Ana Sayfa Bilgi Bankası

25 Aralık 2010 Cumartesi

Trafik ?

Denince akla önce karayolları ve bu yollar üzerinde hareket eden taşıtlar ve yaya­lar gelir. Ama geniş anlamıyla trafik sözcüğü, ulaşım yollarındaki tüm hava, deniz ve kara taşıt lan ile yayaların gidiş gelişlerini kapsar. Günümüzde tüm bu taşıtların ve yayaların ulaşım yollarını kullanmaları belirli kurallara bağlanmıştır.
Karayollarında trafik düzenlemeleri, çok eskiçağlarda taşıt ve yaya sayısının artmasıyla birlikte başlamıştır. Eski Babil ve Roma'da yaya ve taşıtların gidiş gelişlerini denetleyen kuralların olduğu bilinmektedir. Çağımızda motorlu taşıtların sayısının artması ve hızlan­maları, trafik denetiminin ve trafiği düzenle­yen kuralların daha sistemli olarak ele alın­masına yol açmıştır. Kent içi ve kent dışı kara ulaşımı, trafik ışıkları, trafik levhaları, yol şeritleri gibi denetim araçlarının yardımıyla düzenlenmeye başlanmış ve bu araçlara iliş­kin uluslararası bir standart geliştirilmiştir. Günümüzde kent içi trafiğin düzenlenmesin­de bilgisayarlardan da yararlanılmaktadır.
Türkiye'de karayollarında trafik 1983 tarih­li Karayolları Trafik Kanunu ile düzenlenmiş­tir. Bu yasa can ve mal güvenliğini sağlayacak trafik düzenlemelerinin yapılmasını amaçlar. Araçların trafiğe çıkabilmesi için gerekli iş­lemler ve belgeler, hangi motorlu taşıtların kimler tarafından ve hangi koşullarda trafiğe çıkarılabileceğini belirleyen kurallar, trafiğin düzenlenmesinde Emniyet Genel Müdürlüğü'nün görev ve yetkileri bu yasada ele alın­mıştır.
Türkiye'de trafik sağdan seyreder. Sürücü belgesi olmayan kişilerin motorlu taşıtları kullanması yasaktır. Sürücüler trafik işaret ve levhalarına, trafik polisinin yaptığı tüm uyarı­lara uymak zorundadırlar. Uyuşturucu ve alkol kullanmış kişilerin trafiğe çıkması, belir­lenmiş hız sınırının aşılması yasaktır. Bu yasa aynı zamanda, yayaların ve hayvan sürücüle­rinin uymaları gereken trafik kurallarını da düzenlemiştir.
Yayaların trafik kurallarına uymaları hem kendi güvenlikleri, hem de trafiğin düzenli akışının sağlanması açısından önemlidir. Ya­yalar karşıdan karşıya geçerken yaya geçitle­rini kullanmalı, trafik polisinin işaretlerine ve trafik ışıklarına kesinlikle uymalıdır. Trafiğin çok yoğun olduğu bazı yollarda yayaların güvenli bir biçimde karşıya geçebilmeleri için alt ve üstgeçitler de yapılmıştır. Bazı kavşak­larda trafik ışıklarının yanı sıra trafik polisinin olduğu da görülür. Taşıtlar ve yayalar, trafik polisi ve ışıklarının birlikte olduğu böyle kavşaklarda önceliği trafik polisinin komutla­rına vermek zorundadır.
Otomobil, otobüs, kamyon gibi motorlu taşıtların dışında, yolları kullanan bir başka araç da bisikletlerdir. Bisiklet sürücüleri de, öteki sürücüler gibi trafik kurallarına uymak zorundadır. Bisiklete binerken, yan yana bisiklet sürmek, taşıtlara yaklaşmak, hareket eden taşıtlara tutunmak, bisikleti elleri bıra­karak ya da sağa sola kıvrılarak sürmek tehlikelidir. Bisiklet sürücüleri kavşaklara ya­vaş yavaş yaklaşmalı, yaya geçidinden geçen yayalara yol vermeli ve trafik işaretlerine kesinlikle uymalıdır. Yayalara ayrılmış kaldı­rımlarda bisiklet sürmek yayaların güvenliği açısından tehlikeli ve yasaktır.
Günümüzde deniz ve hava taşıtları da belirli kurallar içinde seyrederler. I. Dünya Savaşı'ndan sonra giderek yoğunlaşan hava trafiği yer istasyonları ile bağlantılı bir biçim­de düzenlenmekte ve hava trafik denetim merkezleri aracılığıyla denetlenmektedir. Ha­valimanlarında bulunan kontrol kuleleri, uçakların güvenli iniş kalkışlarını sağlayacak ve havada belirli bir rota izleyerek çarpışma­larını önleyecek düzenlemeleri yapar.
Gemilerin limanlara giriş çıkışları ya da kendi aralarında haberleşmeleri için çok eski­çağlardan beri belirli işaretleşme yöntemleri geliştirilmiştir. Daha sonraları, deniz trafiği­nin düzenlenmesinde ve denetlenmesinde bay­rak, semafor, ışık ve ses gibi çeşitli iletişim yöntemlerine başvurulmuştur. Bugün radyo ve radar gibi gelişmiş teknik aletlerin yanı sıra, deniz trafiğinin yoğunlaştığı bölgelerde bilgisayarlardan da yararlanılmaktadır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder