Ana Sayfa Bilgi Bankası

28 Aralık 2010 Salı

Türk Dilleri,Türk Dillerinin Kökeni ve Sınıflandırılması,Türk Dillerinin Tarihsel Gelişimi ?

Genel olarak Türkçe diye adlandırılan dilin değişik lehçelerinin tümü­nün oluşturduğu bir dil topluluğudur. Türk dilleri bugün dünyanın pek çok yöresine dağılmış durumda bulunan, yaklaşık 150 mil­yon Türk tarafından konuşulmaktadır. Türk dil topluluğunun bugünkü yayılma alanı şöyle çizilebilir: Moğolistan-Çin-Tibe t sınırından Hazar Denizi'ne kadar uzanan bölgede Yeni Uygur, Kırgız, Kıpçak-Özbek, Özbek, Türk­men, Karakalpak ve Kazak Türkçe'leri; Ku­zeydoğu Sibirya'da Yakutça; Çin-Moğolistan sınırının batı ucunda Sarı Uygur ve Salar Türkçe'leri; Altay-Abakan-Sayan bölgesinde Soy on, Karagas, Abakan ve Türkçe'leri; bu bölgenin kuzeyinde Çulım, Baraba, Batı Sibirya, Başkırt, Kazan-Volga Türkçe'leri ve Çuvaşça; Hazar Denizi'nin batı kıyısından Doğu Trakya'ya kadar uzanan bölgede Ato- gfly, Azeri ve Türkiye Türkçe'leri; Kırım'da Kırım Tatarca'sı ve Kırım Osmanlıca'sı; Bul­garistan'ın Karadeniz kıyısındaki küçük böl­gesinde Gagavuz ve Çıtak Türkçe'leri; Make­donya'da Rumeli ağızları; Ukrayna-Polonya- Litvanya'da Karaim Türkçe'si.
Türk Dillerinin Kökeni ve Sınıflandırılması
Bilim adamları Türkçe'nin en eski uygarlık dillerinden biri olduğu görüşünde birleşir. Bazı bilim adamları Türkçe'nin Yunanca ve Latince üzerinde bile etkili olduğunu ileri sürmüştür. Bazı araştırmacılarsa karşılaştır­malı dil çalışmaları yaparak Sümerler'i (İÖ 4. bin-2. bin) Türkler'in atası sayar. İÖ 1. yüzyılda Kaşgar çevresinde Türkler'in yaşadı­ğı saptanmıştır. "Türk" sözü Çin kaynakların­da 7. yüzyılda geçmektedir.
Türk dillerinin kökeni, bu dile yakınlığı bulunan diller, bu dilin eskiliği ve sınıflandı­rılması gibi konular bugün de tartışılmakta­dır. Tartışılmakta olan eski görüşe göre Türk dilleri Ural-Altay dil ailesinin Altay öbeğinde yer alıyordu. Bu öbekte Moğol, Tunguz ve ayrıca Kore, Japon dilleriyle yakınlığı bulun­duğu ileri sürülmektedir. Ural öbeğinde ise Yukagir, Eskimo-Aleut, Samoyed, Fin-Ugor dilleri bulunmaktadır. Son araştırmalarda Türk dillerinin Altay dillerinden olduğu yo­lundaki görüşler ağırlık kazanmaktadır.
En eski Türkçe yazılı belgeler 8. yüzyıldan kalmış olan Orhun ve Yenisey yazıtlarıdır. Bu yazıtlarda 800 sözcükten oluşan sözvarlığının genişliği, soyut kavramları anlatan sözcüklerin de varlığıyla ortaya çıkan söyleyiş olanaklarının zenginliği gibi veriler Türkçe'nin oldukça eski dillerden biri olduğu konusundaki görüşleri pekiştir­mektedir. Bu yazıtlarda yabancı sözcük oranı yüzde 1 dolayındadır.
Türk dillerinin sınıflandırılmasına 16. yüz­yılda başlanmıştır. Gerçi daha 11. yüzyılda ilk Türk dilcisi ve sözlükçüsü Kaşgarlı Mahmud, Divanü Lügati't-Türk adlı yapıtında dönemi­nin Türk dillerini ve lehçelerini bir anlamda sınıflandırarak vermiştir. Türk dillerinin sınıflandırılmasında Türkologlar (Türk dilleriyle uğraşan dil bil­ginleri) değişik ölçütler kullanmışlardır: Bazı Türkologlar tarih, coğrafya özelliklerinden yola çıkarken, bazıları da fonetik (sesbilgisi) özellikleri temel almıştır. Türk dili araştırma­ları alanında ün kazanmış bilim adamlarından Vasili Radlov, Gustaf John Ramstedt, Aleksandr Nikolayeviç Samoyloviç, Lajos Ligeti, Sergey Efimoviç Malov, Reşit Rahmeti Arat, Nikolay Aleksandroviç Baskakov, Johannes Benzing, Kari Heinrich Menges'in sınıflandır­ma denemeleri daha gerçekçi ve tutarlı sayıl­maktadır. Bir örnek oluşturması bakımından Menges'in sınıflandırmasını aktarabiliriz:
