Ana Sayfa Bilgi Bankası

25 Ocak 2011 Salı

PASKALYA


PASKALYA/ Hıristiyan yortulan arasında en eski ve önemli olanıdır. Hz. İsa'nın çarmıha gerilmesinden sonra yeniden dirilişini kutla¬mak için düzenlenir.
Paskalya yortusu her zaman aynı tarihte kutlanmaz. İS 325'te toplanan Nikaia (İznik) Konsili, Paskalya'nın gece ve gündüz süreleri¬nin eşit olduğu bahar dönümünde ya da daha sonraki ilk dolunayda kutlanmasına karar
verdi. Bu nedenle Paskalya kutlamalarının ta¬rihi 22 Mart ile 25 Nisan arasında değişebil¬mektedir. Batı Avrupa Hıristiyanlar'ı hâlâ bu karara uyar. Oysa Ortodoks Kilisesi Paskalya'yı Yahudiler'in Hamursuz Bayramı'ndan sonraki ilk pazar günü kutlar.
Paskalya'nın öyküsü Kutsal Kitap'ın dört İncirinde anlatılmıştır. Buna göre, çarmıha gerilerek öldürülen İsa' nın vücudu mumyalanarak kefene sarılır ve bir mağaraya konur. Mağaranın ağzı bir kaya ile kapatılır. Daha sonra mağaraya gelenler, kayanın yerinden oynamış olduğunu görürler. Kefen sargılarının hiç bozulmamış olmasına karşın, ceset ortada yoktur. Mağarada melek olduğuna inanılan bir adam oturmaktadır. Gelenlere Hz. İsa'nın göğe yükseldiğini söy¬ler. Efsaneye göre, İsa önce Mecdelli Mer¬yem'e, ardından da havarilerine ve arkadaşla¬rına görünmüştür. Böylece İsa'nın yeniden dirildiğine inanan Hıristiyanlar, bu olayı her yıl Paskalya yortusu ile kutlarlar.
Hıristiyanlık putperestler arasında yayılır¬ken onların birçok gelenek ve şölenlerinden etkilenmiştir. Hz. İsa'nın yeniden doğuşunun kutlandığı Paskalya, yılın aynı dönemindeki eski ilkbaharı kutlama şenlikleriyle karış¬mıştır.
Yeniden dirilişin simgesi olan beyaz zam¬bak Paskalya'nın özel çiçeğidir. Eski gelenek¬lerde yeni yaşamı simgeleyen tavşanlar ve renkli yumurtalar Paskalya kutlamalarının da simgeleri olmuştur. Paskalya'da geleneksel olarak, boyanmış katı yumurtalar ve özel çö¬rekler armağan edilir. Bugün bunların yanı sıra çikolatadan yumurtalar ve tavşanlar da Paskalya armağanları arasına girmiştir. Pas¬kalya günü birçok kişi yeni bir giysi giymeye özen gösterir. Bunun da herhangi bir kötü olayı önleme kaygısını taşıyan eski bir boş inançtan kaynaklandığı sanılmaktadır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder