Ana Sayfa Bilgi Bankası

1 Şubat 2011 Salı

ROMANTİZM,Türkiye'de Romantizm


ROMANTİZM, 18. yüzyıl sonlarında İngilte­re ve Almanya'da ortaya çıkan, sonra Fransa' ya ve öteki Avrupa ülkelerine yayılan bir düşünce ve sanat akımıdır. Bu akım edebiyat, felsefe, müzik ve mimarlık gibi alanlarda görü­lür. "Romantizm" sözcüğü, İngilizce'de "ro­mana benzer", "roman gibi", "romansı" anlamlarına gelen "romantic" sözcüğünden tü­remiştir. Romantik dendiği zaman, duygusal romanlarda anlatılan doğa görünümleri ve ruhsal durumlar akla geliyordu. Önceleri ortaçağın edebiyat ve mimarlık yapıtlarını nitelemek için kullanılan romantik sözcüğü 18. yüzyılın sonlarına doğru, "klasik" sözcü­ğünün içerdiği anlama karşıt bir anlamda kullanılmaya başlandı. Daha sonra yeni bir edebiyat anlayışını niteler duruma geldi. Bu yeni anlayışta sanatçının kişiliği öne çıkıyor, sanatçıya yaratma alanında alabildiğine öz­gürlük tanınıyordu.
19. yüzyılın başlarında romantik tavrı be­nimseyen sanatçılar edebiyat alanında bir akım oluşturmaya başladılar; böylece bu akım Romantizm, bu akımı benimseyenler de "Ro­mantik" diye anılmaya başlandı. Rasyonalizmin eleştirisi, geleneksel toplum düzenine ve evrenin düzenine karşı çıkmak, ırklara ya da başka nedenlere dayanarak insanlar arasında yapılan ayrıma karşı duyarlılık göstermek bu akımın belli başlı nitelikleriydi. Duygu ve duyumları önemsemek, doğal güzelliklere ta­parcasına hayranlık duymak, düş gücüne önem vermek, insanı ruhsal dünyasına eğil­mek Romantizm Akımı'nın özellikleriydi. Romantizm'i etkileyen kaynaklar arasında Dante, İspanyol romancılar, Altın Çağ İspan­yol tiyatrosu, Shakespeare, Milton, Edmund Spenser, ortaçağ Fransız edebiyatı, eski İs­kandinav şiiri, ortaçağ Alman ve Anglosak­son şiiri vardır. Bu yeni akım, sanatın ve edebiyatın özü, işlenişi ve sunuluşu konusun­da da yeni düşünceler getirdi. Güzellik anlayı­şının çağa ve çeşitli uygarlıklara göre değiştiği düşüncesinden hareket eden Romantizm, sa­natçının amacına ulaşmasını engelleyen bütün sanat kurallarına, kısıtlamalara karşı çıkı­yordu.
Almanya'da Romantizm 1798'de Schlegel Kardeşler'in çıkardığı Athenâum dergisiyle başladı. Klasik dönemin şiir anlayışına karşı çıkan şairlerin ürünleri dergide yer alıyordu. Romantikler ünlü filozof Immanuel Kant'ın düşüncelerinden etkilendiler. Grimm Kardeş­ler, Novalis, Ludwig Tieck, Wilhelm H. Wackenroder bu akımın en önde gelen yazar­larıdır. İngiltere'de Romantizm Akımı, daha çok lirik anlayış içinde ürün veren William Wordsworth ve Samuel Taylor Coleridge'in 19. yüzyılın baş­larında yayımlanan şiirleriyle ortaya çıktı. Bu şairler gündelik dille ve yeni bir anlayışla şiir yazıyorlardı. William Blake, Lord Byron, John Keats, Percy Bysshe Shelley bu akımdan etkilenen öteki şairlerdir. Romanda ise Sir Walter Scott bu akımın temsilcisi sayılır.
Romantizm Akımı en geniş yankısını Fran­sa'da buldu. 18. yüzyıl düşünürü Jean Jacques Rousseau'nun yapıtları Romantizm' in habercisi sayılır. Doğaya, doğa yasaları­na, toplumsal değişime önem veren bu düşü­nür 19. yüzyıl sanatçılarına yol gösterici oldu.
Fransa'da Romantizm Akımı önce edebi­yatta, sonra da siyasal alanda köklü değişim­lere yol açtı. Benjamin Constant'ın ve Madame de Stael'in 1809-10 yıllarında ortaya çıkan ürünleri Romantizm'in ilk bildirileri sayılır. 1820'de ise Klasikçiler ile Romantikler arasındaki karşıtlık tümüyle ortaya çıktı. Alphonse de Lamartine ve Victor Hugo'nun romantik şiirleri bu akımın en belirgin örnek­leri oldu. Daha sonra bu şairlere Alfred de Vigny, Prosper Merimee, Balzac, Stendhal, Charles Augustin Sainte Beuve, Alexandre Dumas (Baba), Jules Michelet gibi şair ve yazarlar katıldı. 1830'dan sonra ise Theophile Gautier, Alfred de Musset, George Sand, Gerard de Nerval gibi ikinci kuşak şair ve yazarlar Romantizm Akımı'nın temsilcisi ol­dular.
İtalya'da Romantizm Akımı'nın öncü me­tinleri 1816'dan sonra görülmeye başlandı. Ugo Foscolo ve Alessandro Manzoni bu akımın en önemli temsilcileridir. İspanya'da 1830'larda ortaya çıkan Romantizm Akımı' nın en dikkate değer yazarları ise Angel de Saavedra ve Jose Zorilla'dır. Öteki Avrupa ülkelerinde Romantizm Akımı 1840'lardan sonra ortaya çıkmıştır.
Romantik anlayışta ilk resimler İngiliz res­sam John Constable ile Fransız ressam Eugene Delacroix'nındır. Müzikte Romantizm Akımı ise Alman besteci Richard Wagner ile başlar. Romantizm mimarlıkta, özellikle Almanya'da 19. yüzyıl­da binaların yapımında özgür ve değişik bir anlayış olarak kendini belli etmiştir.
Türkiye'de Romantizm
Tanzimat'ın ilanından sonra, 1850'lerin so­nunda başlayan edebiyat hareketinde Türk okuru Fransız Romantizmi'nin örnekleriyle karşılaştı. Victor Hugo, Alphonse de Lamar­tine, Alexandre Dumas (Baba ve Oğul), Bernardin de Saint-Pierre gibi Fransız yazarların­dan, İngiliz oyun yazarı Shakespeare ve Alman yazar Schiller'den yapılan çevirilerle Türk okuru Romantizm Akımı'nın ürünleriy­le tanıştı. Başta Ahmed Midhat olmak üzere Namık Kemal, Şemseddin Sami, Recaizade Mahmud Ekrem gibi Tanzimat dönemi yazar­ları Romantizm'in etkisinde kalarak ürünler verdiler. Abdülhak Hamid Tarhan, Halid Ziya Uşaklıgil, Yusuf Ziya Ortaç gibi yazar­larda da bu akımın etkisi görülür.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder