Ana Sayfa Bilgi Bankası

2 Şubat 2011 Çarşamba

SADDAM HÜSEYİN


SADDAM HÜSEYİN (doğumu 1937), 1979'dan bu yana Irak'ın devlet başkanıdır. Bağdat'ın kuzeyinde, Dicle Irmağı kıyısındaki Tikrit kasabasına bağlı bir köyde doğan Saddam Hüseyin'in tam adı Saddam Hüseyin et Tikriti'dir.
1955'te 18 yaşındayken öğrenimini sürdür­mek için başkent Bağdat'a giden Saddam Hüseyin, Baas Partisi (Arap Sosyalist Baas Partisi) ile ilişki kurdu ve 1957'de parti üyesi oldu. 1943'te kurulan ve birkaç Arap ülkesin­de kolu olan bu parti, bütün Araplar'ı sosya­list ilkelere dayalı tek bir toplum halinde örgütlemeyi amaçlamaktadır.
1958'de general Abdülkerim Kasım önder­liğinde gerçekleştirilen bir askeri darbeyle krallık ortadan kaldırıldı ve Kral II. Faysal öldürüldü. Baas Partisi'nin milliyetçi bir poli­tika izleyen Abdülkerim Kasım'a karşı düzen­lediği suikast ve darbe girişimi başarısız kaldı. Bu sırada yaralanan Saddam Hüseyin Suriye' ye kaçtı. Irak'ta ölüm cezasına çarptırılınca Mısır Devlet Başkanı Nâsır'ın çağrısı üzerine Kahire'ye gitti ve Kahire Üniversitesi'nde hukuk öğrenimine başladı (1962).
Baas Partisi 1963 Şubat'ında ordunun da desteğiyle Abdülkerim Kasım yönetimini de­virdi ve mareşal Abdüsselam Arif başkanlı­ğında yeni bir hükümet kuruldu. Bunun üzerine Irak'a dönen Saddam Hüseyin, aynı yıl tutuklandı ve iki yıl hapis yattı (1964-66). 1966'da hapisten kaçmayı başardı ve kısa sürede partinin önderlerinden biri oldu.
1968 Temmuz'unda Baas Partisi kansız bir darbeyle yönetimi ele geçirdi. Darbede önemli rol oynayan Saddam Hüseyin Devrim Komuta Konseyi başkan yardımcılığına getirildi. Böylece Devlet Başkanı General Ahmed Hasan el-Bekr'den sonra ülkenin en güçlü kişisi oluyordu. Bu dönemde ülke içinde baskıcı bir politika izlenirken ekonomik alan­da Baas Partisi'nin ilkelerine uygun önemli değişiklikler yapıldı. Özellikle Saddam Hüse­yin'in ağırlığını koymasıyla, yabancıların elin­de bulunan ülke petrolleri kamulaştırıldı, petrol geliriyle yeni sanayi ve tarım yatırımla­rına girişildi, sağlık ve eğitim hizmetleri yay­gınlaştırıldı. Arap birliğini savunan Saddam Hüseyin İsrail'e karşı ödünsüz bir politikanın da önderliğini yaptı.
Saddam Hüseyin 1976'da Ahmed Hasan el-Bekr'in yetkilerinin bir bölümünü kullan­maya başladı; 1979'da ise sağlık gerekçesiyle başkanlığı bırakan el-Bekr'in yerine geçti. Kısa sürede Irak'ın tek önderi durumuna geldi ve Arap dünyasının önderliğini Mısır'ın elinden almaya yönelik bir dış siyaset izledi. Ülke içinde ise, nüfusun çoğunluğunu oluştu­ran Şiiler'e, özerklik isteyen Kürtler'e ve yönetimden hoşnut olmayan hareketlere karşı baskıcı bir siyaset sürdürüyordu.
1979'da Ayetullah Humeyni önderliğinde kurulan İran İslam Cumhuriyeti "İslam Devrimi"ni yayma eğilimleri gösterince İran-Irak ilişkileri gerginleşti. Saddam Hüseyin, İran'ın elindeki Şattü'l-Arap bölgesinde hak iddia ederek 1980 Eylül'ünde İran'a savaş açtı. İran-Irak Savaşı ancak sekiz yıl sonra, 20 Ağustos 1988'de imzalanan bir ateşkesle sona erebildi.
1990'da Irak ile Kuveyt arasındaki, geçmişi 1920'lere uzanan toprak anlaşmazlığı yeniden canlandı. İki ülke arasında yapılan görüşme­lerde Irak, İran'la yaptığı savaş sırasında Kuveyt'ten aldığı borçların silinmesini ve Kuveyt'in Irak'a ait olan toprakları geri ver­mesini istedi. Bu isteklerin reddedilmesi üze­rine görüşmeler kesildi ve 2 Ağustos 1990 günü Irak Kuveyt'i işgal etti.
İşgal sırasında Kuveytli yöneticiler Suudi Arabistan'a kaçtı; Kuveyt'te de Irak yanlısı bir geçici hükümet kuruldu. Irak, askerlerini geri çekeceğini söylediyse de çekmedi. Bu arada Arap ülkeleriyle ABD öncülüğünde bazı batılı ülkelerin Suudi Arabistan, Bas­ra Körfezi ve Umman Denizi'nde askeri yığmak yapmasıyla olay uluslararası bir önemkazandı. ABD'nin öncülüğüyle Birleşmiş Mil­letler Güvenlik Konseyi Irak'a uluslararası ekonomik ambargo koydu; Irak'a her türlü mal satışı yasaklandı. Daha sonra ise belirli yiyecek maddeleri ve ilaçlar ambargo kapsa­mından çıkarıldı. İşgalin yol açtığı "Körfez Krizi'9 1990 Ekim ayının başlarında hâlâ çözüme kavuşturulamamıştı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder