Ana Sayfa Bilgi Bankası

31 Ocak 2011 Pazartesi

POLİNEZYALILAR

POLİNEZYALILAR, Büyük Okyanus un do­ğusunda geniş bir alana yayılmış bir dizi adadan oluşan Polinezya'nın halkıdır. Yunanca'dan türemiş olan Polinezya sözcüğü "bir­çok ada" anlamına gelir. Bu adaların en büyük ve en tanınmış olanları arasında, bu­gün ABD'ye bağlı olan Hawaii Adaları; Batı Samoa ve Amerikan Samoası Tonga; Cook Adaları; Paskalya Adası ve Fransız Polinez yası yer alır. Fransız Polinezyası, Markiz Adaları ile en önemlisi Tahiti olan Cemiyet Adaları'nı kapsar. Yeni Zelanda'nın en eski halkı olan Maoriler ile Fiji halkının bir bölümü de Polinezyalı'dır. Bölgenin yerli halkı, dünyadaki başlıca dokuz coğrafi ırktan biri olan Polinezya ırkındandır . Zaman içinde başka bölgelerden ve ırklardan insanlar da bu adalara gelip yerleşmişlerdir.
1981 verilerine göre, yaklaşık 1,5 milyon Polinezyalı vardır. Bölgede birbirine benzer 30 ayrı Polinezya dili konuşulmakla birlikte, günümüzde birçok Polinezyalı'nın ana dili İngilizce ya da Fransızca'dır. Bunun nedeni, adaların uzunca bir süre İngiliz ya da Fransız sömürgesi olarak kalmış olmasıdır. O zaman­dan beri farklı ırklardan insanlar birbirleriyle karışmıştır, ama Polinezya ırkının özellikleri hâlâ kendini gösterir. Açık ya da koyuca ten rengi, orta boy, tıknaz vücut yapısı, düzden kıvırcığa değişen saçlar ve vücutta hemen hiç tüy bulunmayışı bu ırkın temel özelliklerindendir.
Arkeolojik buluntular, insanların Batı Polinezya'daki Tonga ve Samoa adalarına ilk kez yaklaşık İÖ 2000'de yerleştiğini göstermekte­dir. Bu ilk göçmenlerin Malakka Yarımadası'ndan geldikleri ve daha sonra okyanus akıntılarına ve rüzgârlara karşı, doğu yönün­de ilerleyerek buradaki adalara yerleştikleri sanılmaktadır.
16. yüzyıl sonlarında Polinezya'ya gelen ilk Avrupalılar İspanyollar oldu. Onları Hollan­dalılar, İngilizler ve Fransızlar izledi. Polinezyalılar Avrupalılar'ın saldırısına karşı diren­meye çalıştılarsa da, uzun süre dayanacak kadar güçlü değillerdi ve 19. yüzyılın sonuna gelindiğinde, çeşitli Avrupa ülkeleri, ABD ve Şili, Polinezya'nın tamamını ele geçirmişlerdi. Avrupalılar'ın egemenliği adaların çoğunda yerel kültürün bozulmasına yol açtı. Günü­müzde Polinezya kültürünün hâlâ özgünlüğü­nü koruduğu yerler Tonga ile Batı Samoa'dır. Polinezya halkının en yoğun olduğu Hawaii' de ise, tam tersine, geleneksel kültür nere­deyse silinmiş ve yerel Polinezya dilini konu­şabilen çok az insan kalmıştır. Avrupalılar ile kurulan ilişkinin en kötü sonuçlarından biri de yerel halk arasında kızamık ve grip gibi daha önce bölgede görülmeyen hastalıkların yayılması olmuş, bu hastalıklar binlerce kişi­nin ölümüne yol açmıştır.
Polinezya Kültürü
Polinezyalılar el sanatları ile ünlüdür. Toplan­tı evleri ve kanolarındaki Maori el oymaları ile vücutlarına ve yüzlerine yaptıkları dövmeler; Paskalya Adası'ndaki dev boyutlu heykel­ler; Hawaii'nin tüylü pelerinleri ve başlıkları; tapa bezi (bazı ağaçların iç kabuklarından elde edilen, kumaşa benzer bir madde) üzeri­ne yapılan resimler ve ince dokunmuş hasırlar Polinezyalılar'ın özgün sanat ürünleri arasın­dadır. Günümüzde, çoğu kaybolmuş olan bu geleneksel sanatları yeniden canlandırmak için çaba gösterilmektedir. Turizmdeki geliş­me, turistlerin satın almaktan hoşlandıkları yerel sanat ürünleri için yeni bir pazar oluş­turmuştur.
Daha çok sözlü edebiyat geleneğinin yaygın olduğu Polinezya'da müzikte ağırlık insan sesine verilmiştir. Müzik ve dans genellikle Polinezya şiirini ifade etmenin, görüntüleme­nin araçlarıdır. Şarkılarda kabile şefleri ve özel konuklar övülür. Danslarda hareketler ve figürler daha çok belden yukarısıyla ya­pılır.
Tekne yapımı Polinezyalılar'ın en eski gele­nekleri arasındadır. İlk Polinezyalılar'ın ada­lara varmak için Büyük Okyanus'ta binlerce kilometre yol almış oldukları anlaşılmaktadır. En büyük deniz taşıtları, bugünkü katamaranların atası olan 18-21 metre uzunluğundaki çift gövdeli oyma kayıklardı. Bu teknelerde iki kütük arasına yerleştirilmiş kalaslar üzeri­ne sazdan evler kurulurdu. Böylece çok sayı­da aile canlı hayvan ve ürünleriyle birlikte uzun deniz yolculuklarına çıkabiliyordu. Böl­gedeki başlıca ulaşım aracı olan ve balıkçılıkla geçinen insanların yararlandığı bu tekneler hâlâ önemini korumaktadır.
Polinezya'da tarım yaygın olarak yapılır. Manyok, tatlıpatates, gölevez, ekmekağacı, muz, şekerkamışı ve hindistancevizi gibi ürünler yetiştirilir. Bunlardan hindistancevizi ve vanilya gibi ürünlerin dış ülkelere satılma­sına karşılık, çoğu yiyecek maddesi evde tüketilmek üzere ekilir. Polinezya'da maden yoktur. Eskiden ağaçları kesmek için taş el araçlarından, ekim ve dikim işlerinde de sert tahtalı ağaçların odunlarından yapılma araç gereçten yararlanılırdı. Oymacılık gibi daha ince işler, yontulmuş kemik ve köpekbalığı dişleri kullanılarak yapılırdı. İnsanların top­rak ile çevrelerindeki bitki ve hayvan türleri­ne ilişkin bilgileri çok zengindir. Hawaii'de, bataklık koşullarında yetişen gölevez bitkisini sulamak için etkileyici sulama yöntemleri geliştirilmiştir.
Günümüzde Polinezyalı kadınların çoğu kendi evlerinde çalışır. Geleneklerin etkili olduğu bölgelerde ise, önemli şölenlerde de­ğerli armağanlar olarak birbirlerine verdikleri çok güzel hasırlar dokur ve renkli tapa bezleri üretirler. Yiyecek maddeleri genellikle bol­dur. Erkekler derin sularda orkinos, köpek­balığı ve dev vatozlar, sığ göllerde musur avlarken, kadınlar ve çocuklar da deniz ka­buklan toplar.
Geleneksel Polinezya dininde yüce gökyü­zü tanrılarına tapılır. Ayrıca, en büyük şeflerin vücutları aracılığıyla insanlarla iletişim kurduklarına inanılan daha küçük tanrılar da vardır. Sonuç olarak Polinezya şeflerinin ken­dileri de yarı tanrı ya da tabu'dur. Şeflerin dokunuşlarının tehlikeli olduğuna inanılır ve sıradan insanlar hiçbir zaman onlara doğrudan yaklaşamaz. Günümüzde Polinezyalılar'ın büyük çoğunluğu Hıristiyan' dır, ama burada Hıristiyan dini genellikle yerel geleneksel inançlarla iç içe geçmiştir. Din değiştirmeye karşı çıkan şeflerin siyasal güçle­ri hâlâ çok fazladır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder