Ana Sayfa Bilgi Bankası

27 Aralık 2010 Pazartesi

Tuğla,Tuğla Yapımı,Tuğla Çeşitleri,Tuğlalara Örnek ?

İyi bir tuğla, insanların yaptığı en dayanıklı yapı gereçlerinden biridir. Hava koşullarından fazla etkilenmez; tuğla yapılar bir yangında ateşe karşı öbür yapı türlerinin çoğundan daha dayanıklıdır. Tuğlalar olduk­ça küçük ve hafif olduğu için kullanımı kolaydır; ama harçla bir araya getirildiği zaman son derece sağlam bir yapı oluşturur. İyi örülmüş bir tuğla duvar çok az bakımla çok uzun zaman dayanabildiği gibi, görünü­mü de güzeldir. Tuğla yapılar zamanla daha da güzel bir görünüm alabilir. Tuğla, evlerin ve öbür yapıların duvarlarını yapmakta kulla­nıldığı gibi, atık su kanalları, ocak, şömine, baca, tünel ve temel yapımında da kullanılır.
5.000 yıldan fazla bir süre önce Sümerler ve Kaideliler Mezopotamya'daki kentlerini ku­rarken kilden yapılmış tuğlalar kullandılar. Bu tür tuğlaların Hindistan'ın îndus Vadisi'nde daha da önce kullanıldığı sanılır. Eski bir Mısır mezarının duvarında bulunan bir resim 3.000 yıl önceki bir tuğla harmanının görünü­münü ortaya koymaktadır. Bu resimde, bazı işçiler kil ve su taşırken, bazılarının kucakla­rında saman taşıdığı, çıplak ayaklarıyla çiğne­yerek saman ve çamuru birbirine karıştıran bazı işçilerin de daha sonra bunu dikdörtgen kalıplarda biçimlendirip güneşte kurumaya bıraktığı görülür. Kuzey Meksika, Peru ve Güneybatı ABD'de güneşte kurutularak ya­pılan tuğlalar bir tür kerpiçtir; saman ya da kuru otla karıştırılan kilden yapılır. Anadolu' da da yaygın olarak kullanılan kerpiç, az ya­ğışlı bölgeler için iyi bir yapı gerecidir; yüzyıllarca dayanabilir. Ucuz ve kolay elde edilebilen kerpiçle yapılan yapılar yazın serin,
kışın da ılık olur. Modern kerpiç yapılarda bazen dış cephe sugeçirmez biçimde yapılır, çimento harcıyla sıvanır. Kuzey Afrika'dan İspanya'ya geldiği sanılan kerpiç yapma yön­temini Amerika'ya İspanyollar götürmüştür. Güneşte kurutularak yapılan bu tür tuğlaların yapımında saman kullanımı zorunludur; çün­kü kili bir arada tutan şey içindeki samandır. İÖ 1500'lerde tuğlayı bu yöntemle yapan İsrailoğulları, daha sonra Babilliler ve Asurlular gibi ateşte pişirerek tuğla yapmaya başladılar. Daha sert ve neme daha dayanıklı olan bu tuğlaların yapımında saman kullan­mak da gerekmiyordu.
Eski Çinliler, Yunanlılar ve Romalılar tuğ­la yapımını biliyordu. Tuğla yapımını İngilte­re'ye getirenler ise İS 43'te buraya gelen Romalılar oldu. Romalılar'ın İngiltere'den ayrılmasından sonra, 4. yüzyıl sonlarından 14. yüzyıla kadar İngiltere'de tuğla yapılmadı.
1666'daki Büyük Londra Yangını'nda kentte­ki yapıların çoğu ahşaptı. Ama, bu yangından sonra tuğla ya da taş duvarlı yapılar yapıldı. 1918'den sonra taş yapılar çok pahalı olduğu için duvar yapımında kullanılan başlıca gereç tuğla oldu. Tuğla, İngiltere'den Amerika'ya ilk kez gemilerin safrası olarak getirildi. Ama, ilk göçmenler arasındaki Hollandalı ve İngiliz tuğla ustaları çok geçmeden tuğla yapım yöntemini Amerika'ya götürdüler.
Tuğla Yapımı
Tuğla üç yöntemle, yumuşak çamur, katı çamur ve preslenmiş tuğla yöntemleriyle yapı­lır. Yumuşak çamur yönteminde kil ve su karıştırılarak yoğun bir hamur elde edilir. Bu hamur tuğla boyutlarındaki ahşap ya da metal kalıplara sıkıca doldurulur. Hamurun kalıba yapışmasını önlemek için kalıbın içine su ya da kum serpilir. Serpilen kum ya da su, tuğlanın yüzeyine güzel bir görünüm de ka­zandırır. Bunlara "kumla kalıplanmış tuğla" ya da "suyla kalıplanmış tuğla" denir. Kalıp­larda biçimlendirilen yumuşak, nemli tuğla­lar, kurutulmak üzere kalıplardan çıkarılır ve kalıplara yeniden tuğla hamuru doldurulur.
Katı çamur yönteminde ise, tuğla yapılacak kil özel bir makinede suyla karıştırılır. Bu makine, içinde kanatlı bir milin döndüğü, uzun bir teknedir. Kanatlar dönerek bir yandan kili suyla karıştırırken, bir yandan da karışımı ileri doğru iterek, diş macununun tüpten çıkışı gibi, teknenin ucundaki delikten dışarı çıkarır. Böylece, tuğla kalınlık ve geniş­liğinde uzun bir çubuk biçiminde makineden çıkan kil, hareketli bir bant üzerinde kesiciye gider. Kesici, metal bir çerçeve ve 20-22 cm aralarla gerilmiş tellerden oluşur. Makineden çıkan kil çubuğun üzerine inen kesicinin telleri, kil çubuğu tuğla boyundaki parçalara ayırır. Böylece kesilmiş olan tuğlalar artık kurutulmaya hazırdır.
Preslenmiş tuğla yapım yönteminde, olduk­ça kuru durumdaki kil büyük bir basınç altında metal kalıplara doldurulur. Bu yüksek basınç kil parçacıklarının sıkıca bir araya gelmesini sağlar. Preslenmiş tuğla yapım yön­teminde çok az su kullanıldığı için pişirilme­den önce tuğlaların kurutulması gerekmez.
Yumuşak çamur ye katı çamur tuğlaları biçimlendirildikten sonra raylar üzerinde gi­den vagonlarla kurutuculara taşınır. Bu kuru­tucular, büyük vantilatörlerle içine sıcak hava verilen uzun odalardır. Fırınlanmadan önce tuğlaların kurutulmasının nedeni, ıslakken pişirilen tuğlaların eğrilmesidir. İki üç gün süren kurutma işleminden sonra tuğlalar pişi­rilmeye hazır duruma gelir.
Tuğla yapımı 17. yüzyıla kadar genellikle, tuğlaların kullanılacağı yerin yakınında geçici olarak kurulan tuğla harmanlarında gerçek­leştirilirdi. Yakındaki bir kil yatağından kazı­lıp alınan kil orada kalıplanır ve sonra bir araya yığılan tuğlalar ve kömür parçalarının oluşturduğu geçici ocaklarda pişirilirdi. Bu geçici ocakları yapmak için önce, pişirilecek olan tuğlalar ile yakıt olarak kullanılacak kömür birlikte büyük bir yığın oluşturacak biçimde yığılırdı. Bu yığının üzeri önceden pişirilmiş olan tuğlalarla kaplandıktan sonra yığın ateşlenerek kendi kendine sönene kadar yanmaya bırakılırdı. Ocağın sönmesi ve pişen tuğlaların çıkarılması haftalarca sürerdi.
ilk tuğla ocakları sürekli tuğla harmanların­da kullanılmıştır. Pişirilecek tuğlalar içine yerleştirildikten sonra kapısı kapatılıp ateşle­nen bu ocaklar gerekli sıcaklığa yavaş yavaş ulaşır ve bu sıcaklıkta iki gün kaldıktan sonra söndürülüp soğumaya bırakılırdı. Yeterince soğuduktan sonra ocak açılır ve pişmiş tuğla­lar dışarı taşınırdı. Hem geçici ocaklarda, hem de bu ilk tuğla ocaklarında karşılaşılan sorun, pişirilen tuğlaların tümünün aynı mik­tarda pişmemesiydi. Bu nedenle, yapılan tuğ­lalar farklı nitelikte olurdu. Bazı tuğlaların yeniden pişirilmesi gerekirken fazla pişip çat­layanlar da atılırdı. Yakıt kullanımı bakımın­dan da bu ocaklar ekonomik değildi.
Günümüzde genellikle kullanılan tuğla fı­rınları, hiç soğumadan sürekli üretim yapan fırınlardır. Bunların en gelişmiş türü 90 metre boyunda ya da daha uzun olan tünel fırınlar­dır. Sürekli olarak ısıtılan bu fırınlarda, pişiri­lecek olan tuğlalar yavaş hareket eden vagon­ların üzerinde ateşin içinden geçirilir. Böylece daha hızlı ve ekonomik bir üretim gerçekleşti­rilir. Daha uzun bazı tünel fırınlarda, pişirme işleminden önce tuğlaların kurutma işlemi de yapılır. Fırının ilk bölümünden geçerken kuruyan tuğlalar daha sonra pişirme bölümü­ne girer.
Kilin yanı sıra, kumdan, kireçten ya da çöp fırınlarından elde edilen klinkerden de tuğla yapılabilir. Tuğla yapımı için çok uygun bir gereç olmayan çimento da bazen tuğla yapı­mında kullanılmaktadır.
Tuğla Çeşitleri
Genellikle dikdörtgen bloklar biçiminde olan tuğlaların baca tuğlası, oluklu tuğla gibi deği­şik biçimlerde olan türleri de vardır. Tuğlala­rın içi de her zaman tümüyle dolu değildir. Günümüzde kullanılan fabrika tuğlalarının çoğunun içinde küçük boşluklar vardır. Bun­lara delikli tuğla denir. Tuğlaların delikli yapılmasıyla daha az malzeme kullanılmış olur ve böylece daha hafif ve daha ucuz tuğlalar elde edilir. Delikli tuğlalar taşıma ve kullanımda da kolaylık sağlar. Delikli tuğlala­rın yanı sıra, briket gibi içi boş tuğlalar da vardır. Delikli ve içi boş tuğlalar ses ve ısı yalıtımı da sağlar. Künk, baca tuğlası, ateş tuğlası gibi özel tuğlalar kullanım amaçlarına uygun biçimlerde yapılır.
Kil tuğlaların renkleri çeşitli etkenlere bağ­lıdır. Bunlar, kullanılan kilin türü, kilin içinde bulunan kimyasal maddeler, tuğla pişirilirken verilen hava miktarı ve tuğlanın pişirilme derecesidir. Tuğlalar koyu mordan açık griye kadar çeşitli renklerde olabilir. Birçok tuğla­nın kırmızı rengi, killerin çoğunda bulunan demirden kaynaklanır. Kilin içindeki demir oranının fazla olması tuğlaya parlak kırmızı bir renk verir, kilde az miktarda demir olursa tuğla koyu mavi olur. Kile kireç karıştırılarak kahverengi tuğla elde edilir. Kireç ve magnez­yum oksit karışımıyla sarı tuğlalar yapılır. Yapıların dış duvarlarında kullanılan cephe tuğlalarının yüzeyi pütürlü ve dokuma gibi yapılabilir ya da çekici bir görünümü olması için sırlanarak parlatılır.
Kum ve kireç karışımı olan tuğlalar, kulla­nılan kumun özelliğine göre beyaz, grimsi beyaz ya da pembedir. Tuğla yapımı sırasında karışıma pigmentler katılarak soluk pastel renklerden koyu renklere kadar istenen her­hangi bir renk elde edilebilir.
Briketler temel olarak büyük tuğlalardır. Kil ya da betondan yapılmış olabilir; içi dolu ya da boş olabilir. Briketlerin tuğla karşısın­daki üstünlüğü, yapıların daha kısa sürede tamamlanabilmesidir.
Tuğla Örnek
Tuğla duvar yapmak için tuğlalar harçla bir araya getirilir. Buna tuğla örmek ya da duvar örmek denir. Harç genellikle kireç ya da Portland çimentosunun ya da bunların karışı­mının kumla karıştırılmasıyla yapılır. Bu karı­şıma yeterince su katılarak oluşturulan hamur kıvamındaki harcın içine oturtularak yan yana dizilen tuğlalar, harç katılaştığı zaman sıkıca birbirine bağlanır. Duvarın yeterince sağlam ve güzel görünümlü olması için tuğlalar dik­katle dizilmelidir. Tuğla dizilerinin görünümü kullanılan duvar örme yöntemine göre deği­şir. Tuğlaların aralarının harçla düzgün bir biçimde doldurulması duvarın görünümünün iyi olmasını sağlamanın yanı sıra, duvarın hava koşullarına dayanıklılığını da etkiler ve bu nedenle büyük bir dikkat gerektirir.
Duvarı oluşturan her tuğla dizisine "sıra" denir ve duvar ustası her sıranın aynı hizada olmasına, tuğlalar arasındaki harç kalınlığının duvarın her yerinde eşit olmasına çok dikkat etmelidir. Duvar tam düşey ve köşeleri dik olmalıdır.
Günümüzde yapıların dış duvarları, genel­likle aralarında 5 cm boşluk olan iki ayrı sıra biçiminde örülür. Bu iki tuğla sırası, belirli aralıklarla yerleştirilen metal bağlarla birbiri­ne bağlanır. Dışarıdaki nemin yapının içine girmesini önlemekte içi boş duvarlar içi dolu olanlardan daha etkilidir.
Kemer ya da yuvarlak duvarlarda olduğu gibi kavisli bir tuğla örgüsü yapmak için tuğlalara birbirine uygun bir biçim verilir. Bu gibi durumlarda genellikle, sert bir taşa sürte­rek kolayca biçimlendirilebilen yumuşak tuğ­lalar kullanılır. Kavisli duvar örmek büyük bir ustalık ister.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder