Ana Sayfa Bilgi Bankası

9 Şubat 2011 Çarşamba

OKAPİ

OKAPİ, yeryüzünün en ürkek hayvanlarından biridir. Öylesine iyi saklanır ki, varlığı bilim adamları tarafından ancak 20. yüzyılın başın­da anlaşılabilmiştir.
Bir İngiliz kâşif olan Sir Harry Johnston, Afrika'nın Kongo vadisinde garip bir hayvan yaşadığını öğrenince bilim dünyasının tanıma­dığı bir canlı bulabilme umuduyla 1890'ların sonlarına doğru yola çıktı. Yerliler ona hayva­nın derisinden parçalar verip çamurda bıraktı­ğı ayak izlerini gösterdiler. Johnston tüm çabasına karşın aradığı hayvanı bulamadı; ama 1900'de yeniden gittiği Afrika'da canlı bir okapi yakalamayı başardı. Daha sonra bu yeni türe, yerel adı ile bulucusunun adından yararlanılarak Okapia johnstoni bilimsel adı verildi.
Okapiler zürafayla aynı familya içinde sınıf­landırılır. Omuz yüksekliği yaklaşık 1,5 met­re, boyun ve bacakları zürafanınkinden kısadır. Başlıca besinleri olan yaprakları ve otları ustaca kullandığı uzun diliyle kavrayıp yer. Yalnız erkeklerin boynuzları vardır. Kısa olan bu boynuzlar parlak uçları dışında deriyle kaplıdır.
Okapilerin yaşadığı bölge Kongo'nun sık ormanlarıyla sınırlıdır. Hem erkeklerin hem de dişilerin tüyleri düz ve parlak, postu genel olarak mora çalan koyu kahverengi, yüzü daha açık renk, bacaklarının üst bölümleri enine siyah ve beyaz çizgili, alt bölümleri be­yaz, toynaklarının üstü siyah kuşaklıdır. Okapi tehlike sezdiğinde olduğu yerde kıpırdama­dan durur. Açık bir alanda hemen göze çarpa­cak renk ve desenleri yaşadığı çevrenin sık bitki örtüsüne karışarak kusursuz bir gizlen­me sağlar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder