer alan “sigortalı” ibaresi “genel sağlık sigortalısı” olarak ve (13) numaralı
bendinde yer alan “16” ibaresi “18” olarak değiştirilmiştir.
MADDE 24- 5510 sayılı Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) ve (e)
bentleri aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve (g) bendine aşağıdaki cümle eklenmiştir.
“b) 5/6/1986 tarihli ve 3308 sayılı Meslekî Eğitim Kanununda belirtilen aday çırak,
çırak ve işletmelerde meslekî eğitim gören öğrenciler hakkında iş kazası ve meslek hastalığı
ile hastalık sigortası; meslek liselerinde okumakta iken veya yüksek öğrenimleri sırasında
staja tabi tutulan öğrenciler ile 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 46 ncı maddesine tabi
olarak kısmi zamanlı çalıştırılan öğrencilerden aylık prime esas kazanç tutarı, 82 nci maddeye
göre belirlenen günlük prime esas kazanç alt sınırının otuz katından fazla olmayanlar
hakkında ise iş kazası ve meslek hastalığı sigortası uygulanır. Bu bentte sayılanlar, 4 üncü
maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılırlar ve bunlar hakkında ayrıca
genel sağlık sigortası hükümleri uygulanır.”
“e) Türkiye İş Kurumu tarafından düzenlenen meslek edindirme, geliştirme ve
değiştirme eğitimine katılan kursiyerler, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi
kapsamında sigortalı sayılırlar ve bunlar hakkında iş kazası ve meslek hastalığı sigortası ile
genel sağlık sigortası hükümleri uygulanır.”
“Bu bent kapsamında yurt dışındaki işyerlerindeki çalışmaları devam eden sigortalıların, bu
sürede ödedikleri isteğe bağlı sigorta primleri 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi
kapsamında sigortalılık sayılır.”
MADDE 25- 5510 sayılı Kanunun 6 ncı maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendinde yer
alan “Kamu idareleri” ibaresi “Kamu idarelerinde ve Kanunun ek 5 inci maddesi kapsamında
sayılanlar” şeklinde ve “belgeleyenler,” ibaresi “belgeleyenler ile 65 yaşını dolduranlardan
talepte bulunanlar,” şeklinde değiştirilmiştir.
26


MADDE 26- 5510 sayılı Kanunun 7 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde yer
alan “zorunlu” ibaresi madde metninden çıkartılmış, (b) bendine “bildirimin Kuruma yapıldığı
tarihten;” ibaresinden sonra gelmek üzere “ancak, 4 üncü maddenin diğer sigortalılık
statülerine tabi olarak çalışmaya başlaması nedeniyle sigortalılıkları sona erenlerden Kurumca
diğer statülere tabi çalışmasının bittiği tarih itibariyle tarımsal faaliyetlerinin devam ettiği
tespit edilenlerin diğer statülere tabi sigortalı çalışmalarının sona erdiği tarihi takip eden
günden;” ibaresi eklenmiştir.
MADDE 27- 5510 sayılı Kanunun 8 inci maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan “4
üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendinin (4) numaralı alt bendinde bulunanlar hariç
olmak üzere diğer alt bentleri kapsamında sigortalı sayılan kişiler için 7 nci maddenin birinci
fıkrasının (b) bendinde belirtilen sigortalılık başlangıcından;” ibaresi “4 üncü maddenin
birinci fıkrasının (b) bendinin (4) numaralı alt bendinde bulunanlar hariç olmak üzere diğer alt
bentleri kapsamında sigortalı sayılan kişilerden köy ve mahalle muhtarları için seçildiklerine
ilişkin mazbatalarını ilgili seçim kurulundan aldıkları tarihten, sigortalılıkları vergi
mükellefiyetlerinin başladığı tarihten başlayan sigortalılar için vergi mükellefiyeti işleminin
tesis tarihinden itibaren iki ayı geçmemek üzere ilgili vergi dairesince vergi mükellefinin işe
başlama işlemlerinin tekemmül ettirildiği tarihten ve diğerleri için 7 nci maddenin birinci
fıkrasının (b) bendinde belirtilen sigortalılık başlangıcından;” şeklinde, “esnaf sicil
memurluğu” ibaresi “Esnaf ve Sanatkâr Sicil Müdürlüğü” olarak değiştirilmiş ve aynı fıkraya
aşağıdaki cümle eklenmiştir.
“4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendinin (4) numaralı alt bendine tabi sigortalılardan,
4 üncü maddedeki diğer sigortalılık statülerine tabi olarak çalışmaya başlaması nedeniyle
sigortalılıkları sona erenlerin diğer statülere tabi çalışmasının bittiği tarih itibarıyla tarımsal
faaliyetlerinin devam ettiğinin tespit edilmesi kaydıyla diğer sigortalılık statülerine tabi
çalışmalarının sona erdiği tarihi takip eden gün itibarıyla 4 üncü maddenin birinci fıkrasının
(b) bendinin (4) numaralı alt bendi kapsamındaki sigortalılığı Kurumca başlatılır.”
MADDE 28- 5510 sayılı Kanunun 9 uncu maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin
(5) numaralı alt bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, (7), (8), (9) ve (10) numaralı alt
bentlerinde yer alan “tarihten” ibarelerinden sonra gelmek üzere “bir gün öncesinden”
ibareleri, (10) numaralı alt bentten sonra aşağıdaki alt bent ve üçüncü fıkrasının sonuna
aşağıdaki cümle eklenmiştir.
“5) Tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlar için, tarımsal faaliyetinin
sona erdiği veya 4 üncü maddedeki diğer sigortalılık statülerine tabi olarak çalışmaya
başladığı ya da 6 ncı maddenin birinci fıkrasının (ı) bendi uyarınca muafiyet kapsamına
girdiği yahut 65 yaşını doldurması nedeniyle talepte bulunduğu tarihten,”
“11) 6132 sayılı Kanuna tabi jokey ve antrenörler için, lisansları yenilenmeyenlerin
lisanslı oldukları yılın sonundan,”
“Vergi dairelerince sigortalılığın sona erdiğine ilişkin yapılacak bildirimlerde bu süre vergi
mükellefiyeti terk işleminin tesis tarihinden itibaren iki ayı geçmemek üzere vergi
mükellefinin işi bırakma işlemlerinin vergi dairelerince tekemmül ettirildiği tarihten başlar.”
MADDE 29- 5510 sayılı Kanunun 41 inci maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki bent
ile aynı fıkraya aşağıdaki cümle eklenmiş ve dördüncü fıkrasının (b) bendi aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
“i) Bu bendin yürürlüğe girdiği tarihten sonraki sürelere ilişkin olmak üzere, 4857
sayılı Kanuna göre kısmi süreli iş sözleşmesi ile çalışan sigortalıların, kısmi süreli çalıştıkları
aylara ait eksik süreleri,”
“(i) bendi kapsamında borçlanılacak sürelere ilişkin genel sağlık sigortası primlerinin ödenmiş
olması halinde, genel sağlık sigortası primi ödenmiş bu sürelere ilişkin borçlanma tutarı % 20
oranı üzerinden hesaplanır.”
27


“b) Birinci fıkranın (c) ve (ı) bentleri gereği borçlananlar, 4 üncü maddenin birinci
fıkrasının (c) bendine, (i) bendine göre borçlananlar ise 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a)
bendine göre,”
MADDE 30- 5510 sayılı Kanunun 45 inci maddesinin dördüncü fıkrasına aşağıdaki
cümle eklenmiştir.
“Bu durumdaki sigortalıların aylıksız izinli oldukları süreler için prime esas kazanç alt
sınırının altında olmamak kaydıyla aylıksız izne ayrıldıkları tarihteki prime esas kazançları
üzerinden % 12 genel sağlık sigortası primi işverenlerince ödenir. Ancak askerlik hizmeti
nedeniyle aylıksız izne ayrılanların genel sağlık sigortası priminin ödenmesinde, bir yıllık süre
sınırı uygulanmaz.”
MADDE 31- 5510 sayılı Kanunun 51 inci maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan “(b)
bendi” ibaresi “(a) bendi”, beşinci fıkrasında yer alan “bu süreler” ibaresi “söz konusu süreler,
bu maddenin üçüncü fıkrası hükmü saklı olmak üzere” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 32- 5510 sayılı Kanunun 52 nci maddesinin birinci fıkrasının son
cümlesinde yer alan “genel sağlık sigortası primi” ibaresinden sonra gelmek üzere “ve 4857
sayılı Kanuna göre kısmi süreli iş sözleşmesi ile çalışanların istekleri halinde işsizlik sigortası
primlerinin sigortalı ve işveren hissesi oranındaki işsizlik sigortası primi” ibaresi ve aynı
fıkraya “İsteğe bağlı sigortalılardan işsizlik sigortası primini ödeyenlerin, işsizlik sigortası
primini ait olduğu ayı takip eden ayın sonuna kadar ödememeleri halinde, o aya ait işsizlik
sigortası primi ödeme hakkı düşer.” cümlesi eklenmiştir.
MADDE 33- 5510 sayılı Kanunun 53 üncü maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
“Sigortalının 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentlerinde yer alan
sigortalılık statüleri ile (c) bendinde yer alan sigortalılık statüsüne aynı anda tabi olacak
şekilde Kanun kapsamına girmesi halinde öncelikle aynı maddenin birinci fıkrasının (c) bendi
kapsamında, (a) ve (b) bentlerinde yer alan sigortalılık statülerine tabi olacak şekilde Kanun
kapsamına girmesi halinde ise aynı maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı
sayılır.”
MADDE 34- 5510 sayılı Kanunun 60 ıncı maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“Kamu idareleri, kanunla kurulan kurum ve kuruluşlar, kamu yararına faaliyet
gösteren dernekler ile vergi muafiyeti tanınan vakıflar tarafından tam burs sağlanan ve
Yükseköğretim Kurulu tarafından ayrılan kontenjanlar dahilinde yükseköğrenim gören
yabancı uyruklu öğrenciler hariç 4/11/1981 tarihli ve 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununa
göre üniversitelerde yükseköğrenim gören yabancı uyruklu öğrenciler, yükseköğrenimlerinin
devam ettiği sürelerle sınırlı olarak birinci fıkranın (d) bendindeki ve 52 nci maddenin ikinci
fıkrasının ikinci cümlesindeki şartlar aranmaksızın, 82 nci maddeye göre belirlenen prime
esas günlük kazanç alt sınırının 30 günlük tutarı üzerinden kendilerince genel sağlık sigortası
primi ödenmek suretiyle genel sağlık sigortalısı olurlar. Kamu idareleri, kanunla kurulan
kurum ve kuruluşlar, kamu yararına faaliyet gösteren dernekler ile vergi muafiyeti tanınan
vakıflar tarafından tam burs sağlanan ve Yükseköğretim Kurulu tarafından ayrılan
kontenjanlar dahilinde yükseköğrenim gören yabancı uyruklu öğrencilerin sağlık giderleri ise
2547 sayılı Kanunun 46 ncı ve 47 nci maddeleri çerçevesinde üniversitelerin bütçelerine
konulacak ödenekten karşılanır.”
MADDE 35- 5510 sayılı Kanunun 61 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi
aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve aynı maddeye beşinci fıkradan sonra gelmek üzere
aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“f) (g) bendinde sayılanlar; diğer bentlere göre genel sağlık sigortalısı olmadıkları
veya diğer bentlere göre genel sağlık sigortasından yararlanma haklarının sona erdiği tarihten
itibaren bu bent kapsamında genel sağlık sigortalısı sayılırlar ve Kurumca resen tescil
edilirler.”
28


“60 ıncı maddenin yedinci fıkrası kapsamında sayılanlar yükseköğrenimlerinin
başladığı tarihten itibaren genel sağlık sigortalısı sayılırlar ve yükseköğrenimlerinin devam
ettiği sürece genel sağlık sigortalılıkları devam eder. Bu kapsamdaki öğrenciler yüksek
öğrenimlerinin başladığı tarihten itibaren bir ay içerisinde ilgili üniversitelerce genel sağlık
sigortası giriş bildirgesiyle Kuruma bildirilir.”
MADDE 36- 5510 sayılı Kanunun 67 nci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “acil
haller” ibaresinden önce gelmek üzere “trafik kazası halleri,” ibaresi eklenmiş; dördüncü
fıkrasının ikinci cümlesinde yer alan “zorunlu sigortalılıklarından sonraki genel sağlık
sigortalılıklarından dolayı prim borcu olup olmadığına bakılmaksızın” ibaresi madde
metninden çıkarılmış ve aynı maddeye dördüncü fıkradan sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra
eklenmiştir.
“4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki sigortalıların 4857 sayılı
İş Kanununun 56 ncı ve 74 üncü maddeleri ile diğer iş kanunlarında ücretsiz izin sayılan
süreler haricinde ayrıca bir takvim yılı içerisinde toplam bir ayı aşmayan ve işverenlerince
belgelendirilen ücretsiz izin sürelerinde genel sağlık sigortalılıkları devam eder.”
MADDE 37- 5510 sayılı Kanunun 80 inci maddesinin birinci fıkrasının (j) bendinden
sonra gelmek üzere aşağıdaki (k) bendi eklenmiş, dördüncü fıkrasında yer alan “(d) ve (g)
bentlerinde” ibaresi “(d) bendinde” şeklinde, aynı fıkrada yer alan “Ancak, 60 ıncı maddenin
birinci fıkrasının (c) bendinin (1) numaralı alt bendi kapsamında genel sağlık sigortalısı
sayılmak için müracaat etmekle birlikte,” ibaresi “60 ıncı maddenin birinci fıkrasının (g)
bendi kapsamında genel sağlık sigortalısı sayılanlar için” şeklinde değiştirilmiş ve aynı
fıkranın sonuna aşağıdaki cümle eklenmiştir.
“k) Meslek liselerinde okumakta iken veya yükseköğrenimleri sırasında staja tabi
tutulan öğrenciler ve 2547 sayılı Kanunun 46 ncı maddesine tabi olarak kısmi zamanlı
çalıştırılan öğrencilerden aylık prime esas kazanç tutarı 82 nci maddeye göre belirlenen
günlük prime esas kazanç alt sınırının otuz katından fazla olmayanlar ile kursiyerlerin prime
esas günlük kazançlarının hesaplanmasında prime esas günlük kazanç alt sınırı dikkate alınır.
Aday çırak, çırak ve meslekî eğitim gören öğrencilerin prime esas kazançları ilgili
kanunlarında belirtilen şekilde belirlenir.”
“Şu kadar ki 60 ıncı maddenin birinci fıkrasının (g) bendi kapsamında genel sağlık sigortalısı
sayılanlar için gelir testleri Kurumca sonuçlandırılıncaya kadar 82 nci maddeye göre
belirlenen prime esas günlük kazanç alt sınırının otuz günlük tutarı prime esas asgari kazanç
tutarı olarak esas alınır. Ancak gelir testi sonucu; aile içindeki gelirleri asgari ücretin altında
kalan genel sağlık sigortalılarının bu sürelerde gelir testi sonucuna göre ödemeleri gereken
tutarların üzerinde yaptıkları ödemeler herhangi bir faiz uygulanmaksızın iade veya mahsup
edilir.”
MADDE 38- 5510 sayılı Kanunun 81 inci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi
aşağıdaki şekilde, (ı) bendinde yer alan “Bu fıkra hükümleri Kamu idareleri işyerleri ile bu
Kanuna göre sosyal güvenlik destek primine tabi çalışanlar ve yurt dışında çalışan sigortalılar
hakkında uygulanmaz.” cümlesi “Bu bent hükümleri; 8/9/1983 tarihli ve 2886 sayılı Devlet
İhale Kanunu ile 4/1/2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu kapsamındaki alım ve
yapım işleri ve 4734 sayılı Kanundan istisna olan alım ve yapım işleri ile uluslararası anlaşma
hükümlerine istinaden yapılan alım ve yapım işlerine ilişkin işyerleri ve bu Kanuna göre
sosyal güvenlik destek primine tabi çalışanlar ile yurt dışında çalışan sigortalılar hakkında
uygulanmaz.” şeklinde, aynı bentte yer alan “Bu fıkrayla düzenlenen destek unsurundan diğer
ilgili mevzuat uyarınca ayrıca yararlanmakta olan işverenler aynı dönem için ve mükerrer
olarak bu destek unsurundan yararlanamaz. Bu durumda, işverenlerin tercihleri dikkate
alınmak suretiyle uygulama, destek unsurlarından sadece biriyle sınırlı olarak yapılır.”
cümleleri “Bu fıkra ve diğer ilgili mevzuatla sağlanan sigorta prim desteklerinin aynı dönem
için birlikte uygulanması halinde, bu destek öncelikle uygulanır.” şeklinde değiştirilmiştir.
29


“d) 5 inci maddenin birinci fıkrasının (b) bendinde belirtilenler için prim oranı, prime
esas kazançlarının % 6’sıdır. Bu prim oranının % 1’i kısa vadeli sigorta kolları, % 5’i genel
sağlık sigortası primidir. Aynı maddenin birinci fıkrasının (e) bendinde belirtilen kursiyerler
için prim oranı, prime esas kazançlarının % 13,5’idir. Bu prim oranının % 1’i kısa vadeli
sigorta kolları, % 12,5’i genel sağlık sigortası primidir.”
MADDE 39- 5510 sayılı Kanunun 82 nci maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
“Bu Kanun gereğince alınacak prim ve verilecek ödeneklerin hesabına esas tutulan
günlük kazancın alt sınırı, sigortalıların yaşlarına uygun asgarî ücretin otuzda biri, üst sınırı
ise 18 yaşından büyük sigortalıların günlük kazanç alt sınırının 6,5 katıdır.”
MADDE 40- 5510 sayılı Kanunun 86 ncı maddesinin dördüncü fıkrasının ikinci
cümlesi “Kurumca belirlenen işyerlerinde bu şart aranmaz.” şeklinde değiştirilmiş ve altıncı
fıkrası yürürlükten kaldırılmıştır.
MADDE 41- 5510 sayılı Kanunun 87 nci maddesinin (e) bendinde yer alan “zorunlu”
ibareleri madde metninden çıkartılmıştır.
MADDE 42- 5510 sayılı Kanunun 88 inci maddesinin dördüncü fıkrasına aşağıdaki
cümle eklenmiş ve altıncı fıkrasının birinci cümlesinde yer alan “takip eden ayda” ibaresi “en
geç” olarak değiştirilmiştir.
“Kamu idaresine ait işyerinde çalıştırılan sigortalıların iş sözleşmesinin askıda olduğu sürede
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentlerine tabi çalışmaları ya da isteğe bağlı
sigortalı olmaları halinde bu sigortalılar için belirtilen şekilde çalıştıkları veya isteğe bağlı
sigortalı olarak prim ödedikleri sürelerle sınırlı olarak ilgili kamu idaresinden genel sağlık
sigortası primi alınmaz.”
MADDE 43- 5510 sayılı Kanunun 90 ıncı maddesinin altıncı fıkrasının birinci
cümlesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki cümle eklenmiştir.
“Devlet yardımı, teşvik ve desteklerden; işverenlerin muaccel prim ve idari para cezası
borçları kesilip Kuruma aktarıldıktan sonra, varsa kalan kısmı üzerinden yararlanılabilir.”
MADDE 44- 5510 sayılı Kanunun 96 ncı maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde
yer alan “üç ay” ibaresi “peşin veya taksitler halinde yirmidört ay” ve “üç aylık” ibaresi
“yirmidört aylık” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 45- 5510 sayılı Kanunun 102 nci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinde
yer alan “ve 86 ncı maddesinin altıncı fıkrasında” ibaresi madde metninden çıkarılmış, (i)
bendinin sonuna aşağıdaki cümle ve (k) bendinden sonra gelmek üzere aşağıdaki (l) bendi
eklenmiştir.
“4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki sigortalılara geçici iş göremezlik
ödeneği ödemelerinde 100 üncü maddeye istinaden Kurumca işverenlerden istenilen
bildirimlerin belirlenen süre içerisinde ve elektronik ortamda yapılmaması halinde sigortalı
başına aylık asgari ücretin onda biri, hiç yapılmaması halinde ise asgari ücretin yarısı
tutarında idari para cezası uygulanır.”
“l) Ek 6 ncı maddesine göre yapılması gereken bildirim veya kontrol yükümlüğünün
yerine getirilmemesi halinde, her bir fiil için asgari ücret tutarında idari para cezası
uygulanır.”
MADDE 46- 5510 sayılı Kanunun 106 ncı maddesinin birinci fıkrasının (6) numaralı
bendinde yer alan “ve 33 üncü” ibaresi “, 33 üncü ve 35 inci” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 47- 5510 sayılı Kanunun geçici 7 nci maddesinin dördüncü fıkrasına
aşağıdaki cümle eklenmiştir.
“4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında değerlendirilen 1/10/2008
tarihinden önceki yurt dışı borçlanma sürelerine göre tespit edilen basamaklar, 2008 yılı Eylül
ayında yürürlükte bulunan gelir tablosunda, 41 inci maddenin beşinci fıkrası hükmüne göre
belirlenen prime esas aylık kazanca yakın gelire karşılık gelen basamağı geçemez.”
30


MADDE 48- 5510 sayılı Kanunun geçici 12 nci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan
“üç yıl içinde” ve beşinci fıkrasında yer alan “en geç iki yıl içinde” ibareleri “1/1/2012
tarihine kadar” şeklinde, beşinci fıkrasında yer alan “iki yıllık süreye” ibaresi “bu süreye”
şeklinde, onuncu fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve maddeye aşağıdaki fıkra
eklenmiştir.
“2925 sayılı Tarım İşçileri Sosyal Sigortalar Kanununa tabi sigortalılar ile bunların bu
Kanuna göre bakmakla yükümlü oldukları kimseler, genel sağlık sigortası hükümlerine göre
sağlanan sağlık hizmetlerinden ve diğer haklardan yararlanma hakkına sahiptir.”
“4857 sayılı İş Kanununun 13 üncü ve 14 üncü maddelerine göre kısmi süreli veya
çağrı üzerine çalışanlar ile bu Kanuna göre ev hizmetlerinde ay içerisinde 30 günden az
çalışan sigortalıların eksik günlerine ait genel sağlık sigortası primlerini 30 güne tamamlama
yükümlülüğü 1/1/2012 tarihinde başlar.”
MADDE 49- 5510 sayılı Kanunun geçici 16 ncı maddesinin üçüncü fıkrasında yer
alan “Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce,” ibaresi ile “bu maddenin yürürlük
tarihinden sonra aynı şartlarla bu işleri yaptıkları,” ibaresi madde metninden çıkartılmış ve
“yapmakta olanların” ibaresi “yaptıkları” şeklinde ve geçici 19 uncu maddesi aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 19- 1479 ve 2926 sayılı Kanunlara göre aylık almakta olanlarla 4
üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında çalışmaları nedeniyle geçici 2 nci
maddeye göre aylık bağlanacaklara aylık bağlamaya esas tüm hizmetleri süresince on yıl
süreyle hastalık sigortası veya sağlık sigortası veya genel sağlık sigortası primi ödememiş
olanlardan, hastalık sigortası, sağlık sigortası ve genel sağlık sigortası primi kesilmiş olan
süreler düşülmek kaydıyla, aylıklarının % 10’u oranında ve 10 yılı tamamlayacak süreyle
genel sağlık sigortası primi kesilir. Ancak, bu maddenin yürürlük tarihinden önce yapılan
kesintiler iade edilmez.”
MADDE 50- 5510 sayılı Kanuna aşağıdaki ek maddeler eklenmiştir.
“Tarım veya orman işlerinde hizmet akdiyle süreksiz olarak çalışanların sigortalılığı
EK MADDE 5- 4 üncü madde ile isteğe bağlı sigortalılık hükümleri ve 506 sayılı
Kanunun geçici 20 nci maddesi kapsamında sigortalı olmayan, kendi sigortalılıklarından
dolayı bu kanunlara göre gelir veya aylık almayan ve 18 yaşını doldurmuş olanlardan; tarım
veya orman işlerinde hizmet akdiyle süreksiz olarak çalışanlar, örneği Kurumca hazırlanan ve
ilgili muhtarlık, birlik, kuruluş, il veya ilçe tarım müdürlükleri tarafından usulüne uygun
olarak düzenlenip onaylanmış belgeleri ile talepte bulundukları tarihten itibaren sigortalı
sayılırlar.
Bu madde kapsamındaki sigortalılık; 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendinin
(4) numaralı alt bendi dâhil olmak üzere 4 üncü maddeye istinaden sigortalı olarak çalışmaya
başlayanların çalışmaya başladıkları tarihten, sigortalılıklarını sona erdirme talebinde
bulunanların talep tarihinden, prim borcu bulunanlardan talepte bulunanların primi ödenmiş
son günden, gelir ya da aylık talebinde bulunanların aylığa hak kazanmış olmak şartıyla talep
tarihinden ve ölen sigortalının ölüm tarihinden itibaren sona erer.
4 üncü madde kapsamında çalışmaları nedeniyle sigortalılıkları sona erenlerin
sigortalılıkları, bu madde kapsamındaki çalışmalarının devam etmesi kaydıyla, çalışmanın
sona erdiği tarihi takip eden günden itibaren kendiliğinden başlar.
Tarım veya orman işlerinde hizmet akdiyle süreksiz olarak çalışanlar, 4 üncü
maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılırlar. Bunlar hakkında bu
Kanunun kısa vadeli sigorta kolları bakımından yalnızca iş kazası ve meslek hastalığı
sigortası, uzun vadeli sigorta kolları yönünden malullük, yaşlılık ve ölüm sigortası ile genel
sağlık sigortası hükümleri uygulanır.
Bu madde hükümlerine tabi sigortalıların iş kazası ve meslek hastalığı sigorta
kollarından sağlanan yardımlardan yararlanabilmeleri için iş kazasının olduğu tarihten en az
bir ay önce tescil edilmiş olmaları ve sigortalılıklarının sona ermemiş olması, bu Kanuna göre
31


iş kazası veya meslek hastalığından dolayı geçici iş göremezlik ödeneği ödenmesi veya
sürekli iş göremezlik geliri ya da malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarından aylık
bağlanabilmesi için prim ve prime ilişkin her türlü borçlarının ödenmiş olması şartı aranır. İş
kazası ve meslek hastalığı halinde durum, kendilerince veya işverenlerince kolluk
kuvvetlerine derhal, Kuruma da en geç üç iş günü içinde bildirilir.
Bu madde kapsamındaki sigortalılar, 82 nci maddeye göre belirlenen prime esas
kazancın alt ve üst sınırı arasında olmak kaydıyla sigortalı tarafından belirlenen günlük
kazancın otuz katının % 34,5’i oranında prim öderler. Bunun % 20’si malûllük, yaşlılık ve
ölüm sigortaları, % 12,5’i genel sağlık sigortası, % 2’si iş kazası ve meslek hastalıkları
sigortası primidir.
Bu madde kapsamındaki sigortalılar ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin, genel
sağlık sigortası hükümlerinden yararlanabilmesi için 67 nci maddede sayılan diğer şartların
yanı sıra sağlık hizmeti sunucusuna başvurduğu tarihte 6183 sayılı Kanunun 48 inci
maddesine göre tecil ve taksitlendirerek tecil ve taksitlendirmeleri devam edenler hariç 60
günden fazla prim ve prime ilişkin her türlü borcunun bulunmaması şarttır.
Bu madde kapsamındaki sigortalıların primlerinin yılda bir veya birden fazla dönem
halinde ödenmesini ve ödeme tarihlerini belirlemeye Kurum yetkilidir.
Bu madde kapsamındaki sigortalılar ile ilgili olarak bu maddede aksine hüküm
bulunmaması kaydıyla bu Kanunun ilgili hükümleri uygulanır.
Kamu idarelerinin tarım veya orman işlerinde hizmet akdiyle süreksiz olarak
çalıştırılanlar hakkında bu madde hükümleri uygulanmaz.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Kurum tarafından çıkarılan
yönetmelikle düzenlenir.
Bazı kısmi süreli çalışanların sigortalılıkları
EK MADDE 6 - Ticari taksi, dolmuş ve benzeri nitelikteki şehir içi toplu taşıma aracı
işyerleri ile 4 üncü maddenin ikinci fıkrasının (b) bendinde belirtilen ve Kültür ve Turizm
Bakanlığınca belirlenecek alanlarda kısmi süreli iş sözleşmesiyle bir veya birden fazla kişi
tarafından çalıştırılan ve çalıştıkları kişi yanında ay içerisinde çalışma saati süresine göre
hesaplanan çalışma gün sayısı 10 günden az olan kişilerin sigortalılıkları, bu madde
kapsamında kendileri tarafından 30 gün üzerinden prim ödemeleri suretiyle sağlanır.
Bu madde kapsamında sigorta hak ve yükümlülükleri; kendilerince veya kendilerini
çalıştıranlar tarafından ya da bunların bağlı oldukları meslek odası, birlik veya benzeri
kuruluşlarca bildirimin Kuruma yapıldığı tarihten itibaren başlar, birinci fıkrada belirtilen
şekildeki çalışma durumlarının son bulmasından itibaren sona erer.
Bu madde kapsamındaki sigortalılar hakkında; malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları
ile genel sağlık sigortası ve istekleri halinde işsizlik sigortası hükümleri uygulanır.
Bu sigortalılar, 82 nci maddeye göre belirlenen prime esas kazanç alt ve üst sınırı
arasında olmak üzere kendileri tarafından belirlenecek günlük kazancın otuz katının % 32,5’i
oranında prim öderler. Bu prim oranının % 20’si malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları, %
12,5’i genel sağlık sigortası primidir. İşsizlik sigortasına tabi olmayı isteyenlerin, sigortalı ve
işveren hissesi oranındaki işsizlik sigortası primini ait olduğu ayı takip eden ayın sonuna
kadar ödememeleri halinde, o aya ait işsizlik sigortası primini ödeme hakları düşer.
Bu madde kapsamında ödenen primler, Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının
(a) bendi kapsamında sigortalılık olarak değerlendirilir.
Bu madde kapsamındaki sigortalılar ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin, genel
sağlık sigortası hükümlerinden yararlanabilmesi için 67 nci maddede sayılan diğer şartların
yanı sıra sağlık hizmeti sunucusuna başvurdukları tarihte 6183 sayılı Kanunun 48 inci
maddesine göre tecil ve taksitlendirerek tecil ve taksitlendirmeleri devam edenler hariç 60
günden fazla prim ve prime ilişkin her türlü borcunun bulunmaması şarttır.
Bu Kanun kapsamında tam süreli çalışma ile uzun vadeli sigorta kollarına tabi olan
sigortalılar ile 506 sayılı Kanunun geçici 20 nci maddesi kapsamındaki sigortalılar ve kendi
32


sigortalılıklarından dolayı gelir veya aylık almakta olanlar, birinci fıkrada belirtilen çalışma
durumları nedeniyle ayrıca sigortalı olmazlar.
Kurum, bu madde kapsamındaki sigortalıların bu Kanunun diğer hükümlerine göre
uzun vadeli sigorta kollarına tabi olma durumlarını dikkate alarak prim ödeme gün sayılarını
ve prim ödeme sürelerini belirlemeye, bu sigortalıları çalıştıranlara ve çalıştıranların bağlı
olduğu meslek odası, birlik veya benzeri kuruluşlara Kurumca belirlenecek süre içinde bu
sigortalıların işe başlama ve işten ayrılışlarını bildirmeleri, bu madde veya bu Kanunun uzun
vadeli sigorta kollarını ihtiva eden sigortalılık statüleri kapsamında sigortalılık kontrolünden
sonra çalıştırılmaları, çalıştırıldıkları süre içerisinde sigortalılıklarının devam edip etmediği ve
Kurumca verilecek sigortalılık belgelerinin periyodik kontrolünü sağlama hususunda
zorunluluk getirmeye yetkilidir.
Bu madde kapsamında bulunan sigortalıları çalıştıranlar ile bunların bağlı olduğu
meslek odası, birlik veya benzeri kuruluşlara bu madde uyarınca getirilecek bildirim ve
kontrol yükümlülüklerinin yerine getirilmemesi halinde 102 nci madde uyarınca idari para
cezası uygulanır.
Bu madde kapsamındaki sigortalılar ile ilgili olarak, bu maddede aksine hüküm
bulunmaması kaydıyla bu Kanunun ilgili hükümleri uygulanır.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Kurum tarafından çıkarılacak
yönetmelikle düzenlenir.”
MADDE 51- 5510 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici maddeler eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 28- Geçici 11 inci maddenin altıncı fıkrasında öngörülen
yükümlülükler ile 2008 yılı Ekim, Kasım ve Aralık aylarına ilişkin olmak üzere 4 üncü
maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamındaki sigortalılara ilişkin asıl veya ek nitelikteki
aylık prim ve hizmet belgelerine ilişkin yükümlülüklerin yasal süresi içinde yerine
getirilmemiş olması halinde, bu maddede sayılan yükümlülüklerle sınırlı olarak 102 nci
madde hükümleri uygulanmaz. Yasal süresi içerisinde yerine getirilmeyen bu
yükümlülüklerden işyeri bildirgesi ile belgenin asıl veya ek olma durumuna göre belgede
kayıtlı sigortalı başına uygulanabilecek oran da dikkate alınarak her bir aya ait aylık prim ve
hizmet belgesi için ayrı ayrı olmak üzere asgari ücret tutarında idari para cezası uygulanır.
Bu madde kapsamına giren fiiller için bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce
uygulanmış idari para cezalarına ilişkin tahsil edilen tutarlar iade ve mahsup edilmez.
GEÇİCİ MADDE 29- Bu maddenin yürürlük tarihinden itibaren ek 5 inci ve ek 6 ncı
maddeleri kapsamındaki sigortalılardan, bu maddenin yürürlüğe girdiği yıl için 82 nci
maddeye göre belirlenen prime esas günlük kazanç alt sınırının on yedi katı üzerinden
başlanılarak, takip eden her yıl için bir puan artırılmak suretiyle otuz katını geçmemek üzere
prim alınır.
1/5/2008 ila 30/9/2008 tarihleri arasında 2925 sayılı Kanuna tabi sigortalı olanlar
hakkında da bu maddenin yürürlük tarihinden itibaren birinci fıkra ile ek 5 inci madde
hükümleri uygulanır.
GEÇİCİ MADDE 30- 1/10/2008 ila bu maddenin yayımı tarihine kadarki sürede
geçici 12 nci maddenin beşinci fıkrası uyarınca 18 yaşını doldurmamış çocuklarından dolayı
tescil süreci başlatılanların kendilerinin ve 18 yaşını doldurmamış çocukları hariç bakmakla
yükümlü oldukları kişilerin tescil tarihine kadarki genel sağlık giderlerine ilişkin fatura
tutarları Kurumca ödenir. Bu maddenin yayımlandığı tarihe kadar söz konusu süreler için
ödenmiş olan primler iade ve mahsup edilmez.
1/10/2008 ila 31/12/2011 tarihleri arasında, geçici 12 nci maddenin beşinci fıkrası
uyarınca tescili yapılanların sağlık hizmet sunucusuna başvuru tarihinden Kurumca tescil
edildikleri tarihe kadarki sürede 18 yaşını doldurmamış çocukları adına düzenlenen genel
sağlık giderlerine ilişkin fatura tutarları Hazineden karşılanmak üzere Kurumca ödenir.
GEÇİCİ MADDE 31- Milli Eğitim Bakanlığına bağlı her derece ve türdeki örgün ve
yaygın eğitim kurumlarında ek ders ücreti karşılığında ilgili mevzuatı çerçevesinde uzman ve
33


usta öğretici olarak çalıştırılanlar, bu durumlarını milli eğitim il veya ilçe müdürlüklerince
belgelendirmeleri kaydıyla, bu maddenin yürürlük tarihinden önceki bu çalışmalarından
dolayı ay içinde 30 günden eksik kalan sürelerini 41 inci madde esaslarına göre kendileri veya
hak sahipleri tarafından borçlanabilirler. Borçlanılan bu süreler 4 üncü maddenin birinci
fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalılık süresi sayılır.
GEÇİCİ MADDE 32- Kanunun 60 ıncı maddesinin yedinci fıkrası uyarınca genel
sağlık sigortalısı sayılan yabancı uyruklu öğrencilerden yükseköğrenimleri anılan fıkranın
yürürlüğe girdiği tarihten önce başlamış olanların genel sağlık sigortalılıkları anılan fıkranın
yürürlüğe girdiği tarihten itibaren başlar ve ilgili üniversitelerce bu tarihten itibaren bir ay
içerisinde genel sağlık sigortası giriş bildirgesiyle Kuruma bildirilir.
GEÇİCİ MADDE 33- Kanunun 53 üncü maddesinin birinci fıkrasında bu Kanunla
yapılan değişiklikler, bu değişikliklerin yürürlüğe girdiği tarihten öncesi için uygulanmaz.
GEÇİCİ MADDE 34- 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri
kapsamındaki sigortalı ve hak sahiplerine;
a) 2011 yılı başından önce bağlanmış gelir ve aylık tutarları, dosya bazında ödenmesi
gereken miktar esas alınmak kaydıyla;
1) 2011 yılı Ocak ödeme döneminden geçerli olmak üzere 60 TL tutarında artırılır.
Ancak bu artış tutarının, gelir ve aylıkların % 4 oranında artırılması halinde gerçekleşecek
artış tutarından az olması halinde % 4 oranında artırılarak ödenir.
2) 2011 yılı Temmuz ödeme döneminden geçerli olmak üzere, % 4 oranında artırılarak
ödenir. b) 2011 yılında bağlanacak malullük, yaşlılık veya ölüm aylıklarının 27 nci, 29 uncu,
33 üncü ve geçici 2 nci maddelere göre 2011 yılı Ocak ayı itibarıyla hesaplanan aylık
tutarları, (a) bendinde belirtilen şekilde artırılarak ödenir.
c) İş kazaları ile meslek hastalıkları sigortasından hak kazanılan gelirlere esas günlük
kazanç hesabına giren; 1) Son takvim ayı 2011 yılının birinci yarısına ait olanlara bağlanacak gelirler birinci
fıkranın (a) bendinin (l) numaralı alt bendine göre,
2) Son takvim ayı 2011 yılının ikinci yarısına ait olanlara bağlanacak gelirler sadece
birinci fıkranın (a) bendinin (2) numaralı alt bendine göre,
artırılarak ödenir.
d) Birinci fıkranın (a) bendinin (1) numaralı alt bendine göre yapılacak artış tutarı;
1) İş kazaları ve meslek hastalıkları sigortasından sürekli iş göremezlik geliri almakta
olanlara, gelir bağlanmasına esas olan sürekli iş göremezlik derecesi oranında,
2) Ölüm dosyalarında hak sahiplerinin hisseleri oranında,
3) Yabancı ülkelerle akdedilen sosyal güvenlik sözleşmeleri uyarınca kısmi gelir veya
aylık alanlara, ülkemiz mevzuatına tabi olarak geçen prim ödeme gün sayılarının, sosyal
güvenlik sözleşmesine göre nazara alınan toplam prim ödeme gün sayısına olan oranına göre,
uygulanır.
e) Birinci fıkranın (a), (b) ve (c) bentlerinde belirtilen şekilde artırılan gelir ve aylıklar,
2011 yılında bu maddede belirtilen artışlar dışında 55 inci maddeye göre ayrıca artırılmaz.”
GEÇİCİ MADDE 35- Kanunun 8 inci maddesinin üçüncü fıkrasında ve 9 uncu
maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde belirtilenler için aynı maddenin üçüncü fıkrasında
belirtilen yükümlülüklerden bu maddenin yürürlük tarihine kadar yerine getirilmiş olanları,
yasal süresinde yerine getirilmiş sayılır ve idari para cezası uygulanmaz. Bu yükümlükler için
daha önce uygulanan idari para cezaları, kesinleşip kesinleşmediğine bakılmaksızın kaldırılır,
ancak tahsil edilmiş tutarlar red ve iade veya mahsup edilmez.”
34


MADDE 52- 13/10/1983 tarihli ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 8 inci
maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin son üç paragrafı ile 91 inci maddesinin dördüncü
fıkrası yürürlükten kaldırılmış ve aynı maddenin altıncı fıkrası aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
“Yabancı plakalı taşıtların Hazine Müsteşarlığının bağlı olduğu Bakanlıkça
belirlenecek usul ve esaslara göre Türkiye’de geçerli sigortaları yoksa, bunlar için zorunlu
mali sorumluluk sigortası Türkiye sınırlarına girişleri sırasında yapılır.”
MADDE 53- 2918 sayılı Kanunun 98 inci maddesi başlığıyla birlikte aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
“Sağlık hizmet bedellerinin ödenmesi
MADDE 98- Trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün
resmi ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedelleri, kazazedenin
sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından
karşılanır.
Trafik kazalarına sağlık teminatı sağlayan zorunlu sigortalarda; sigorta şirketlerince
yazılan primlerin ve Güvence Hesabınca tahsil edilen katkı paylarının % 15’ini aşmamak
üzere, münhasıran bu teminatın karşılığı olarak Hazine Müsteşarlığınca sigortacılık ilkeleri
çerçevesinde maktu veya nisbi olarak belirlenen tutarın tamamı sigorta şirketleri ve 3/6/2007
tarihli ve 5684 sayılı Sigortacılık Kanununun 14 üncü maddesinde düzenlenen durumlar için
Güvence Hesabı tarafından Sosyal Güvenlik Kurumuna aktarılır. Söz konusu tutar, ilgili
sigorta şirketleri için sigortacılık ilkelerine göre ayrı ayrı belirlenebilir. Aktarım ile sigorta
şirketlerinin bu teminat kapsamındaki yükümlülükleri sona erer. Hazine Müsteşarlığının bağlı
bulunduğu Bakanlığın teklifi üzerine Bakanlar Kurulu söz konusu tutarı % 50’sine kadar
artırmaya veya azaltmaya yetkilidir.
Bu madde çerçevesinde sigorta şirketleri ve Güvence Hesabı tarafından ödenecek
meblağın süresinde ödenmemesi halinde 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Kanunun 89 uncu
maddesinin ikinci fıkrası uygulanır.
Sigorta şirketleri ve Güvence Hesabından Sosyal Güvenlik Kurumuna aktarılacak
meblağın belirlenmesi ve ödenmesi ile sağlık hizmetleri için teminat sağlanan sigortaların
tespiti ve bu maddenin uygulanmasına ilişkin diğer usul ve esaslar Sağlık Bakanlığı ve Sosyal
Güvenlik Kurumunun görüşü alınarak Hazine Müsteşarlığınca belirlenir. Trafik kazası
sebebiyle Sağlık Bakanlığına bağlı sağlık kurumlarınca gerçekleştirilen tedavi giderleri
bakımından, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından Sağlık Bakanlığına yapılacak ödemeye
ilişkin usul ve esaslar Sosyal Güvenlik Kurumu ve Sağlık Bakanlığı tarafından ayrıca
belirlenir.”
MADDE 54- 5/6/1986 tarihli ve 3308 sayılı Meslekî Eğitim Kanununun;
a) 3 üncü maddesinin (j) bendine “orta öğretim kurumları” ibaresinden sonra gelmek
üzere “ve meslek yüksek okulları” ibaresi eklenmiştir.
b) 18 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “Yirmi” ibaresi “Beş” şeklinde
değiştirilmiştir.
c) 25 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “asgari ücretin % 30’undan” ibaresi
“asgari ücretin net tutarının % 30’undan” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 55- 18/6/1992 tarihli ve 3816 sayılı Ödeme Gücü Olmayan Vatandaşların
Tedavi Giderlerinin Yeşil Kart Verilerek Devlet Tarafından Karşılanması Hakkında Kanunun
3 üncü maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki bent eklenmiştir.
“d) 1/7/1976 tarihli ve 2022 sayılı 65 Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz
Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Kanuna göre aylık bağlanmış olanlar hariç
olmak üzere yeşil kart verilen kişilerden 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (a) bendi veya (b) bendinin (2) ve (4) numaralı alt bentlerine tabi sigortalı olarak
çalışan ve bu çalışmalarından dolayı genel sağlık sigortası kapsamında olanlar ile bunların
bakmakla yükümlü oldukları kişilerin, 5510 sayılı Kanuna göre genel sağlık sigortası
35


kapsamında sağlık hizmetlerinden yararlanmaya hak kazanma tarihinden sağlık
hizmetlerinden yararlanma şartlarının sona erdiği tarihe kadar bu çalışmalardan dolayı elde
edecekleri gelirlerine bakılmaksızın yeşil kartları askıya alınır. Bu kişilerin yeşil kartları 5510
sayılı Kanuna göre genel sağlık sigortası sağlık hizmetlerinden yararlanma hakkının sona
erdiği tarihi takip eden gün itibariyle başvuru veya başka bir işleme gerek olmaksızın aktif
hale getirilir. Aynı hanede bulunmakla birlikte bakmakla yükümlü olunan kişiler dışında
kalanların yeşil kart hak sahipliği devam eder ve bu hak sahipliğinin sürdürülmesinde bu bent
kapsamındaki çalışmalardan elde edilecek gelirler dikkate alınmaz. Yeşil kartları askıya
alınanlardan 5510 sayılı Kanuna göre bakmakla yükümlü olunan kişi sıfatını yitirenlerin ise
bu bent kapsamındaki çalışmalardan elde edilecek gelirler dikkate alınmaksızın yeşil kartları
aktif hale getirilir. Ayrıca, 5510 sayılı Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi
kapsamında sayılanlar ile kamu kaynaklı meslek edindirme kurslarına katılanların kurs
sürelerince yeşil kartları devam eder.”
MADDE 56- 1/7/1976 tarihli ve 2022 sayılı 65 Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve
Kimsesiz Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Kanunun 5 inci maddesinde yer
alan “ödenen aylıklar % 50 fazlasıyla geri alındığı gibi,” ibaresi “ödenen aylıklar ödeme
tarihinden tahsil tarihine kadar 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil
Usulü Hakkında Kanunun 51 inci maddesine göre belirlenen gecikme zammıyla birlikte geri
alınır ve” olarak değiştirilmiş ve aynı Kanuna aşağıdaki ek madde eklenmiştir.
“EK MADDE 3- Sosyal güvenlik mevzuatına tabi olarak çalışmayan, Sosyal Güvenlik
Kurumundan ya da yabancı bir ülke sosyal güvenlik kurumundan her ne ad altında olursa
olsun herhangi bir gelir veya aylık elde etmeyen ve silikozis hastalığı nedeniyle meslekte
kazanma gücünü en az % 40 kaybettiğine Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Kurulunca karar
verilen kişilere, bu fıkrada belirtilen şartları sağlamaları halinde bu Kanunun 1 inci
maddesinde yer alan diğer şartlar aranmaksızın Sosyal Güvenlik Kurumunca aylık bağlanır.
Aylık miktarı, meslekte kazanma gücünü % 40 ila % 59 arasında kaybedenlere 1 inci
maddeye göre belirlenecek aylık tutarında; meslekte kazanma gücünü % 60 ila % 79 arasında
kaybedenlere 1 inci maddeye göre belirlenecek aylık tutarının % 200’ü ve meslekte kazanma
gücünü % 80 ve üzerinde kaybedenlere de % 300’ü esas alınarak hesaplanır.
Bu kişilere aylık bağlanmış olması 5510 sayılı Kanun hükümlerine göre meslek
hastalığı tespiti ve meslek hastalığına bağlı sürekli iş göremezlik geliri talebinde
bulunmalarına engel teşkil etmez. 5510 sayılı Kanuna göre sürekli iş göremezlik gelirine de
hak kazanılması halinde bu Kanuna göre bağlanan aylık kesilir.”
MADDE 57- 25/8/1999 tarihli ve 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanununun;
a) 46 ncı maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “dayalı olarak çalışan sigortalıları”
ibaresinden sonra gelmek üzere “, 4857 sayılı Kanuna göre kısmi süreli iş sözleşmesi ile
çalışanlardan 5510 sayılı Kanunun 52 nci maddesinin birinci fıkrası kapsamında işsizlik
sigortası primi ödeyen isteğe bağlı sigortalılar ile aynı Kanunun ek 6 ncı maddesi
kapsamındaki sigortalıları” ibaresi eklenmiştir.
b) 48 inci maddesinin yedinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Ayrıca Fonun bir önceki yıl prim gelirlerinin % 30’u; istihdamı artırmaya yönelik
politika ve tedbirleri uygulamak, işgücünün istihdam edilebilirliğini artırmak, çalışanların
vasıflarını yükselterek işsizlik riskini azaltmak ve teknolojik gelişmeler nedeniyle işsiz
kalması beklenenlerin başka alanlara yönlendirilmesini sağlamak, istihdamı koruyucu
tedbirler almak, işe yerleştirme ve danışmanlık hizmetleri temin etmek, işgücü piyasası
araştırma ve planlama çalışmaları yapmak amacıyla kullanılabilir. Bu oranı % 50’ye kadar
çıkarmaya Bakanlar Kurulu yetkilidir. Ancak, işsizlik ödeneğinden yararlanmakta olanlara
yönelik hizmetler için bu sınırlama dikkate alınmaz. Bu fıkraya ilişkin usul ve esaslar
yönetmelikle belirlenir.”
c) 51 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “, hizmet akitlerinin sona ermesinden
önceki son üç yıl içinde en az 600 gün sigortalı olarak çalışıp işsizlik sigortası primi ödemiş
36


ve işten ayrılmadan önceki son 120 gün içinde prim ödeyerek sürekli çalışmış” ibaresi “ve bu
Kanunda yer alan prim ödeme koşullarını sağlamış” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 58- 4447 sayılı Kanunun ek 2 nci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“EK MADDE 2- Genel ekonomik, sektörel veya bölgesel kriz ile zorlayıcı sebeplerle
işyerindeki haftalık çalışma sürelerinin geçici olarak önemli ölçüde azaltılması veya işyerinde
faaliyetin tamamen veya kısmen geçici olarak durdurulması hallerinde, işyerinde üç ayı
aşmamak üzere kısa çalışma yapılabilir.
Bu Kanuna göre sigortalı sayılan kişileri hizmet akdine tabi olarak çalıştıran işveren,
kısa çalışma talebini, derhal gerekçeleri ile birlikte Türkiye İş Kurumuna, varsa toplu iş
sözleşmesi tarafı sendikaya bir yazı ile bildirir. Talebin uygunluğunun belirlenmesine ilişkin
usul ve esaslar, ilgili kurum ve kuruluşların da görüşü alınarak Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.
Kısa çalışma halinde İşsizlik Sigortası Fonundan kısa çalışma ödeneği ödenir. İşçinin
kısa çalışma ödeneğine hak kazanabilmesi için, hizmet akdinin feshi hariç işsizlik sigortası
hak etme koşullarını yerine getirmesi gerekir.
Günlük kısa çalışma ödeneği; sigortalının son oniki aylık prime esas kazançları
dikkate alınarak hesaplanan günlük ortalama brüt kazancının % 60’ıdır. Bu şekilde hesaplanan
kısa çalışma ödeneği miktarı, 4857 sayılı İş Kanununun 39 uncu maddesine göre 18 yaşından
büyük işçiler için uygulanan aylık asgari ücretin brüt tutarının % 150’sini geçemez. Kısa
çalışma ödeneğinden yararlananlara ait sigorta primlerinin aktarılması ve sağlık hizmetlerinin
sunulmasına ilişkin işlemler 5510 sayılı Kanunda belirtilen esaslar çerçevesinde yürütülür.
Kısa çalışma ödeneği olarak yapılan ödemeler başlangıçta belirlenen işsizlik ödeneği
süresinden düşülür.
Zorlayıcı sebeplerle kısa çalışma yapılması halinde, kısa çalışma ödeneği ödemeleri
4857 sayılı Kanunun 24 üncü maddesinin (III) numaralı bendinde ve aynı Kanunun 40 ıncı
maddesinde öngörülen bir haftalık süreden sonra başlar.
Bu maddede yer alan kısa çalışma ödeneğinin süresini altı aya kadar uzatmaya ve
işsizlik ödeneğinden mahsup edilip edilmeyeceğini belirlemeye Bakanlar Kurulu yetkilidir.
İşverenin hatalı bilgi ve belge vermesi nedeniyle yapılan fazla ödemeler, yasal faizi ile
birlikte işverenden tahsil edilir.”
MADDE 59- 4447 sayılı Kanunun;
a) Geçici 7 nci maddesinin ikinci fıkrasının ikinci cümlesi ve aynı maddenin beşinci
fıkrası yürürlükten kaldırılmıştır.
b) Geçici 9 uncu maddesinin ikinci fıkrasının ikinci cümlesi ve aynı maddenin beşinci
fıkrası yürürlükten kaldırılmıştır.
c) Geçici 9 uncu maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 10- 31/12/2015 tarihine kadar işe alınan her bir sigortalı için
geçerli olmak üzere, bu maddenin yürürlük tarihinden itibaren özel sektör işverenlerince işe
alınan ve fiilen çalıştırılanların; işe alındıkları tarihten önceki altı aya ilişkin Sosyal Güvenlik
Kurumuna verilen prim ve hizmet belgelerinde kayıtlı sigortalılar dışında olmaları, aynı
döneme ilişkin işe alındıkları işyerinden bildirilen prim ve hizmet belgelerindeki sigortalı
sayısının ortalamasına ilave olmaları ve bu maddede belirtilen diğer koşulları da sağlamak
kaydıyla, 5510 sayılı Kanunun 81 inci maddesinde sayılan ve 82 nci maddesi uyarınca
belirlenen prime esas kazançları üzerinden hesaplanan sigorta primlerinin işveren hisselerine
ait tutarı, işe alındıkları tarihten itibaren İşsizlik Sigortası Fonundan karşılanır.
Bu maddede belirtilen destek unsuru;
a) 18 yaşından büyük ve 29 yaşından küçük erkekler ile 18 yaşından büyük
kadınlardan;
1) Mesleki yeterlik belgesi sahipleri için kırksekiz ay süreyle,
2) Mesleki ve teknik eğitim veren orta öğretim ile meslek yüksek okulu veya Türkiye
İş Kurumunca düzenlenen işgücü yetiştirme kurslarını bitirenler için otuzaltı ay süreyle,
37


3) (1) ve (2) numaralı alt bentlerde sayılan belge ve niteliklere sahip olmayanlar için
yirmidört ay süreyle,
b) 29 yaşından büyük erkeklerden (a) bendinin (1) ve (2) numaralı alt bentlerinde
sayılan belge ve niteliklere sahip olanlar için yirmidört ay süreyle,
c) (a) ve (b) bentleri kapsamına girenlerin Türkiye İş Kurumuna kayıtlı işsizler
arasından işe alınmaları halinde ilave olarak altı ay süreyle,
ç) 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında
çalışmakta iken, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten sonra mesleki yeterlik belgesi alanlar
veya mesleki ve teknik eğitim veren orta öğretim ile meslek yüksek okulunu bitirenler için
oniki ay süreyle,
d) 18 yaşından büyüklerden bu fıkranın (a), (b) ve (ç) bentlerine girmeyenlerin
Türkiye İş Kurumuna kayıtlı işsizler arasından işe alınmaları halinde altı ay süreyle,
uygulanır.
Bu maddede sayılan belge ve nitelikler nedeniyle destek unsurundan yararlanabilmek
için sigortalıların sahip oldukları mesleki yeterlik, mesleki ve teknik eğitim veren orta öğretim
kurumları ile meslek yüksek okulu veya Türkiye İş Kurumunca düzenlenen işgücü yetiştirme
kurslarına ilişkin belgelerde belirtilen meslek ya da alanlarda işe alınmaları ve/veya çalışıyor
olmaları gerekir.
Bu maddeyle sağlanan destek unsurundan aynı sigortalı için bir kez yararlanılabilir.
Sigortalı, destek süresini tamamlamadan işsiz kalması halinde, kalan süreden yeniden
yararlanamaz. Ancak ikinci fıkranın (a) bendi kapsamına girenlerin, aynı bent kapsamında
yeniden işe alınmaları ve (1) veya (2) numaralı alt bentlerde sayılan belge ve nitelikleri bu
dönemde temin etmeleri halinde destekten yeniden yararlanabilirler. Bu durumda ilk
yararlanma süresi, ikincisinden düşülür ve toplam yararlanma süresi en son yararlanılan
destek için maddede öngörülen süreyi aşamaz.
İşveren hissesine ait primlerin Fondan karşılanabilmesi için işverenlerin çalıştırdıkları
sigortalılarla ilgili olarak; 5510 sayılı Kanun uyarınca aylık prim ve hizmet belgelerini yasal
süresi içerisinde Sosyal Güvenlik Kurumuna vermesi, sigortalıların tamamına ait sigorta
primlerinin sigortalı hissesine isabet eden tutarını yasal süresi içinde ödemesi ve kapsama
giren sigortalının işe alındığı işyerinden dolayı Sosyal Güvenlik Kurumuna prim, idari para
cezası ve bunlara ilişkin gecikme cezası ve gecikme zammı borcu bulunmaması şarttır.
Sosyal Güvenlik Kurumuna olan prim, idari para cezası ve bunlara ilişkin gecikme
cezası ve gecikme zammı borçlarının 6183 sayılı Kanunun 48 inci maddesine göre tecil ve
taksitlendirilmiş veya ilgili diğer kanunlar uyarınca prim borçlarının yeniden yapılandırılmış
ve taksitlendirilmiş olması, bu tecil, taksitlendirme ve yeniden yapılandırma devam ettiği
sürece işverenlerin bu fıkra hükmünden yararlanmasına engel teşkil etmez.
Bu madde hükümleri; 8/9/1983 tarihli ve 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu ile 4/1/2002
tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu kapsamındaki alım ve yapım işleri ve 4734 sayılı
Kanundan istisna olan alım ve yapım işleri ile uluslararası anlaşma hükümlerine istinaden
yapılan alım ve yapım işlerine ilişkin işyerleri ve bu Kanuna göre sosyal güvenlik destek
primine tabi çalışanlar ile yurt dışında çalışan sigortalılar hakkında uygulanmaz.
5510 sayılı Kanun gereğince yapılan kontrol ve denetimlerde, çalıştırdığı kişileri
sigortalı olarak bildirmediği tespit edilen işverenler bir yıl süreyle bu maddeyle sağlanan
destek unsurlarından yararlanamaz.
Bu maddeyle sağlanan destek unsuru, 5510 sayılı Kanunun 81 inci maddesinin birinci
fıkrasının (ı) bendi uygulandıktan sonra kalan sigorta primlerinin işveren hisselerine ait oranı
üzerinden, bu maddede belirtilen esaslar dikkate alınarak uygulanır.
Fondan karşılanan prim tutarları, gelir ve kurumlar vergisi uygulamalarında gider veya
maliyet unsuru olarak dikkate alınmaz.
Bakanlar Kurulu, bu maddenin uygulanma süresini 2015 yılından itibaren beş yıla
kadar uzatmaya yetkilidir.
38


Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Bakanlık tarafından belirlenir.”
MADDE 60- 27/2/2003 tarihli ve 4817 sayılı Yabancıların Çalışma İzinleri Hakkında
Kanunun 20 nci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 20- Bu Kanun kapsamına giren yabancıların ve işverenlerin bu Kanundan
doğan yükümlülüklerini yerine getirip getirmedikleri Bakanlık iş müfettişleri ve Sosyal
Güvenlik Kurumu müfettişleri tarafından denetlenir. Bu Kanun gereğince yapılacak teftiş,
denetim ve soruşturmalar 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanununda yer alan teftiş,
denetim ve soruşturma hükümlerine göre yapılır ve bu hükümlere göre ilgili yaptırımlar
uygulanır.
Genel ve özel bütçeli idarelerin teftiş ve denetim elemanları ile kolluk kuvvetlerinin
kendi mevzuatları gereğince işyerlerinde yapacakları her türlü denetim, inceleme ve kontrol
sırasında yabancı çalıştıran işverenler ile yabancıların bu Kanundan doğan yükümlülükleri
yerine getirmediklerini tespit etmeleri halinde, durum Bakanlığa bildirilir.
Birinci fıkraya göre yapılan denetimler ve ikinci fıkraya göre yapılan bildirimler
üzerine Bakanlık bölge müdürünce, gönderilen tutanaklara ve denetim raporlarına göre bu
Kanunda yer alan idari yaptırımlar uygulanır.”
MADDE 61- 4857 sayılı Kanunun 14 üncü maddesi başlığıyla birlikte aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
“Çağrı üzerine çalışma, evden çalışma ve uzaktan çalışma
MADDE 14- Çağrı üzerine çalışmanın usul ve esasları aşağıda belirtilmiştir.
a) Yazılı sözleşme ile işçinin yapmayı üstlendiği işle ilgili olarak kendisine ihtiyaç
duyulması halinde iş görme ediminin yerine getirileceğinin kararlaştırıldığı iş ilişkisi, çağrı
üzerine çalışmaya dayalı kısmi süreli bir iş sözleşmesidir.
b) Hafta, ay veya yıl gibi bir zaman dilimi içinde işçinin ne kadar süreyle çalışacağını
taraflar belirlemedikleri takdirde, haftalık çalışma süresi yirmi saat olarak kararlaştırılmış
sayılır. Çağrı üzerine çalıştırılmak için belirlenen sürede işçi çalıştırılsın veya çalıştırılmasın
ücrete hak kazanır.
c) İşçiden iş görme borcunu yerine getirmesini çağrı yoluyla talep hakkına sahip olan
işveren, bu çağrıyı, aksi kararlaştırılmadıkça, işçinin çalışacağı zamandan en az dört gün önce
yapmak zorundadır. Süreye uygun çağrı üzerine işçi iş görme edimini yerine getirmekle
yükümlüdür. Sözleşmede günlük çalışma süresi kararlaştırılmamış ise, işveren her çağrıda
işçiyi günde en az dört saat üst üste çalıştırmak zorundadır.
Evden çalışmanın usul ve esasları aşağıda belirtilmiştir.
a) İşçinin, ücret karşılığı işverenin belirlediği bir malı veya hizmeti üretmek amacıyla
bir veya birden fazla işverene bağlı olarak ancak işverenin denetimi dışında ve genellikle
işçinin kendi evinde iş görme edimini sunduğu yazılı sözleşmeye dayalı iş ilişkisidir.
b) Evden çalışma sözleşmesi ile çalıştırılan işçinin ücreti, parça başına veya götürü
olarak ürettiği işe orantılı ödenir.
c) Sözleşmede işin tanımına ve konusuna, yapılma şekline, parça başına işlerde istenen
üretim adedine ve belirli ise işin ne kadar sürede yapılacağına yer verilir. İşçilerin çalıştıkları
gün ve saatlerin işveren tarafından onaylanan günlük puantaj cetvelleriyle takip edilmediği
durumlarda, sözleşmeye emsal işin emsal işçi tarafından yapılabileceği süreye ilişkin bir
hesaplamanın eklenmesi zorunludur.
Uzaktan çalışmanın usul ve esasları aşağıda belirtilmiştir.
a) İşçinin bir hizmet ya da mal üretmek amacıyla işletme merkezi dışında genellikle
evde ya da işyeri dışında bir büroda iş edimini yerine getirdiği, haberleşme ve bilgisayar ağı
ile işletmeyle bağlantı kurulan, işyerine bağımlılığın az olduğu yazılı sözleşmeye dayalı iş
ilişkisidir.
b) Uzaktan çalışma sözleşmesinde, asgari olarak işin yapılacağı yer ve tanımı, genel ve
özel çalışma koşulları, işveren tarafından temin edilen ekipman, ekipmanın korunmasına
ilişkin yükümlülükler, işverenin çalışanla iletişim kuracağı saatlere ilişkin hükümler yer alır.
39


c) İşveren uzaktan çalışanlar tarafından kullanılan verilerin korunmasını sağlamakla
yükümlüdür. İşveren, uzaktan çalışanı veri korunmasına ilişkin şirket kuralları ve ilgili
mevzuat hakkında bilgilendirir. Verilerin korunması amacıyla özel yaşama müdahale dışında
işveren tarafından belirlenen hükümlere uzaktan çalışanın uyması zorunludur.
Çağrı üzerine, evden veya uzaktan çalışma sözleşmesiyle çalıştırılan işçi, ayrımı haklı
kılan bir neden olmadıkça, salt iş sözleşmesinin niteliğinden ötürü emsal işçiye göre farklı
işleme tabi tutulamaz.
İşveren, çağrı üzerine, evden ve uzaktan çalışan işçileri yazılı olarak çalışma koşulları
ile ilgili olarak bilgilendirmekle yükümlüdür.
Çağrı üzerine, evden veya uzaktan çalışma sözleşmesiyle çalıştırılan işçinin iş sağlığı
ve güvenliğinden işveren sorumludur.
Çağrı üzerine, evden veya uzaktan çalışma sözleşmesiyle çalıştırılanlarla ilgili iş
sözleşmesinin tarafları, bölünemeyen haklar, yıllık ücretli izin, ihbar ve kıdem tazminatına
hak kazanmada esas süre, hafta tatili ve ücretine hak kazanma ve benzeri konulara ilişkin
hususlar Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca çıkarılan yönetmelikle belirlenir.”
MADDE 62- 4857 sayılı Kanunun 15 inci maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
“Taraflarca iş sözleşmesine bir deneme kaydı konulduğunda; bunun süresi en çok iki,
yirmibeş yaş altındaki işçiler için en çok dört ay olabilir.”
MADDE 63- 4857 sayılı Kanunun 30 uncu maddesinin birinci fıkrasının sonuna
aşağıdaki cümle ve ikinci fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiş, dördüncü
fıkrası ile yedinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Birden fazla ilde işyerleri bulunan işverenlerin, bu kapsamda çalıştırmakla yükümlü olduğu
işçi sayısı, bu işyerlerinde çalışan toplam işçi sayısına göre hesaplanır.”
“İşin niteliği veya teminde güçlük nedeniyle işyerlerinde özürlü çalıştırma konusunda
güçlük yaşayan işverenler; başka işverene ait işletmelerde, kurulan ortak işletmelerde veya
özürlü çalıştırmak amacıyla kurulan işletmelerde ilk defa işe alınan özürlülerin ücretlerini
karşılayarak özürlü çalıştırma zorunluluğunu yerine getirebilir. Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanlığı, işverenin başvurusu üzerine işin niteliği veya teminde güçlük nedeniyle işyerinde
özürlü çalıştırma konusunda güçlük yaşanıp yaşanmayacağını karara bağlar.”
“Yer altı ve su altı işlerinde özürlü işçi çalıştırılamaz.”
“Bu maddeye aykırılık hallerinde 101 inci madde uyarınca tahsil edilecek cezalar,
özürlülerin ve eski hükümlülerin kendi işini kurmaları, özürlünün iş bulmasını sağlayacak
destek teknolojileri, özürlünün işe yerleştirilmesi, işe ve işyerine uyumunun sağlanması ve bu
gibi projelerde kullanılır. Tahsil edilen cezaların kullanımına ilişkin hususlar, Türkiye İş
Kurumunun koordinatörlüğünde, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Çalışma Genel
Müdürlüğü ile İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü, Özürlüler İdaresi Başkanlığı, Adalet
Bakanlığı Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürlüğü, en çok işçi ve işvereni temsil eden üst
kuruluşların ve en çok özürlüyü temsil eden üst kuruluşun birer temsilcisinden oluşan
komisyon tarafından karara bağlanır. Komisyonun çalışma usul ve esasları Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanlığınca çıkarılan yönetmelikle düzenlenir.”
MADDE 64- 4857 sayılı Kanunun 63 üncü maddesinin ikinci fıkrasının son cümlesi
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. “Denkleştirme süresi turizm işletme belgeli işyerleri için
dört aya kadar uzatılabilir.”
MADDE 65- 4857 sayılı Kanunun;
a) 91 inci maddesinin birinci fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra
eklenmiştir.
“30/1/1950 tarihli ve 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 10 uncu maddesine
istinaden iş sözleşmesi fiilen sona eren işçilerin kanundan, iş ve toplu iş sözleşmesinden
doğan bireysel alacaklarına ilişkin şikayetleri Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bölge
müdürlüklerince incelenir.”
40


b) 92 nci maddesinin ikinci ve üçüncü fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Teftiş, denetleme ve incelemeler sırasında işverenler, işçiler ve bu işle ilgili görülen
başka kişiler izleme, denetleme ve teftişle görevli iş müfettişleri ve işçi şikayetlerini inceleyen
bölge müdürlüğü memurları tarafından çağrıldıkları zaman gelmek, ifade ve bilgi vermek,
gerekli olan belge ve delilleri getirip göstermek ve vermek; iş müfettişlerinin birinci fıkrada
yazılı görevlerini yapmaları için kendilerine her çeşit kolaylığı göstermek, bu yoldaki emir ve
isteklerini geciktirmeksizin yerine getirmekle yükümlüdürler.
Çalışma hayatını izleme, denetleme ve teftişe yetkili iş müfettişleri ile işçi şikayetlerini
incelemekle görevli bölge müdürlüğü memurları tarafından tutulan tutanaklar aksi
kanıtlanıncaya kadar geçerlidir. İş müfettişi tarafından düzenlen raporların ve tutulan
tutanakların işçi alacaklarına ilişkin kısımlarına karşı taraflarca onbeş gün içerisinde yetkili iş
mahkemesine itiraz edilebilir. Süresinde itiraz edilmemesi veya iş mahkemesince itirazın
reddine karar verilmesi halinde raporda veya tutanakta belirtilen alacak kesinleşir.”
c) 108 inci maddesinin ikinci cümlesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“101 inci ve 106 ncı maddeler kapsamındaki idari para cezaları ise doğrudan Türkiye İş
Kurumu il müdürü tarafından; birden fazla ilde işyerleri bulunan işverenlere uygulanacak
idari para cezası ise işyerlerinin merkezinin bulunduğu yerdeki Türkiye İş Kurumu il
müdürünce verilir ve genel esaslara göre tahsil edilir.”
MADDE 66- 25/10/1984 tarihli ve 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 13
üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde yer alan “çıkan hizmetler,” ibaresi “çıkan
hizmetler ve faaliyetleri deniz taşıma araçları ile yüzer tesis ve araçların imal ve inşası
olanlara bu araçların imal ve inşası ile ilgili olarak yapılacak teslim ve hizmetler,” şeklinde
değiştirilmiştir.
MADDE 67- 3065 sayılı Kanunun geçici 17 nci ve geçici 23 üncü maddelerinde ve
31/12/1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun geçici 68 inci maddesinde yer alan
“31.12.2010” ibareleri “31/12/2015” olarak değiştirilmiştir.
MADDE 68- 6/6/2002 tarihli ve 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanununun;
a) Ekinde yer alan (I), (II), (III) ve (IV) sayılı listeler; ekli (1), (2), (3) ve (4) sayılı
cetvellerde gösterildiği şekilde değiştirilmiştir.
b) 7/A maddesinde yer alan “2710.19.41.00.11, 2710.19.41.00.18, 2710.19.45.00.11,
2710.19.45.00.12 ve 2710.19.49.00.11 G.T.İ.P. numaralı” ibaresi, “2710.19.41.00.11,
2710.19.41.00.13 ve 2710.19.45.00.12 G.T.İ.P. numaralı” olarak değiştirilmiştir.
c) Geçici 5 inci maddesinde yer alan “2710.19.61.00.11, 2710.19.61.00.19,
2710.19.63.00.11, 2710.19.63.00.19, 2710.19.65.00.11, 2710.19.65.00.19, 2710.19.69.00.11
ve 2710.19.69.00.99 G.T.İ.P. numaralı” ibaresi “2710.19.61.00.11, 2710.19.63.00.11,
2710.19.65.00.11 ve 2710.19.69.00.11 G.T.İ.P. numaralı” olarak; aynı maddedeki
“2710.19.41.00.11, 2710.19.41.00.18, 2710.19.45.00.11, 2710.19.45.00.12 ve
2710.19.49.00.11 G.T.İ.P. numaralı” ibaresi ise “2710.19.41.00.11, 2710.19.41.00.13 ve
2710.19.45.00.12 G.T.İ.P. numaralı” olarak değiştirilmiştir.
MADDE 69- 1/7/1964 tarihli ve 488 sayılı Damga Vergisi Kanununa ekli (2) sayılı
tablonun “V-Kurumlarla ilgili kağıtlar” başlıklı kısmının sonuna aşağıdaki bent eklenmiştir.
“25. Kamu kurum ve kuruluşlarının merkez ve taşra teşkilatı ile döner sermaye
işletmelerinin kadrolarında ve sözleşmeli personel pozisyonlarında istihdam edilen sözleşmeli
personel ile yapılan hizmet sözleşmeleri.”
MADDE 70- 8/6/1984 tarihli ve 233 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri Hakkında
Kanun Hükmünde Kararnamenin;
a) 35 inci maddesine aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.
“5. Kamu iktisadi teşebbüslerine bu madde uyarınca verilen görevler neticesinde
doğan ve teşebbüs kayıtlarına göre gerçekleşen görev zararları, ilgili teşebbüsçe yapılacak
ödeme talebine istinaden, Hazine Müsteşarlığı bütçesinde yer alan ilgili harcama
41


tertiplerinden gider kaydedilerek ödenir. Bu ödemeler, 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve
Kontrol Kanununun 35 inci maddesi hükümlerine tabi değildir.
6. 12/12/2001 tarihli ve 2001/3372 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile önceki yıllar
kararları kapsamında üretilen şekerin Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş.’nin özelleştirme
programına alındığı tarih itibarıyla sözleşmesi ve bağlantısı yapılmış olan dahilde işleme
rejimi kapsamındaki satışlarıyla ihracatından doğan görev zararları Türkiye Şeker Fabrikaları
A.Ş. tarafından yapılacak ödeme talebine istinaden, Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş.’nin
kayıtları esas alınarak, Hazine Müsteşarlığı bütçesinde yer alan ilgili harcama tertiplerinden
gider kaydedilerek ödenir. Bu ödemeler, 5018 sayılı Kanunun 35 inci maddesi hükümlerine
tabi değildir.
7. Hazine Müsteşarlığınca görev zararı kapsamında yapılan ödemeler, bu maddede
öngörülen usule uygun olarak incelenir. İnceleme sonucunda hesaplanan tutar ile Hazine
Müsteşarlığı bütçesinden yapılmış bulunan ödemeler arasında fark bulunduğunun tespit
edilmesi halinde taraflar yükümlülüklerini faizsiz olarak yerine getirir. Ancak, ilgili teşebbüs
veya kuruluş tarafından yapılan talebin gerçek olmayan belge ve işlemlere ilişkin tutarları da
içerdiğinin tespiti halinde, gerçek olmayan belge ve işlemlere ilişkin olup Hazine tarafından
teşebbüs veya kuruluşa ödenmiş bulunan tutar Hazine Müsteşarlığı tarafından, söz konusu
ödemenin yapıldığı tarihten itibaren 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında
Kanun çerçevesinde gecikme zammı oranında faiz uygulanarak tahsil edilir.”
b) 36 ncı maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“9. 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu ve bu Kanuna istinaden çıkarılan ikincil
mevzuat uyarınca Merkezi Kayıt Kuruluşu nezdinde kayden izlenmesi gereken Hazine
Müsteşarlığına ait hisseler ile ilgili işlemler; Merkezi Kayıt Kuruluşunca ve/veya aracı
kuruluşlarca tahsil edilen her türlü ücret, komisyon, vergi, resim ve harçtan istisnadır.”
c) 54 üncü maddesinin üçüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“3. Kamu iktisadi teşebbüslerine ait işletmelerin atıl durumda bulunan varlıklarının
kamu kurum ve kuruluşlarına bedelsiz veya rayiç bedelin altında devri, teşebbüs yönetim
kurulunun teklifi üzerine; devre konu varlıkların rayiç bedelinin 10.000.000 TL’nin altında
olması durumunda ilgili bakanın onayı, bu tutarın üzerinde olması durumunda ise ilgili
bakanın teklifi üzerine Bakanlar Kurulunca alınacak karar ile gerçekleştirilir. 10.000.000
TL’lik tutar her yıl yeniden değerleme oranına göre arttırılır.”
MADDE 71- 11/1/1954 tarihli ve 6219 sayılı Türkiye Vakıflar Bankası Türk Anonim
Ortaklığı Kanununun;
a) 3 üncü maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 3- Bankanın merkezi Ana Sözleşmesinde yazılı olan yerdir. Banka Genel
Kurulu Bankanın merkezinin yurt içinde başka bir ile nakline karar verebilir. Banka yurt içi
ve yurt dışında lüzum gördüğü yerlerde, 5411 sayılı Bankacılık Kanunu hükümlerine göre
şube açabilir. Her türlü bankacılık işlemlerinin yapıldığı bu şubeler, kamu bankası şubeleri
niteliğinde olup, kamu kuruluşlarına ait paralar da yatırılabilir.”
b) 18 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 18- 8/9/1983 tarihli ve 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu, 4/1/2002 tarihli ve
4734 sayılı Kamu İhale Kanunu, 8/6/1984 tarihli ve 233 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri
Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ve 22/1/1990 tarihli ve 399 sayılı Kamu İktisadi
Teşebbüsleri Personel Rejiminin Düzenlenmesi ve 233 sayılı Kanun Hükmünde
Kararnamenin Bazı Maddelerinin Yürürlükten Kaldırılmasına Dair Kanun Hükmünde
Kararname, 2/1/1961 tarihli ve 195 sayılı Basın İlan Kurumu Teşkiline Dair Kanun ve
12/4/1990 tarihli ve 3624 sayılı Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme
İdaresi Başkanlığı Kurulması Hakkında Kanun Banka ve ortaklıkları hakkında uygulanmaz.”
c) 8 inci maddesi yürürlükten kaldırılmıştır.
42


ç) Geçici 2 nci maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 3- 6219 sayılı Kanunun değişik 18 inci maddesi, 1/1/2000
tarihinden itibaren geçerli olup, Banka ve ortaklıkları hakkında yargı mercilerine açılmış
davalar ve icra takipleri hakkında da uygulanır.”
MADDE 72- 14/7/1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 64 üncü
maddesi başlığıyla birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Kademe ve kademe ilerlemesi:
MADDE 64- Kademe; derece içinde, görevin önemi veya sorumluluğu artmadan,
memurun aylığındaki ilerlemedir.
Memurun kademe ilerlemesinin yapılabilmesi için bulunduğu kademede en az bir yıl
çalışmış olması ve bulunduğu derecede ilerleyebileceği bir kademenin bulunması şartları
aranır.
72 nci madde gereğince belirli bir süre görev yapmak üzere, mecburî olarak sürekli
görevle atanan memurlardan kalkınmada birinci derecede öncelikli yörelerde bulunanlara, bu
yörelerde fiilen çalışmak suretiyle geçirilen her iki yıl için bir kademe ilerlemesi daha verilir.
Yıllık izinde geçirilen süreler fiilen çalışılmış sayılır. İki yıldan az süreler dikkate alınmaz.
Son on yıl içinde herhangi bir disiplin cezası almayan memurlara, aylık derecelerinin
yükseltilmesinde dikkate alınmak üzere bir kademe ilerlemesi uygulanır.
Bu maddede belirtilen şartları haiz her sınıf ve derecedeki memurlar, hak kazandıkları
tarihten geçerli olmak üzere ve başkaca bir işleme gerek kalmaksızın bir ileri kademeye
ilerlemiş sayılırlar.
Kademe ilerlemesi ile ilgili onay mercii atamaya yetkili amirdir. Onay mercileri
kademe ilerlemeleri ile ilgili yetkilerini devredebilirler.
Kademe ilerlemesine hak kazanamayan memurlar, kurumlarınca her ay alınacak toplu
onaylarla belirlenir. Kademe ilerlemesi yapmış sayılanlardan ilerlemeye müstahak olmadıkları
sonradan tespit edilenlerin kademe ilerlemeleri, ilerlemiş sayıldıkları tarihten geçerli olmak
üzere iptal edilir.”
MADDE 73- 657 sayılı Kanunun 68 inci maddesinin (A) bendinin (d) alt bendi
yürürlükten kaldırılmış, (B) bendinin ikinci paragrafı aşağıdaki şekilde değiştirilmiş,
maddenin sonuna aşağıdaki bent eklenmiştir.
“Ancak, bu şekilde bir atamanın yapılabilmesi için ilgilinin;
a) 1 inci dereceli kadrolardan ek göstergesi 5300 ve daha yukarıda olanlar için en az
12 yıl,
b) 1 inci ve 2 nci dereceli kadrolardan ek göstergesi 5300’den az olanlar için en az 10
yıl,
c) 3 üncü ve 4 üncü dereceli kadrolar için en az 8 yıl,
hizmetinin bulunması ve yükseköğrenim görmüş olması şarttır. Dört yıldan az süreli
yükseköğrenim görenler için bu sürelere iki yıl ilave edilir. Bu sürelerin hesabında; 8/6/1984
tarihli ve 217 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 2 nci maddesi kapsamına dâhil
kurumlarda fiilen çalışılan süreler ile Yasama Organı Üyeliğinde, belediye başkanlığında,
belediye ve il genel meclisi üyeliğinde, kanunlarla kurulan fonlarda, muvazzaf askerlikte, okul
devresi dâhil yedek subaylıkta ve uluslararası kuruluşlarda geçen sürelerin tamamı ile
yükseköğrenim gördükten sonra özel kurumlarda veya serbest olarak çalıştıkları sürenin;
Başbakanlık ve bakanlıkların bağlı ve ilgili kuruluşlarının müsteşar ve müsteşar yardımcıları
ile en üst yönetici konumundaki genel müdür ve başkan kadrolarına atanacaklar için tamamı,
diğer kadrolara atanacaklar için altı yılı geçmemek üzere dörtte üçü dikkate alınır.”
“C) Derece yükselmesi ile ilgili onay mercii atamaya yetkili amirdir. Müşterek kararla
atanmış olanların derece yükselmeleri, ilgili bakanın veya yetkili kıldığı makamın onayı ile
yapılır. Üst derece kadroya atanmış olup da kazanılmış hak ve emeklilik keseneğine esas aylık
dereceleri daha aşağıda bulunanların (45 inci maddenin ikinci fıkrasına göre yapılan atamalar
hariç), kazanılmış hak ve emeklilik keseneğine esas aylık derecelerinin yükseltilmeleri için,
43


bu hâlin devamı süresince yukarıda belirtilen onay aranmaz.”
MADDE 74- 657 sayılı Kanunun 77 nci maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
“Yabancı memleketlerin resmî kurumları veya uluslararası kuruluşlarda kurumlarının
muvafakati ile görev alacak memurlara, ilgili Bakanın onayı ile (her üç yılda bir Bakan onayı
yenilenmek kaydıyla) memuriyeti süresince yabancı memleketlerin resmî kurumlarında on
yıla, uluslararası kuruluşlarda yirmibir yıla kadar aylıksız izin verilebilir.”
MADDE 75- 657 sayılı Kanunun 91 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 91- Kadrosu kaldırılan memurlar, en geç altı ay içinde kendi kurumlarında
niteliklerine uygun bir kadroya atanırlar. Bu memurlar, kurumlarında atama imkânı
bulunmaması hâlinde aynı süre içinde başka bir kurumdaki kadrolara atanmak üzere Devlet
Personel Başkanlığına bildirilir. Bunlar, atama işlemi yapılıncaya kadar kurumlarında
niteliklerine uygun işlerde çalıştırılır ve yeni bir kadroya atanıncaya kadar eski kadrolarına ait
malî haklardan ve sosyal yardımlardan yararlanmaya devam ederler.
Söz konusu memurların eski kadrolarına ait en son ayda aldığı malî haklar kapsamında
fiilen yapılmakta olan her türlü ödemeler toplamının net tutarının, atandıkları yeni kadrolarına
ait malî haklar kapsamında fiilen yapılmakta olan her türlü ödemeler toplamının net tutarından
fazla olması hâlinde, aradaki fark, farklılık giderilinceye kadar, atandıkları kadrolarda veya bu
kadrolardan istekleri dışında atandıkları başka kadrolarda kaldıkları sürece, herhangi bir vergi
ve kesintiye tabi tutulmaksızın tazminat olarak ödenir. Aylık mutad olarak yapılmayıp belirli
bir dönemi kapsayan ödemelerin ödendiği tarih itibarıyla net tutarları toplamının yılı içinde
çalışılan aylara bölünmesi suretiyle bulunacak tutarı, en son ayda aldığı aylık tutarına ilave
edilir. Fazla çalışma ücreti, fiilen yapılan ders karşılığı ödenen ek ders ücreti ve nöbet ücreti
gibi ilave bir çalışmanın karşılığında elde edilen ödemeler aylık tutarına ilave edilmez.
Diğer kamu kurum ve kuruluşlarına atanmak üzere Devlet Personel Başkanlığına
bildirilen memurların 190 sayılı Kanun Hükmünde Kararname kapsamında bulunan kamu
kurum ve kuruluşlarının boş kadrolarından Devlet Personel Başkanlığınca tespit edilen
kadroya, anılan Başkanlık tarafından kırkbeş gün içinde ataması teklif edilir. Devlet Personel
Başkanlığı tarafından gönderilen atama teklif yazısının atamayı yapacak kamu kurum ve
kuruluşuna intikalinden itibaren otuz gün içinde bu kurum ve kuruluş tarafından atama
işlemlerinin yapılması zorunludur. Bunlardan unvanları müdür ve daha üst olanlar ile danışma
ve denetim işlevlerine ilişkin kadrolarda çalışanlar Araştırmacı kadrolarına, diğerleri ise
durumlarına uygun kadrolara atanırlar.”
MADDE 76- 657 sayılı Kanunun 100 üncü maddesinin sonuna aşağıdaki fıkralar
eklenmiştir.
“Ancak özürlüler için; özür durumu, hizmet gerekleri, iklim ve ulaşım şartları göz
önünde bulundurulmak suretiyle günlük çalışmanın başlama ve bitiş saatleri ile öğle dinlenme
süreleri merkezde üst yönetici, taşrada mülki amirlerce farklı belirlenebilir.
Memurların yürüttükleri hizmetin özelliklerine göre, bu madde uyarınca tespit edilen
çalışma saat ve süreleri ile görev yerlerine bağlı olmaksızın çalışabilmeleri mümkündür. Bu
hususa ilişkin usûl ve esaslar, Devlet Personel Başkanlığının teklifi üzerine Bakanlar
Kurulunca belirlenir.”
MADDE 77- 657 sayılı Kanunun 101 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 101- Günün yirmidört saatinde devamlılık gösteren hizmetlerde çalışan
memurların çalışma saat ve şekilleri kurumlarınca düzenlenir.
Ancak, kadın memurlara; tabip raporunda belirtilmesi hâlinde hamileliğin
yirmidördüncü haftasından önce ve her hâlde hamileliğin yirmidördüncü haftasından itibaren
ve doğumdan sonraki bir yıl süreyle gece nöbeti ve gece vardiyası görevi verilemez. Özürlü
memurlara da isteği dışında gece nöbeti ve gece vardiyası görevi verilemez.”
44


MADDE 78- 657 sayılı Kanunun 104 üncü maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 104- A) Kadın memura; doğumdan önce sekiz, doğumdan sonra sekiz hafta
olmak üzere toplam onaltı hafta süreyle analık izni verilir. Çoğul gebelik durumunda, doğum
öncesi sekiz haftalık analık izni süresine iki hafta eklenir. Ancak beklenen doğum tarihinden
sekiz hafta öncesine kadar sağlık durumunun çalışmaya uygun olduğunu tabip raporuyla
belgeleyen kadın memur, isteği hâlinde doğumdan önceki üç haftaya kadar kurumunda
çalışabilir. Bu durumda, doğum öncesinde bu rapora dayanarak fiilen çalıştığı süreler doğum
sonrası analık izni süresine eklenir. Doğumun erken gerçekleşmesi sebebiyle, doğum öncesi
sekiz haftalık analık izninin kullanılamayan bölümü de doğum sonrası analık izni süresine
ilave edilir. Doğumda veya doğum sonrasında analık izni kullanılırken annenin ölümü
hâlinde, isteği üzerine memur olan babaya anne için öngörülen süre kadar izin verilir.
B) Memura, eşinin doğum yapması hâlinde, isteği üzerine on gün babalık izni;
kendisinin veya çocuğunun evlenmesi ya da eşinin, çocuğunun, kendisinin veya eşinin ana,
baba ve kardeşinin ölümü hâllerinde isteği üzerine yedi gün izin verilir.
C) (A) ve (B) fıkralarında belirtilen hâller dışında, merkezde atamaya yetkili amir, ilde
vali, ilçede kaymakam ve yurt dışında diplomatik misyon şefi tarafından, birim amirinin
muvafakati ile bir yıl içinde toptan veya bölümler hâlinde, mazeretleri sebebiyle memurlara
on gün izin verilebilir. Zaruret hâlinde öğretmenler hariç olmak üzere, aynı usûlle on gün daha
mazeret izni verilebilir. Bu takdirde, ikinci kez verilen bu izin, yıllık izinden düşülür.
D) Kadın memura, çocuğunu emzirmesi için doğum tarihinden itibaren ilk altı ayda
günde üç saat, ikinci altı ayda günde birbuçuk saat süt izni verilir. Süt izninin hangi saatler
arasında ve günde kaç kez kullanılacağı hususunda, kadın memurun tercihi esastır.
E) Yıllık izin ve mazeret izinleri sırasında malî haklar ile sosyal yardımlara
dokunulmaz.”
MADDE 79- 657 sayılı Kanunun 105 inci maddesi başlığıyla birlikte aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
“Hastalık ve refakat izni:
MADDE 105- Memura, aylık ve özlük haklarına dokunulmaksızın, verilecek raporda
gösterilecek lüzum üzerine, kanser, verem ve akıl hastalığı gibi uzun süreli bir tedaviye
ihtiyaç gösteren hastalığı hâlinde onsekiz aya kadar, diğer hastalık hâllerinde ise oniki aya
kadar izin verilir.
Memurun, hastalığı sebebiyle yataklı tedavi kurumunda yatarak gördüğü tedavi
süreleri, hastalık iznine ait sürenin hesabında dikkate alınır.
Bu maddede yazılı azamî süreler kadar izin verilen memurun, bu iznin sonunda işe
başlayabilmesi için, iyileştiğine dair raporu (yurt dışındaki memurlar için mahallî usûle göre
verilecek raporu) ibraz etmesi zorunludur. İzin süresinin sonunda, hastalığının devam ettiği
resmî sağlık kurulu raporu ile tespit edilen memurun izni, birinci fıkrada belirtilen süreler
kadar uzatılır, bu sürenin sonunda da iyileşemeyen memur hakkında emeklilik hükümleri
uygulanır.
Bunlardan gerekli sağlık şartlarını yeniden kazandıkları resmî sağlık kurullarınca tespit
edilen ve emeklilik hakkını elde etmemiş olanlar, yeniden memuriyete dönmek istemeleri
hâlinde, niteliklerine uygun kadrolara öncelikle atanırlar.
Görevi sırasında veya görevinden dolayı bir kazaya veya saldırıya uğrayan veya bir
meslek hastalığına tutulan memur, iyileşinceye kadar izinli sayılır.
Hastalık raporlarının hangi hallerde, hangi hekimler veya sağlık kurulları tarafından
verileceği ve süreleri ile bu konuya ilişkin diğer hususlar, Sağlık, Maliye ve Dışişleri
Bakanlıkları ile Sosyal Güvenlik Kurumunun görüşleri alınarak Devlet Personel
Başkanlığınca hazırlanacak bir yönetmelikle belirlenir.
Ayrıca, memurun bakmakla yükümlü olduğu veya memur refakat etmediği takdirde hayatı
tehlikeye girecek ana, baba, eş ve çocukları ile kardeşlerinden birinin ağır bir kaza geçirmesi veya
tedavisi uzun süren bir hastalığının bulunması hâllerinde, bu hâllerin sağlık kurulu raporuyla
45


belgelendirilmesi şartıyla, aylık ve özlük haklarına dokunulmaksızın, üç aya kadar izin verilir.
Gerektiğinde bu süre bir katına kadar uzatılır.”
MADDE 80- 657 sayılı Kanunun 108 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 108- A) Memura, 105 inci maddenin son fıkrası uyarınca verilen iznin
bitiminden itibaren, sağlık kurulu raporuyla belgelendirilmesi şartıyla, istekleri üzerine
onsekiz aya kadar aylıksız izin verilebilir.
B) Doğum yapan memura, 104 üncü madde uyarınca verilen doğum sonrası analık izni
süresinin bitiminden; eşi doğum yapan memura ise, doğum tarihinden itibaren istekleri
üzerine yirmidört aya kadar aylıksız izin verilir.
C) Üç yaşını doldurmamış bir çocuğu eşiyle birlikte veya münferit olarak evlat edinen
memurlar ile memur olmayan eşin münferit olarak evlat edinmesi hâlinde memur olan
eşlerine, çocuğun ana ve babasının rızasının kesinleştiği tarihten veya vesayet dairelerinin izin
verme tarihinden itibaren, istekleri üzerine yirmidört aya kadar aylıksız izin verilir. Evlat
edinen her iki eşin memur olması durumunda bu süre, eşlerin talebi üzerine yirmidört aylık
süreyi geçmeyecek şekilde, birbirini izleyen iki bölüm hâlinde eşlere kullandırılabilir.
D) Özel burs sağlayan ve bu burstan istifade etmesi için kendilerine aylıksız izin
verilenler de dâhil olmak üzere burslu olarak ya da bütçe imkânlarıyla yetiştirilmek üzere
yurtdışına gönderilen veya sürekli görevle yurtdışına atanan memurlar veya diğer personel
kanunlarına tâbi olanlar ile yurtdışına kamu kurumlarınca gönderilmiş olan öğrencilerin
memur olan eşleri ile 77 nci maddeye göre izin verilenlerin memur olan eşlerine, toplamı
sekiz yılı geçmemek üzere görev veya öğrenim süresi içinde aylıksız izin verilebilir.
E) Memura, yıllık izinde esas alınan süreler itibarıyla beş hizmet yılını tamamlamış
olması ve isteği hâlinde memuriyeti boyunca ve en fazla iki defada kullanılmak üzere, toplam
bir yıla kadar aylıksız izin verilebilir. Ancak, sıkıyönetim, olağanüstü hâl veya genel hayata
müessir afet hâli ilan edilen bölgelere 72 nci madde gereğince belli bir süre görev yapmak
üzere zorunlu olarak sürekli görevle atananlar hakkında bu bölgelerdeki görev süreleri içinde
bu fıkra hükmü uygulanmaz.
F) Aylıksız izin süresinin bitiminden önce mazereti gerektiren sebebin ortadan
kalkması hâlinde, on gün içinde göreve dönülmesi zorunludur. Aylıksız izin süresinin
bitiminde veya mazeret sebebinin kalkmasını izleyen on gün içinde görevine dönmeyenler,
memuriyetten çekilmiş sayılır.
G) Muvazzaf askerliğe ayrılan memurlar askerlik süresince görev yeri saklı kalarak
aylıksız izinli sayılır.”
MADDE 81- 657 sayılı Kanunun 109 uncu maddesi başlığıyla birlikte aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
“Memur bilgi sistemi, özlük dosyası:
MADDE 109- Memurlar, Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası esas alınarak
kurumlarınca tutulacak personel bilgi sistemine kaydolunurlar. Her memur için bir özlük
dosyası tutulur.
Özlük dosyasına, memurun kişisel ve mesleki bilgileri, mal bildirimleri; varsa
inceleme, soruşturma, denetim raporları, disiplin cezaları ile ödül ve başarı belgesi
verilmesine ilişkin bilgi ve belgeler konulur.
Memurların başarı, yeterlik ve ehliyetlerinin tespitinde, kademe ilerlemelerinde,
derece yükselmelerinde, emekliye ayrılmalarında veya hizmetle ilişkilerinin kesilmesinde,
hizmet gerekleri yanında özlük dosyaları göz önünde bulundurulur.
Özlük dosyalarının tutulma esasları ile özlük dosyalarında yer alacak belgelere ilişkin
usûl ve esaslar Devlet Personel Başkanlığınca belirlenir.”
MADDE 82- 657 sayılı Kanunun 122 nci maddesi başlığıyla birlikte aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
“Başarı, üstün başarı değerlendirmesi ve ödül:
MADDE 122- Görevli oldukları kurumlarda olağanüstü gayret ve çalışmaları ile
46


emsallerine göre başarılı görev yapmak suretiyle; yüksek miktarda kamu kaynağında tasarruf
sağlanmasında, kamu zararının oluşmasının önlenmesinde, kamusal fayda ve gelirlerin
beklenenin üzerinde artırılmasında veya sunulan hizmetlerin etkinlik ve kalitesinin
yükseltilmesinde somut olaylara ve verilere dayalı olarak katkı sağladıkları tespit edilen
memurlara, merkezde bağlı veya ilgili bakan, illerde valiler tarafından başarı belgesi
verilebilir. Üç defa başarı belgesi alanlara üstün başarı belgesi verilir.
Üstün başarı belgesi verilenlere, merkezde bağlı veya ilgili bakan ve illerde valiler
tarafından uygun görülmesi hâlinde en yüksek Devlet memuru aylığının (ek gösterge dâhil) %
200’üne kadar ödül verilebilir.
Bu maddeye göre bir malî yıl içinde ödüllendirileceklerin sayısı, kurumun yılbaşındaki
dolu kadro mevcudunun binde onundan, Gümrük Müsteşarlığı, Millî Eğitim Bakanlığı ve
Emniyet Genel Müdürlüğü kadroları için binde yirmisinden fazla olamaz. Yıl içinde
ödüllendirilen personel sayısı kurumlarınca izleyen yılın Ocak ayı sonuna kadar Devlet
Personel Başkanlığına bildirilir.
Kamu kurum ve kuruluşları yürütmekte oldukları hizmetlerin özelliklerini göz önünde
bulundurarak memurlarının başarı, verimlilik ve gayretlerini ölçmek üzere, Devlet Personel
Başkanlığının uygun görüşü alınmak kaydıyla, değerlendirme ölçütleri belirleyebilir.”
MADDE 83- 657 sayılı Kanunun 124 üncü maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
“Disiplin cezası vermeye yetkili disiplin amirleri; yürütülen hizmetin özellikleri ve
çalışma şartları dikkate alınarak genel yönetmelikte belirtilen esas ve usûller çerçevesinde,
kurumlarınca tayin ve tespit edilen amirlerdir. Valiler il, kaymakamlar ilçe sınırları
dâhilindeki kamu kurum ve kuruluşlarının taşra teşkilatında görev yapan her düzey personelin
üst disiplin amiridir.”
MADDE 84- 657 sayılı Kanunun 125 inci maddesinin, (C) bendinin (g), (h) ve (j) alt
bentleri yürürlükten kaldırılmış; (E) bendinin (a) alt bendinde yer alan “engelleme” ibaresi
“kamu hizmetlerinin yürütülmesini engelleme” olarak, (f) alt bendi aşağıdaki şekilde
değiştirilmiş, ikinci fıkrasında yer alan “sicilden” ibaresi “özlük dosyasından” ve üçüncü
fıkrasında yer alan “iyi veya çok iyi derecede sicil alan” ibaresi “ödül veya başarı belgesi
alan” olarak değiştirilmiştir.
“f) Amirlerine, maiyetindekilere ve iş sahiplerine fiili tecavüzde bulunmak,”
MADDE 85- 657 sayılı Kanunun 132 nci maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan
“sıralı sicil amirine” ibaresi “üst disiplin amirine” olarak değiştirilmiş, dördüncü fıkrası
aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve beşinci fıkrası yürürlükten kaldırılmıştır.
“Aylıktan kesme veya kademe ilerlemesinin durdurulması cezası ile tecziye edilenler,
daire başkanı kadrolarına, daire başkanı kadrosunun dengi ve daha üstü kadrolara, bölge ve il
teşkilatlarının en üst yönetici kadrolarına, düzenleyici ve denetleyici kurumların başkanlık ve
üyeliklerine, vali ve büyükelçi kadrolarına atanamazlar.”
MADDE 86- 657 sayılı Kanunun 135 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 135- Disiplin amirleri tarafından verilen uyarma, kınama ve aylıktan kesme
cezalarına karşı disiplin kuruluna, kademe ilerlemesinin durdurulması cezasına karşı yüksek
disiplin kuruluna itiraz edilebilir.
İtirazda süre, kararın ilgiliye tebliği tarihinden itibaren yedi gündür. Süresi içinde itiraz
edilmeyen disiplin cezaları kesinleşir.
İtiraz mercileri, itiraz dilekçesi ile karar ve eklerinin kendilerine intikalinden itibaren
otuz gün içinde kararlarını vermek zorundadır.
İtirazın kabulü hâlinde, disiplin amirleri kararı gözden geçirerek verilen cezayı
hafifletebilir veya tamamen kaldırabilirler.
Disiplin cezalarına karşı idari yargı yoluna başvurulabilir.”
47


MADDE 87- 657 sayılı Kanunun 214 üncü maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
“Memurların yetiştirilmesi:
MADDE 214- Memurların yetiştirilmesi kapsamında;
a) Kamu yönetiminin orta ve uzun vadeli insan gücü ihtiyacına göre planlanması
amacıyla, yükseköğretim kurumları ile ortak çalışmalar yapılarak insan kaynakları ihtiyaç ve
önceliklerinin tespit edilmesi,
b) Kamu personelinin adaylıktan başlamak üzere hizmet içinde eğitilmesi ve
yetiştirilmesi,
c) Orta ve üst kademe yöneticilerinin yetiştirilmesine ilişkin her türlü çalışmanın
yapılması, eğitim merkezlerinin kurulması, eğitim programlarının uygulanması,
ile bu konulara ilişkin koordinasyon, takip ve denetim Devlet Personel Başkanlığınca
yürütülür.
Devlet Personel Başkanlığı bu eğitimleri doğrudan yapabileceği gibi, kamuya ait
eğitim kurumlarından veya özel eğitim kurumlarından da eğitim hizmeti sağlayabilir. Kamu
kurum ve kuruluşları, Devlet Personel Başkanlığının kamu personelinin eğitimi ve
yetiştirilmesi için ihtiyaç duyduğu personeli, eğitim süresince Başkanlık emrine
görevlendirebilir.”
MADDE 88- 657 sayılı Kanunun 231 inci maddesi başlığıyla birlikte aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
“Kamu personeli bilgi sistemi:
MADDE 231- Devlet Personel Başkanlığı, kuruluş kanunlarına ve bütçe türlerine bağlı
kalınmaksızın, tüm kamu kurum ve kuruluşlarının teşkilat yapılarına ve personeline ilişkin
konularda, gerekli gördüğü bilgi ve belgeleri kamu kurum ve kuruluşlarından talep eder.
Kamu kurum ve kuruluşları bu bilgi ve belgeleri vermekle yükümlüdür.
Kamu kurum ve kuruluşları; atama, yer değiştirme, görevde yükselme, unvan
değişikliği ve Devlet Personel Başkanlığınca belirlenecek diğer personel hareketlerini
bildirmek zorundadır. Bu bildirim şartına uyulmaksızın gerçekleştirilecek işlemlerden
herhangi bir malî hak kaybı, malî sorumluluk veya kamu zararı doğması hâlinde ilgili
kurumun en üst amirine rücu edilir.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar ile istisna tutulacak kamu kurum
ve kuruluşları Bakanlar Kurulunca belirlenir.”
MADDE 89- 657 sayılı Kanunun ek 8 inci maddesi başlığıyla birlikte aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
“Kurumlar arası geçici süreli görevlendirme:
EK MADDE 8- Memurlar, geçici görevlendirme yapmak isteyen kurumun talebi ve
çalıştıkları kurumun izni ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarında aşağıda belirtilen şartlarla
geçici süreli olarak görevlendirilebilir:
a) Yurtdışında görevlendirilen güvenlik görevlileri hariç olmak üzere, memurun
görevlendirileceği kurumda göreve ilişkin 4 üncü ve daha yukarı bir dereceden boş bir
kadronun bulunması şarttır.
b) Geçici süreli görevlendirilen memurlar, geçici süreli olarak görevlendirildikleri
kurumların mevzuatına uymakla yükümlüdür. c) Geçici süreli olarak görevlendirilen memurlar, yurtdışında görevlendirilen güvenlik
görevlileri hariç olmak üzere, aylıkları ile diğer malî ve sosyal haklarını kurumlarından alır.
Bu memurların kadroları ile ilişkileri, kendi sınıf ve derecelerindeki terfi ve emeklilik hakları
devam eder.
d) Geçici süreli görevlendirme süresi bir yılda altı ayı geçemez. Yurtdışına atanan
güvenlik görevlileri için geçici görevlendirme süresi en çok iki yıldır; gerekli görülmesi
hâlinde bu süre bir katına kadar uzatılabilir.
e) Geçici süreli görevlendirmenin, memurların mesleği ile ilgili olması şarttır.
48


f) Geçici süreli görevlendirmede memurun muvafakati aranır.
Birinci fıkrada belirtilen hâller dışında memurlar, kamu yararı ve hizmet gerekleri
sebebiyle ihtiyaç duyulması hâlinde kurumlarınca, Devlet Personel Başkanlığının uygun
görüşü alınarak diğer kamu kurum ve kuruluşlarında altı aya kadar geçici süreli olarak
görevlendirilebilir.”
MADDE 90- 657 sayılı Kanuna aşağıdaki madde eklenmiştir.
“Uzman istihdamı:
EK MADDE 40- A) Adalet, Millî Savunma, İçişleri, Dışişleri, Millî Eğitim,
Bayındırlık ve İskân, Sağlık, Tarım ve Köyişleri, Enerji ve Tabii Kaynaklar bakanlıkları ile
Devlet Su İşleri, Karayolları, Orman, Basın Yayın ve Enformasyon, Sosyal Hizmetler ve
Çocuk Esirgeme Kurumu, Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu, Gençlik ve Spor,
Maden Tetkik ve Arama genel müdürlükleri, Yükseköğretim Kurulu, Öğrenci Seçme ve
Yerleştirme Merkezi, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu ve Özel Çevre Koruma
Kurumu başkanlıkları merkez teşkilatında ana hizmet birimlerinde, uzman ve uzman
yardımcısı istihdam edilir. İçişleri, Millî Eğitim, Bayındırlık ve İskân, Sağlık ile Tarım ve
Köyişleri bakanlıklarının uzman ve uzman yardımcıları taşra teşkilatında görevlendirilebilir.
B) Uzman yardımcılığına atanabilmek için; 48 inci maddede sayılan şartlara ek olarak,
yapılacak yarışma sınavında başarılı olma ve sınavın yapıldığı yılın Ocak ayının ilk gününde
otuz yaşını doldurmamış olma ile;
1. Adalet Uzman Yardımcılığı için, en az dört yıllık lisans eğitimi veren hukuk, siyasal
bilgiler, iktisat, işletme, iktisadî ve idarî bilimler fakültelerinden,
2. Millî Savunma Uzman Yardımcılığı için, en az dört yıllık lisans eğitimi veren
hukuk, siyasal bilgiler, iktisat, işletme, iktisadî ve idarî bilimler fakültelerinden,
3. İçişleri Uzman Yardımcılığı için, en az dört yıllık lisans eğitimi veren hukuk,
siyasal bilgiler, iktisat, işletme, iktisadî ve idarî bilimler fakültelerinden,
4. Dışişleri Uzman Yardımcılığı için, en az dört yıllık lisans eğitimi veren hukuk,
siyasal bilgiler, uluslararası ilişkiler, iktisat, işletme, iktisadî ve idarî bilimler fakültelerinden,
5. Millî Eğitim Uzman Yardımcılığı için, en az dört yıllık lisans eğitimi veren hukuk,
siyasal bilgiler, iktisat, işletme, iktisadî ve idarî bilimler, eğitim ve fen-edebiyat
fakültelerinden,
6. Bayındırlık ve İskân Uzman Yardımcılığı için, en az dört yıllık lisans eğitimi veren
hukuk, siyasal bilgiler, iktisat, işletme, iktisadî ve idarî bilimler fakülteleri ile fakültelerin
inşaat mühendisliği, mimarlık, şehir ve bölge planlaması bölümlerinden,
7. Sağlık Uzman Yardımcılığı için, en az dört yıllık lisans eğitimi veren hukuk, siyasal
bilgiler, iktisat, işletme, iktisadî ve idarî bilimler, tıp, eczacılık ve diş hekimliği
fakültelerinden,
8. Tarım ve Köyişleri Uzman Yardımcılığı için, en az dört yıllık lisans eğitimi veren
hukuk, siyasal bilgiler, iktisat, işletme, iktisadî ve idarî bilimler, veterinerlik ve ziraat
fakültelerinden,
9. Enerji ve Tabii Kaynaklar Uzman Yardımcılığı için, en az dört yıllık lisans eğitimi
veren hukuk, siyasal bilgiler, iktisat, işletme, iktisadî ve idarî bilimler fakültelerinden, 10. Devlet Su İşleri Uzman Yardımcılığı için, en az dört yıllık lisans eğitimi veren
hukuk, siyasal bilgiler, iktisat, işletme, iktisadî ve idarî bilimler fakülteleri ile fakültelerin
inşaat mühendisliği, mimarlık, şehir ve bölge planlaması bölümlerinden,
11. Karayolları Uzman Yardımcılığı için, en az dört yıllık lisans eğitimi veren hukuk,
siyasal bilgiler, iktisat, işletme, iktisadî ve idarî bilimler fakülteleri ile fakültelerin inşaat
mühendisliği, mimarlık, şehir ve bölge planlaması bölümlerinden,
12. Orman Genel Müdürlüğü Uzman Yardımcılığı için, en az dört yıllık lisans eğitimi
veren hukuk, siyasal bilgiler, iktisat, işletme, iktisadî ve idarî bilimler, orman ve ziraat
fakültelerinden,
13. Basın Yayın ve Enformasyon Uzman Yardımcılığı için, en az dört yıllık lisans
49


eğitimi veren hukuk, siyasal bilgiler, iktisat, işletme, iktisadî ve idarî bilimler ve iletişim
fakültelerinden,
14. Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Uzman Yardımcılığı için, en az dört
yıllık lisans eğitimi veren hukuk, siyasal bilgiler, iktisat, işletme, iktisadî ve idarî bilimler
fakülteleri ile fakültelerin sosyal hizmetler bölümünden,
15. Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Uzman Yardımcılığı için, en az dört
yıllık lisans eğitimi veren hukuk, siyasal bilgiler, iktisat, işletme, iktisadî ve idarî bilimler
fakültelerinden,
16. Gençlik ve Spor Uzman Yardımcılığı için, en az dört yıllık lisans eğitimi veren
hukuk, siyasal bilgiler, iktisat, işletme, iktisadî ve idarî bilimler fakültelerinden,
17. Maden Tetkik ve Arama Uzman Yardımcılığı için, en az dört yıllık lisans eğitimi
veren hukuk, siyasal bilgiler, iktisat, işletme, iktisadî ve idarî bilimler fakülteleri ile
fakültelerin maden mühendisliği bölümünden,
18. Yükseköğretim Kurulu Uzman Yardımcılığı için, en az dört yıllık lisans eğitimi
veren hukuk, siyasal bilgiler, iktisat, işletme, iktisadî ve idarî bilimler fakültelerinden,
19. Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi Uzman Yardımcılığı için, en az dört yıllık
lisans eğitimi veren hukuk, siyasal bilgiler, iktisat, işletme, iktisadî ve idarî bilimler
fakültelerinden,
20. Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Uzman yardımcılığı için, en az dört
yıllık lisans eğitimi veren hukuk, siyasal bilgiler, iktisat, işletme, iktisadî ve idarî bilimler
fakülteleri ile fakültelerin Türk dili ve edebiyatı ve tarih bölümlerinden,
21. Özel Çevre Koruma Uzman Yardımcılığı için, en az dört yıllık lisans eğitimi veren
hukuk, siyasal bilgiler, iktisat, işletme, iktisadî ve idarî bilimler fakülteleri ile fakültelerin
çevre mühendisliği, inşaat mühendisliği, mimarlık, şehir ve bölge planlaması bölümlerinden,
veya bu bakanlıklar ve kurumlarca yürütülen kurumsal hizmet gerekleri çerçevesinde
yönetmelikle belirlenen fakültelerden ya da bunlara denkliği Yükseköğretim Kurulu
tarafından kabul edilen yurtiçindeki veya yurtdışındaki öğretim kurumlarından mezun olma
şartı aranır.
Uzman yardımcıları mesleğe özel yarışma sınavı ile alınır. Uzman yardımcılığı giriş
sınavı ÖSYM Başkanlığı tarafından yapılan eleme sınavı sonuçlarına göre; yazılı ve sözlü
sınav veya yalnızca sözlü sınavdan oluşur. Öğrenim dalları itibarıyla belirlenecek uzman
yardımcılığı kadrolarına giriş sınavı için, eleme sınavı sonucunda aranacak puan türleri, taban
puanları ve sınavda alınan başarı derecelerine göre çağrılacak aday sayısı tespit edilerek, giriş
sınavı duyurusuyla ilan yapılır. Ancak, giriş sınavına çağrılacak aday sayısı, atama yapılacak
kadro sayısının yirmi katından, yalnızca sözlü sınav yapılması hâlinde sözlü sınava çağrılacak
aday sayısı giriş sınavı duyurusunda belirtilen kadronun dört katından fazla olamaz. Yazılı
sınav; kurumun görev alanına göre yönetmelikle belirlenen konulardan yapılır. Yazılı sınav
sonucunda yetmiş puandan az olmamak üzere, en yüksek puandan başlanarak giriş sınavı
duyurusunda belirtilen kadronun dört katına kadar aday sözlü sınava çağrılır. Sözlü sınav
adayların;
a) Sınav konularına ilişkin bilgi düzeyi,
b) Bir konuyu kavrayıp özetleme, ifade yeteneği ve muhakeme gücü,
c) Liyakati, temsil kabiliyeti, davranış ve tepkilerinin mesleğe uygunluğu,
d) Özgüveni, ikna kabiliyeti ve inandırıcılığı,
e) Genel yetenek ve genel kültürü,
f) Bilimsel ve teknolojik gelişmelere açıklığı,
yönlerinden değerlendirilerek, ayrı ayrı puan verilmek suretiyle gerçekleştirilir.
Adaylar, komisyon tarafından (a) bendi için elli puan (b) ila (f) bentlerinde yazılı
özelliklerin her biri için onar puan üzerinden değerlendirilir ve verilen puanlar ayrı ayrı
tutanağa geçirilir. Bunun dışında sözlü sınav ile ilgili herhangi bir kayıt sistemi kullanılmaz.
Sınav komisyonu; kurum içinden veya dışından yönetmelikle belirlenen kişilerden oluşur.
50


Sözlü sınavda başarılı sayılmak için, komisyon başkan ve üyelerinin yüz tam puan üzerinden
verdikleri puanların aritmetik ortalamasının en az yetmiş olması şarttır. Başarı puanı en
yüksek olan adaydan başlanmak suretiyle giriş sınavı duyurusunda belirtilen uzman
yardımcısı kadro sayısı kadar asıl adayın isimleri ile yazılı ve/veya sözlü sınavda başarılı
olmak şartıyla, giriş sınavı duyurusunda belirtilen uzman yardımcısı kadro sayısının yarısını
geçmemek üzere komisyon tarafından belirlenen sayıda yedek adayın isimlerini kapsayan bir
liste belirlenerek ilan edilir.
C) Uzman yardımcılığına atananlar, en az üç yıl çalışmak ve istihdam edildikleri
birimlerce belirlenecek konularda hazırlayacakları uzmanlık tezinin, oluşturulacak tez jürisi
tarafından kabul edilmesi kaydıyla, yapılacak yeterlik sınavına girmeye hak kazanırlar. Süresi
içinde tezlerini sunmayan veya tezleri kabul edilmeyenlere tezlerini sunmaları veya yeni bir
tez hazırlamaları için altı ayı aşmamak üzere ilave süre verilir.
Yeterlik sınavında başarılı olanların uzman kadrolarına atanabilmeleri, Kamu
Personeli Yabancı Dil Bilgisi Seviye Tespit Sınavından asgarî (C), Dışişleri Uzmanlığı için
asgarî (B) düzeyinde veya dil yeterliği bakımından buna denkliği kabul edilen ve uluslararası
geçerliliği bulunan başka bir belgeye yeterlik sınavından itibaren en geç iki yıl içinde sahip
olma şartına bağlıdır.
Sınavda başarılı olamayanlar veya sınava girmeye hak kazandığı hâlde geçerli
mazereti olmaksızın sınav hakkını kullanmayanlara, bir yıl içinde ikinci kez sınav hakkı
verilir. Verilen ilave süre içinde tezlerini sunmayan veya ikinci defa hazırladıkları tezleri de
kabul edilmeyenler, ikinci sınavda da başarı gösteremeyen veya sınav hakkını kullanmayanlar
ile süresi içinde yabancı dil yeterliliği şartını yerine getirmeyenler, uzman yardımcısı unvanını
kaybederler ve kurumlarında durumlarına uygun kadrolara atanırlar.
D) 152 nci maddenin “II- Tazminatlar” fıkrasının “(A) Özel Hizmet Tazminatı”
bendinin (ğ) alt bendinde yer alan uzman ve uzman yardımcısı kadrolarından merkez
teşkilatına ait olanlarda bulunan personel, kadroları karşılık gösterilmek kaydıyla bu Kanun
ve diğer kanunların sözleşmeli personel çalıştırılması hakkındaki hükümlerine bağlı
olmaksızın sözleşmeli olarak çalıştırılabilir. Bunlara atandığı kadronun unvan ve derecesine
göre ekli (V) sayılı cetvelde yer alan taban ve tavan arasında kalmak kaydıyla Bakanlar
Kurulunca belirlenen tutarda aylık brüt sözleşme ücreti ödenir. Anılan cetvelde yer alan taban
ve tavan ücretler Bakanlar Kurulu kararıyla artırılabilir. Ayrıca, anılan uzman ve uzman
yardımcıları 10/10/1984 tarihli ve 3056 sayılı Kanunun 31 inci maddesinde yer alan fazla
çalışma ücretinden aynı usûl ve esaslar çerçevesinde yararlanır. Bu kadrolarda fiilen çalışan
personelden üstün gayret ve çalışmaları sonucunda emsallerine göre daha başarılı çalışma
yaptıkları tespit edilenlere, bağlı oldukları birim amirinin teklifi ve üst yöneticinin onayı ile
Haziran ve Aralık aylarında birer aylık sözleşme ücreti tutarına kadar teşvik ikramiyesi
ödenebilir. Bu ödeme damga vergisi hariç herhangi bir vergi ve kesintiye tabi değildir. Ancak;
a) Uyarma ve kınama cezası alanlar ile birim amirleri tarafından çalışmalarında
başarısız olduğu veya verimsiz çalıştığı bildirilenlere altı aylık dönem için,
b) Aylıktan kesme cezası alanlara bir yıllık dönem için,
c) Kademe ilerlemesinin durdurulması cezası alanlara iki yıllık dönem için, teşvik
ikramiyesi ödenmez.
Bu fıkranın uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar ile birinci paragrafta belirtilen
personele yapılacak diğer ödemeler Bakanlar Kurulunca tespit edilir.
Bu fıkraya göre kadro karşılığı sözleşmeli olarak istihdam edilen uzman ve uzman
yardımcılarına, 31/8/1956 tarihli ve 6831 sayılı Kanunun 12 nci maddesi ile 71 inci
maddesinin son fıkrası, 4/1/1961 tarihli ve 209 sayılı Kanunun 5 inci maddesi, 4/1/1961 tarihli
ve 213 sayılı Kanunun ek 13 üncü maddesi, 5/3/1964 tarihli ve 439 sayılı Kanunun ek 1 inci
maddesi, 27/7/1967 tarihli ve 926 sayılı Kanunun ek 17 nci maddesinin (C) fıkrası,
21/12/1967 tarihli ve 969 sayılı Kanunun 3 üncü maddesi, 24/5/1983 tarihli ve 2828 sayılı
Kanunun 19 uncu maddesi, 9/1/1985 tarihli ve 3146 sayılı Kanunun 39 uncu maddesi,
51


9/4/1987 tarihli ve 3348 sayılı Kanunun ek 4 üncü maddesi, 8/5/1991 tarihli ve 3717 sayılı
Kanunun 2/A maddesi, 23/2/1995 tarihli ve 4077 sayılı Kanunun 29 uncu maddesi,
27/10/1999 tarihli ve 4458 sayılı Kanunun 221 inci ve 222 nci maddeleri, 2/5/2001 tarihli ve
4668 sayılı Kanunun 17 nci maddesi, 16/4/2003 tarihli ve 4848 sayılı Kanunun 32 nci
maddesi, 1/5/2003 tarihli ve 4856 sayılı Kanunun 35 inci maddesi, 25/6/2003 tarihli ve 4904
sayılı Kanunun 15 inci maddesi, 3/3/2004 tarihli ve 5102 sayılı Kanunun 5 inci maddesi,
25/4/2006 tarihli ve 5490 sayılı Kanunun 66 ncı maddesi, 16/5/2006 tarihli ve 5502 sayılı
Kanunun 28 inci maddesi, 11/10/2006 tarihli ve 5549 sayılı Kanunun 25 inci maddesi,
20/2/2008 tarihli ve 5737 sayılı Kanunun 72 nci maddesi ve 7/7/2010 tarihli ve 6004 sayılı
Kanunun geçici 6 ncı maddesinde öngörülen ödemeler ile diğer mevzuat uyarınca görev
yaptıkları kurum personelinin yararlandığı tazminat, ek ödeme, döner sermaye, ikramiye,
fazla mesai ve benzeri başka bir ad altında herhangi bir ödeme yapılmaz.
Bu fıkrada yer alan hükümler Türkiye Büyük Millet Meclisi uzman ve uzman
yardımcıları ile 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanununun eki (III) sayılı
cetvelde yer alan düzenleyici ve denetleyici kurumların başuzman, uzman ve uzman
yardımcıları hakkında da uygulanır. Başuzman istihdam edilen düzenleyici ve denetleyici
kurumların başuzman, uzman ve uzman yardımcılarının brüt sözleşme ücretleri ekli (V) sayılı
cetvelde yer alan taban ve tavan arasında kalmak kaydıyla Bakanlar Kurulunca belirlenir.
Düzenleyici ve denetleyici kurumların başuzman, uzman ve uzman yardımcılarına bu fıkra
uyarınca yapılacak ödemeler dışında, malî ve sosyal haklar kapsamında aynî ve nakdî
herhangi bir ödeme yapılmaz. Emeklilik bakımından; düzenleyici ve denetleyici kurumların
başuzman ve uzmanları Başbakanlık uzmanı ile denk kabul edilir.
E) Uzman ve uzman yardımcılarının mesleğe alınmaları, yetiştirilmeleri, yarışma
sınavı, tez hazırlama ve yeterlik sınavı, taşrada görevlendirilme esasları ile uzman ve uzman
yardımcılarıyla ilgili diğer hususlar, Devlet Personel Başkanlığının görüşü alınarak
kurumlarınca hazırlanacak yönetmelikle düzenlenir.
F) (B) fıkrasının ikinci ve üçüncü paragrafları 36 ncı maddenin “Ortak Hükümler”
bölümünün (A) fıkrasının (11) numaralı bendinde belirtilen kadroların yardımcıları ve
stajyerleri, Türkiye Büyük Millet Meclisi uzman yardımcıları ile 5018 sayılı Kamu Malî
Yönetimi ve Kontrol Kanununun eki (III) sayılı cetvelde yer alan düzenleyici ve denetleyici
kurumların uzman yardımcıları ile diğer meslek personelinin yardımcı ve stajyerleri hakkında
da uygulanır.
(C) ve (E) fıkralarında yer alan hükümler, 36 ncı maddenin “Ortak Hükümler”
bölümünün (A) fıkrasının (11) numaralı bendinde belirtilen uzman yardımcıları ve uzmanlar,
Türkiye Büyük Millet Meclisi uzman yardımcıları ve uzmanları ile 5018 sayılı Kamu Malî
Yönetimi ve Kontrol Kanununun eki (III) sayılı cetvelde yer alan düzenleyici ve denetleyici
kurumların uzman yardımcısı, uzman ve başuzmanları hakkında da uygulanır.”
MADDE 91- 657 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“Geçiş hükümleri:
GEÇİCİ MADDE 36- A) Bu maddenin yayımı tarihinde, bu Kanunla Maliye ile
Çalışma ve Sosyal Güvenlik uzmanı ve uzman yardımcısı kadrolarına atanmış sayılanlar da
dâhil olmak üzere, 152 nci maddenin “II- Tazminatlar” fıkrasının “(A) Özel Hizmet
Tazminatı” bendinin (ğ) alt bendinde yer alan uzman ve uzman yardımcısı kadrolarından
merkez teşkilatına ait olanlar ile Türkiye Büyük Millet Meclisi uzman ve uzman yardımcısı
kadrolarında ve 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanununun eki (III) sayılı
cetvelde yer alan düzenleyici ve denetleyici kurumların başuzman, uzman ve uzman
yardımcısı kadrolarında bulunanlara, bu maddenin yayımı tarihinde yürürlükte bulunan
mevzuat hükümlerine göre, malî haklar kapsamında fiilen yapılması öngörülen her türlü
ödemeler (ikramiyelerin bir aya isabet eden tutarı dâhil) toplamı net tutarının; ek 40 ıncı
maddenin (D) fıkrasına göre uzman ve uzman yardımcıları için malî haklar kapsamında fiilen
yapılması öngörülen her türlü ödemeler toplamı net tutarından fazla olması hâlinde, bu
52


maddenin yayımı tarihinde uzman yardımcısı kadrosunda bulunanlardan uzmanlığa geçenler
de dâhil olmak üzere bunlar hakkında, bu maddenin yayımı tarihinden önce yürürlükte
bulunan mevzuat hükümlerinin uygulanmasına devam edilir; bu maddenin yayımı tarihinden
önce yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerinin uygulanmasına devam edilirken söz konusu
mevzuat hükümlerine göre malî haklar kapsamında fiilen yapılması öngörülen her türlü
ödemeler toplamı net tutarının, herhangi bir nedenle ek 40 ıncı maddenin (D) fıkrasına göre
malî haklar kapsamında fiilen yapılması öngörülen her türlü ödemeler toplamı net tutarından
daha düşük kaldığı tarihten itibaren, bunların malî hakları ek 40 ıncı maddenin (D) fıkrasına
göre belirlenir.
Bu maddenin yayımı tarihinde, bu Kanunla Maliye ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik
uzmanı ve uzman yardımcısı kadrolarına atanmış sayılanlar da dâhil olmak üzere, 152 nci
maddenin “II- Tazminatlar” fıkrasının “(A) Özel Hizmet Tazminatı” bendinin (ğ) alt bendinde
belirtilen kadrolar ile bunların yardımcılıklarına ait kadrolarda bulunanlardan, bu maddenin
yayımı tarihi itibarıyla, malî haklar kapsamında fiilen yapılan her türlü ödemeler
(ikramiyelerin bir aya isabet eden tutarı dâhil) toplamı net tutarının, ek 40 ıncı maddenin (D)
fıkrasına göre malî haklar kapsamında fiilen yapılması öngörülen her türlü ödemeler toplamı
net tutarından daha az olanların malî hakları, ek 40 ıncı maddenin (D) fıkrasına göre
belirlenir. Ancak, bunlardan uzmanların malî haklarının hesabında bu Kanuna ekli (V) sayılı
cetvelde yer alan taban ve tavan ücretlerin;
a) Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih ile 14/7/2011 tarihleri arasında yüzde sekseni,
b) 15/7/2011 ile 14/1/2012 tarihleri arasında yüzde doksanı, esas alınır. Anılan
personele (a) ve (b) bentlerine göre belirlenmiş olan ücretlerin
uygulanması sonucunda ödenmesi gereken toplam net tutarın, bu maddenin yayımı tarihinden
önce yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerine göre bunlara, malî haklar kapsamında fiilen
yapılması öngörülen her türlü ödemeler (ikramiyelerin bir aya isabet eden tutarı dâhil) toplam
net tutarından daha az olması hâlinde, (a) ve (b) bentlerine göre belirlenmiş olan ücretlerin
uygulanması sonucunda ödenmesi gereken toplam net tutar ile bu maddenin yayımı tarihinden
önce yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerinin uygulanması sonucunda ödenmesi gereken
toplam net tutar arasındaki farklılık giderilinceye kadar, bunlar hakkında bu maddenin yayımı
tarihinden önce yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerinin uygulanmasına devam edilir.
B) Adalet, Millî Savunma, İçişleri, Dışişleri, Millî Eğitim, Bayındırlık ve İskân,
Sağlık, Tarım ve Köyişleri, Çalışma ve Sosyal Güvenlik ile Enerji ve Tabii Kaynaklar
bakanlıkları ve Devlet Su İşleri, Karayolları, Orman, Basın Yayın ve Enformasyon, Sosyal
Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu, Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu, Gençlik
ve Spor, Maden Tetkik ve Arama genel müdürlükleri, Yükseköğretim Kurulu, Öğrenci Seçme
ve Yerleştirme Merkezi, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu ve Özel Çevre Koruma
Kurumu başkanlıklarında kullanılmak üzere, genel idare hizmetleri sınıfından üçüncü dereceli
binyüzkırk adet uzman, dokuzuncu dereceli ikibinbeşyüzkırk adet uzman yardımcısı kadrosu
ihdas edilmiştir. Bu kadroları derece değişikliği yapmak suretiyle anılan bakanlıklar ve
kurumlara tahsis etmeye, Devlet Personel Başkanlığı ve Maliye Bakanlığının teklifi üzerine
Bakanlar Kurulu yetkilidir. Bu fıkraya göre bakanlıklar ve kurumlara tahsis edilen kadrolar,
152 nci maddenin “II- Tazminatlar” fıkrasının “(A) Özel Hizmet Tazminatı” bendinin (ğ) alt
bendinde belirtilen anılan bakanlıklar ile kurumlara ait kadro unvanları ile 190 sayılı Kanun
Hükmünde Kararnameye ekli cetvellerin ilgili bölümüne eklenmiş sayılır. Anılan kadrolara
yapılacak atamalar, iki yıl süreyle merkezî yönetim bütçe kanunlarında yer alan açıktan veya
naklen atamaya ilişkin kadro sayısı kısıtlamalarına tâbi değildir.
C) Bu Kanunun yayımı tarihinden itibaren beş yıl süreyle, bakanlıklar ve kurumlar
tarafından yapılacak kadro değişikliklerinde, iptal edilen Genel Müdür Yardımcısı, Daire
Başkanı ve Şube Müdürü kadroları için üçer adet, diğer kadrolardan iptal edilen her dört
kadro için birer adet, anılan bakanlıklar ve kurumların 36 ncı maddenin “Ortak Hükümler”
bölümünün (A) fıkrasının (11) numaralı bendinde belirtilen uzman veya uzman yardımcısı
53


kadroları, 190 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede belirtilen süre kaydı aranmaksızın ihdas
edilebilir.
D) Bu Kanunla ihdas edilen uzman yardımcısı kadrolarına bu Kanunun yayımı
tarihinden itibaren üç yıl süreyle ek 40 ıncı maddeye göre yapılacak uzman yardımcılığı
alımında uygulanacak merkezî eleme sınavı, öğrenim dalları itibarıyla belirlenecek puan
türleri, yabancı dil bilgisi seviyesi ile sözlü sınav komisyonunun oluşumu, uzman yardımcısı
kadrosu ihdas edilen bakanlık ve kurumların görüşleri alınarak Devlet Personel Başkanlığı
tarafından hazırlanan ve bu Kanunun yayımı tarihinden itibaren iki ay içinde Bakanlar Kurulu
kararıyla yürürlüğe konulan bir yönetmelikle belirlenir.
E) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce tutulmakta olan sicil dosyaları, bu
Kanunun yürürlüğe girdiği tarihi izleyen beşinci yılın sonuna kadar muhafaza edilir. Bu
Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce olumsuz sicil almış olan memurların itirazları ve bu
itirazların sonuçlandırılması, 657 sayılı Kanunun bu Kanunla değiştirilen veya yürürlükten
kaldırılan hükümlerine göre sonuçlandırılır.
Bu Kanunun yayımı tarihinden önceki son altı yıllık sicil notu ortalaması doksan ve
daha yukarı olanlardan 37 nci maddede yer alan bir üst dereceye yükseltme uygulamasından
yararlanmamış olanlar hakkında, bu Kanunla değiştirilen 37 nci maddenin değişiklikten
önceki hükmü uygulanır. Bu Kanunla değiştirilen 37 nci maddede yer alan on yıllık süre, ilk
on yıllık dönem için, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önceki;
a) Son beş yıllık sicil notu ortalaması doksan ve daha yukarı olanlar için beş yıl,
b) Son dört yıllık sicil notu ortalaması doksan ve daha yukarı olanlar için altı yıl,
c) Son üç yıllık sicil notu ortalaması doksan ve daha yukarı olanlar için yedi yıl,
d) Son iki yıllık sicil notu ortalaması doksan ve daha yukarı olanlar için sekiz yıl,
e) Son sicil notu doksan ve daha yukarı olanlar için dokuz yıl, olarak uygulanır. Bu
Kanunun yayımı tarihinden önceki son altı yıllık sicil notu ortalaması doksan ve
daha yukarı olanlardan bir kademe ilerlemesi uygulamasından yararlanmamış olanlar
hakkında, bu Kanunla değiştirilen 64 üncü maddenin ikinci fıkrasının değişiklikten önceki
hükmü uygulanır. Bu Kanunla değiştirilen 64 üncü maddenin dördüncü fıkrasında yer alan on
yıllık süre, ilk on yıllık dönem için, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önceki;
a) Son beş yıllık sicil notu ortalaması doksan ve daha yukarı olanlar için beş yıl,
b) Son dört yıllık sicil notu ortalaması doksan ve daha yukarı olanlar için altı yıl,
c) Son üç yıllık sicil notu ortalaması doksan ve daha yukarı olanlar için yedi yıl,
d) Son iki yıllık sicil notu ortalaması doksan ve daha yukarı olanlar için sekiz yıl,
e) Son sicil notu doksan ve daha yukarı olanlar için dokuz yıl,
olarak uygulanır.
F) 657 sayılı Kanunun bu Kanunla değiştirilen hükümleri gereğince, ilgililere geriye
dönük olarak herhangi bir şekilde malî ve sosyal hak sağlanamaz ve hiçbir şekilde ödeme
yapılmaz.
G) 190 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin eki cetvelde yer alan kurumların 152
nci maddenin “II- Tazminatlar” fıkrasının “(A) Özel Hizmet Tazminatı” bendinin (ğ) alt
bendinde yer alan uzman ve uzman yardımcısı kadrolarından teknik hizmetler sınıfında
bulunanların hizmet sınıfı, genel idare hizmetleri olarak değiştirilmiştir. 152 nci maddenin “IITazminatlar”
fıkrasının “(A) Özel Hizmet Tazminatı” bendinin (ğ) alt bendinde yer alan
uzman ve uzman yardımcılarından (A) fıkrasının birinci paragrafında yer alanlardan, bu
maddenin yayımı tarihinden önce teknik hizmetler sınıfında bulunanlar için, bu maddenin
yayımı tarihinden önce uygulanmakta olan özel hizmet tazminatı oranının uygulanması
sonucunda bulunacak tutar ile hizmet sınıfının değişmesi sonucu belirlenen özel hizmet
tazminatı oranının uygulanması sonucunda bulunacak tutar arasındaki fark, farklılık
giderilinceye kadar herhangi bir vergi ve kesintiye tabi olmaksızın tazminat olarak ödenir.
54


MADDE 92- 1) 10/2/1954 tarihli ve 6245 sayılı Harcırah Kanununun 33 üncü
maddesinin (b) bendine “Yükseköğretim Denetleme Kurulu Başkanı ve üyeleri,” ibaresinden
sonra gelmek üzere “Yükseköğretim Başdenetçileri, Denetçileri ve Denetçi Yardımcıları,”
ibaresi eklenmiştir.
2) 657 sayılı Kanunun;
a) 36 ncı maddesinin “Ortak Hükümler” bölümünün (A) fıkrasının (11) numaralı
bendine “Başbakanlık Uzman Yardımcıları,” ibaresinden sonra gelmek üzere “Adalet Uzman
Yardımcıları, Millî Savunma Uzman Yardımcıları, İçişleri Uzman Yardımcıları, Dışişleri
Uzman Yardımcıları, Maliye Uzman Yardımcıları, Millî Eğitim Uzman Yardımcıları,
Bayındırlık ve İskân Uzman Yardımcıları, Sağlık Uzman Yardımcıları, Tarım ve Köyişleri
Uzman Yardımcıları, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Uzman Yardımcıları, Enerji ve Tabii
Kaynaklar Uzman Yardımcıları, Savunma Sanayii Müsteşarlığı Uzman Yardımcıları,
Özelleştirme İdaresi Başkanlığı Uzman Yardımcıları, Devlet Meteoroloji İşleri Genel
Müdürlüğü Uzman Yardımcıları, Devlet Su İşleri Uzman Yardımcıları, Karayolları Uzman
Yardımcıları, Orman Genel Müdürlüğü Uzman Yardımcıları, Basın Yayın ve Enformasyon
Uzman Yardımcıları, Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Uzman Yardımcıları,
Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Uzman Yardımcıları, Gençlik ve Spor Uzman
Yardımcıları, Maden Tetkik ve Arama Uzman Yardımcıları, Yükseköğretim Kurulu Uzman
Yardımcıları, Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi Uzman Yardımcıları, Atatürk Kültür,
Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Uzman Yardımcıları, Özel Çevre Koruma Uzman Yardımcıları,
Defterdarlık Uzman Yardımcıları, Yükseköğretim Denetçi Yardımcıları, Sosyal Güvenlik
Denetmen Yardımcıları” ibaresi, “Başbakanlık Uzmanlığına,” ibaresinden sonra gelmek üzere
“Adalet Uzmanlığına, Millî Savunma Uzmanlığına, İçişleri Uzmanlığına, Dışişleri
Uzmanlığına, Maliye Uzmanlığına, Millî Eğitim Uzmanlığına, Bayındırlık ve İskân
Uzmanlığına, Sağlık Uzmanlığına, Tarım ve Köyişleri Uzmanlığına, Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Uzmanlığına, Enerji ve Tabii Kaynaklar Uzmanlığına, Savunma Sanayii
Müsteşarlığı Uzmanlığına, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı Uzmanlığına, Devlet Meteoroloji
İşleri Genel Müdürlüğü Uzmanlığına, Devlet Su İşleri Uzmanlığına, Karayolları Uzmanlığına,
Orman Genel Müdürlüğü Uzmanlığına, Basın Yayın ve Enformasyon Uzmanlığına, Sosyal
Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Uzmanlığına, Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar
Kurumu Uzmanlığına, Gençlik ve Spor Uzmanlığına, Maden Tetkik ve Arama Uzmanlığına,
Yükseköğretim Kurulu Uzmanlığına, Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi Uzmanlığına,
Atatürk Kültür Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Uzmanlığına, Özel Çevre Koruma Uzmanlığına,
Defterdarlık Uzmanlığına, Yükseköğretim Denetçiliğine, Sosyal Güvenlik Denetmenliğine”
ibaresi eklenmiş, aynı bentte yer alan “Devlet Bütçe Uzman Yardımcıları,”, “Mali Suçları
Araştırma Uzman Yardımcıları,”, “Çalışma Uzman Yardımcıları ve Sosyal Güvenlik Eğitim
Uzman Yardımcıları,”, “Yurt Dışı İşçi Hizmetleri Uzman Yardımcıları,”, “İş Sağlığı ve
Güvenliği Uzman Yardımcıları,”, “Devlet Muhasebe Uzman Yardımcıları,”, “Devlet Malları
Uzman Yardımcıları,”, “Maliye Uzman Yardımcıları,”, “Milli Emlak Uzman Yardımcıları,”,
“Devlet Bütçe Uzmanlığına,”, “Çalışma Uzmanlığına,”, “Mali Suçları Araştırma
Uzmanlığına,”, “Yurt Dışı İşçi Hizmetleri Uzmanlığına,”, “İş Sağlığı ve Güvenliği
Uzmanlığına,”, “Devlet Muhasebe Uzmanlığına,”, “Devlet Malları Uzmanlığına,”, “Maliye
Uzmanlığına,”, “Milli Emlak Uzmanlığına,” ibareleri metinden çıkarılmıştır. Anılan bölümün
(C) fıkrasının (6) numaralı bendinde yer alan “Bu kanunun 4 üncü ve 237 nci maddesinin (e)
fıkrasına göre sözleşme ile istihdam edilenlerin, memuriyete geçirilmeleri hâlinde,” ibaresi
“Bu Kanun ve diğer kanunlarda yer alan hükümler uyarınca sözleşmeli personel statüsünde
istihdam edilenlerden sonradan memur kadrolarına atananların,” olarak değiştirilmiştir.
b) 37 nci maddesinde yer alan “son altı yıllık sicil notu ortalaması doksan ve daha
yukarı olanlardan son sicil notu olumlu bulunanların” ibaresi “son on yıllık süre içinde
herhangi bir disiplin cezası almayanların” olarak değiştirilmiştir.
c) 43 üncü maddesinin (B) bendinin üçüncü paragrafında yer alan “Müşavir ve 1'inci
55


dereceden uzman ünvanlı kadrolara atananlara” ibaresi “Müşavir ve 1 inci dereceden uzman
unvanlı kadrolar ile 36 ncı maddenin Ortak Hükümler bölümünün (A) fıkrasının (11) numaralı
bendinde belirtilen kariyer görevlere ilişkin 1 inci dereceli kadrolara atananlara” olarak
değiştirilmiştir.
ç) 56 ncı maddesinde yer alan “sicil” ibaresi “disiplin” olarak değiştirilmiştir.
d) 57 nci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “Adaylardan en geç iki yıl içinde
Devlet memuru olabilmeleri için olumlu sicil alamayanların sicil amirlerinin teklifi” ibaresi
“Adaylık süresi içinde disiplin cezası almış olanların disiplin amirlerinin teklifi” olarak
değiştirilmiştir.
e) 58 inci maddesinde yer alan “ ve olumlu sicil alan adaylar sicil amirlerinin teklifi”
ibaresi “adaylar disiplin amirlerinin teklifi” olarak değiştirilmiştir.
f) 59 uncu maddesinde yer alan “Savunma Sanayii Müsteşarlığı” ibaresi “Savunma
Sanayii Müsteşarlığına ait Müsteşar, Müsteşar Yardımcısı, I.Hukuk Müşaviri, Daire Başkanı
ve Müşavir Avukatlar” olarak değiştirilmiştir.
g) 92 nci maddesinin üçüncü fıkrasının sonuna aşağıdaki cümle eklenmiştir. “Bu
şekilde atananların çekilmiş oldukları görevlerde geçen hizmet süreleri, her yıl için bir
kademe ilerlemesi ve her üç yıl için bir derece yükselmesi verilmek suretiyle değerlendirilir.”
ğ) “Hizmet Şartları ve Şekilleri” başlıklı (IV) numaralı kısmının 6 ncı bölümünün
başlığı “Özlük Dosyası” olarak değiştirilmiştir.
h) 129 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan “sicil dosyasını” ibaresi “özlük
dosyasını” olarak değiştirilmiştir.
ı) 133 üncü maddesinin madde başlığında yer alan “sicilden” ibaresi “özlük
dosyasından”, birinci fıkrasında yer alan “siciline” ibaresi “özlük dosyasına”, “sicil
dosyasından” ibaresi “özlük dosyasından”, ikinci fıkrasında yer alan “sicil dosyasına” ibaresi
“özlük dosyasına”, üçüncü fıkrasında yer alan “sicilden silinmesinde” ibaresi “özlük
dosyasından çıkarılmasında” olarak değiştirilmiştir.
i) 152 nci maddesinin “II- Tazminatlar” fıkrasının “(A) Özel Hizmet Tazminatı”
bendinin (h) alt bendinde yer alan “Başbakanlık Uzmanları,”, “D.P.T. Planlama Uzmanları,”,
“Hazine Uzmanları,”, “Dış Ticaret Uzmanları,”, “Diyanet İşleri Uzmanları,”, “Din İşleri
Yüksek Kurulu Uzmanları,”, “Avrupa Birliği İşleri Uzmanları,”, “Yurtdışı Türkler ve Akraba
Topluluklar Uzmanları,”, “Türkiye İstatistik Kurumu Uzmanları,”, “Devlet Personel
Uzmanları,”, “Afet ve Acil Durum Yönetimi Uzmanları,”, “Devlet Bütçe Uzmanları,”,
“Sosyal Güvenlik Uzmanları,”, “Çalışma Uzmanları,”, “Yurt Dışı İşçi Hizmetleri
Uzmanları,”, “İş Sağlığı ve Güvenliği Uzmanları,”, “Sosyal Yardım Uzmanları,” ibareleri ile
(i) alt bendinde yer alan “Mali Suçları Araştırma Uzmanları,”, “Devlet Muhasebe
Uzmanları,”, “Devlet Gelir Uzmanları,”, “Devlet Malları Uzmanları,”, “Maliye Uzmanları,”,
“Milli Emlak Uzmanları,”, “Çevre ve Orman Uzmanları,”, “Sanayi ve Ticaret Uzmanları,”,
“Marka Uzmanları,”, “Patent Uzmanları,”, “Özelleştirme İdaresi Başkanlığı Uzmanları,”,
“Denizcilik Uzmanları,”, “Gümrük Uzmanları,”, “Teknik Yardım Uzmanları,”, “Bakanlık ve
Bağlı Kuruluşların Avrupa Birliği Uzmanları,”, “Savunma Sanayi Müsteşarlığı Uzmanları,”,
“Özürlüler Uzmanları,”, “Aile ve Sosyal Araştırma Uzmanları,”, “Kadının Statüsü
Uzmanları,”, “Çalışma ve Sosyal Güvenlik Eğitim Uzmanları,”, “İstihdam ve Meslek
Uzmanları,”, “Kültür ve Turizm Uzmanları,”, “Ulaştırma ve Haberleşme Uzmanları,”, “Vakıf
Uzmanları,” ibareleri metinden çıkarılmış, (g) alt bendine “İçişleri Bakanlığı Dernekler
Denetçisi ve Dernekler Denetçi Yardımcıları,” ibaresinden sonra gelmek üzere
“Yükseköğretim Denetçisi ve Yükseköğretim Denetçi Yardımcıları,” ibaresi eklenmiş, (i) alt
bendine “Mali Hizmetler Uzmanları,” ibaresinden sonra gelmek üzere “İçişleri Bakanlığı İl
Planlama Uzmanları, Defterdarlık Uzmanları, Sosyal Güvenlik Denetmenleri” ibaresi ile
anılan bende aşağıdaki alt bent eklenmiş ve anılan bendin (k) alt bendi yürürlükten
kaldırılmıştır.
56


“ğ) Başbakanlık Uzmanları, Adalet Uzmanları, Millî Savunma Uzmanları, İçişleri
Uzmanları, Dışişleri Uzmanları, Maliye Uzmanları, Millî Eğitim Uzmanları, Bayındırlık ve
İskân Uzmanları, Sağlık Uzmanları, Ulaştırma ve Haberleşme Uzmanları, Tarım ve Köyişleri
Uzmanları, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Uzmanları, Sanayi ve Ticaret Uzmanları, Enerji ve
Tabii Kaynaklar Uzmanları, Kültür ve Turizm Uzmanları, Çevre ve Orman Uzmanları, D.P.T.
Planlama Uzmanları, Hazine Uzmanları, Dış Ticaret Uzmanları, Gümrük Uzmanları,
Denizcilik Uzmanları, Savunma Sanayii Müsteşarlığı Uzmanları, Avrupa Birliği İşleri
Uzmanları, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Uzmanları, Devlet Personel Uzmanları,
Diyanet İşleri Uzmanları, Din İşleri Yüksek Kurulu Uzmanları, Sosyal Güvenlik Uzmanları,
Özelleştirme İdaresi Başkanlığı Uzmanları, Devlet Gelir Uzmanları, Türkiye İstatistik
Kurumu Uzmanları, Teknik Yardım Uzmanları, Afet ve Acil Durum Yönetimi Uzmanları,
Bakanlık ve Bağlı Kuruluşların Avrupa Birliği Uzmanları, Vakıf Uzmanları, Özürlüler
Uzmanları, Aile ve Sosyal Araştırma Uzmanları, Kadının Statüsü Uzmanları, Sosyal Yardım
Uzmanları, Marka Uzmanları, Patent Uzmanları, İstihdam ve Meslek Uzmanları, Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Eğitim Uzmanları, Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü Uzmanları,
Devlet Su İşleri Uzmanları, Karayolları Uzmanları, Orman Genel Müdürlüğü Uzmanları,
Basın Yayın ve Enformasyon Uzmanları, Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu
Uzmanları, Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Uzmanları, Gençlik ve Spor
Uzmanları, Maden Tetkik ve Arama Uzmanları, Yükseköğretim Kurulu Uzmanları, Öğrenci
Seçme ve Yerleştirme Merkezi Uzmanları, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu
Uzmanları, Özel Çevre Koruma Uzmanları ile bunların yardımcıları için % 130’una”
j) 152 nci maddesinin “II- Tazminatlar” fıkrasının “(F) Denetim Tazminatı” bendinin
(b) alt bendinde yer alan “(h), (i), (j) ve (k) sırasında sayılanlar” ibaresi “(ğ), (h), (i) ve (j)
sırasında sayılanlar” olarak değiştirilmiştir.
k) 2 nci maddesinin ikinci fıkrasının birinci cümlesi, 26 ncı maddesinin birinci fıkrası,
98 inci maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendinde yer alan “ve sicil” ibaresi, 129 uncu
maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “sicil dosyası hariç,” ibaresi, 160 ıncı maddesinin ikinci
fıkrası, 202 nci maddesinin ikinci fıkrasının ikinci cümlesi, 208 inci maddesinin birinci
fıkrasında yer alan “ikiden fazla dahi olsa” ibaresi ile 38 inci, 65 inci, 66 ncı, 106 ncı, 110
uncu, 111 inci, 112 nci, 113 üncü, 115 inci, 117 nci, 118 inci, 119 uncu, 120 nci, 121 inci, 123
üncü, 136 ncı, 226 ncı, 227 nci, ek 2 nci, ek 3 üncü, ek 4 üncü, ek 6 ncı, ek 7 nci, ek 9 uncu,
ek 12 nci, ek 13 üncü, ek 16 ncı, ek 17 nci, ek 18 inci, ek 20 nci, ek 21 inci, ek 25 inci, ek 30
uncu; geçici 5 inci, geçici 6 ncı, geçici 8 inci, geçici 12 nci, geçici 13 üncü, geçici 20 nci,
geçici 23 üncü, geçici 26 ncı, geçici 27 nci, geçici 28 inci, geçici 29 uncu, geçici 30 uncu,
geçici 31 inci, geçici 32 nci, geçici 33 üncü; ek geçici 4 üncü, ek geçici 6 ncı, ek geçici 7 nci,
ek geçici 8 inci, ek geçici 11 inci, ek geçici 18 inci, ek geçici 22 nci, ek geçici 23 üncü, ek
geçici 24 üncü, ek geçici 26 ncı, ek geçici 28 inci, ek geçici 30 uncu, ek geçici 32 nci, ek
geçici 33 üncü, ek geçici 34 üncü, ek geçici 35 inci, ek geçici 37 nci, ek geçici 40 ıncı, ek
geçici 41 inci, ek geçici 42 nci, ek geçici 43 üncü, ek geçici 44 üncü, ek geçici 46 ncı, ek
geçici 47 nci, ek geçici 49 uncu, ek geçici 50 nci, ek geçici 51 inci, ek geçici 52 nci, ek geçici
54 üncü, ek geçici 55 inci, ek geçici 56 ncı, ek geçici 57 nci, ek geçici 58 inci maddeleri ve
22/9/1991 tarihli ve 458 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile eklenen ek geçici maddesi
yürürlükten kaldırılmıştır.
l) Eki (I) sayılı Ek Gösterge Cetvelinin “I- Genel İdare Hizmetleri Sınıfı” bölümünün
(c) bendinde yer alan “Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanı” ibaresinden sonra
gelmek üzere “, Türkiye Atom Enerjisi Kurumu Başkanı” ibaresi eklenmiş, anılan bölümün
(g) bendine “İçişleri Bakanlığı Dernekler Denetçileri” ibaresinden sonra gelmek üzere “,
Yükseköğretim Denetçileri” ibaresi eklenmiş, anılan bölümün (h) bendinde yer alan “Devlet
Personel Uzmanları,”, “Afet ve Acil Durum Yönetimi Uzmanları,”, “Maliye Bakanlığı Devlet
Bütçe Uzmanları,”, “Konsolosluk ve İhtisas Memurları,”, “Çalışma Uzmanları,”, “Yurt Dışı
İşçi Hizmetleri Uzmanları,”, “İş Sağlığı ve Güvenliği Uzmanları,”, “Çalışma ve Sosyal
57


Güvenlik Eğitim Uzmanları,”, “Mali Suçları Araştırma Uzmanları,”, “Devlet Muhasebe
Uzmanları,”, “Devlet Gelir Uzmanları,”, “Devlet Malları Uzmanları,”, “Maliye Uzmanı,”,
“Bakanlık ve bağlı kuruluşların A.B Uzmanları,”, “Çevre ve Orman Uzmanları,”, “Özürlüler
Uzmanı,”, “Sosyal Yardım Uzmanları,”, “Aile ve Sosyal Araştırma Uzmanları,”, “Kadının
Statüsü uzmanları,”, “Kültür ve Turizm Uzmanları,”, “Ulaştırma ve Haberleşme Uzmanları,”,
“Vakıf Uzmanları,”, “Diyanet İşleri Uzmanları”, “Din İşleri Yüksek Kurulu Uzmanları”,
“Sanayi ve Ticaret Uzmanları,”, “Denizcilik Uzmanları,”, “Gümrük Uzmanları,”, “Yurtdışı
Türkler ve Akraba Topluluklar Uzmanları,”, “Teknik Yardım Uzmanları,”, “İstihdam ve
Meslek Uzmanları,”, “Marka Uzmanı,”, “Patent Uzmanı,” ibareleri metinden çıkarılmış, (h)
bendinde yer alan “Milli Emlak Uzmanları,” ibaresi “Defterdarlık Uzmanları,” olarak
değiştirilmiş, aynı bende “Sosyal Güvenlik Denetmenleri” ibaresi eklenmiş ve anılan bölümün
(g) bendine “Başbakanlık Uzmanları,” ibaresinden sonra gelmek üzere “Adalet Uzmanları,
Millî Savunma Uzmanları, İçişleri Uzmanları, Konsolosluk ve İhtisas Memurları, Dışişleri
Uzmanları, Maliye Uzmanları, Millî Eğitim Uzmanları, Bayındırlık ve İskân Uzmanları,
Sağlık Uzmanları, Ulaştırma ve Haberleşme Uzmanları, Tarım ve Köyişleri Uzmanları,
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Uzmanları, Sanayi ve Ticaret Uzmanları, Enerji ve Tabii
Kaynaklar Uzmanları, Kültür ve Turizm Uzmanları, Çevre ve Orman Uzmanları, Gümrük
Uzmanları, Denizcilik Uzmanları, Savunma Sanayii Uzmanları, Özelleştirme İdaresi
Başkanlığı Uzmanları, Devlet Personel Uzmanları, Teknik Yardım Uzmanları, Yurtdışı
Türkler ve Akraba Topluluklar Uzmanları, Devlet Gelir Uzmanları, Afet ve Acil Durum
Yönetimi Uzmanları, Özürlüler Uzmanları, Sosyal Yardım Uzmanları, Aile ve Sosyal
Araştırma Uzmanları, Kadının Statüsü Uzmanları, Vakıf Uzmanları, Devlet Meteoroloji İşleri
Genel Müdürlüğü Uzmanları, Bakanlık ve Bağlı Kuruluşların Avrupa Birliği Uzmanları,
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Eğitim Uzmanları, İstihdam ve Meslek Uzmanları, Marka
Uzmanları, Patent Uzmanları, Devlet Su İşleri Uzmanları, Karayolları Uzmanları, Orman
Genel Müdürlüğü Uzmanları, Basın Yayın ve Enformasyon Uzmanları, Sosyal Hizmetler ve
Çocuk Esirgeme Kurumu Uzmanları, Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Uzmanları,
Gençlik ve Spor Uzmanları, Maden Tetkik ve Arama Uzmanları, Yükseköğretim Kurulu
Uzmanları, Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi Uzmanları, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih
Yüksek Kurumu Uzmanları, Özel Çevre Koruma Uzmanları,” ibaresi eklenmiştir.
m) Eki (IV) sayılı Makam Tazminatı Cetvelinin, ikinci sırasına “Avrupa Birliği Genel
Sekreteri” ibaresinden sonra gelmek üzere “, Millî Güvenlik Kurulu Genel Sekreteri” ibaresi,
sekizinci sırasının (a) bendine “İçişleri Bakanlığı Dernekler Denetçileri” ibaresinden sonra
gelmek üzere “, Yükseköğretim Denetçileri” ibaresi eklenmiş ve aynı sıranın (b) bendi
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“b) En az dört yıl süreli yüksek öğrenim veren fakülte veya yüksekokulları bitirmiş
olmak ve birinci dereceli kadroya atanmış olmak şartıyla, 152 nci maddenin “II- Tazminatlar”
fıkrasının “(A) Özel Hizmet Tazminatı” bendinin (ğ) alt bendinde yer alan uzmanlardan
merkez teşkilatına ait olan kadrolarda bulunanlar 2000”
3) 4/11/1981 tarihli ve 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun;
a) 8 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve anılan Kanuna aşağıdaki geçici
madde eklenmiştir.
“MADDE 8- a. Yükseköğretim Denetleme Kurulu, Yükseköğretim Kurulu adına
yükseköğretim üst kuruluşları ile üniversiteleri ve bağlı birimlerini, öğretim elemanlarını ve
bunların faaliyetlerini gözetim ve denetim altında bulunduran, Yükseköğretim Kuruluna bağlı
bir kuruldur.
b. Yükseköğretim Denetleme Kurulu;
1) Yükseköğretim Kurulu tarafından tercihen rektörlük, rektör yardımcılığı, dekanlık
veya bölüm başkanlığı gibi idarî görevler yapmış olanlar arasından önerilecek dokuz profesör
üyeden,
58


2) Danıştay ve Sayıştay tarafından gösterilecek üçer aday arasından Yükseköğretim
Kurulu tarafından seçilip önerilecek birer üyeden,
3) Millî Eğitim Bakanlığınca seçilecek bir üyeden,
oluşur.
Bu suretle tespit edilen Yükseköğretim Denetleme Kurulu üyelerinin atanmaları, cari
usullere göre yapılır.
Yükseköğretim Denetleme Kurulu Başkanı, Yükseköğretim Denetleme Kurulu üyeleri
arasından Yükseköğretim Kurulu Başkanı tarafından atanır.
Kurul üyelerinin görev süresi altı yıldır. Süresi sona eren üyenin yeniden seçilmesi
mümkündür. Kurul üyelerinin kurumları ile ilişikleri kesilir, üyelerin yaş haddi öğretim
üyelerinde olduğu gibidir.
Kurul üyelerinin ücretleri, Yükseköğretim Yürütme Kurulu üyelerine ödenen ücreti
geçmeyecek şekilde Bakanlar Kurulunca tespit edilir.
Yükseköğretim Denetleme Kurulu üyeleri, Bakanlar Kurulu ve Yükseköğretim Kurulu
tarafından verilen istisnaî geçici görevler dışında hiçbir kamu kuruluşu veya özel kuruluşta
ücretli ve ücretsiz çalışamazlar. Üyelerden geçici görevlendirme dışında herhangi bir nedenle
bir yıl içinde, yıllık izin hariç, toplam üç ay hizmete devam etmeyenler Kuruldan ayrılmış
sayılır.
Yükseköğretim Denetleme Kurulu üyelerinden görev süreleri sona ereceklerin yerine
yapılacak seçimler Eylül ayında yapılır ve atanan üyeler seçimi izleyen Ocak ayı başında
göreve başlarlar.
c. Yükseköğretim Denetleme Kurulunda Yükseköğretim başdenetçisi, denetçisi ve
denetçi yardımcısı istihdam edilir.
Yükseköğretim denetçi yardımcılığına atanabilmek için 657 sayılı Devlet Memurları
Kanununun 48 inci maddesinde sayılan şartlara ek olarak aşağıdaki şartlar aranır:
1) En az dört yıllık lisans eğitimi veren hukuk, siyasal bilgiler, iktisat, işletme, iktisadî
ve idarî bilimler fakültelerinden veya kurumsal hizmet gerekleri çerçevesinde yönetmelikle
belirlenen fakültelerden ya da bunlara denkliği Yükseköğretim Kurulu tarafından kabul edilen
yurt içindeki veya yurt dışındaki öğretim kurumlarından mezun olmak.
2) Yapılacak yarışma sınavında başarılı olmak.
3) Sınavın yapıldığı yılın Ocak ayının ilk günü itibarıyla otuz yaşını doldurmamış
olmak.
Yükseköğretim denetçi yardımcılığı kadrolarına atananlar, en az üç yıl çalışmak,
Yükseköğretim Denetleme Kurulunca belirlenecek bir konuda hazırlayacakları yeterlik tezinin
tez jürisi tarafından kabul edilmesi ve denetçi yardımcısı yetiştirme programında yeterli puan
almak kaydıyla, yeterlik sınavına girmeye hak kazanırlar. Süresi içinde tezlerini sunmayan
veya tezleri kabul edilmeyenlere tezlerini sunmaları veya yeni bir tez hazırlamaları için altı
ayı aşmamak üzere ilave süre verilir.
Yeterlik sınavında başarılı olanların denetçi kadrolarına atanabilmeleri, Kamu
Personeli Yabancı Dil Bilgisi Seviye Tespit Sınavından asgarî (C) düzeyinde veya dil
yeterliği bakımından buna denkliği kabul edilen ve uluslararası geçerliliği bulunan başka bir
belgeye yeterlik sınavından itibaren en geç iki yıl içinde sahip olma şartına bağlıdır.
Sınavda başarılı olamayanlar veya sınava girmeye hak kazandığı hâlde geçerli
mazereti olmaksızın sınav hakkını kullanmayanlara, bir yıl içinde ikinci kez sınav hakkı
verilir. Denetçi yardımcısı yetiştirme programında yeterli puan alamayanlar, verilen ilave süre
içinde tezlerini sunmayan veya ikinci defa hazırladıkları tezleri de kabul edilmeyenler, ikinci
sınavda da başarı gösteremeyen veya sınav hakkını kullanmayanlar ile süresi içinde yabancı
dil yeterliliği şartını yerine getirmeyenler, denetçi yardımcısı unvanını kaybederler ve
Yükseköğretim Kurulunda durumlarına uygun kadrolara atanırlar.
Yükseköğretim Denetleme Kurulunda fiilen en az on yıl denetçi olarak çalışmış olan
denetçiler, meslekî yeteneği, kıdemi ve başarısı esas alınarak, Yükseköğretim Denetleme
59


Kurulunun olumlu görüşü üzerine Yükseköğretim Kurulu Başkanı tarafından başdenetçiliğe
atanırlar.
d. Başdenetçi, denetçi ve yetkili denetçi yardımcıları, araştırma, inceleme, denetleme
ve soruşturma yetkilerine sahiptir. Yükseköğretim Kurulu üyeleri, Denetleme Kurulu üyeleri
ve ÖSYM Başkanı ile rektör, rektör yardımcısı ve dekan hakkındaki soruşturmalar,
Denetleme Kurulu üyeleri tarafından bizzat veya Kurul üyeleri başkanlığında denetçiler ile
birlikte yapılır. Diğer görevlilerin soruşturmaları, Kurul üyelerinin gözetiminde denetçiler
tarafından münferiden yapılabilir.
Yükseköğretim Denetleme Kurulu üyeleri ve denetçileri, görevlerinin yerine
getirilmesi sırasında resmî veya özel bütün kurum, kuruluş ve kişilerden görev konusuyla
ilgili elektronik ortamdakiler de dâhil olmak üzere her türlü bilgi, belge ve doküman ile nakit,
kıymetli evrak ve diğer varlıkların ibrazını veya gösterilmesini isteyebilir, her türlü doküman
veya malzeme üzerinde arama ve tutanak düzenleyerek el koyma işlemi yapabilir. Denetleme
Kurulu üyeleri, soruşturma göreviyle ilgili konularda adlî makamlardan her türlü ihtiyatî
tedbir veya delillerin teminine dönük talepte bulunmaya yetkilidirler. Belge, bilgi ve
görüşlerin istenilen süre içinde verilmesi zorunludur. Bu çerçevede kendilerinden bilgi
istenilen gerçek veya tüzel kişiler, savunma hakkına ilişkin hükümler saklı kalmak kaydıyla,
özel kanunlarda yazılı gizlilik ve sır saklama gibi gerekçelerle bilgi ve belge vermekten
kaçınamazlar. Bu fıkra hükümlerini ihlal edenler hakkında ilgili mevzuatı gereğince disiplin
cezası uygulanır ve ayrıca, fiillerinin özelliğine göre haklarında ceza kovuşturması yapılır.
Yükseköğretim Denetleme Kurulu Başkanı, üyeleri ve denetçiler ile diğer personel,
çalışmaları ve denetlemeleri sırasında ilgililere ve üçüncü kişilere ait öğrendikleri sırları
açıklayamazlar ve kendi yararlarına kullanamazlar. Bu yükümlülük görevden ayrılmalarından
sonra da devam eder.
e. İnceleme ve soruşturma işlemlerine yardımcı olmak üzere, Yükseköğretim Kurulu
Başkanının yazılı talebi üzerine ilgili kamu idaresince uygun görülen uzman personel
görevlendirilir ve her türlü yardım sağlanır. Bu şekilde görevlendirilenlerin görev süresi üç
ayı geçemez, bunlar görevli oldukları sürece kurumlarından izinli sayılır ve aylık, tazminat,
yan ödeme ile diğer özlük ve sosyal haklarından yararlanmaya devam eder. Bu personele
fiilen görev yaptığı sürece (10.000) gösterge rakamının memur aylık katsayısı ile çarpımı
sonucunda bulunacak tutarı geçmemek üzere, aylık ek ödemede bulunulur. Ek ödeme, bir
aydan kısa süreli görevlendirmelerde, görev süresiyle orantılı olarak ödenir.
f. Denetleme Kurulu; çalışmalarında, ulusal veya uluslararası değerlendirme ve
derecelendirme kuruluşları tarafından yükseköğretim kurumlarının akademik faaliyetleriyle
ilgili olarak hazırlanan raporlarından da yararlanabilir. Yükseköğretim kurumları;
Yükseköğretim Kurulunca tanınan değerlendirme ve derecelendirme kuruluşlarına, yılı
bütçesinde ödeneği bulunması kaydıyla üye olabilir, hizmet karşılığı ödeme yapabilir ve yıllık
üyelik aidatı ödeyebilir.
g. Yükseköğretim Denetleme Kurulunun çalışma usûl ve esasları, başdenetçi, denetçi
ve denetçi yardımcılarının mesleğe alınmaları, yetiştirilmeleri, yarışma sınavı, tez hazırlama,
yetiştirme programı, yeterlik sınavı, başdenetçiliğe atanma ile başdenetçi, denetçi ve denetçi
yardımcılarıyla ilgili diğer hususlar Yükseköğretim Kurulu tarafından yönetmelikle
düzenlenir.”
“GEÇİCİ MADDE 58- Mesleğe özel yarışma sınavı ile giren ve belirli süreli meslek
içi eğitimden sonra özel bir yeterlik sınavı sonunda atanan bakanlıkların merkez teşkilatı
denetim elemanlarından, en az beş yıl bu görevde çalışmış, kırk yaşından gün almamış ve
Kamu Personeli Yabancı Dil Bilgisi Seviye Tespit Sınavından asgarî (C) düzeyinde veya dil
yeterliği bakımından buna denkliği kabul edilen ve uluslararası geçerliliği bulunan başka bir
belgeye sahip olanlar, bu maddenin yayımı tarihinden itibaren bir yıl içinde Yükseköğretim
Kurulu Başkanınca Yükseköğretim denetçisi olarak atanabilirler. Ancak, bu şekilde
atanacakların sayısı onu geçemez.
60


Bu madde hükümlerine göre denetçiliğe atananlar için başdenetçiliğe atanmada aranan
fiilen en az on yıl denetçi olarak çalışmış olma şartı, Yükseköğretim Denetleme Kurulunda
fiilen en az beş yıl denetçi olarak çalışmış olma olarak uygulanır.”
b) 21/1/2010 tarihli ve 5947 sayılı Kanunla değişik 58 inci maddesinin (c) fıkrasının
(2) numaralı bendinde yer alan “657 sayılı Devlet Memurları Kanununa” ibaresinden önce
gelmek üzere “Diğer öğretim elemanlarına ve” ibaresi, “başhemşireler için” ibaresinden önce
gelmek üzere “diğer öğretim elemanları ile” ibaresi eklenmiştir.
4) 10/10/1984 tarihli ve 3056 sayılı Başbakanlık Teşkilatı Hakkında Kanun Hükmünde
Kararnamenin Değiştirilerek Kabulü Hakkında Kanunun 21 inci maddesinin birinci fıkrası
aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, 35 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “Genel Müdür
ve Genel Müdür Yardımcıları,” ibaresinden sonra gelmek üzere “Strateji Geliştirme Başkanı,”
ibaresi eklenmiş ve anılan fıkrada yer alan “Uzman” ve “Uzman Yardımcısı” ibareleri
“Başbakanlık Uzmanı” ve “Başbakanlık Uzman Yardımcısı” olarak değiştirilmiştir.
“Başbakana danışmanlık görevi yapmak üzere Başbakan Başmüşaviri ve Başbakan
Müşaviri atanabilir. Ayrıca, 36 ncı maddeye göre görevlendirilenlere Başbakan Başmüşaviri
ve Başbakan Müşaviri unvanı verilebilir.”
5) 9/1/1985 tarihli ve 3146 sayılı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının Teşkilat ve
Görevleri Hakkında Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“Çalışma ve Sosyal Güvenlik uzman ve uzman yardımcılığına atanmış sayılma GEÇİCİ
MADDE 15- Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte Çalışma Uzmanı, Yurtdışı İşçi Hizmetleri
Uzmanı ve İş Sağlığı ve Güvenliği Uzmanı olarak görev yapanlar, Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Uzmanı kadrolarına; Çalışma Uzman Yardımcısı, Yurtdışı İşçi Hizmetleri Uzman
Yardımcısı ve İş Sağlığı ve Güvenliği Uzman Yardımcısı olarak görev yapanlar ise Çalışma
ve Sosyal Güvenlik Uzman Yardımcısı kadrolarına bu maddenin yayımlandığı tarihte başka
bir işleme gerek kalmaksızın atanmış sayılırlar. Çalışma Uzmanı, Yurtdışı İşçi Hizmetleri
Uzmanı ve İş Sağlığı ve Güvenliği Uzmanı kadrolarında geçirilen süreler Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Uzmanı kadrosunda, Çalışma Uzman Yardımcısı, Yurtdışı İşçi Hizmetleri Uzman
Yardımcısı ve İş Sağlığı ve Güvenliği Uzman Yardımcısı kadrolarında geçirilen süreler,
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Uzman Yardımcısı kadrosunda geçmiş sayılır.”
6) 22/7/1998 tarihli ve 4369 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesinin (c) fıkrası
yürürlükten kaldırılmıştır.
7) 11/10/2006 tarihli ve 5549 sayılı Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi
Hakkında Kanunun 21 inci maddesinin birinci, ikinci ve dördüncü fıkraları yürürlükten
kaldırılmıştır.
8) 13/12/1983 tarihli ve 178 sayılı Maliye Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri
Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 43 üncü maddesinin (b) bendi aşağıdaki şekilde
değiştirilmiş ve anılan Kanun Hükmünde Kararnameye aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“b) Uzman çalıştırılması: Bakanlık merkez teşkilatı ana hizmet birimleriyle Strateji
Geliştirme Başkanlığında Maliye Uzmanı çalıştırılabilir. Maliye Uzmanlarına diğer
görevlerinin yanı sıra bağlı oldukları başkanlık ve genel müdürlüklerin görev alanına giren
konularda ilgili kuruluşlar nezdinde araştırma, inceleme ve analiz yaptırılabilir. Bakanlık
merkez saymanlık müdürlükleri ile taşra teşkilatı muhasebat ve millî emlak birimlerinde
Defterdarlık Uzmanı çalıştırılabilir. Bunlar en az dört yıllık eğitim veren yüksek öğretim
kurumlarının hukuk, siyasal bilgiler, iktisat, işletme, iktisadî ve idarî bilimler fakültelerinden
ya da bunlara denkliği Yükseköğretim Kurulunca kabul edilmiş yüksek öğretim
kurumlarından mezun olanlar arasından yapılacak özel yarışma sınavı sonucunda mesleğe
uzman yardımcısı olarak alınırlar.”
61


“GEÇİCİ MADDE 11 - Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte;
a) Devlet Bütçe Uzmanı, Mali Suçları Araştırma Uzmanı, Devlet Muhasebe Uzmanı
ve Devlet Malları Uzmanı kadrolarında görev yapmakta olanlar, Maliye Uzmanı kadrolarına,
bunların yardımcıları Maliye Uzman Yardımcısı kadrolarına,
b) Muhasebe Uzmanı ve Millî Emlak Uzmanı kadrolarında görev yapmakta olanlar,
Defterdarlık Uzmanı kadrolarına, bunların yardımcıları Defterdarlık Uzman Yardımcısı
kadrolarına,
başka bir işleme gerek kalmaksızın hâlen bulundukları kadro dereceleriyle atanmış
sayılırlar.
Devlet Bütçe Uzmanı, Mali Suçları Araştırma Uzmanı, Devlet Muhasebe Uzmanı ve
Devlet Malları Uzmanı kadrolarında geçirilen süreler Maliye Uzmanı, Muhasebe Uzmanı ve
Millî Emlak Uzmanı kadrolarında geçirilen süreler Defterdarlık Uzmanı kadrosunda geçmiş
sayılır.
Maliye Uzman Yardımcısı veya Defterdarlık Uzman Yardımcısı kadrolarına birinci
fıkraya göre atananların;
a) Devlet Bütçe Uzman Yardımcısı, Mali Suçları Araştırma Uzman Yardımcısı,
Devlet Muhasebe Uzman Yardımcısı ve Devlet Malları Uzman Yardımcısı olarak geçirdikleri
süreler Maliye Uzman Yardımcısı,
b) Muhasebe Uzman Yardımcısı ve Millî Emlak Uzman Yardımcısı olarak geçirdikleri
süreler Defterdarlık Uzman Yardımcısı,
kadrosunda geçmiş sayılır ve bunların yeterlik sınavları bu atamadan önce tabi
oldukları Yönetmelik hükümlerine göre yapılarak başarılı olanlar ilgisine göre Maliye
Uzmanı veya Defterdarlık Uzmanı kadrolarına atanırlar.
Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce Devlet Bütçe Uzmanı, Mali Suçları
Araştırma Uzmanı, Devlet Muhasebe Uzmanı ve Devlet Malları Uzmanı unvanını kazanmış
olanlardan kamu kurum ve kuruluşlarında başka görevlerde bulunanlar, talep etmeleri hâlinde
durumlarına uygun Maliye Uzmanı kadrolarına atanabilirler.
Mevzuatta Devlet Bütçe Uzmanı, Mali Suçları Araştırma Uzmanı, Devlet Muhasebe
Uzmanı ve Devlet Malları Uzmanı ile bunların yardımcılarına yapılan atıflar ilgisine göre
Maliye Uzmanı veya Maliye Uzman Yardımcısına; Muhasebe Uzmanı ve Millî Emlak
Uzmanı ile bunların yardımcılarına yapılan atıflar ise ilgisine göre Defterdarlık Uzmanı veya
Defterdarlık Uzman Yardımcısına yapılmış sayılır.”
9) Ekli (1) sayılı listede yer alan kadrolar iptal edilerek 13/12/1983 tarihli ve 190 sayılı
Genel Kadro ve Usûlü Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin eki (I) sayılı cetvelin ilgili
bakanlıklara ve Sosyal Güvenlik Kurumuna ait bölümünden çıkarılmış ve ekli (2) sayılı
listede yer alan kadrolar ihdas edilerek aynı Kararnamenin eki (I) sayılı cetvelin
Başbakanlığa, ilgili bakanlıklara, Savunma Sanayii Müsteşarlığına, Yükseköğretim Kuruluna,
Türkiye İş Kurumuna, Sosyal Güvenlik Kurumuna ve Avrupa Birliği Genel Sekreterliğine,
(III) sayılı cetvelin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Eğitim ve Araştırma Merkezine ait
bölümlerine eklenmiş, aynı Kararnamenin eki (I) sayılı cetvelin Başbakanlığa ait bölümünde
yer alan “Uzman” ibaresi “Başbakanlık Uzmanı”, “Uzman Yardımcısı” ibaresi “Başbakanlık
Uzman Yardımcısı” olarak değiştirilmiştir.
10) 190 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin eki cetvellerde yer alan İtfaiyeci
kadrolarının hizmet sınıfı, genel idare hizmetleri olarak değiştirilmiştir.
11) 27/6/1989 tarihli ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 1 inci maddesinin
(D) bendinde yer alan “beşyüz milyon lira” ibaresi “yediyüzelli Türk Lirası” şeklinde, ek 4
üncü maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve söz konusu Kanun Hükmünde Kararnameye
aşağıdaki ek 8 inci madde eklenmiştir.
“EK MADDE 4- 25/6/2001 tarihli ve 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları
Kanunu hükümleri uyarınca kamu görevlileri sendikalarına üye olup, aylık veya ücretinden
üyelik ödentisi kesilen kamu görevlilerine Ocak, Nisan, Temmuz ve Ekim aylarında aylık
62


veya ücretleri ile birlikte 45 Türk Lirası toplu sözleşme primi ödenir. Bu madde uyarınca
yapılan ödeme, damga vergisi hariç herhangi bir vergi ve kesintiye tabi tutulmaz ve ilgili
mevzuatı uyarınca ödenmekte olan zam, tazminat, ödenek, döner sermaye payı, ikramiye,
ücret ve her ne ad altında olursa olsun benzer ödemelerin hesabında dikkate alınmaz.”
“EK MADDE 8- Ayın veya haftanın bazı günleri ya da günün belirli saatleri gibi
kısmi zamanlı çalışan sözleşmeli personel hariç olmak üzere kamu kurum ve kuruluşlarının
merkez ve taşra teşkilatları ile döner sermaye işletmelerinde sözleşmeli personel
pozisyonlarında istihdam edilenlerden aile yardımı ödeneğinden veya başka bir ad altında da
olsa aynı amaçla yapılan herhangi bir ödemeden yararlanamayanlara, Devlet memurlarına
verilen aile yardımı ödeneği, herhangi bir vergi ve kesintiye tabi tutulmaksızın aynı usul ve
esaslar çerçevesinde ödenir.”
12) 22/1/1990 tarihli ve 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 13 üncü
maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki 13/A maddesi eklenmiş, 14 üncü maddesi
başlığıyla birlikte, 25 inci maddesinin (b) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Sendika Kurma
MADDE 13/A- Sözleşmeli personel, Anayasada ve özel kanununda belirtilen
hükümler uyarınca sendikalar ve üst kuruluşlar kurabilir ve bunlara üye olabilir.”
“Grev Yasağı
MADDE 14- Sözleşmeli personelin grev kararı vermesi, bu yolda propaganda
yapması, herhangi bir greve veya grev teşebbüsüne katılması, grevi desteklemesi yahut teşvik
etmesi yasaktır.”
“b) Teşebbüs ve bağlı ortaklıkların üretim, satış, karlılık, verimlilik, ihracat gibi iş ve
hizmet özellikleri ile kamu kesimi genel ücret dengesi dikkate alınarak (1) sayılı cetvele dahil
kadrolara atananlara, en yüksek Devlet memuru aylığının (ek gösterge dahil) brüt tutarının %
200’ünü (Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğü için % 100’ünü) geçmemek
üzere Devlet Personel Başkanlığının görüşü üzerine Maliye Bakanlığı tarafından belirlenecek
oran ve esaslar çerçevesinde ek tazminat ödenir. Bu şekilde tespit edilecek ek tazminat damga
vergisi hariç herhangi bir vergiye tabi tutulmaz.”
13) 19/6/1994 tarihli ve 540 sayılı Devlet Planlama Teşkilatı Kuruluş ve Görevleri
Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 2 nci maddesinin onikinci fıkrasında yer alan
“Rehberler hariç olmak üzere Merkezde her ne şekilde olursa olsun istihdam edilecek
personel sayısı” ibaresinden sonra gelen “yüz” ibaresi “yüzyetmiş” olarak değiştirilmiştir.
14) 4/7/2001 tarihli ve 631 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 14/A maddesinin
(c) bendinde yer alan “beşyüz milyon lirayı” ibaresi “yediyüzelli Türk Lirasını” şeklinde
değiştirilmiştir.
MADDE 93- 24/11/1994 tarihli ve 4046 sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkında
Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 25- Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla özelleştirme
işlemleri tamamlanarak devir işlemleri sonuçlandırılan ve devralan tarafından özelleştirme
öncesi duruma dönülmesine imkan vermeyecek şekilde devredilen kuruluş için üretim amaçlı
yatırım ve buna bağlı ticari, mali ve hukuki tasarruflarda bulunulmuş olanlara ilişkin;
mahkemelerce verilen iptal ve yürütmeyi durdurma kararlarıyla ilgili olarak İdarece herhangi
bir işlem tesis edilmez, bu konuda açılan davalardan feragat edilir.”
MADDE 94- 18/12/1953 tarihli ve 6200 sayılı Devlet Su İşleri Umum Müdürlüğü
Teşkilat ve Vazifeleri Hakkında Kanuna aşağıdaki ek ve geçici maddeler eklenmiştir.
“EK MADDE 2- Bu Kanuna göre inşa edilen barajlardan ve/veya tesislerden içme suyu
tahsisi yapılanların bu yatırımda içme suyuna isabet eden yatırım bedellerinin geri ödemeleri ve
süreleri için 3/7/1968 tarihli ve 1053 sayılı Belediye Teşkîlatı Olan Yerleşim Yerlerine İçme,
Kullanma ve Endüstri Suyu Temini Hakkında Kanun hükümleri uygulanır.”
“GEÇİCİ MADDE 7- Bu Kanun ile 1053 sayılı Kanun hükümlerine göre inşa edilen
barajlardan ve/veya tesislerden içme suyu tahsisi yapılanların bu yatırımda içme suyuna isabet
63


eden yatırım bedellerinin, geri ödemeleri ve süreleri protokole bağlanmış olanlarından,
31/7/2010 tarihi itibarıyla vadesi geldiği halde bu Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla
ödenmemiş olanlar için bu Kanunun yayımlandığı tarihi izleyen ikinci ayın sonuna kadar Devlet
Su İşleri Genel Müdürlüğüne başvuruda bulunulması ve bu başvurular üzerine bu Kanunun
yayımlandığı tarihi izleyen dokuzuncu ayın sonuna kadar durumları Devlet Su İşleri Genel
Müdürlüğünce tespit edilen borçlulara yapılan bildirim üzerine alacak asıllarının, bildirimi takip
eden aydan başlamak ve ikişer aylık dönemler halinde azami oniki eşit taksitte ödenmesi
şartıyla ödenen kısma ilişkin fer’i alacakların tamamının tahsilinden vazgeçilir. Protokole
bağlanmış yatırım bedeli geri ödemesinden kalan alacaklar, toplam süre 30 yılı geçmemek
üzere, 1053 sayılı Kanuna göre ek protokol yapılmak ve fer’i alacak hesaplanmamak suretiyle
revize edilir. Bu alacaklardan maddenin yürürlüğe girdiği tarihe kadar yapılmış olan tahsilat red
ve iade edilmez.
Bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce dava konusu edilmiş ve/veya icra takibi
başlatılmış alacaklar için, borçlunun bu madde hükümlerinden yararlanmak üzere başvuruda
bulunması halinde, dava ve icra takiplerinden vazgeçilir. Bu takdirde borçluların mahkeme ve
icra masrafları ile vekalet ücretini ilk taksit tutarı ile birlikte ödemeleri şarttır.”
MADDE 95- 13/12/1983 tarihli ve 178 sayılı Maliye Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri
Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 13 üncü maddesinin birinci fıkrasının (j) bendi
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“j) Bakanlık hizmet binalarının yapımını programlamak, satın alma işlemlerini
yürütmek ve bunların onarımlarını yapmak,”
MADDE 96- 14/2/1985 tarihli ve 3152 sayılı İçişleri Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri
Hakkında Kanunun 23 üncü maddesinin birinci fıkrasına (b) bendinden sonra gelmek üzere
aşağıdaki (c) bendi eklenmiş ve diğer bentler buna göre teselsül ettirilmiştir.
“c) Hükümet konaklarının yapımını programlamak, satın alma ile kiralanması
işlemlerini yürütmek ve bunların onarımlarını yapmak,”
MADDE 97- 8/6/1994 tarihli ve 3996 sayılı Bazı Yatırım ve Hizmetlerin Yap-İşlet-
Devret Modeli Çerçevesinde Yaptırılması Hakkında Kanunun;
a) 4 üncü maddesinin ikinci fıkrası yürürlükten kaldırılmış ve aynı maddeye aşağıdaki
fıkralar eklenmiştir.
“Bu Kanunda öngörülen yatırım ve hizmetleri yap-işlet-devret modeline göre
yaptırmak isteyen idare, projeye ilişkin ön yapılabilirlik etüdüyle Yüksek Planlama Kuruluna
müracaat eder ve Yüksek Planlama Kurulu tarafından söz konusu yatırım ve hizmetleri
gerçekleştirmek için yetkilendirilebilir.
Bu Kanun kapsamında yap-işlet-devret modeli çerçevesinde gerçekleştirilecek yatırım
ve hizmetlere ilişkin uygulama sözleşmeleri, Maliye Bakanlığı, Devlet Planlama Teşkilatı
Müsteşarlığı ve Hazine Müsteşarlığının görüşleri alındıktan sonra, yetkili idarelerin bağlı,
ilgili veya ilişkili olduğu bakanın onayı alınarak sermaye şirketi veya yabancı şirket ile
imzalanır.”
b) 12 nci maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“Yap-işlet-devret modeli ile yapılacak projelerde 4/1/2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu
İhale Kanununa tabi olunmadan müşavirlik hizmet alımı yapılabilir. Söz konusu hizmet
alımına ilişkin esas ve usuller Bakanlar Kurulu kararı ile belirlenir.”
c) 14 üncü maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki ek madde eklenmiştir.
“EK MADDE 1- Bu Kanun kapsamında gerçekleştirilecek yatırım ve hizmetler için
görevli şirketin kullanımına bırakılacak olan mülkiyeti kamu kurum veya kuruluşlarına (kamu
iktisadi teşebbüsleri dahil) ve Hazineye ait taşınmazlar ile bedeli idare tarafından ödenmek
suretiyle kamulaştırılarak tapuda idare veya Hazine adına tescil ya da tapudan terkin edilen
taşınmazlar ile Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerler için kullanım bedeli ve
hasılat payı alınmaz.”
64


MADDE 98- 14/5/1964 tarihli ve 474 sayılı Gümrük Giriş Tarife Cetveli Hakkında
Kanunun 1 inci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “açmaya ve değiştirmeye” ibaresi
“açmaya, değiştirmeye ve bunlara ilişkin usul ve esasları belirlemeye” olarak değiştirilmiştir.
MADDE 99- 27/10/1999 tarihli ve 4458 sayılı Gümrük Kanununun mülga 244 üncü
maddesi aşağıdaki şekilde yeniden düzenlenmiştir.
“MADDE 244- (1) Beyan ile gümrük idaresince yapılan tespit sonucunda belirlenen
farklılıklara ilişkin tebliğ edilen gümrük vergileri alacakları ile bu Kanunda ve ilgili diğer
kanunlarda öngörülen cezalar hakkında; yükümlü veya ceza muhatabı tarafından, söz konusu
eksiklik veya aykırılıkların kanun hükümlerine yeterince nüfuz edememekten veya kanun
hükümlerini yanlış yorumlamaktan kaynaklandığının veya yargı kararları ile idarenin ihtilaf
konusu olayda görüş farklılığının olduğunun ileri sürülmesi durumunda, idare bu maddede yer
alan hükümler çerçevesinde yükümlüler veya cezanın muhatabı ile uzlaşabilir. Uzlaşma talebi,
tebliğ tarihinden itibaren onbeş gün içinde, henüz itiraz başvurusu yapılmamış gümrük
vergileri ve cezalar için yapılır. Uzlaşma talebinde bulunulması halinde, itiraz veya dava açma
süresi durur, uzlaşmanın vaki olmaması veya temin edilememesi halinde süre kaldığı yerden
işlemeye başlar, ancak sürenin bitimine üç günden az kalmış olması halinde süre üç gün uzar.
Uzlaşmanın vaki olmaması veya temin edilememesi halinde yeniden uzlaşma talebinde
bulunulamaz.
(2) Gümrük vergileri alacakları ile cezaların, 21/3/2007 tarihli ve 5607 sayılı
Kaçakçılıkla Mücadele Kanununun 3 üncü maddesinde yer alan kaçakçılık suçlarına ilişkin
olması halinde bu madde hükmü uygulanmaz.
(3) Bu madde kapsamında yapılan uzlaşma talepleri, gümrük uzlaşma komisyonları
tarafından değerlendirilir. Gümrük uzlaşma komisyonlarının kurulması ve çalışma usul ve
esaslarına ilişkin hususlar ile bu madde kapsamında yapılacak başvurulara ilişkin usul ve
esaslar yönetmelikle düzenlenir.
(4) Gümrük uzlaşma komisyonlarının tutacakları uzlaşma tutanakları kesin olup gereği
idarece derhal yerine getirilir. Yükümlü veya ceza muhatabı; üzerinde uzlaşılan ve tutanakla
tespit olunan hususlar hakkında dava açamaz ve hiçbir mercie şikâyette bulunamaz.
(5) Uzlaşma konusu yapılan gümrük vergileri ve cezalar, uzlaşma gerçekleştiği
takdirde, uzlaşma tutanağının tebliğinden itibaren bir ay içinde ödenir. Uzlaşılan vergilerin
alınması gerektiği tarihten itibaren uzlaşma tutanağının imzalandığı tarihe kadar geçen süre
için 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre belirlenen gecikme zammı oranında gecikme faizi
uygulanır. Uzlaşmanın vaki olmaması veya temin edilememesi takdirde, genel hükümlere
göre işlem yapılır.
(6) Bu madde uyarınca üzerinde uzlaşılan cezalar hakkında 30/3/2005 tarihli ve 5326
sayılı Kabahatler Kanununun 17 nci maddesi uyarınca ayrıca peşin ödeme indiriminden
yararlanılamaz.”
MADDE 100- 25/1/2006 tarihli ve 5449 sayılı Kalkınma Ajanslarının Kuruluşu,
Koordinasyonu ve Görevleri Hakkında Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 5- Bu Kanunun 20 nci maddesinin son fıkrası 2013 bütçe yılına
kadar uygulanmaz.”
MADDE 101- 22/5/2007 tarihli ve 5664 sayılı Konut Edindirme Yardımı Hak
Sahiplerine Ödeme Yapılmasına Dair Kanunun 4 üncü maddesinin üçüncü fıkrasının sonuna
aşağıdaki cümle eklenmiştir.
“Bu fıkrada tanımlanan hak sahiplerine EGYO tarafından ödenen kâr paylarının EGYO’nun
yükümlülüğünü aşan kısmı, konunun Hazine kontrolörlerince incelenmesini müteakip
düzenlenecek rapora istinaden Hazine tarafından EGYO’ya ödenir.”
MADDE 102- 27/12/2006 tarihli ve 5570 sayılı Kamu Sermayeli Bankalar Tarafından
Yürütülen Faiz Destekli Kredi Kullandırılmasına Dair Kanunun 1 inci maddesinin ikinci
fıkrasında yer alan “avans olarak” ibaresi madde metninden çıkartılmış ve aynı maddeye
aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.
65__