A. Orta' ve Güneybatı Asya dilleri (ya da Türküt dilleri): I. Orta Asya bölümü (Doğu Türküt): Eski Türkçe çağına ait diller
  1. Orhun (ve Yenisey) yazıtları ve Eski
(Klasik) Uygurca
  1. Orta Türkçe döneminin dilleri:
Uygurca'dan Çağatayca'ya geçiş
a)  Doğu lehçesi
b)  Kuzeybatı lehçesi Sonraki dönem ve Çağatayca
  1. Özbekçe
  2. Tarançı ve öbür lehçeleriyle Uygurca,
Sarı Uygurca, yeni Uygur lehçeleri,
  1. Kırgızca
II. Güneybatı ya da Oğuz bölümü (Batı Türküt): Eski diller
1. Eski Anadoluca (Selçuklular), Eski Osmanlıca, çağdaş diller
  1. Batı: Osmanlıca (Rumeli, Anadolu,
Güney Kırım), Gagavuzca, Azerice
  1. Doğu: Türkmence
  2. Kuzeybatı ya da Kıpçak bölümü:
  3. Orta Türkçe döneminin eski kuzeybatı
dilleri:
  1. Codex Cumanicus ve Kıpçakça
  2. Modern diller
  3. Pontos-Hazar dilleri:
  4. Karaimce
  5. Karaçayca ve Balkarca
  6. Kırım Tatarcası
  7. Kumukça
  8. Volga-Kama-Batı Sibirya dilleri:
  9. Kazan Tatarcası (asıl Tatarca), Tep-
ter, Mişer ve Kasım Tatarcası
  1. Batı Sibirya lehçeleri: Turalı, Tümen-
li, Tobollu, Işımlı, Kurdak, Irtışlı
  1. Baraba
  2. Küerikçe
  3. Başkırtça
  4. Oyrotça (Altay Dağları'nda) ve lehçeleri:
Altay-Kiji Telenget Lebed (Ku-Kiji) Yış-Kiji (Tuba)
  1. I. Orta-Güney Sibirya, Abakan ya da
Hakas bölümü:
  1. Şor
  2. Abakani Sagay, Koy bal, Kaça, Kızıl
ve Beltir lehçeleri II. Doğu ya da Tuva bölümü (Tangnu- Tuva ya da Uranhay):
  1. Karagas
  2. Soyong (Tuba, Tuva, Tıba ya da
Uranhay dili)
  1. Kuzeydoğu, Doğu Sibirya ya da Yakut
bölümü: Yakut (Saha) dili ve Dolgan, Yakut etkisindeki Nanasan (Tavgı) Samoyed lehçeleri
  1. Volga-Bulgar ya da Hun-Bulgar bölümü
(Eski Kuzeybatı bölümü):
            Volga-Bulgar
            Çuvaş ve Tavaş dilleri.
Türk Dillerinin Tarihsel Gelişimi
Türk diliyle uğraşan bilim adamları Türk dillerinin ve lehçelerinin tarihsel gelişimini yedi döneme ayırmaktadırlar: 1. Altay döne­mi; 2. En Eski Türkçe dönemi; 3. İlk Türkçe dönemi; 4. Eski Türkçe dönemi; 5. Orta Türk­çe dönemi; 6. Yeni Türkçe dönemi; 7. Çağdaş Türkçe dönemi.
Bu sınıflamanın ilk üç dönemiyle ilgili olarak bugüne kadar herhangi bir belge bulunama­mıştır.
Eski Türkçe dönemi (6.-10. yüzyıllar arası) Göktürkçe'nin ve Uygurca'nın kullanıldığı dönemi kapsar. Orhun ve Yenisey yazıtları ilk yazılı belgeler olması bakımından büyük önem taşır.
Orta Türkçe dönemi (11.-15. yüzyıllar ara­sı): İslam dini ve kültürüyle ilişki kurulduğu, Türk boylarının İslam dinini benimsediği dö­nemi içine alır. Bu dönemde özellikle yazı dili Arap ve Fars dillerinin büyük ölçüde etkisin­de kalmış, yapay bir dil oluşmuştur. Bu dönem de kendi içinde iki evreye ayrılır: A) Ortak Orta Asya Türkçe'si, B) Çağatay, Kıpçak ve Oğuz lehçelerine dayalı Türk yazı dillerinin oluştuğu dönem.
Yeni Türkçe dönemi (13.-20. yüzyıllar ara­sı): Orta Asya Türk lehçelerinin oluşumlarını tamamladıkları (Özbekçe, Kıpçakça), batıda da Türkmence ve Azerice ile Anadolu'da Türkçe, Arapça ve Farsça'nın karışımı yapay bir dil olan Osmanlıca'nın egemen olduğu dönemi kapsar.
Çağdaş Türkçe: 20. yüzyılda dünyanın çe­şitli yörelerinde konuşulmakta ve yazılmakta olan bütün Türk dillerini ve lehçelerini kapsa­mına alır. Türkler'in kullandık­ları alfabeler konusunda ALFABE maddesi­ne bakınız.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder