Ana Sayfa Bilgi Bankası

31 Ocak 2011 Pazartesi

REMBRANDT


REMBRANDT (1606-1669). Üretkenliği ve titiz çalışmasıyla tanınan Felemenkli ressam Rembrandt Harmenszoon van Rijn ardında 600'ü aşkın yağlıboya, binlerce taslak ve asitli oymabaskı bıraktı. Yapıtla­rında günlük yaşamdan sahnelerin yanı sıra dinsel ve tarihsel konuları da işleyen Rem­brandt, asıl ustalığını portre resimlerinde gösterdi. Resimlerinin en belirgin yanı ışık ve gölge oyunlarındaki olağanüstü ustalığıdır.
Rembrandt Leiden'de (bugün Hollanda sınırları içinde) doğdu. Resme duyduğu ilgi nedeniyle dönemin iki ünlü ressamının yanın­da çalıştı. Daha ilk yapıtlarıyla yeteneğini kanıtlayan sanatçı, 20 yaşında adını duyurma­ya başladı.
Rembrandt o yıllarda çevresinde gördüğü hemen her şeyin resmini yapıyordu. En sıra­dan şeyler bile onun için ilgi kaynağıydı. Sanatçının o dönemden kalma taslak defterle­ri, pirelerini ayıklayan bir köpeğin, güneşle­nen bir serserinin, torununa yürümeyi öğre­ten bir dedenin ya da dedikodu yapan köylü­lerin ustalıkla çizilmiş desenleriyle doludur. İlk yıllarında daha çok dinsel konulu resimler, manzara resimleri ve az sayıda portre yaptı.
1631'de Amsterdam'a yerleşti. Orada çok sayıda portre siparişi alan sanatçı, kısa sürede kentin en çok beğenilen portre ressamı oldu. Önemli yapıtlarından sayılan Dr. Nicolaes Tulp'un Anatomi Dersi (1632) adlı tablosunu o dönemde yaptı. Sanatçının ünlü bir anatomi uzmanı olan arkadaşı Dr. Tulp'u öğrencilerine insan vücudunun yapısı üzerine ders verir­ken gösteren bu resim Lahey'de, Mauritshuis Müzesi'ndedir. Rembrandt'ın 1634'te evlen­diği Saskia van Uylenburgh'dan dört çocuğu oldu. Ama en küçük oğlu Titus dışında hiçbiri yaşamadı. Karısının 1642'de ölümüne kadar geçen yıllar yaşamının en mutlu dönemiydi. Büyük bir ev satın alarak evini değerli antika­lar, doğudan gelme silahlar, ipekli kumaşlar, tablolar ve heykellerle süsledi. 1649'dan son­ra yaşamını Hendrickje Stoffels'le paylaşan Rembrandt, oğlunun da yardımıyla sanat ürün­leri ticaretine başladı; parasal durumu biraz düzeldiyse de 1656'da eviyle birlikte her şeyini satmak zorunda kaldı.
1642'de, başyapıtlarından sayılan Gece Nö­beti' ni tamamladı. Kent muhafız birliğini bir zafer takının altından geçerken gösteren bu resim, doğal ve canlı havasıyla, olağanüstü güzellikteki renkleriyle ünlüdür. 1650lerde çok sayıda asitli oymabaskı yaptı. Denediği değişik yöntemlerle çok çarpıcı sonuçlar elde etti. 1661'de görme duyusu zayıflayınca asitli oymabaskı yapmayı bırakmak zorunda kaldı. Ama yağlıboya resim yapmayı yaşamının sonuna kadar sürdürdü.
Sonradan modern yöntemlerle onarılıp te­mizleninceye kadar, Rembrandt'ın resimleri­nin donuk ve karamsar olduğu sanılırdı. Koyu renkli fon kullanmakla birlikte, yarattığı renk zenginliği sonradan ortaya çıkarıldı. Rem­brandt'ın resimleri çeşitli ülkelerdeki galeri­lerde sergilenmektedir. Sanatçının öteki önemli yapıtları arasında Plüton ve Prosperina (1632), Danae (1636) ile çeşitli zamanlarda yapmış olduğu kendi portreleri sayılabilir. Bu portrelerde sanatçı güçlü çenesi, kalın kaşları ve kararlı bakışlarıyla karşımıza çıkar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder