Ana Sayfa Bilgi Bankası

1 Şubat 2011 Salı

RODIN, Auguste


RODIN, Auguste (1840-1917). Fransız hey­kelci Auguste Rodin çağdaş heykel sanatını derinden etkilemiştir.
Yoksul bir ailenin çocuğu olarak Paris'te doğan Rodin, sanat öğrenimine 14 yaşında bir resim okulunda başladı. Ardından, üç kez girdiği Paris Güzel Sanatlar Yüksekokulu sınavlarını kazanamayınca, Sevres Porselen Fabrikaları'nda, heykelci Albert E. Carrier Belleuse'ün yanında çalışmaya başladı. 1871'de Carrier Belleuse ile birlikte Belçika' ya gitti. Daha sonra İtalya'da Rönesans'ın bü­yük ustalarının yapıtlarını inceledi.
En çok tanınan yapıtlarından Düşünen Adam'm (1880) dünyanın çeşitli yerlerinde sayısız kopyası vardır. Aslı ise Paris'te Rodin Müzesi'ndedir. Bu yapıt çenesi eline dayalı, öne doğru eğilmiş oturan tunç bir erkek heykelidir. Vücudunun duruş biçimi ve yüz ifadesi yoğun düşünce içinde olduğu duygusu­nu verir. Rodin Düşünen Adam'ı, insana özgü tüm duygulan ve düşünceleri yansıtmak amacıyla tasarladığı ve "Cehennem Kapılan" adını verdiği anıtsal yapıtın bir parçası olarak düşünmüştü. Ne var ki, Dante'nin İlahi Ko­medya sından esinlenerek başladığı bu yapıtı hiçbir zaman tamamlayamadı.
Rodin, tamamlayamadığı büyük boyutlu tasarıları üzerinde çalıştığı yıllarda tek ya da grup figürlerinden oluşan başka heykeller de yaptı. Bu yapıtlardan biri, Calais kenti yöneti­cilerinin, 14. yüzyılda kentlerini yıkımdan kurtarmak için yaşamlarını feda eden altı yurtseverin anısını yaşatmak için sipariş ettiği anıttır. Calais'liler adlı bu anıtı Rodin 1889'da tamamladı. Bu yapıtta insanların verdikleri kararın ciddiyeti, canlıymışçasına yüzlere yansımıştır. Anıtın tunçtan dökülen bir kop­yası, 1913'te Londra'da parlamento binasının bahçesine yerleştirildi. Bir başka kopyası da New York'ta Joseph H. Hirshhorn Koleksiyonu'ndadır.
Rodin'in 1885-96'da yapmış olduğu, içlerin­de Danaid (1885), Düşünce (1886), Öpüş (1886) gibi yapıtlarının bulunduğu bir dizi heykel, kendisi de yetenekli bir heykelci olan Camille Claudel (1864-1943) ile arasındaki fırtınalı ilişkinin ürünüdür. Öpüş hangi yanın­dan bakılırsa bakılsın, tutkulu bir sevginin olağanüstü duyarlıkla yansıtıldığı bir aşk sim­gesidir.
Bazı eleştirmenlerce heykel sanatının en büyük portre ustalarından biri sayılan Rodin, kendi döneminde yaşamış birçok kişinin büs­tünü yaptı. 1891'de Edebiyatçılar Derneği Rodin'e Fransız yazar Honore de Balzac'ın anıtını sipariş etti. Bu, iki yılda tamamlanması gereken 3 metre boyunda bir heykel olacaktı. Rodin, 40 yıl önce ölen yazarın benzerini yaratmak için uzun araştırmalara girmek zo­runda kaldı. Hakkında yazılmış her şeyi okuduktan başka, Balzac'ın terzisini bularak ondan da bilgi aldı. Balzac'ın büstlerinin bazıları bugün Paris'te, Rodin Müzesi'ndedir. Sanatçının 1897'de tamamladığı Balzac hey­keli sanatçılar arasında büyük bir tartışma yarattı. Fransa'nın en büyük yazarlarından birini sıradan insanlara benzettiği gerekçesiy­le önce dernek tarafından geri çevrildi. Bal­zac'ın alçıdan büstleri ve heykeli uzun süre Rodin'in atölyesinde durdu. O dönemde de­ğeri anlaşılamayan, hatta alay konusu olan bu anıt ancak 1939'da, Rodin'in ölümünden 22 yıl sonra Montmartre'da bir kavşağa dikildi.
Rodin başarısızlıklar ve düş kırıklıkları karşısında ödün vermeyen bir sanatçıydı. Bir heykelci olarak ancak 40 yaşında kendini kanıtlayabildi. Bugün ise dünyanın sayılı bü­yük heykelcileri arasındadır. Yapıtlarının en belirgin özelliği insanı tüm kişilik özellikleri ve duygularıyla yansıtmaktaki olağanüstü an­latım gücüdür. Sanatçının başlıca yapıtları Paris'te Rodin Müzesi'ndedir. Dünyanın çe­şitli müzelerinde sergilenen yapıtlarının bazı kopyaları da büyük kentlerin parklarında ve alanlarında yer almaktadır. Öpüş (1886) Lon­dra'da Tate Galerisi'nde, Vaftizci Yahya Va­az Verirken (1878) New York Modern Sanat Müzesi'nde, Havva (1881) Toledo Sanat Mü­zesi'ndedir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder