Ana Sayfa Bilgi Bankası

30 Aralık 2010 Perşembe

Hazır Betonun Tarihçesi...


HAZIR BETONUN TARİHÇESİ

İnsanoğlu M.Ö.3000 yılından itibaren kalsiyum(Ca) esaslı bağlayıcı maddeleri yapı malzemesi olarak kullanmaktadır.Modern Portland Çimentosu ise ilk kez 1824 yılında üretilmesine rağmen ilk betonarme yapı ancak 1857 yılında yapılmıştır.
Hazır beton üretimi ise dünyada ilk kez yüzyıl başında (1903) Almanya'da ortaya çıkmış, sonraki birkaç yıl içerisinde de ABD'de görülmeye başlamıştır. 1914 yılında beton taşıma amaçlı "trans mikser" aracı Amerika'da geliştirilmiştir. Özellikle savaş yıllarından sonra,bazıları bugün de faaliyette olan pek çok hazır beton firması kurulmuştur. Sonraki yıllarda hazır betonun yapıların temel inşaat malzemesi olarak benimsenip yaygınlaşmaya başlaması uzun sürmemiş ,kısa zamanda pek çok ülkede hazır beton üretilip kullanılmaya başlanmıştır. Özellikle 20. Yüzyılın ikinci yarısıyla birlikte hız kazanan kentleşme ve alt yapı çalışmaları, hazır beton ve beton ürünlerinin daha çok üretilip kolayca yaygınlaşmasını sağlamıştır. Dolayısıyla bu alanda pek çok teknolojik gelişme kaydedilmiştir.

Yıllar
1848 1857 1865 1903 1936 1950 1965 1971 1981 1992 1993

Gelişme
İlk Çimento Fabrikası (İngiltere) Betonarmenin Keşfi (Fransa) Yüksek fırın curufunun portland çimentosu ile birlikte betonda kullanımı(Almanya) Hazır Beton Sektörünün Başlangıcı (Almanya) Kimyasal katkıların kullanımı (Amerika) Uzun dönem testler için mikrosilisin deneysel olarak kullanımı (Norveç) Süper akışkanlaştırıcıların betonda kullanımı(Amerika) Mikrosilisin taşıyıcı sistemde kullanımı(Norveç) Üçlü karışım(PÇ+mikrosilis+uçucucu kül)çimentonun ilk kez kullanımı(İzlanda) Dünyanın en yüksek betonarme yapısının inşaası(Amerika) Mikrofiberlerin betonda kullanımı(Amerika)

HAZIR BETON NEDİR?

Hazır beton çimento, agrega (kum,çakıl,kırmataş) ,su ve gerektiğinde bazı katkı maddelerinin belli bir üretim teknolojisine uygun olarak karıştırılmasıyla elde edilen, başlangıçta plastik yada kıvam da olup,şekil verilebilen ve zamanla katılaşıp sertleşerek, mukavemet kazanan önemli bir yapı malzemesidir.
Beton mutlak hacim olarak, %75 oranında agrega,%10 oranında çimento ve %15 oranında sudan oluşur.Gerektiğinde,çimento ağırlığının %2 sinden fazla olmamak kaydı ile katkı maddesi ilave edilebilir. Beton santrallarında bilgisayar kontrolünde hazırlanır ve tüketiciye taze beton olarak teslim edilir. Geleneksel yöntemlerle elde edilen betondan farkı bilimsel ve kesin ölçülerle elde edilmesi ve beton kalitesinin standartlaştırılmasını sağlamasıdır.
Hazır betonun kalitesini belirleyen beş temel aşama söz konusudur: Tasarım , üretim , taşıma , yerleştirme ve kür. İlk üç aşama hazır beton üreticisi son iki aşama kullanıcı tarafından yerine getirilir. Hazır beton teknolojisi üniversitelerde ve özel laboratuarlarda yapılan AR-GE çalışmaları sayesinde ilerleyerek daha modern ve daha kaliteli yapıların meydana getirilmesini mümkün kılmaktadır.


ÇİMENTO
Öğütülmüş kalker ve diğer hammaddelerin belirli oranlarda karıştırılıp döner fırınlarda pişirildikten sonra elde edilen klinkerin,alçı taşı ve diğer katkılarla karıştırılıp öğütülmesiyle elde edilen toz halindeki bağlayıcıya çimento denir.
Çimentonun beton içerisindeki işlevi;agrega tanelerinin yüzeyini kaplayarak ve taneler arasındaki boşlukları doldurarak bağlayıcılık görevi yapmaktır.

AGREGA
Beton içerisinde kullanılan ve betonun yaklaşık olarak %60-80'ini oluşturan kırmataş,kum-çakıl gibi malzemelere agrega denir.
Agregalar doğal(kum-çakıl,kırmataş) ve yapay(yüksek fırın curufu, genleştirilmiş kil,perlit) olmak üzere iki farklı kökene sahiptir.Ancak her mineral kökenli malzeme veya endüstriyel atık, beton agregası olarak kullanılamaz.
Agrega bir yerde betonun iskeletini oluşturduğundan özelliklerinin kullanılmasından önce deneylerle belirlenmesi gerekir.
Fakat günümüzde çoğu beton tüketicisinin zihinlerinde beton üretiminde kullanılan agrega kalitesinin, sadece agreganın rengine bağlı olduğuna dair oluşmuş yanlış bir yargı vardır .
Oysaki agreganın kalitesini etkileyen birçok fiziksel ve kimyasal özellikler vardır ki,bu özellikler TS 706 standardında belirlenmiştir.
Üretimde kullanılan bütün agregaların TS 706 standardına uygunluğu deneylerle tespit edilmekte ve kalitenin sürekliliği sağlanmaktadır.

Hazır betonlar en büyük agrega dane büyüklüğüne göre:

1 No. agregalı (1. No.)
2 No. agregalı (2 No.)
3 No. agregalı (3 No.)

KARIŞIM SUYU
Betonda kullanılan suyun iki işlevi vardır.
a) Hidratasyon adı verilen kimyasal reaksiyonu başlatıp sürdürmek,
b) İşlenebilirliği sağlamak.

Temiz,içilebilir,berrak ve kokusuz her su beton üretiminde kullanılabilir.Beton karma suyu asit niteliğinde olmamalıdır.Sülfat,değişik tuz vb... betona zarar verebilecek kimyasal maddeleri içermemelidir.

KATKI MADDELERİ
Betonun birtakım özelliklerini iyileştirmek amacıyla beton içerisindeki çimento miktarı baz alarak belli oranlarda katılan organik veya inorganik kökenli kimyasallar katkı maddesi olarak adlandırılırlar. Katkı maddeleri çoğunlukla beton karışım suyuna katılır.Gereğinden fazla kullanıldığında aksi etkiler oluşturabileceği gibi yine gereğinden az kullanıldığı taktirde hiç bir faydası olmayabilir.
Ancak şunun iyi bilinmesi gerekir ki;kurallara uygun üretilmeyen bir betonun özelliklerini katkı maddeleri ile iyileştirmek mümkün değildir.

Kurallarına uygun üretilen betonların da katkı maddeleri ile uyumu önceden yapılan deneylerle belirlenmelidir.
Üretimde kullanılan katkı maddelerinin taze betonun özelliklerine etkisi,deneyimli teknik elemanlar denetiminde,üniversite öğretim elemanlarının danışmanlığında,tam donanımlı laboratuvarlarda yapılan deneylerle tespit edilir.Bu katkıların tesislere ikmali ise tedarikçi firmaların kalite analiz sertifikaları dahilinde yapılır.Yine bu katkılar yüksek teknolojiye sahip bilgisayar kontrollü tesisleride hassas biçimde tartılarak beton içerisine katılır.

Beton üretiminde kullanılan kimyasal katkı maddeleri aşağıda belirtildiği şekilde gruplandırılır.

a)Betonun işlenebilir özelliğini arttırıcı katkı maddeleri(Akışkanlaştırıcı katkılar);
Bu guruba giren katkılar çoğunlukla çimento ağırlığının %0.2 -0.5 arası oranlarda kullanılır.Taze betonun işlenebilirliğini arttıran bu katkılar aynı zamanda beton karma suyu ihtiyacını azalttıklarından betonun dayanımını da arttırırlar.

b)Süperakışkanlaştırıcılar ;
Daha çok yüksek dayanımlı beton üretiminde kullanılan bu katkılarla betonun su/çimento oranını 0.25'lere düşürmek olanaklıdır.Ancak süperakışkanlaştırıcılar normal akışkanlaştırıcılara kıyasla %1-%3 gibi çok daha yüksek dozajlarda kullanılır.

c)Priz süresini değiştiren katkılar ;
Taze betonun priz adı verilen sertleşme sürecinin bazı koşullarda hızlandırılması veya geciktirilmesi istenir.Özellikle yaz aylarında,uzun taşıma mesafelerinde priz geciktiriciler,kış aylarında ise piriz hızlandırıcılar kullanılır.

d)Hava sürükleyici katkı maddeleri ;
Soğuk iklim koşullarında donma-çözülme tehlikesine karşı koruyan bu maddeler,aynı zamanda betonun işlenebilirliğini arttırırlar.

e)Antifrizler ;
Bu tip katkılar beton içindeki suyun donma sıcaklığını düşürerek suyun donmasını ve betonun çatlamasını engeller.Ancak soğuk hava şartlarında betona sadece antifiriz katkı ilave edilmesi kesin çözüm olmayıp döküm yerinde betonun korunması için özel önlemlerin alınması gereklidir.

f)Diğer katkılar ;
Hafif beton,geçirimsiz beton,rötreyi önleyici,aderansı artırıcı, renklendirici vb...değişik katkı maddeleri vardır.Uçucu kül,silis dumanı gibi puzolanik özelliklere sahip mineral malzemeler de bir yerde katkı maddesi sayılabilir.

HAZIR BETONDA ARANAN ÖZELLİKLER

1.Taze betonda işlenebilirlik
Taze betonun homojenliğini kaybetmeden karıştırılabilmesi, taşınması, yerleştirilmesi, sıkıştırılması ve perdahlanması özelliklerine "işlenebilirlik" denir. Taze betonda işlenebilirliğin döküm boyunca korunması gerekir. İşlenebilir bir beton da vibratör kullanılarak boşluksuz yerleştirilebilir. İşlenebilirliğin ölçüsü kıvamdır.

2.Betonun Kıvamı
Kıvam,betonun akıcılık derecesi olarak tanımlanır. Kıvam; betonun kullanım yerine, işlenilmesine ve şantiyede döküm yerine iletim şekline (pompa, kova,..) bağlı olarak özenle seçilmesi gereken bir özelliktir. Kıvam değeri sabit tutulduğu sürece su/çimento oranı kontrol edilmiş olur. Kıvam, betonun akıcılığıyla veya kendi ağırlığı altında hareket etme kabiliyetiyle ilgilidir ve çökme deneyi (slump deneyi) ile ölçülür.


Beton Kıvamları ve Çökme Değerleri (TS 11222)

TİP
KIVAM
ÇÖKME
K1
Kuru
0-4
K2
Plastik
5-9
K3
Akıcı
10-15
K4
Çok akıcı
15’den büyük


3.Taze Beton Sıcaklığı
Taze betonun sıcaklığı, TS 11222'de +5°C'den az ve +32°C'den fazla olmaması istenmektedir.

4.Agrega Maksimum Tane Büyüklüğü TS 11222 (D max.)
Beton içinde kullanılacak en iri agrega dane büyüklüğünün en dar kalıp boyutu, döşeme derinliği, pas payı, en sık donatı aralığı gibi unsurlarla uyumlu biçimde seçilmesi gerekir.

Hazır Beton Türü
1 No'lu Agrega
2 No'lu Agrega
3 No'lu Agrega D(mm)

8-10,16-20,25-32

5.Sertleşmiş betonda basınç dayanımı (mukavemet)
Betonun mekanik özelliklerden en önemli ve değeri en büyük olanı basınç dayanımıdır. Bunun yanı sıra betonun tüm olumlu nitelikleri basınç dayanımı ile paralellik gösterir. Bu nedenle betonun basınç dayanımını saptamakla betonun kalitesi ve betonun sınıfı belirlenir. Betonun basınç dayanımı uygun koşullarda aşağıdaki şekildeki gibi zamanla artar

BETONDAKİ İŞLEMLER

1.Karışımın Hesaplanması ; Karışım hesabı T.S. standartlarına göre;

a) En büyük tane büyüklüğünün tespit
i
b) Tane dağılımı

c)Tane sınıflarına ayırma

d)Su – Çimento oranın tayini ( T.S. ‘ deki tablodan )

e)Çökme değeri ( tablodan su-çimento oranına bağlı olarak )

f)Çimento miktarı ( formül yoluyla )

g)Çimento hacmi ( çimento miktarına bağlı olaraktan çimentonun özgül ağırlığına oranı ile

h)Agrega hacmi ( formülize )

ı)Agrega miktarı

Bulunan bu değerler ile hazırlanan tabloya göre önceden belirlenen beton sınıfına uygun bir karışım elde edilir.

Slamp (kıvam,işlenirlik) Deneyi ; Hazırlanan beton karışımından bir miktar alınarak slamp deneyine tabi tutulur ve buradan alınacak değer betonun işlenebirliği konusunda bize yardımcı olur. Ayrıca bu değer T.S. standartlarıyla uygunluğu karşılaştırılır.

Birim Ağırlık ; Hazırlanan beton hacmi belli bir kaba doldurulur ve tartıldıktan sonra birim hacimdeki ağırlığı bulunur ve buna göre beton ağırlığına göre sınıflandırma yapılır.

Numune Alma ; Beton karışımlarının büyük ölçülerde olması halinde yapılacak olan deneylerde kullanılmak üzere bir miktar alınması gerekmektedir. İşte bu miktar homojen beton karışımı içerisinden betonu en iyi temsil edecek şekilde alınır.
Numune Dökme ; Beton karışımı içerisinden alınan numune örneği deneylerde kullanılmak üzere standart küp ve silindirik kaplara doldurulur.

Bakım ve Kür ; Alınan beton numuneleri kaplara doldurulduktan sonra doğa şartlarına uygun biçimde deney zamanına kadar gerekli işlemleri yapılarak saklanır.


Dayanım Deneyi ( 7-28 günlük ) ; Dökülen beton numuneleri şartnamelerdeki zaman sonunda çekme basınç dayanımlarına tabi tutulurlar. Bu deneyler bize betonun sınıfını belirlememizde ve kullanmak istediğimiz şartlara uygun olup olmadığı konusunda yorum yapmamızı sağlamaktadır

6.Sertleşmiş betonda dış etkilere dayanıklılık ( durabilite )
Beton, hizmet göreceği koşullara göre tasarlanmış ve iyi bir kalite kontrol sistemi içinde hazırlanmış, yerleştirilmiş ve bakılmışsa, uzun yıllar hiçbir onarım gerektirmeden görevini yerine getirir. Ancak, çeşitli dış ve iç etkiler altında betonun performansının düştüğü durumlar olur. Dayanıklı bir beton; bu etkilere karşı bozulmadan ve kendisinden beklenilen performansı düşürmeden direnç gösteren betondur. Dolayısıyla, betonun dayanıklılığı mekanik yükler dışındaki kimyasal ve fiziksel etkilere karşı bozulmadan direnç göstermesi olarak tanımlanabilir.
Betonun dayanıklılığında en önemli etkenler, su/çimento oranı ve betonun kalıbına uygun bir şekilde yerleştirilmesidir.

HAZIR BETONUN KALIBA YERLEŞTİRİLMESİ

Dökümden Önce Yapılacak İşlemler

1. Betonun iyi işlenmesi ve yerleştirilmesi için kalıpların sağlam ve çimento hamurunu sızdırmıyacak şekilde olduğu, yağlanıp yağlanmadığı ve yüzeylerin uygun olup olmadığı kontrol edilmelidir.

2. Donatıların projeye uygun şekilde döşenmesine, özellikle donatıyla kalıp arasında projede öngörülen pas payının oluşturulmasına dikkat edilmelidir.

3. Kalıbın kolay sökülmesi ve beton yüzeyinin düzgün olması için kalıplar ve özellikle asmolenler sulanmalıdır.

4. Betonu işlemek için uygun sayı ve nitelikte eleman ve araç-gereç bulunmasına dikkat edilmelidir.

5.Beton dökümünün aksamaması için pompa ve transmikserlerin çalışma alanlarının hazırlanmasına dikkat edilmelidir.

Beton Yerleştirilirken Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar

1. Beton, yerleştirileceği yere yakın bir bölgeye homojen tabakalar halinde dökülmeli ve yığınlar oluşturulup kürekle yerine yerleştirmeden kaçınılmalıdır.

2. Beton, kalıba yüksekten dökülmemelidir. Bu nedenle betonun, 50 cm den fazla yükseklikten döküldüğü durumlarda özel önlemler almak gerekmektedir.

3. Beton dökümü esnasında planlı ve doğru şekilde vibratör kullanılmalıdır. (Afet Bölgelerinde Yapılacak Yapılar Hakkındaki Yönetmelikte" tüm deprem bölgelerinde vibratörsüz beton yerleştirilmesi yapılamayacağı" ibaresi vardır.) Çok iyi hazırlanmış ancak kalıbına yerleştirilmesi sırasında vibratör kullanılmayan betonların basınç dayanımlarında % 30 lara varan düşmeler olmaktadır.

4. İş derzlerinin önceden planlanmasına ve soğuk derzlerin tekniğine uygun şekilde bırakılmasına özen gösterilmelidir.



5. Brüt beton uygulamalarında, kalıp yüzeyinde hava kabarcıklarını azaltmak için ince bir yağ tabakasıyla kalıplar yağlanmalı, betonun en büyük agrega boyutu biraz küçültülmelidir.

NOT: Şantiyede en çok karşılaşılan sorun, beton dökümü öncesi döküm planının iyi yapılmamasından dolayı transmikserlerde bekleyen betonun kıvam kaybetmesidir. Bu sorunu çözmek için betona fazladan su eklenmesi, yapılabilecek en büyük hatadır.

TAZE BETONUN KORUNMASI

Sıcak ve rüzgarlı havalar, beton dökümü için en olumsuz ortamlardır. Gerekli özen gösterilmediği taktirde taze betonda istenmeyen çatlaklar oluşabilir. Bu çatlaklar betonun kalıba yerleştirilmesini izleyen ilk 30 dk. ile 5 saat arasında genelde döşeme gibi geniş yüzeye dökülen betonlarda görülür. Bu çatlaklar 10 cm.ye erişen derinlikte ve bir kaç cm.den başlayarak 2 m ye varan uzunluklarda olabilir. Oluşan çatlaklar betonun mekanik mukavemeti ve özellikle dayanıklılığı açısından zararlıdır. Taze beton çatlakları farklı oturmalardan veya plastik rötreden kaynaklanabilir.

Oturma çatlakları

Bu çatlaklar genellikle kirişlerde üst yüzeye yakın donatıların hemen üstünde oluşurlar. Taze betonda iri agrega taneleri dibe çökerken su yüzeye doğru hareket eder. Yüzeye yakın donatılar bu harekete karşı koyar ve oturmasını tamamlayamayan üst beton tabakası zaten düşük olan çekme dayanımını kaybederek çatlar.

Plastik Rötre Çatlakları

Bu çatlaklar geniş yüzeyli olan döşeme, yol, park ve hava alanı betonları gibi betonlarda oluşabilir. Beton yüzeyindeki suyun buharlaşma hızı, betonun içindeki suyun yükselme hızından fazla ise, betonun yüzeyi kurumaya, dolayısı ile büzülmeye başlar. Alttaki beton bu büzülmeye uyum sağlayamadığı için, üst tabakasında çekme gerilmeleri oluşur ve çekme şekil değiştirme kapasitesinin de düşük olması nedeniyle beton çatlar. Aynı çatlaklar, yeni dökülen betonun, altındaki eski ıslatılmamış betonun veya asmolen tabliyelerindeki briket gibi diğer malzemelerinin beton suyunu emmesi sonucu da oluşabilir.

Beton yüzeyindeki suyun buharlaşma hızını arttıran etkenler:

1. Betonun sıcaklığı
2. Düşük bağıl nem oranı
3. Yüksek rüzgar hızı
4. Ortam sıcaklığı
HAVA KOŞULLARI

Soğuk havada beton dökümü 

Taze betonda priz esnasında donma tehlikelidir. Priz öncesinde veya beton sertleştikten sonra oluşan donma etkileri farklıdır ve hasarları da nispeten azdır. Taze betonun döküldüğü ortamın sıcaklığı düşünce priz süresi uzar, hidratasyon yavaşlar ve bunun sonucu olarak kalıp alma süresi gecikir. Ancak taze betonun donmasıyla fiziksel olaylar da etkili olur ve suyun donmasıyla hidratasyon durur. Don etkisine uğrayan beton çözülünce hidratasyon yeniden başlayabilir, ancak çimento hamuru-agrega ve çimento hamuru-donatı ara yüzeylerinde aderans büyük ölçüde
azalır. Taze betonun döküldüğü ortamın sıcaklığı bir gün içinde + 5°C altına düşerse 48 saat süreyle, bir günden fazla +5°C altına düşerse 72 saat süreyle don etkisindekorunmalıdır. 

Beton dökümü öncesi alınacak önlemler

1.Don riski olan hava koşullarında beton dökümünden olabildiğince kaçınılmalıdır. 
2.Yüksek hidratasyon ısısına sahip çimento, izin verilebilen en fazla çimento dozajı ve düşük su/çimento oranı tercih edilmelidir. 
3.Priz hızlandırıcı ve suyun donma noktasını düşürücü katkılar kullanılmalıdır. Ayrıca bir hava sürükleyici katkı maddesinin kullanılmasında da fayda vardır. 
4.Betonun ilk sıcaklığının donma derecesine düşmemesi için ; agrega, çimento ve su ısıtılmalıdır. 
5.Beton yerleştirilmeden önce, kalıpların betona temas edecek bütün yüzeyleri kontrol edilmeli, varsa kar, buz ve donmuş kısımlar temizlenmelidir. 
6.Beton dökülecek kalıpların sıcaklığı ile dökülen betonun sıcaklığı arasındaki farkın büyük olmamasına dikkat edilmelidir. Gerekirse kalıplar ıslatılmalı, sıcaklığın belli bir yerde yoğunlaşması da önlenmelidir. 
7. Isıtılmış yerlerde dökülen betonun ani kuruması uygun bir kür ile önlenmelidir. 
8. Kalıp sökme süreleri don yapan günler kadar uzatılmalıdır. 
9.Çimento hidratasyonu sonucu ortaya çıkan ısının beton dışına yayılması önlenmelidir. Bunun için kalıpların dış yüzeylerine uygun yalıtımlar yapılmalıdır. Açık beton yüzeylerinin yalıtımında ise odun talaşı, cam yünü ve polietilen köpük levha kullanılabilir. 

Sıcak havada beton dökümü

Taze betonun, prizi ve sertleşmesi sırasında sıcaklığının yaklaşık 15 °C - 25 °C arasında kalması uygundur. Beton sıcaklığının 18 °C aşmaması tercih edilmekle birlikte, zorunlu hallerde 32 °C ye varan sıcaklıklarda önlem alarak beton üretimi yapılabilir. Sıcak havanın beton üzerindeki etkileri daha çok su ihtiyacı, kıvam kaybı, prizin hızlanması daha fazla plastik rötre çatlağına eğilim ve hava boşluğu şeklinde sıralanabilir. Beton yerleştirildikten sonra yüzeyindeki suyun buharlaşma hızı ; ortam sıcaklığına, bağıl nem oranına ve rüzgar hızına bağlıdır.
Beton dökümü öncesi alınacak önlemler

1.Karışım suyu beyaza boyanmış tanklarda ya da yer altı tanklarında depolanmalıdır.
2.Gerekiyorsa karışım suyuna agrega büyüklüğünde buz parçaları eklenmelidir. 
3.Sıcak çimento kullanımından ve çimento dozajını gereksiz yere arttırmaktan kaçınılmalıdır. 
4.Betonda en büyük hacme sahip bileşen olan agreganın sıcaklığı da denetlenmelidir. Agrega, güneş ışınlarının direkt etkisinden korunmalı veya su püskürterek sıcaklığı düşürülmelidir. 
5. Beton dökümünden önce beton kalıbı ve donatı ıslatılmalı, ıslatma suyu buharlaşır buharlaşmaz döküm yapılmalıdır. 

6.Döküm yerine ulaşan beton bekletilmeden yerleştirilmeli ve vibrasyon kısa sürede tamamlanmalıdır. Dökümün gecikmesi halinde priz geciktirici katkılar da kullanılmalıdır. Beton dökülüp yerine yerleştirildikten hemen sonra ilk mastarlama yapılmalıdır. Daha sonra bir insan beton üzerine çıktığında 1-2 mm derinlikte iz oluşunca ikinci mastarlama işlemi yapılmalıdır. Betonun kür süresi değişik etkenlere bağlıdır. Ancak ,normal betonarme yapılarda bu süre yaz aylarında en az bir hafta olmalıdır. Bu süre içinde günde en az 3 defa sulama yapılmalıdır. Sulama için kullanılan su şehir suyu değilse, içinde betonarme için zararlı olan sülfat, asit ve tuz gibi kimyasal maddeler bulunmamalıdır. Özellikle döşeme beton yüzeylerinde "curing compound" adı verilen bakım maddelerinin kullanılması, buharlaşmanın gecikmesi açısından yararlıdır. Güneş ve rüzgarın doğrudan etkisine karşı betonu korumak için, açıkta kalan yüzeyler , ıslak çuval ve plastik örtü gibi malzemelerle örtülmelidir.


HAZIR BETON ÜRÜNLERİ
· Düşük Çökmeli Beton
· Plastik Kıvamlı Beton
· Akışkan Beton
· Sülfat Etkisine Dayanıklı Beton
· Hafif Beton
· Su Geçirimsiz Beton
· Dona Dayanıklı Beton
· Çelik Tel Donatılı Betonlar (Dramix)Zemin Şapları
· Değişik Çimento Dozajlı Beton Harçları
TS 11222 STANDARDINA GÖRE HAZIR BETON ÜRÜNLERİ

BS 14 - B 160 HAZIR BETON 
BS 16 - B 200 HAZIR BETON 
BS 18 - B 225 HAZIR BETON 
BS 20 - B 250 HAZIR BETON 
BS 25 - B 300 HAZIR BETON 
BS 30 - B 350 HAZIR BETON 
BS 35 - B 400 HAZIR BETON 

DİĞER HAZIR BETON ÜRÜNLERİ

150 DOZ GROBETON 
200 DOZ GROBETON 
250 DOZ GROBETON 
275 DOZ GROBETON 
300 DOZ ŞAP 
350 DOZ ŞAP 
400 DOZ ŞAP 
450 DOZ ŞAP 






Hazır Beton Tipleri ve Hazır Beton Standartları

150 doz grobeton 
200 doz grobeton 
250 doz grobeton 
275 doz grobeton 
BS 14-B 160 hazır beton T.S 11222 
BS 16-B 200 hazır beton T.S 11222 
BS 14-B 160 hazır beton T.S 11222 
BS 18-B 225 hazır beton T.S 11222 
BS 20-B 250 hazır beton T.S 11222 
BS 25-B 300 hazır beton T.S 11222 
BS 30-B 350 hazır beton T.S 11222 
BS 35-B 400 hazır beton T.S 11222 
300 doz şap 
350 doz şap 
400 doz şap 
450 doz şap
HAZIR BETONDA KALİTE DENETİMİ

1-İç Denetim

Hazır beton santrallerinde teknik elemanlarca ;üretimin her aşamasında hammaddeler ile ürün üzerinde ve taşınan betonun teslim edildiği şantiyede sürekli numune alınarak gerçekleştirilir.Sonuçlar kaydedilip değerlendirilir.

2- Dış Denetim

THBB Kalite Güvence Sistemi Genel Sekreterliği'nin belirlediği elemanlarca, hazır beton santrallerinde üretim yöntemi,üretim araçları, laboratuvar ile teknik kayıtlar üzerinde tesis denetimi şeklinde yapılır.Ayrıca,yine Genel Sekreterliğin belirlediği tarafsız ekiplerce üretim tesisinde veya şantiyede ürün denetimi şeklinde gerçekleştirilir. 

Tüm santralarda mevcut tam donanımlı labratuvarlar ile merkez laboratuvarlar ve deneyimli teknik elemanlar kaliteyi istenilen düzeyin üstüne çıkarmak için gerekli teknik kapasiteye sahiptir. Kalite denetimi belirtildiği gibi yapılır : 

1- Agrega üretim sahalarından ve kum ocaklarından alınan malzeme örnekleri üzerinde agrega için gerekli olan uygunluk deneylerinin yapılması.

2- Kalite kontrol sürecinden geçmiş agregaların ıslahı,sınıflanarak taşınması ve beton santralında stoklanması. 

3- laboratuarlarda TSE standartlarına göre agregalar üzerinde gerekli deneylerin yapılması ve deney sonuçlarının kaydedilmesi.

4- Betonda kullanılan su üzerinde düzenli aralıklarla analizlerinin yapılması.

5- Kullanılan çimento ile ilgili fiziksel,kimyasal ve deney sonuçlarının sürekli izlenip kaydedilmesi.

6- Elde edilen sonuçların ilgili ( TSE ) standart değerleriyle karşılaştırılması ve beton karışımlarının hazırlanması.

7- Üretilen betonların sürekli denetlenmesi, şantiyeden alınan beton örnekleri üzerinde standart basınç deneyleri yapılarak elde edilen sonuçların istatistiksel yöntemlerle değerlendirilmesi.

BETONDA İSTATİSTİKSEL KALİTE DENETİMİ

Beton özelliklerinin birçok faktöre bağlı olarak değişkenlik göstermesi,beton kalitesinin belirlenmesinde olasılığa dayalı istatistiksel yaklaşımı zorunlu kılmaktadır ve beton sınıfını belirlemek için ortalama dayanımı hesaplama yeterli değildir. Dünya standartları ve ilgili Türk standartlarında ( TS 500,TS 11222,vb ) karakteristik dayanım gibi yeni kavramlar vardır.

Günümüzde beton kalite denetimi istatistiksel yöntemler kullanılarak yapılır ve elde edilen sonuçlar bir güvenlik derecesi ile değerlendirilir. En yaygın kullanılan istatistiksel parametreler ise aritmetik ortalama ve standart sapmadır. TS 11222'ye göre beton sınıfları 8 şöyledir 

BS 14,
BS 16,
BS 18,
BS 20,
BS 25,
BS 30,
BS 35,
BS 40,
BS 45,
BS 50.

BS yanında yazılı sayılar N/mm2 cinsinden 28 günlük silindir basınç dayanımı değerleridir.TS 500 ve TS 11222 deki karakteristik dayanım( fck) proje dayanımı olan fcd'den büyük veya en az ona eşit olmalıdır.
Sonuçların dağılımı olan Normal Gauss Dağılım ( Çan ) eğrisine uygun olan bir beton biriminin ortalama dayanımı fcm ise bu beton birimi için karakteristik dayanım 
( fck ) aşağıdaki gibi hesaplanır. Bu denklemdeki 1.28 sayısı TS 500 ve TS 11222 de kabul edilen %90 güvenliğe karşı gelen bir parametredir. Numune sayısı n<25 ise n yerine n-1 alınır. Beton üretim tesisinin belirlenen standart sapması Q,olup daha önceki deney verilerinden elde edilir.Bu değer tesisin üretim araçlarına,kullanılan malzemelere,firmanın uyguladığı tekniklere ve personeline bağlıdır. İstenilen proje dayanımı olan fcd'yi gerçekleştirmek için amaçlanan dayanım ( fca ) şöyle hesaplanır.


(fca= fck+1.28)

Bu denklemdeki standart sapmanın () önceden bilinmesi gereklidir. TS 500 standart sapma hakkında karar verilmemesi durumunda,fcd'yi sabit bir değer kadar arttırarak fcd'nin belirlenmesini ( fca = fcd+) kabul etmektedir. Diğer bir deyişle ,TS 802 "Beton Karışım Hesap Esasları" standartının ilgili çizelgesinden alınır.

Örneğin;BS 25 için standart sapma 6 N/mm2 ise amaçlanan ortalama basınç dayanımı, fca=25+1.28 *6=32.7 N/mm2 iken standart sapmanın 4 N/mm2 olması halinde bu değer fca=25+1.28 *4=30.1 N/mm2 olmaktadır. Bu sonuç dağılımın önemini ortaya koymaktadır.

Örnek sayısının sınırlı olduğu durumlarda hızlı parti denetimleri için TS 500 ve 
TS 11222 aşağıdaki uygunluk koşulunu benimser.

fcm>fck+3 N/mm2 fcmin>fck-3 N/mm2 olmalıdır. 

Örneğin dayanım sınıfı BS 20 ise,üç örneğin aritmetik ortalamasının ( fcm ) 23 N/mm2 nin üstünde olması hiç bir deney sonucunun da 17 N/mm2 altına düşmemesi üretilen betonun kabulü için yeterli koşullardır.
DÜNYADA HAZIR BETON

Hazır beton ilk olarak 1903 yılında Almanya'da ortaya çıkmış ve özellikle Amerika'da yaygınlaşmıştır. Birinci Dünya Savaşı sonrası pek çok hazır beton firması ortaya çıkmış ve bu endüstri büyük bir ivme kazanmıştır. Yüzyılın ikinci yarısıyla birlikte hazır beton temel inşaat malzemesi olarak benimsenmiştir Günümüzde gelişmiş ülkelerde tüm betonarme inşaatlar hazır beton ile yapılmaktadır. Avrupa'da yılda 300 milyon m3 , Amerika'da ise 200 milyon m3 civarında hazır beton tüketilmektedir. Bu artışta kara ve havayolu taşımacılığının son 20 yılda çok gelişmesi, köprü , yol , tünel , havaalanı ve benzeri yapıların hazır beton bazlı olarak inşaa edilmesi etkili olmuştur. 2000'li yıllarda beton teknolojisi, mikroskobik seviyede kompozisyonların önem kazandığı yüksek seviyeli bir teknoloji olma yolundadır. 


BETON STANDARTLARI

Betonun bilimsel formüllerle , istenilen direnç ve performansta üretilebilmesi standardizasyon ile yakından ilgilidir. Her ülke kendi standartlarını oluşturma konusunda çalışmalar yapmış olmakla birlikte özellikle Avrupa Birliği'ne yönelik ortak normların oluşturulması gündemdedir. Avrupa Hazır Beton Birliği - European Ready Mixed Concrete Organization ERMCO Türkiye dahil 25 üyesi ile bu konuda çalışan en büyük kuruluştur. 
Beton endüstrisinde günümüzde, beton özelliklerinden yanlız dayanım değil, işlenebilme , geçirimsizlik , ve zararlı çevre koşullarına dayanıklılık gibi performans özellikleri de önem kazanmıştır. Bu nedenle betonda kalite kontrol sistemlerinin kurulması için önemli yatırımlar yapılmaktadır. Kalite gereksinimisi takip etmek ve sertifika kurallarını tanımlamak için sektörel sertifika kurumları kurulmuştur. Örneğin İngiltere'de Betonarme Çelikleri Sertifika Kurumu (CARES) , Hazır Beton Kalite Sistemi (QSRMC) ve Türkiye'de THBB Kalite Güvence Sistemi. 

TÜRKİYE HAZIR BETON BİRLİĞİ (THBB) 

Özellikle 80'li yıllarda ülkemizdeki hazır beton sektöründe yaşanan hızlı gelişmeye paralel olarak üretici firmaların örgütlenme çabaları yoğunlaşmış ve 1988 yılında, Hazır Beton Birliği kurulmuştur. Birlik 1995 yılında sektör ve ülke yararını gözeten etkinlikleri nedeniyle Bakanlar Kurulu kararı ile Türkiye Hazır Beton Birliği adını almıştır. Temel amacı hazır betonun ülkemizde iyi bir şekilde tanıtılarak kullanımının yaygınlaştırılmasıdır. Birlik bu amaçla üniversiteler , mühendislik odaları , kamu kuruluşları ve yerel yönetimlerle işbirliği yapar ve eğitsel etkinlikler düzenler.

HAZIR BETON SİPARİŞİ

Hazır betonu sipariş vermeden önce, yapınızda ne tür beton kullanılacağını doğru tespit etmeniz gerekir. Çünkü, birçok durumda sipariş edilen beton sınıf dayanımı talebini karşılamasına rağmen, istenen işlevi yerine getirmeyebilir. Örneğin, sülfatlı bir zemine dökülecek temel betonunda dayanıklılık özelliği, basınç dayanımından daha önemlidir. Beton sınıfı, mevcut statik yapı projesinin üzerinde görülebilir. Ancak çevre şartları iyi tetkik edilmelidir. Gerektiğinde, hazır beton tesislerindeki uzmanlar da bu konuda yardımcı olabilirler. Hazır beton kullanıcılarının, TS 11222 Beton - Hazır Beton Standardı'nı iyi inceleyerek, tüketici olarak hangi haklara ve yükümlülüklere sahip olduklarını bilmeleri gerekir.

Sipariş verirken uyulması gereken kurallar:

1. Bütün kalıp işlemleri ( yağlama , temizlik ,sızdırmazlık) tamamlanmış olmalıdır. 

2.Projede öngörülen donatıların döşenmesine ve uygun pas paylarının sağlanmasına dikkat edilmelidir.

3.Yeterli miktarda ve uygun boşaltma vasıtası ve ekipman ayarlanmalıdır. (Vinç, kova vb.)

4. Betonu işlemek için gerekli alet ve ekipman (vibratör -oluk -mastar -mala-kürek) bulundurulmalıdır.

5.Taze betonun bakımı için önlemler alınmalıdır (Su hortumları,örtüler,vb.).

6.Pompa ve mikserlerin çalışma alanları hazırlanmalıdır.

7.Yer betonlarında; zemin , beton dökümüne uygun hale getirilmelidir. 

Sipariş alan firmanın uyması gereken kurallar:

- Sipariş verenin adı ve adresi , vergi dairesi ve vergi hesap numarası nedir?

- Şantiyenin adresi,telefon ve faks numarası nedir?

- Beton miktarı ne kadardır?

- Beton hangi gün ve saatte dökülecek?

- Beton pompalımı , mikserlimi dökülecek?

- Beton pompasının tipi ne olacaktır? (sabit pompa, mobil pompa)

- Projede öngörülen beton sınıfı nedir? ( Yeni deprem yönetmeliğine göre tüm deprem bölgelerinde inşa edilecek yapılarda BS 16 dan düşük beton kullanılamaz. Bu bölgelerde yapılan binalarda perde ,kolon ve kiriş gibi taşıyıcı sistemlerde BS 20 den daha düşük sınıfta beton kullanılamaz)

- Yapı elemanı tipi ( perde/temel/döşeme,vb.) , boyutu , donatı aralığı nedir?

- İstenilen betonun kıvamı (slump) nedir?

- Çevre ve iklim koşulları nedir?

- Yapının kullanım amacı ne olacaktır? ( Örneğin ; Su deposu inşaatına geçirimsiz beton, endüstriyel bir zeminde aşınmaya dayanıklı beton kullanılmalıdır )

Şantiyede beton döküm ve yerleştirme süresini önceden planlayıp iyi ayarlamak gerekir.Aksi takdirde betonda soğuk derzler oluşur veya taze beton transmikserde bekler.Her iki durum da son derece sakıncalıdır.Beton talebinizin istediğiniz şekilde sağlanabilmesi için siparişinizi eksiksiz ve zamanında bildiriniz.
HAZIR BETON SANTRALİ
Hazır beton bileşenlerinin stoklanıp, kontrol altında karıştırılarak, hazır beton üretiminin gerçekleştirilerek, transmikserlere dolumun yapıldığı tesislere "beton santralı" denir. Beton santralleri karışım şekillerine göre yaş ve kuru karışım olmak üzere ikiye; depolama şekillerine göre de bunkerli ve yıldız tip olmak üzere ikiye ayrılmaktadır.

Yaş sistemde beton bileşenleri, su dahil, santralde karıştırılarak miksere yüklenir.
Kuru sistem santralde karıştırıcı yoktur; su hariç bütün bileşenler ayrı ayrı miksere yüklenir ve şantiyeye gelindiğinde, miksere karma suyu katılarak karıştırma işlemi transmikserde yapılır.

Yıldız tip santralde santralin önünde yıldız şeklinde bir stoklama alanı vardır ve kova vasıtasıyla agregalar arkadaki karıştırma kazanına aktarılır.

Bunkerli santralde ise agrega ve kumlar santralin önündeki bunkerlerde stok edilip, bantlı bir sistem ile karıştırma kazanına taşınır. 
Hazır Betonun Pompalanması
Betonun üretilip kullanım yerine gelmesinden sonra yapılacak iş, onu en kısa sürede nihai kullanım yeri olan beton kalıplarına iletmektir. Bu amaç için, bu güne kadar kullanıla gelmiş ve halen kullanılmakta olan bir çok yol olmasına rağmen modern ve ekonomik usül; sabit yada mobil bir beton pompası ile betonu pompalamaktadır.

Hazır Betonun Nakli

Betonun hazırlanmış olduğu tesisten ,kullanılacağı şantiyeye nakli transmikserlerle yapılır.Transmikser seçimi hazır beton üretim sistemine bağlı olarak değişir. Yaş sistem transmikserler , kullanıma hazır haldeki betonu taşımasına rağmen ;kuru sistem transmikserlerde taşınan kuru karışım şantiyede su ilavesiyle kullanıma hazır hale gelir.Bu yüzden kuru sistem transmikserlerin özel bir dizayna sahip olması gereklidir.

HAZIR BETON VE DEPREM
Yakın dönemde yaşadığımız birçok deprem,yapı malzemelerinin kalitesi ile hasar derecesi arasında doğrudan bir ilişki olduğunu ortaya koydu.Erzincan,Dinar ardından Adana depremleri ve en son Marmara Bölgesini derinden sarsan yüzlerce kilometrelik bir alanı içine alan deprem de beton başta olmak üzere,birçok yapı malzemesinde kalite konusunu gündeme getirdi. Bu bölgede meydana gelen depremler sonrası yıkılan birçok yapıdan alınan beton örneklerinin basınç dayanımlarının standartlarda öngörülen beton sınıflarına uymadığı belirlenmiştir.Yıkılmış ya da ağır hasar görmüş yapılarda uygun nitelikte beton kullanılsaydı, birçoğu ayakta kalabilirdi.Bu durumda en doğru seçenek , kalite standartlarına uygun ,üstün teknoloji ile üretilen hazır betondur. Unutulmamalıdır ki beton kalitesi,yapının depreme dayanıklılığını sağlayacak önemli etkenlerden sadece biridir.Ancak depreme dayanıklı bir bina yapımında aşağıdaki belirtilenlerin de gözönünde bulundurulması gereklidir. 


Zemin / Temel
Zemin etüdü yapıldı mı? · Zemin incelenerek uygun temel seçildi mi? 

Tasarım 
Depreme dayanıklı uygun yapısal tasarım (perde oluşturulması ,simetrik boyutlandırma,kısa kolon ve yumuşak kat oluşumuna izin verilmemesi ,uygun derzlerin bırakılması) yapıldı mı?

Malzemeler 
Projede belirtilen sınıfta beton ve çelik donatı kullanıldı mı? · Paslı donatı kullanımından kaçınıldı mı? 

Uygulama
Kolon-kiriş birleşim bölgelerinde usulüne uygun olarak etriye sıklaştırılması yapıldı mı? Kolon ve perde aplikasyonları doğru yapıldı mı? · Donatılar kalıp içine uygun bir biçimde yerleştirildi mi? · Donatıların bindirme payı gönye ve kancaları usulüne uygun yapıldı mı? Donatılar yerleştirilirken pas paylarına dikkat edildi mi? · Beton dökümü sırasında özellikle kolon-kiriş birleşim bölgelerinde yeterli ve doğru vibrasyon yapıldı mı? Beton dökümü sırasında özellikle kritik bölgelerde soğuk derz oluşumundan kaçınıldı mı? 
Kalıp sökümü uygun zamanda ve biçimde yapıldı mı? Bir bina oluşurken.... Deprem haritası "AFET BÖLGELERİNDE YAPILACAK YAPILAR HAKKINDA YÖNETMELİK" Malzeme Dayanımları 1.1.Deprem bölgelerinde yapılacak tüm betonarme binalarda C16 (BS16)'dan daha düşük dayanımlı beton kullanılamaz. Ancak birinci ve ikinci derece deprem bölgelerinde, aşağıda tanımlanan binalarda C20 (BS20) veya daha yüksek dayanımlı beton kullanılması zorunludur. a) Taşıyıcı sistemi sadece süneklilik düzeyi yüksek çerçevelerden oluşan binalar, b) Taşıyıcı sistemden bağımsız olarak Bölüm 6'daki Tablo 6.3'e göre Bina Önem Katsayısı I=1.5 ve I=1.4 olan tüm binalar. 

Bina Kullanım Amacı veya Türü

1. Deprem sonrası kullanımı gereken binalar ve tehlikeli madde içeren binalar

a) Deprem sonrasında hemen kullanılması gereken binalar(Hastaneler, dispanserler, sağlık ocakları, itfaiye bina ve tesisleri, PTT ve diğer haberleşme tesisleri, ulaşım istasyonları ve terminalleri, enerji üretim ve dağıtım tesisleri, vilayet, kaymakamlık ve belediye yönetim binaları, ilkyardım ve afet planlama istasyonları)

b) Toksik, patlayıcı, parlayıcı, vb. özellikleri olan maddelerin bulunduğu veya depolandığı

2. İnsanların uzun süreli ve yoğun olarak bulunduğu ve değerli eşyanın saklandığı binalar

a) Okullar, diğer eğitim bina ve tesisleri, yurt ve yatakhaneler, askeri kışlalar, cezaevleri, vb.

b) Müzeler binalar 

3.İnsanların kısa süreli ve yoğun olarak bulunduğu binalar Spor tesisleri, sinema, tiyatro ve konser salonları, vb.

4.Diğer binalar Yukarıdaki tanımlara girmeyen diğer binalar(Konutlar, işyerleri, oteller, bina türü endüstri yapıları, vb.) 

NOT:1. ve 2. dereceden deprem bölgelerinde, TS 500'deki tanıma göre beton kalite denetimi olmaksızın beton üretimi ve vibratörsüz beton yerleştirmesi yapılmayacaktır.
DEPREME DAYANIKLI YAPI ÜRETİMİNDE BETON KALİTESİNİN ÖNEMİ
Ülke topraklarımızın % 96'sı, nüfusumuzun % 95'i, deprem kuşağı üzerinde yer almaktadır. Nüfusumuzun % 21,5'u birinci derece, % 31.4'ü ikinci derece deprem bölgesinde yaşamaktadır.
Ülkemizde mevcut yapıların çok büyük bölümünün taşıyıcı sistemi yerinde üretilen betonarme yapılardır. Zemin etüdünden başlayarak, projelendirme ve uygulama aşamalarının doğru yürütüldüğü varsayılsa bile, yapının taşıyıcı sisteminin sağlamlığını beton ve donatı kalitesi belirler. Özellikle son yıllarda donatı kalitesinde de ciddi düşüşler olduğu gözlenmektedir.
Ancak beton kalitesindeki değişkenlik riski, donatı demirinin kalitesindeki değişkenlik riskinden daha fazladır. Bu değişkenlik ülkemizdeki gibi beton üretiminin şantiyelerde, elle, bilinçsiz ve denetimsiz yapıldığı yerlerde ise kabul edilmez ölçülerdedir. Bu nedenle depreme dayanım riskinin en yüksek olduğu yapılar kesinlikle değişken ve düşük kaliteli beton kullanılan yapılardır.
İnşaat Mühendisleri Odası tarafından 1994 yılında İstanbul'da yapılan bir araştırmada, yerinde dökme betonla hazır betonun karşılaştırıldığı rapor sonuçları çarpıcı bir şekilde yerinde dökme betonların gerek ortalama basınç dayanımları gerekse standart sapmalarının kabul edilmez seviyede olduklarını göstermektedir. Hazır betonun ise bu betonlara oranla iki kat daha güvenli olduğu sonucu saptanmıştır. İnşası tamamlanan yapıda, oluşabilecek bir hasar sonrası betonun iyileştirme imkanının bulunmadığı veya çok pahalı olabileceği göz önüne alınırsa, hazır betonun hem daha güvenli hem de daha ekonomik olduğu belirlenebilir.
Haziran 1998'de Adana ve Ceyhan'da meydana gelen 6.3 şiddetindeki deprem, konunun ciddiyetini ve durumun vehametini bir kez daha ve çok acı bir şekilde gözler önüne sermiştir. Türkiye Hazır Beton Birliği'nin talebi üzerine akademik bir heyet bölgeye giderek, yıkılan binalardan alınan beton örnekleri üzerinde araştırmalar yapılarak bir Adana Depremi Beton Araştırma Raporu hazırlanmıştır. Elde edilen sonuçlar, betonların kalitesi konusundaki vahim gerçeği ortaya koymuş, yıkılan binaların elle dökülen, standart dışı betonlarla yapıldığı anlaşılmıştır. 

Adana Depremi'nde, hazır betonla üretilen binalarda herhangi bir hasara rastlanmaması, bu konudaki uyarıların ne denli yerinde olduğunu bir kez daha gözler önüne sermiştir.
Ne var ki, Adana Depremi'nden 1 yıl sonra, 17 Ağustos 1999'da meydana gelen ve ülkemizin tarihi boyunca uğradığı en büyük yıkımlardan biri olan Marmara Depremi, Türkiye'deki yapıların taşıdıkları deprem risklerini acı örneklerle ortaya koymuştur. Merkez üssü Gölcük olan Marmara Depremi'nin ağır etkisi, 20.000 insanımızın kaybıyla sınırlı kalmamış, önemli sanayi tesislerinde de büyük tahribata neden olmuştur. Deprem nedeniyle 134.000 aile evsiz kalmış, 245.000 ev ve kamu binası kullanılamaz hale gelmiştir. Depremin Türkiye ekonomisine verdiği zararın 15 Milyar ABD Doları civarında olduğu tahmin edilmektedir. Dinar ve Adana depremlerinde olduğu gibi, Marmara Depremi'nde de, Türkiye Hazır Beton Birliği ve İstanbul Teknik Üniversitesi'nin işbirliğiyle, bölgede yıkılan binalardan alınan beton örnekleri üzerinde araştırmalar yapılmıştır. Marmara Depremi Beton Araştırma Raporu adıyla basın ve kamuoyuna duyurulan rapor, depremde standart dışı, kalitesiz beton kullanımı ve hatalı beton uygulamalarının bina yıkımlarında önemli rol oynadığını gözler önüne sermiştir. O tarihlerde, Türkiye'deki pek çok yüksek yapıya imzasını atan deneyimli bir inşaat mühendisi olan İrfan Balioğlu, "İstanbul'u hazır beton kurtardı" diyerek, yapılardaki beton kalitesinin deprem dayanıklılığı açısından taşıdğı önemi dile getiriyordu.
Şubat 2000 tarihinde revize edilen TS 500 "Betonarme Yapıların Tasarım ve Yapım Kuralları Standardı", hacim usülüyle beton imalatını yasaklayarak, otomatik tartım usülüyle beton imalatını zorunlu kılmakta ve C 14 ve daha aşağı mukavemet sınıflarındaki betonların taşıyıcı sistemlerde kullanılamayacağını hükme bağlamaktadır.
Afet Yönetmeliği'ne (1998) göre 1.4 ve 1.5 önem katsayısına sahip sosyal amaçlı binalarda kullanılacak asgari beton sınıfı C 20'dir; bu sınftaki betonların ise bilgisayar otomasyonlu hazır beton tesisleri dışında, şantiyelerde ilkel yöntemlerle üretilmesi mümkün değildir. Nitekim, Türkiye Hazır Beton Birliği'nin bu konudaki uyarılarını dikkate alan pek çok valilik ve belediye, bölgelerindeki inşaatlarda elle beton dökümünü ve Afet Yönetmeliği'nde belirtilen sınıfların altında beton kullanımını yasaklayan genelgeler yayınlamışlardır.
Hazır beton tesislerinin ülkemizin birçok yöresinde yaygınlaşması ile yapıların güvenliğinde hatalı beton kullanımından kaynaklanan risklerin azalacağı, kalitenin, bilinç ve etkin denetimle güvence altına alınmasıyla da, yapıların deprem riskine karşı daha korunmalı olabileceği söylenebilir.
Yapılarda daha yüksek sınıflarda betonların kullanılmasıyla, yapıda kullanılacak toplam beton miktarı da azalacak ve binalar hafifleyecek, depremin yapılara etkisi yapının ağırlığıyla orantılı olduğundan, yıkılma riski de azalacaktır. Ağır ve hantal yapılar yerine hafif ve narin yapılar yapıldıkça yatırım maliyetleri de ayrıca azalacaktır. Ayrıca beton sınıfının yükseltilmesi ile kesitler daralacak ve binaların kullanım alanları genişleyecektir.
Mecburi Standard Tebliği

Madde 1- Türk Standardları Enstitüsü tarafından hazırlanan TS 500 "Betonarme Yapıların Tasarım ve Yapım Kuralları" standardına ilişkin tadil metni Resmi Gazete'de yayımı tarihinden itibaren (3) ay sonra mecburi olarak uygulanacaktır.

Madde 2- Bu Standarda ilişkin tadil metninin mecburi olarak yürürlüğe gireceği tarihten önce ihalesi için ilan edilmiş kamu yapılarında ve inşaat ruhsatı alınmış özel yapılarda bu standard hükümleri aranmaz.

Madde 3- Bu Standarda ilişkin tadil metnine ait hükümler, 132 sayılı Türk Standardları Enstitüsü Kuruluş Kanunu ile 180 sayılı Bayındırlık ve İskan Bakanlığı'nın Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'ye göre Bayındırlık ve İskan Bakanlığı'nca yürütülür.

TS 500/Şubat 2000 "Betonarme Yapıların Tasarım ve Yapım Kuralları"


ESKİ METİN


DONATI ÇELİĞİ

Beton donatısı olarak kullanılacak çelikler TS 708'e uygun olmalıdır. Çeşitli donatı sınıflarının TS 708'de verilen mekanik özelliklerinden bazıları, Çizelge 3.1 de gösterilmiştir.

Donatı çeliğinin elastisite modülü 2x10üssü5 MPa dır. 

Soğukta işlem görmüş donatı çeliklerine kaynak yapılamaz. Kaynak yapılacak doğal sertlikteki donatı çeliklerinde ise, TS 708'de tanımlanan karbon eşdeğeri, 0,40 değerini geçmemelidir.
ESKİ METİN

BETONDA NİTELİK DENETİMİ VE KABUL KOŞULLARI

Şantiyede betonun basınç dayanımı, TS 3351'de tanımlanan biçimde bakımı yapılmış numuneler üzerinde yapılan nitelik deneyleri ile belirlenir. Gerektiğinde kontrol (denetim) mühendisi, şantiye koşullarında saklanmış örnekler üzerinde yapılacak sertleşme deneyleri de isteyebilir. Madde 3.3.1 de belirtildiği gibi, bu deneyler 150 mm x 300 mm standard silindirler üzerinde yapılır. Zorunlu durumlarda, küp numuneler de kullanılabilir. Değerlendirmede herbiri 3 silindirden (veya küpten) oluşan gruplar esas alınır.

Nitelik denetimi amacıyla, her üretim biriminden en az bir grup (3 numune) deney elemanı alınması zorunludur. Üretim birimi, aynı hesap dayanımı istenen ve aynı gereçler aynı oranda kullanılan betondan oluşur. Ayrıca, bir birim, aynı günde dökülmüş ve 100 m3 ü veya 450 m2 alanı aşamaz. Bir işte, en az 3 grup (9 numune) alınması gereklidir. Grubu oluşturan numuneler, standard koşullarda saklandıktan sonra bunlara basınç deneyi uygulanır. Numunelerin her biri ayrı betoniyer dökümünden veya transmikserden alınır. Aynı betoniyer dökümünden birden fazla numune alınırsa, bunlar tek numune sayılır ve değerlendirmede ortalamaları dikkate alınır. Deney numunelerinin alınması, bakımı ve hazırlanmasında TS 2940, TS 3068 ve TS 3351'e; deneylerin
yapılmasında TS 3114'e uyulacaktır.

Hazır beton kullanıldığında, üretim yerinde alınan numunelere ek olarak, şantiyede de yukarıda tanımlanan biçimde ve sayıda numuneler alınmalıdır. Değerlendirmede şantiyede alınan numuneler temel alınmalıdır. Alınan üçer silindirik gruplar, alınış sırasına göre, G1, G2, G3, ..Gn biçiminde adlandırılmalı ve her grubun basınç dayanımı ortalaması belirlenmelidir. Birbiri ardından gelen üçer grupluk partilerin herbiri, P1(G1, G2, G3), P2(G2, G3, G4), P3(G3, G4, G5), ..Pn-2, aşağıda belirtilen iki koşulu birden sağlamalıdır, beton kabul edilmeyecektir.

a) Her parti ortalaması, fcm >= fck + 1,0 MPa
b) Her partide en küçük grup ortalaması, fcmin >= fck - 3,0 MPa

Nitelik deneylerinden elde edilen sonuçlar yukarıda belirtilen koşulları sağlamıyorsa, yapının veya söz konusu yapı elemanlarının taşıma güçleri, yukarıdaki koşullardan elde edilmiş olan düşük beton dayanımına göre yeniden değerlendirilir. Önemli dayanım azalması belirlenirse, önlem alınması gerekir.
Sertleşme deneyi gereken durumlarda, alınacak numuneler şantiye koşullarında saklanacak ve amaca uygun zamanda denenecektir. En az 3 numuneden oluşması gereken sertleşme deneyinin amacı, beton bakımının ve beton saklama yönteminin yeterli olup olmadığının denetlenmesi ve kalıp alma süresinin belirlenmesidir.

Denetim mühendisi, gerekli gördüğü durumlarda yerindeki betonun dayanımının belirlenmesini isteyebilir. Bu denetim, yapıya zarar vermeyecek yerlerden alınacak karot örnekleriyle ve tahribatsız deneme yöntemleriyle (yüzey sertliği, ses hızı vb) gerçekleştirilebilir. Tahribatsız yöntemlerle denetlemede, o betona özgü korelasyonun belirlenmesi zorunludur.
YENİ METİN

BETONDA NİTELİK DENETİMİ VE KABUL KOŞULLARI

Şantiyede betonun basınç dayanımı, TS 3351'de tanımlanan biçimde bakımı yapılmış numuneler üzerinde yapılan nitelik deneyleri ile belirlenir. Gerektiğinde kontrol (denetim) mühendisi, şantiye koşullarında saklanmış örnekler üzerinde yapılacak sertleşme deneyleri de isteyebilir. Madde 3.3.1 de belirtildiği gibi, bu deneyler 150 mm x 300 mm standard silindirler üzerinde yapılır. Zorunlu durumlarda, küp numuneler de kullanılabilir. Değerlendirmede herbiri 3 silindirden (veya küpten) oluşan gruplar esas alınır.

Nitelik denetimi amacıyla, her üretim biriminden en az bir grup (3 numune) deney elemanı alınması zorunludur. Üretim birimi, aynı hesap dayanımı istenen ve aynı gereçler aynı oranda kullanılan betondan oluşur. Ayrıca, bir birim, aynı günde dökülmüş ve 100 m3 ü veya 450 m2 alanı aşamaz. Bir işte, en az 3 grup (9 numune) alınması gereklidir. Grubu oluşturan numuneler, standard koşullarda saklandıktan sonra bunlara basınç deneyi uygulanır. Numunelerin her biri ayrı betoniyer dökümünden veya transmikserden alınır. Aynı betoniyer dökümünden birden fazla numune alınırsa, bunlar tek numune sayılır ve değerlendirmede ortalamaları dikkate alınır. Deney numunelerinin alınması, bakımı ve hazırlanmasında TS 2940, TS 3068 ve TS 3351'e; deneylerin
yapılmasında TS 3114'e uyulacaktır.

Hazır beton kullanıldığında, üretim yerinde alınan numunelere ek olarak, şantiyede de yukarıda tanımlanan biçimde ve sayıda numuneler alınmalıdır. Değerlendirmede şantiyede alınan numuneler temel alınmalıdır. Alınan üçer silindirlik gruplar, alınış sırasına göre, G1, G2, G3, ... Gn biçiminde adlandırılmalı ve her grubun basınç dayanımı ortalaması belirlenmelidir.
Biribiri ardından gelen üçer grupluk partilerin herbiri, P1(G1, G2, G3), P2(G2, G3, G4), P3(G3, G4, G5), . ..Pn-2, aşağıda belirtilen iki koşulu birden sağlamalıdır, beton kabul edilmeyecektir.

c) Her parti ortalaması, fcm >= fck + 1,0 MPa
d) Her partide en küçük grup ortalaması, fcmin >= fck - 3,0 MPa

Nitelik deneylerinden elde edilen sonuçlar yukarıda belirtilen koşulları sağlamıyorsa, yapının veya söz konusu yapı elemanlarının taşıma güçleri, yukarıdaki koşullardan elde edilmiş olan düşük beton dayanımına göre yeniden değerlendirilir. Önemli dayanım azalması belirlenirse, önlem alınması gerekir.
Sertleşme deneyi gereken durumlarda, alınacak numuneler şantiye koşullarında saklanacak ve amaca uygun zamanda denenecektir. En az 3 numuneden oluşması gereken sertleşme deneyinin amacı, beton bakımının ve beton saklama yönteminin yeterli olup olmadığının denetlenmesi ve kalıp alma süresinin belirlenmesidir.
Denetim mühendisi, gerekli gördüğü durumlarda yerindeki betonun dayanımının belirlenmesini isteyebilir. Bu denetim, yapıya zarar vermeyecek yerlerden alınacak karot örnekleriyle ve tahribatsız deneme yöntemleriyle (yüzey sertliği, ses hızı vb) gerçekleştirilebilir. Tahribatsız yöntemlerle denetlemede, o betona özgü korelasyonun belirlenmesi zorunludur.







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder