Ana Sayfa Bilgi Bankası

20 Aralık 2010 Pazartesi

Yontma Taş Devri İnsanları ?

İlk insanın Doğu Afrika'da 3,5 milyon yıl önce yaşadığını gösteren fosiller bulunmuş­tur. Australopithecus olarak adlandırılan bu ilk insan henüz çağdaş insana benzemiyordu.Beyni çok daha küçük ve dişleriyle çenesinin biçimi de farklıydı. Ama dik olarak yürüyordu. Böylece elleri alet kullanabilmek için serbest kalmıştı. Ama bu ilk aletlere ilişkin herhangi bir kanıt bulunamamıştır. En eski insan, büyük olası­lıkla (bugün şempanzelerin yaptığı gibi) sopa­nın yanı sıra, yemek için öldürdüğü hayvanla­rı kesmek ve derisini yüzmek için keskin kenarlı ya da sivri uçlu kırık taşlan da kullanıyordu. Ama bu ilk taş aletleri başka taşlardan ayırt etmek olanaklı değildir.
ilk insanların taşlan birçok kez aynı biçim­de yontmayı başaracak kadar ustalaştıklarında gerçekten alet yaptıkları kabul edilir. Bu tür ilk taş aletler yaklaşık 2,5 milyon yıl önce ortaya çıktı. Bu dönemde ilk insanlar önceleri yalnızca toplayıcılıkla, daha sonraları ise avcı­lık ve toplayıcılıkla yaşamlarını sürdürüyor­lardı.
Ele geçen ilk aletler bir kenan yontulmuş taştan yapılma kaba kazıcı ve kesici aletlerdir. Bunlar yuvarlak bir taşa başka bir taşla vurup birkaç yonga (parça) kaldırılarak yapılırdı. Taşı iki yanından yontarak, iki kenan da keskin sivri uçlu bir aletin nasıl yapılacağı binlerce yıl sonra bulundu. El baltası olarak adlandırılan bu sapsız taş baltanın bitki kökle­rini çıkarmak, et kesmek ve hayvanların derisini yüzmek için kullanıldığı sanılmakta­dır. Zamanla taşı işleyenler ustalaştı. Oval biçimden armut biçimine kadar değişen, ucu iyice inceltilmiş el baltalan yapmaya başla­dılar.
Balta yaparken taşın kenarlarından çıkan keskin yongalan işleyerek yararlı aletler yap­mayı öğrendiler. Zamanla bu insanlar için yongadan alet yapmak balta üretmekten daha önemli oldu. Yaklaşık 250 bin yıl önce işlen­memiş yongalan yontmak için el baltaların- dan yararlanıldı. Daha sonra saplı taş baltalar görülmeye başlandı. Baltaların yanı sıra başlı­ca taş aletler, yongalan işleyerek yapılan sivri uçlar ve kazıyıcılardan oluşuyordu.
İlk taş baltaların yapımcıları, "dik duran insan" anlamında Homo erectus adı verilen daha gelişkin bir insan türüdür. İklimin genel­likle yumuşak olduğu dönemlerde yaşayan bu insanlar, havanın soğumaya başladığı Buzul Çağı'nın başlannda güneye doğru ilerlemek zorunda kaldılar. İnsanlann mağaralarda yaşamaya başlaması yaklaşık 100 bin yıl önce, Buzul Çağı'nın sonuna doğru gerçekleşti.
Bundan yaklaşık 70-40 bin yıl önce Avrupa' da ortaya çıkan Neanderthal insanı yongaları iki kenan keskin biçimde işlemeyi öğrendi. Bu yongalarla ok ucu ya da mızrak ucu gibi delici aletler yaptılar. Yaklaşık 30-35 bin yıl önce Fransa ve ispanya'da alet yapımında ustalaşmış Cro Magnon insanı yaşamaya baş­ladı. Bu insanlar kemik, fildişi ve geyik boy­nuzunu işleyerek zıpkın ve mızrak uçları ile derileri dikmek için ince kemik iğneler yaptılar. Daha öncekiler gibi, toplayıcılık ve avcılıkla yaşıyorlardı, ama kemiklerin üzerine ince kabartmalar oyan, küçük heykeller, hay­van dişinden kolyeler yapan Cro-Magnon insanı zanaatçılıkta daha ileriydi. Büyük av hayvanları boldu ve avcılar mağaralarının du­varlarına bu hayvanların resimlerini kazıyor ve boyuyorlardı
Anadolu'da Ağrı, Antalya, İzmir, İsparta, İstanbul, Şanlıurfa, Kahramanmaraş gibi çe­şitli yörelerdeki mağara ve kaya sığınaklarından Yontma Taş Devri'ne ilişkin birçok ar­keolojik buluntu ele geçirilmiştir. Antalya'da bulunan Karain Mağarası ile İstanbul'daki Yarım burgaz Mağarası, Yontma Taş Devri insanlarının yaşamını anlatan birçok kalıntı­nın ortaya çıkarıldığı önemli yerlerdir.
Yarım burgaz Mağarası'nda, Roma ve Bi­zans dönemi kalıntılarının altında Yontma Taş Devri'ne ait çeşitli buluntular ele geçirilmiştir. Bunlar arasında, çakmaktaşından ya­pılmış aletler ile bugün soyu tükenmiş olan bazı av hayvanlarının fosilleşmiş kemikleri sayılabilir. Henüz kesinleşmemiş olmakla bir­likte, bu kalıntıların yaklaşık 730-125 bin yıl öncesinden kaldığı sanılmaktadır.
Antalya'daki Karain Mağarası'nda Yontma Taş Devri'ne ait, taş ve kemikten yapılmış çeşitli aletlerini yanı sıra, o dönem insanlarının toplayıcılıkla elde ettiği yabani incir, buğday ve zeytin gibi yiyeceklerin kalıntılarına ve bazı memeli av hayvanlarının kemiklerine rastlanmıştır. Elde edilen buluntulardan, Ka­rain Mağarası'nın Demir Çağı'na kadar kulla­nıldığı anlaşılmıştır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder