Ana Sayfa Bilgi Bankası

9 Aralık 2010 Perşembe

savaş ve savaş araçları

Daha öldürücü silahlar bulunup kullanıldıkça savaş yöntemleri çağlar boyunca sürekli olarak değişmiştir. Günümüzdeki savaşlar eskiçağlar daki savaşlardan, bir güdümlü füzenin mızraktan farklı olduğu kadar farklıdır. Bu değişikliğin yanı sıra, insanların savaş konusundaki görüşleri de değişmektedir. Eskiden bir yaşam biçimi ya da bir zorunluluk olarak görülen savaş, günümüzde uygar dünyada, kaçınılması gerekli büyük bir kötülük olarak kabul edilir.
14. yüzyılda barutun ve ateşli silahların bulunup kullanılması savaş tarihinin en önemli kilometre taşıdır. Ateşli silahların ortaya çıkışıyla savaş yöntemleri ve yönetimi tümüyle değişmiştir. Eskiden ordular en az bir ok atışı uzaklığı kadar birbirlerine yaklaşmak zorundayken artık genellikle daha uzaktan savaşılıyor ve en gelişmiş silahları kullanan uluslar savaşı kazanıyordu. Daha gelişmiş silah sistemlerinin bulunmasıyla, kullanılan silahın savaşın sonucunu belirlemekteki etkisi de arttı. II. Dünya Savaşı'nda ABD'nin atom bombasını geliştirip kullanması sonucu Japonya hemen teslim olmak zorunda kaldı.
Eskidünya'da Savaşlar
Örgütlü savaşlarla ilgili ilk tarihsel bilgilere Eski Mısır'da rastlıyoruz. Askerlerin özel bir kast, bir toplumsal grup oluşturduğu Eski Mısır'da önceleri savaş yalnızca yaya olarak yapılırdı. Kullanılan silahlar tunç kılıç, tunç uçlu mızrak ve tüm vücudu koruyabilecek büyüklükte ahşap bir kalkandı. Sonraları metal kaplamalı kalkanlar yapıldı. Sapan ya da ok kullanan hafif piyadelerin kalkanları ve başka silahlan yoktu.
Asurlular, Eski Mısırlılar'a karşı ağır piyade ve süvari askerleriyle savaştılar. Asurlular' in kullandığı savaş arabaları iki türdü: İki atla çekilen iki kişilik hafif savaş arabaları ve üç atla çekilen, dört kişi alabilen ağır savaş arabalan. Zırhın yaygın olarak kullanılması ve okçu süvari birlikleri de askerliğe Asurlu lar'ın getirdiği yeniliklerdendir. Asurlu piyadeler kılıç kullanmaz, kısa bir mızrak ve yuvarlak bir kalkan taşır, tunç miğfer giyerlerdi. Asurlu okçular ise miğfer ve zırh giyer, sazdan örülmüş uzun bir kalkan taşırlardı. Sonradan Mısırlılar'ın da savaş arabası kullanmaya başladığı bu en eski savaşlarda savaşa hazır olan ordu düz bir alanda geniş bir cepheye dizilir, düşman ordusunun gelmesini beklerdi. Daha uygun bir konumda savaşa girmek ya da düşmanı savaşa zorlamak için bir çaba harcanmaz, yedek birlikler bulundu rulmazdı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder