Konut...

Konut insanların temel gereksinimlerinden birisi olan barınmayı, öncelikle sağlıklı ve güvenli olarak karşılayacak bir ortamdır. Ortam olarak konut, insanların iş çevrelerinin dışında, dinlendiği ve yeniden üretkenlik kazandığı bir alandır. Kısaca söylemek gerekirse ; konut bir yandan insanların temel gereksinimlerinden birini karşılamakta, diğer taraftan da insanların üretkenliklerini arttırmalarına yardımcı olarak üretime dolaylı da olsa katkıda bulunmaktadır.
Konuya toplumsal açıdan baktığımızda, toplumun en küçük yaşama birimi olan aileler ve bu ailelerin fertleri içerisinde sürekli olarak yaşayabilecekleri bağımsız birer konuta sahip olmak isterler. Sözü edilen konut gereksinmesinin karşılanması için yapılması gereken üretim, birçok kişi ve örgütün katıldığı, karmaşık bazı süreçleri içeren bir bütün olarak karşımıza çıkar. Bu bütün ulusal düzeyde konut üretim gereksinimi oluşturur. Her birim konut bağımsız ve sürekli kullanılmak istenmesi ise; nüfus, nüfus artış hızı, aile büyüklüğü gibi bazı değişkenlere bağlı olarak belirli miktarda konut stokunun oluşturulmasını zorunlu kılar ve her yıl bu stokun daha da arttırılması gereğini ortaya çıkarır.
" Türkiye' e konut üretimi ile nüfus artışı arasındaki ilişkinin İstatistiksel olarak incelenmesi" adlı çalışmamızda Ülkemizde, GSMH'dan yatırımlara ayrılan pay ve bu yatırım miktarlarından bina kesimine veya konut sektörüne ayrılan pay sınırlandırılarak plan makro hedefleri arasında belirlenmektedir. Böylece, parasal kaynaklarla gereksinim arasındaki ilişki belirlenebilmektedir.
Konut gereksiniminin yüzölçüm ( m2 ) olarak belirlenebilmesi ve konut girdilerinin belirlenebilmesi;toplam konut gereksinimine ait araç,gereç,insan gücü girdilerinin belirlenebilmesine de olanak sağlamaktadır.
Konut gereksiniminin aile büyüklüklerine göre yüzölçüm olarak belirlenmesi,aile bireylerinin ihtiyaç duyacakları belirli (m2) üzerinden yapılmıştır. GSMH'ndan yatırımlara ayrılan pay ve bu yatırım miktarlarından konut sektörüne ayrılan paylar ; Kalkınma Planlarındaki ve yıllık programlarındaki yatırım miktarlarından alınarak hesaplanmıştır.




1.1. AMAÇ
" Türkiye' de konut üretimi ile nüfus artışı arasındaki ilişkinin İstatistiksel olarak incelenmesi " adlı çalışmamızın ana amacı; Cumhuriyet' in kuruluşundan günümüze kadar konut sorununun gelişimini inceleyerek nüfus artışı karşısında nasıl bir gelişme gösterdiğini incelemektir. Ayrıca; Konut yapımı ve ekonomik faktör sınırlaması konusunda; Ülkemizde mevcut kıt kaynaklarla, konut gereksiniminin ne şekilde karşılanacağı, kaynaklar arasındaki dengenin ne şekilde kurulacağı konusunun ortaya çıkarılmasında bazı ölçülebilir - hesaplanabilir miktarların karşılaştırmasının yapılması amaçlanmıştır.
1.2. YÖNTEM
Konuyu ekonomik yönden irdelerken kullanılan yöntem; Öncelikle bina kesimi ve örnek olarak da bina yatırımlarının büyük bir kesimini oluşturan konut sektörü ölçeğinde, bazı konut uygulamalarından bulmuş olduğumuz sonuçların yine sektör ölçeğine getirilmesi ile karşılaştırma modeli yöntemi oluşturulmaktadır.
Yöntemin oluşturulmasında ve sonuçların bulunmasında aşağıdaki sıra ile bazı hesaplamalardan geçilmektedir.
1. Konut gereksiniminin ünite sayısı olarak belirlenmesi,
2. Konut gereksiniminin , aile büyüklüklerine göre belirlenmesi,
3. Konut gereksiniminin , aile büyüklüklerine göre yüzölçüm olarak belirlenmesi,
4. Yüzölçüm olarak belirlenen konut gereksiniminin gerektirdiği insan gücü , makine gücü ve gereç girdi miktarlarının belirlenmesi,
5. Yüzölçüm olarak belirlenen konut gereksiniminin gerektirdiği yatırım tutarının parasal değerinin belirlenmesi,
6. GSMH'sından yatırımlara ayrılan pay ve bu yatırım miktarlarından ülkenin yıllık yapı araç.gereç ve insan gücü üretim ve kaynak miktarları bilindiğine göre ; bunlarla ne ölçüde konut üretilebileceği, belirlenen parasal ve fiziki gereksinim ile fiziki üretim girdileri arasındaki ihtiyaç - kaynak dengesinin kurulması konusundaki ekonomik örnek irdeleme yapılmaktadır.
Böylece , hangi kıt kaynakların geliştirilmesi veya konut üretim tekniklerinde yapılacak değişikliklere çözüm önerilerinin geliştirilmesi için hareket noktalarının belirlenmesine yön verecek yaklaşım modeli ortaya konulmaktadır.

5.3. ANKET FORMU VE ELDE EDİLEN BULGULARIN DEĞERLENDİRİLMESİ
5.3.1. ANKET FORMU
1)ANKET YAPILAN KİŞİNİN CİNSİYETİ
a) KADIN b) ERKEK

2)OTURDUĞUNUZ DAİREDE KAÇ KİŞİ YAŞIYOR
a)1-2 b) 3-4 c) 5-6 d) 7 ve +

3) DAİREDE YAŞAYAN ÇOCUK SAYISI
a) O b) 1 c) 2 d) 3 e) 4 ve +

4) HANE REİSİNİN İSTANBUL'A GELİŞ YILI
a) 1950'DEN ÖNCE b) 1950-1960 c) 1960-1970
d) 1970-1980 e) 1980-1990 f)1990 SONRASI

5) DAHA ÖNCE HANGİ TÜR KONUTTA OTURUYORDUNUZ ?
a) İSTANBUL'A GELDİKLERİNDEN BERİ AYNI KONUTTA OTURUYORLAR
b) APARTMAN c) GECEKONDU d) DUBLEKS-TRİPLEKS KONUT e) DİĞER

6) ŞU ANDA OTURDUĞUNUZ DAİREDE KAÇ YILDIR OTURMAKTASINIZ
a) 0-1 b)1-3 c) 3-5 d) 5-7 d) 7 ve +

7) OTURDUĞUNUZ DAİRE KAÇINCI KATTA
a) MÜSTAKİL b) 1-2 c) 3-4 d) 5-6 e) 7 ve +


8) OTURDUĞUNUZ EVDKİ DURUMUNUZ
a) KENDİ EVİ b) KİRACI c) LOJMAN d) KİRASIZ KİRACI

9) EVİNİZ KİRA İSE KİRASI (Milyon TL.)
a)0-250 M b)250-500M c)500-750M d)750-1000M e) 1000M+ f)kendi evi

10) YAKIT + ELEKTRİK + DOĞAL GAZ vb. İÇİN AYLIK ORTALAMA HARCAMALARINIZ

a)0-150M b)150-300M c)300-450M d)450+M

11) OTURDUĞUNUZ EVDEKİ ODA SAYISI
a)2- b) 3 c) 4 d) 5 ve +

12) OTURDUĞUNUZ EV KAÇ M:
a)-50 b)50-70 m2 c) 70-90 m2 d)90-110 m2 e)110+ m2

13) AYLIK ORTALAMA KAZANCINIZ (TÜM HANE HALKININ)
a)0-500 b)500-1000 c)1000-1500 d)1500-2000 e)2000+




5:3.2. BULGULARIN DEĞERLENDİRİLMESİ


ANALİZİ UYGULANAN SORULAR
Varyans analizi uygulanacak soruların sayılsal değerleri (parametrik) içermelidir. Anket yapılan kişinin cinsiyeti (1.grup) ile konutta yaşayan kişi ve çocuk sayıları, Hane reisinin İstanbul'a geliş yılı, hane halkının şu anda oturdukları konutta oturma süresi, konutun bulunduğu kat, evin kirası, ortalama harcamalar, oda sayısı, m2 değeri, hane halkının toplam oturma geliri (2.grup) arasında yapılmıştır. Bu tez çalışması sosyal içerikli olduğu için 0.05 güven sınırına göre inceleme yapılmıştır. Bu nedenle bilgisayar çıktılarındaki


t-TESTİ UYGULANAN SORULARIN DEĞERLENDİRİLMESİ

t-testi uygulanan sorular iki grup halinde oluşmuştur. Anket yapılan dairelerde yaşayan çocuk sayısı (l.grup) ile anket yapılan kişinin cicsıyeti dışındaki bütün sorular (2.grup) arasında yapılmıştır. Birinci grupta bulunan soru dört şıktan oluşmaktadır. Bu şıklar ikişerli gruplar halinde 2.grupta bulunan sorularla karşılaştırılmıştır.
Bu sorularda H0 varsayımı; ayrı sanılan iki toplumdan alınacak çok sayıdaki örneklerin aritmatik ortalamaları arasındaki farkların rastgele ve böylece iki toplumun özdeş olduğu biçimindedir. Örneklerin aritmatik ortalamalarının (Mean) arasındaki farka göre iki toplum karşılaştırılır. Hı varsayımı ise H0'ın tersidir.
2Tail Prob. Değeri>0.05
ise H0 hipotezi değil ise H1 hipotezi geçerlidir. Şimdi t-testi uyguladığımız soruların analizinde elde edilen değerleri inceliyelim.
H0 : M1=M2 HA:M1=M2
görüldüğü gibi 10.000 ve üzerindeki nüfusa sahip yerleşmelerin sayısı (3194 sayılı imar kanununa göre bir yerleşmenin şehir olarak kabul edilmesi için 10.000+ nüfusa sahip olması gerekmektedir.) 19^0'lü yıllarda 73 iken 1985 yılında

%473 artarak 346 olmuştur. 500.000 ve daha fazla nüfusa sahip yerleşmelerin sayısı ise 1900'lerde O iken 1985 yılında 5'e yükselmiştir. 100.000-500.000 arası yerleşmeler ise 1'den 30'a, 50-1 00.000 arası yerleşmeler 2'den 46'a, 20-50.000 arası yerleşmeler 31'den 106'ya, 10-20.000 arası yerleşmeler ise 39'dan 159'a çıkmıştır. Yerleşmelerin sayılarının artması etki (çekim) alanlarının azalmasına neden olmaktadır.
Konut standartlarını belirlemek için hane halkı büyüklüğü, oda başına düşen kişi sayısı konut başına oda sayısı ve kişi başına alan değerlerin incelenmesi gerekmektedir. Bu değerler Türkiye'de şu şekildedir: Ortalama olarak Hane halkı büyüklüğü; 5.0 kişi.odabaşına düşen kişi sayısı; 1,4 kişi, Konut başına oda sayısı; 3.5 oda, kişi başına alan değeri ise 16.20 m2 'dir.
1985-1990 yılları arasındaki nüfus artışı 5.809.000 kişidir. Ortalama yıllık nüfus artışı 1.161. 800 kişidir. Yukarıda da belirtildiği gibi ortalama hane halkı sayısı 5.00 kişi olduğuna göre yıllık ortalama 232.360 konut yapılması gerekmektedir.
Kalkınma Planlarımızda genel olarak beş yıllık dönem içerisinde konut yatırımlarının GSMH'nın belirli bir payını geçmemesi konusunda bir sınırlama getirilmektedir. Ancak, sektörün çok büyük bir kesiminin özel sektör tarafından yapılıyor olması ve bu tür yatırımın hemen hiç bir yıl programında sınırlandırmadığı görülmektedir. Bu sınırlamanın yıllık programlarla getirilmesi gerekliliği yanında ; beş yıllık dönem içinde GSMH'nın belirli payı ile kaç ünitelik (dairelik) konut üretileceği bunun gereksiniminin ne kadarlık bir kısmını kapsayacağı belirtilmelidir.
Türkiye'de hane halkı ve konut ihtiyacı konusunda sonuç olarak şunları belirtebiliriz:
1. Konut üretimi, hane halkı yapısı ve sayısına ve mevcut konut stoku oda sayısına göre düzenlenmelidir.
2. Önümüzdeki yıllara ait ihtiyacı, ne tür hesaplanırsa hesaplansın,hane halkı yapısına ve sayısına göre bulmuş olduğumuz oranlara sadık kalınmalıdır.
3. Hane halkı yapısına göre bulunan ihtiyaç konutlara ait yüzölçüm için minimum standartlar getirilmiştir.
4. Kamu kredi sistemi bulunacak, standart yüzölçümlere göre kademeli ve aile yapısına göre uygulanmalıdır.
5. Kamu kiralık konutları üretim ve tahsisi, bulunacak standart yüzölçümlere göre ve hane halkı yapısına göre uygulanmalıdır.
6 Önümüzdeki yıllara ait konut ihtiyacının, daha çok, çok odalı konutlara dönük olduğu görülmektedir. Stoktaki az sayıda oda sayısı bulunan konutların yıkılması önlenmeli ve milli konut edinme sistemi geliştirilmelidir.
7. Ülkeler sağlıklı bir konut politikası belirleyebilmek için,alan standartlarını tespit ederken, alana ait bütün değerleri kendi ülkelerine göre tesit etmelidirler.