Ana Sayfa Bilgi Bankası

8 Şubat 2011 Salı

NERUDA, Pablo


NERUDA, Pablo (1904-1973). Asıl adı Ricardo Neftali Reyes Basoalto olan Şilili şair Pablo Neruda'nın babası bir demiryolu işçisi, annesi ilkokul öğretmeniydi. Parral'da dünya­ya gelen Neruda daha iki aylıkken annesini yitirdi. Babası ikinci kez evlendi. Üvey annesi Neruda'ya kendi çocuğu gibi baktı, sevecen­likle büyüttü ve yetiştirdi. Şairin çocukluğu babasının görevli olduğu küçük taşra istas­yonlarında geçti. Köylüleri, mevsimlik tarım işçilerini, maden işçilerini yakından tanıdı. Okulda, düş kurmayı seven, çekingen bir öğrenciydi. Şiirler ve yazılar yazıyor, durma­dan kitap okuyordu. Edebiyat açısından ve siyasal açıdan etkilendiği, Şili'nin ünlü kadı şairi Gabriela Mistral ile bu sırada tanıştığı Çek şairi Jan Neruda'nın bir şiir kitabı, b şairin şiirlerine hayran kalmasına yol açtı. Şiirlerinde ve yazılarında kullandığı Neftali Re yes adı yerine bundan sonra Pablo Nerud diye imza atmaya başladı.
Yükseköğrenimi için Santiago'ya giden Ncruda üniversitede edebiyat ve felsefe okudu Bir yandan da Fransızca dersleri alıyordu. Hem büyük kentin olanaklarından yararlan­maya çalışıyor, hem de açlık ve parasızlıkla savaşarak öğrenimini sürdürüyor, durmadan şiir yazıyordu. 1921'de bir şiiriyle Öğrenciler Birliği'nin yarışmasını kazandı. 1923'te de ilk kitabı Crepusculario'yu ("Akşam Alacası") çıkardı. Bu dönemde Sembolizm ve Gerçek­üstücülük akımlarının ve bu anlayışta yazan şairlerin etkisinde kaldı.
Öğrenimini tamamlayınca dışişlerinde gö­rev aldı. Rangun (Birmanya), Sri Lanka, Singapur, Cava ve Arjantin'de konsolosluk yaptı. 1934'te İspanya'ya gönderildi. Önce Barselona'da, sonra Madrid'de çalıştı. Bu sırada İspanyol şairlerinin çıkardığı dergiye ürünlerini vermeye başladı ve derginin yöne­ticiliğini üstlendi. İspanya İç Savaşı sırasında Cumhuriyetçiler'den yana olduğu için Şili
hükümeti tarafından görevden alındı. 1937'de Fransa'ya geçerek Louis Aragon ile birlikte Yazarlar Kongresi'nin toplanmasını sağladı. Şili'de Halk Cephesi hükümeti kurulunca ülkesine dönerek mülteci İspanyol Cumhuriyetçileri'ne yardım etmeye ve mültecilerle ilgili işleri düzenlemeye başladı. II. Dünya Savaşı başlarında Meksika konsolosluğuna atandı. 1943'te Şili'ye döndü. 1945'te Şili Parlamentosu'na senatör seçildi/Şili Komü­nist Partisi'ne de giren Neruda, bir süre sonra ülkenin zorbaca yönetilmeye başlanması kar­şısında tepki gösterdi. Bunun üzerine suçlana­rak tutuklanmasına karar verildi. Kendisi gibi birçok devrimci de izleniyor, tutuklanıyor ve hapsediliyordu. Neruda bir süre kaçak yaşa­mak zorunda kaldı. 1949'da da And Dağları' nı at sırtında aşarak yurdundan ayrıldı. Jorge Rafael Videla iktidardan düşünce tekrar yur­duna döndü. 1971'de Nobel Edebiyat Ödülü' nü alan Neruda bu sırada Şili'nin Paris büyükelçisiydi. Salvador Ailende hükümeti­nin askeri bir darbe ile Eylül 1973'te devril­mesini izleyen günlerde öldü.
Neruda 1924'te yayımlanan Yirmi Aşk Şiiri ve Umutsuz Bir Şarkı (Veinte poemas de amor y una cancion desesperada) adlı şiir kitabıyla üne kavuştu. Bu şiirlerde halk şiirinden kay­naklanan bir duygululuk vardı. Sonraki şiirle­rine kötümserlik ve iç sıkıntısı egemendi. Ama bu karamsar duygulardan çabuk kurtu­larak yaşama bir amaç ve şaire canlılık kazan­dıran devrimci bir dünya görüşüyle şiirler yazdı. Aşk, insan sevgisi, doğa karşısında duyulan coşku Neruda'nın şiirlerinin ana ko­nularıdır.
Çeşitli yapıtlarından yapılan şiir çevirileriyle oluşturulan ve Şiirler başlığı taşıyan kitapla­rın yanı sıra Neruda'nın bazı yapıtları ya tümüyle ya da seçmeler yapılarak dilimize çevrildi: Yeryüzünde Konaklama (Residencia en la tierra; 1933), Yürekteki İspanya (Espana en el corazon\ 1937), Kaptanın Dizeleri (Los versos del capitan\ 1952), Kara Ada Defteri (Memorial de Isla Negra\ 1964). Şiirsel bir dille kaleme alınmış olan Yaşadığımı İtiraf Ediyorum (Canfieso que he vivido\ 1974) adlı yapıtı ise kendi yaşamöyküsüdür. Neruda'nın düzyazılarından ve mektuplarından bir bölü­mü de dilimize çevrilmiştir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder