Ana Sayfa Bilgi Bankası

10 Aralık 2010 Cuma

KOLİT


Ülseratif kolit nedir?
Ülseratif kolit, kalınbarsakların iç yüzeyini tutan inflamasyon gelişmesi sonrası hastalardakarın ağrısı, ishal ve kanlı ishale giden bir hastalıktır.

Ülseratif kolitle sıkça ortak anılan bir hastalık daha vardır. Kron hastalığı. İkisi genellikle inflamatuar barsak hastalığı olarak da ortak ad altında bahsedilebilmektedir.
Kadın ve erkeklerde yaklaşık eşittir. Genellikle 30-40 yaş hastalığı olmakla beraber erken ve geç yaşlardada görülebilir.
Ülseratif kolit sadece kalın barsağı tutar. Barsağın sona yakın kısmı (rektum)dan başlar ve başlangıcına doğru ilerler.
Barsağın bölümleri
Ülseratif kolitin sebebi nedir?
Bugün için sebep net olarak bilinmemektedir. Herhangi bir enfeksiyon ajanı net olarak tesbit edilememiştir. Ülseratif kolitde kron hastalığıda bulaşıcı değildir.
Hastalığın oluşumunda immün sistem (vücudumuzun savunma sistemi) normal daha abartılı ve süreğen (kronik) bir şekilde aktifleşmesi sonucu oluşur. Açık bi deyişle savunma sistemimiz kendi barsak dokumuza sanki o yabancı bir doku imiş zannederek saldırır. Savunma sistemindeki bu kontrol eksikliği daha çok bu hastalarda genetiktir. Bu hastaların yakınlarında inflamatuar barsak hastalığı daha sık görülür.
Ülseratif kolit hastalarında ne şikayetler vardır?
Hastalardaki şikayet ve belirtiler hastalığın kalın barsakta ne kadar yer tuttuğuna ve yangının (inflamasyonun) derecesine bağlıdır.
Proktit: sadece rektum tutulur. Rektal kanama, tuvalete sıkışma, tenesmus (barsak harekteleri olmadan o bölgede ağrı), kanlı ishal olabilir.
Sol kolit:daha baştaraflarıda tutması ile tutulan mesafe artar. Şikayetler daha şiddetli olabilir. Zayıflama ve kansızlık gelişebilir. Kanlı ishal sıklığı, urgency (ani tuvalet için sıkışmalar) ve karın ağrısı daha sık olur.
Pankolit:tüm barsağın tutulumu söz konusu. Tedavisi daha zor. Şikayetler aktif döndemde daha fazladır. Yukarıdaki şikayetlere Ateş, gece terlemesi eklenebilir.
Fulminan (ölümcül) ulceratif kolit:çok nadir hastada yangı çok şiddetli olur. Barsak ileri derecede genişler duvarı incelir. Hasta ileri derecede bitkin, toksik görünümde hatta şoktadır. Hastaneye yatırılıp kuvvetli damariçi ilaçlarla müdahele edilmelidir. Cevap yetersiz kalırsa barsak delinmesini önlemek için cerrahi operasyonla barsağın alınması gerekebilecektir.
Ülseratif kolit tanısı nasıl konur?
Ülseratif kolit tanısı öncelikle karın ağrısı, kanlı ishal olan kişilerde düşünülmelidir.
Gaitadabazı bakteriler için ve amip (parazit) içinincelemeyapılmalıdır. Zira shigella gibi bazı bakteriler ve entaemoba histolitika gibi parazitler ülseratif kolite benzer tablooluşturabilir.
Anemi,beyaz küre yüksekliğivesedimantasyonyüksekliği görülebilir. Anemi (Hemoglobindüşüklüğü-kansızlık) kanamadan dolayı olur. Beyaz küre ve sedimantayon yüksekliği yangı (iltihap-inflamasyon) olayının şiddetini yansıtır.
Esas tanı barsak yüzeyininkolonoskopidediğimiz önden görüşlü hortum şeklinde cihazla incelenmesi ve küçük doku parçaçıkları alındıktan sonra patolojik olarak (mikroskop altında incelenmesi) ile konur. Kolonoskop ile aynı zamanda tutulum olan bölgenin uzunluğu da anlaşılacaktır.
Bariumlu barsak grafisi, barsaklara maktadan ilaçlı sıvı (baryum) verilerek çekilen barsak filmleridir. Tutulum bölgesini ve ülserleri gösterebilir. Ancak mikroskopik tanı için parça alma işlemi bunda olamadığından daha az değerlidir.
Ülseratif kolitin komplikasyonları (ona bağlı gelişen diğer hastalıklar) nelerdir?[Başa Dön]
Ülseratif kolit komlikasyonları genel olarak hastaların %10 unda görülür.
Toksik megakolon;Akut yangının şiddetli olduğu dönemlerde gelişebilir. İnflamasyonun şiddeti ile barsak genişler ve duvar incelir. Hastada ateş, aşırı bitkinlik, anemi, şok tablosu olabilir. Damar içi ilaçlarla çabucak düzelme olmazsa gecikemeden cerrahi yapılmalıdır.
Kanser:ülseratif kolit hastalarında sol barsak kısmı tutuldu ise 10-15 yıldan sonra, tüm barsak tutuldu ise 8 yıldan sonra kanser riski 10-20 kat artar. O yüzden bu sürelerden sonra barsaklar yıllık olarak kolonoskopla incelenmeli kanser öncesi değişiklikler tespit edilirse beklemeden ameliyat edilmelidir.
Artrit: (Eklem iltihabı), ülseratif kolit ve kron hastalığında görülebilir. Bel ağrısı, sakroiliak eklem tutulumunda gelişecektir.
Eritema nodosum:daha çok bacak ön yüzde ağrılı küçük kızarık şişlikler olabilir.
Üveit, episclerit:ağrılı ve kızarık göz lezyonları olabilir. Görmede kalıcı hasarlar yapabilir.
Primer sclerozan kolanjit:ülseratif kolit hastalarıda safra yollarında büzüşme ve daralmalarla gidebilen safra akışını bozarak ileri dönemde karaciğere zara veren karaciğer nakline kadar giden sorunlar oluşturabilen bir durumdur.
Ülseratif kolitin tedavisi nasıl yapılır?
Tedavide ilaçlar ve cerrahi söz konusudur. Ancak cerrahi, genellikle şiddetli yangının (inflamasyon) kontrol altına alınamadığı, barsak yırtılması riski olan hastalarda veya kanser riski olduğunda yapılır. Zira operasyonda kolon alındığından karın duvarına bir dışkı deliği (kolostomi)  yapılmak zorunda kalınabiliyor. Buda hayat kalitesini düşüreceğinden son çare olarak önerilmektedir.
Ülseratif kolit ilaçlarla tamamen iyileşmez. Ancak tama yakın baskılanır. Hastalık kendisi zaman içinde alevlenmelerle (relaps) ve yatışmalarla (remisyon) gider. Alevli dönemlerde kanlı ishal , karın ağrısı olurken yatışık dönemlerde hastalar şikayetsiz olurlar.
İlaç tedavisinde amaç:
    * Hastalığı yatıştırmak (remisyonu sağlamak)
* İyilik     halini sürdürmek-idame
* İlaçların yan etkilerini kontrol altında tutmak
* Hayat     kalitesini artırmaktır.

Kullanılan ilaçlar iki gruptur:
1)anti-inflamatuar ilaçlar
a)5-ASA preparatları
b)Steroidler- lavman veya ağızdan
2)İmmundüzenleyiciler (immun modülator ilaçlar)
a)Azothiopurin
b)6- mercaptopurin
c)Siklosporin
d)Metotroksat
Bu ilaçlar ülseratif kolitin temelinde olan aşırı abartılı ve uygunsuz savunma reaksiyonunu baskılayarak etkili olurlar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder