ROUSSEAU, Jean-Jacques (1712-1778). Fransız
yazar, filozof ve siyaset kuramcısı olan Jean-Jacques Rousseau, düşünceleriyle
1789 Fransız Devrimi'nin oluşumunu etkilemiştir. Dinsel ve toplumsal görüşleri
bu devrimin önderleri arasında, yaygın kabul görmüştür.
Rousseau,
Cenevre'de bir Protestan ailenin oğlu olarak doğdu. Annesi doğumda öldü. Saatçi
olan babası ise kısa süre sonra Rousseau'yu akrabalarının yanına bırakarak
kenti terk etti. 16 yaşında Cenevre'den ayrılan
Rousseau, Sardinya ve
Fransa'da bulundu. Savoie'da Madame de Warens'in koruması altına girdi.
Protestanlıktan Katoliklik'e dönen. Rousseau, burada bol kitap okuyarak
kültürünü genişletti. Bir süre din ve müzik eğitimi gördü.
33
yaşında Paris'e yerleşerek Çapkın Musalar
operasını besteledi. Aydınlanma Çağı'nın önemli düşünürlerinden Deniş Diderot
(1713- 84) ile tanışan Rousseau, ünlü Encyclopedie ("Ansiklopedi")
çevresine girerek, ansiklopedinin müzik maddelerini yazdı. 1752'de bestelediği Köyün Kâhini operasıyla sarayda da tanınmasına
karşın, bu olanaktan yararlanarak rahat bir yaşam sürdürmeyi seçmedi.
1754'te Cenevre'ye
döndü ve yeniden Protestanlık'ı kabul etti. Burada, Dijon Akademisinin açtığı
bir tartışma için yazdığı İnsanlar Arasındaki
Eşitsizliğin Kaynağı ve Temeli Üzerine Konuşma (Discours sur l'origine et les
fondements de l'inegalite parmi les hommes; 1775) Rousseau'nun ilk büyük
yapıtıdır. Bu yapıtında, 1750'de yazdığı, doğal insan ve doğal yaşama ilişkin
kuramının başlangıcı sayılan ve Dijon Akademisi'nce ödüllendirilen
denemesindeki görüşlerini geliştirmiştir.
Yalnız
başına "doğal düzen" içinde yaşayan insanın mutlu, iyi yürekli ve
özgür olduğunu; topluluk yaşamına geçilmesiyle kötülük ve kıskançlığın ortaya
çıktığını belirten Rousseau, mal mülk sahibi olmanın doğal eşitliği yok ederek
toplumda zengin-yoksul, efendi- köle ayrımını yarattığını ileri sürmüştür. Toplumlar,
mülkiyeti korumak için insanlar arasında sahte bir sözleşmeyle yapılan yasal
ve siyasal düzenlemeler sonunda oluşmuş ve toplum yaşamı "doğal
düzen"den kopuşu daha da belirginleştirmiştir. Böylece insanlar arasındaki
eşitsizlik, insanın doğallığını yitirdiği ve toplumsallaştığı süreç içinde yaratılmıştır.
Cenevre'den
yeniden Paris'e dönen Rousseau, din konusunda anlaşmazlığa düşerek Encyclopedie çevresinden uzaklaştı. 1756'da
Montmorency'de bir kır evine yerleşti. Burada, Fransız Devrimi'nin el kitabı
sayılan Toplum Sözleşmesi'ni (Du contrat social; 1762) yazan Rousseau, daha
önce yapılmış ve eşitsizlikleri pekiştiren sahte sözleşme yerine, gerçek bir
toplumsal sözleşme yapılmasını önerdi. Bu yeni sözleşmeyle özgür bir toplumsal
düzen kurulacaktı. İnsanlar özgür iradeleriyle devlete devredecekleri doğal
haklan yerine, yurttaşlık haklarını elde edecekler, ama devlet de genel iradeyi
temsil edeceğinden, insanlar yalnızca kendi koydukları yasalara bağlı
olacaklardı. Doğrudan demokrasiyi savunan Rousseau, halkın seçtiği
milletvekillerini ve hükümet üyelerini halkın temsilcileri olarak değil,
yalnızca memurları olarak niteledi. Çünkü ona göre genel irade, yani halkın
egemenliği bir başkasına bırakılamaz ya da devredilemezdi.
Montmorency'de
yaşadığı sürede Toplum Sözleşmesi'nin yanı
sıra ilk romanı olan Julie yahut Yeni Heloise
{Julie: ou, la nouvelle Helo- ise\ 1761) ile
Emil ya da Eğitim {Emile: ou, de Veducation 1762) adlı yapıtlarını
yazdı. Toplum Sözleşmesi Fransa'da
yasaklandı. Emil'm ise dinle ilgili
bölümlerinin yakılmasına ve Rousseau'nun tutuklanmasına karar verildi.
Eğitim ve
kültür üzerine görüşlerinin yer aldığı Emil
adlı yapıtında, öğretmenin otoritesinin belirlediği bir eğitimin özgür
insanlar yaratamayacağını söyleyen Rousseau, olgunluk çağına gelene kadar
çocuklara din ve ahlak eğitimi verilmemesini savunmuştur. Olgunluk çağma erişen
çocuk, öğretmeniyle arkadaşlık ilişkisi kurarak gerekli eğitimi alacaktır. Rousseau
dine ilişkin olarak, kilisenin katı öğretisi yerine, duyguya dayanan daha yalın
ve uygar bir din anlayışının gerekliliğini vurgular.
Fransa'dan
İsviçre'ye geçen Rousseau, burada da yönetim ve kilisenin tepkisini çekti.
Sonunda İngiltere'ye gittiyse de bir yıl sonra 1767'de gizlice Fransa'ya döndü.
1770'te oturma izni alarak Paris'e yerleşti. Kendi yaşam öyküsünü anlattığı İtiraflar'ı {les
Confessions; 1782) 1764'te yazmaya başladı. Bu yapıt, daha sonra birçok
ünlü yazarın izlediği bir edebiyat çizgisinin başlangıcı oldu. Son 10 yılında
daha çok kendi yaşamıyla ilgili kitaplar yazdı. Ermenonville'de ölen Rousseau'
nun mezarı Fransız Devrimi sırasında Paris'e getirildi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder