Ana Sayfa Bilgi Bankası

17 Aralık 2010 Cuma

Sürprizlerin bilimselliği olur mu?

Tabii ki olur, sürprizler, bilimin büyüyen yeni çocuğu ‘karmaşıklık’ ve ‘kaos’ kuramının ilgi alanı içinde. Ve doğa afetlerinden tutun terörün etkilerine varıncaya kadar karmaşık yapıların etkisi altında olan yüzlerce olay, bilgisayar benzetimleriyle ele avuca alınmaya çalışılıyor...

Özellikle sigorta şirketleri, olayları kestirebilmek için, karmaşıklıkları inceleyen bilim dalının en iyi uzmanlarını kullanıyor. Yeni bilgisayar modellemeleriyle, sigorta şirketlerinin öngörüleri, daha derinlere, uzaklara ulaştırılmaya çalışılıyor.. İşte size sürprizler ve yeni bilim...


Cote D’Azur, turistlerin hem güneşle içlerini ısıtacakları hem de Monte Carlo’nun kumarhanelerinde şanslarını deneyebilecekleri bir köşedir. Fransa’nın, adı şansla özdeşleşmiş bu yöresi, yılda bir kez işi şansa bırakmaktan nefret eden sigorta sektörü yöneticilerinin biraraya geldikleri bir merkeze dönüşür.

Bu buluşmalarında dünya sigorta ve reasürans şirketlerinin temsilcileri, bir hafta boyunca kafa patlatıp bir sonraki yıl meydana gelebilecek felaketler konusunda kestirimlerde bulunup, küresel piyasa koşullarını belirlemeye çalışırlar.

Tabii amaçları, yakın geleceği biraz öngörüp, sigorta şirketlerinin zarar etmekten ziyade önemli kar elde etmelerini sağlamak.

Geçen toplantıda, danışmanlık ve yazılım-geliştirme alanında hizmet veren Complexica şirketinin kurucularından Roger Jones da bu toplantıdaydı. Jones, sigorta dünyasının hiç alışık olmadığı bir özgeçmişe sahip. 17 yıl boyunca Los Alamos Ulusal Laboratuvarı’nda fizikçi ve bilgisayar uzmanı olarak çalışan Jones, daha sonra kendilerini ‘karmaşıklık kuramcıları’ olarak tanıtan gruba katıldı. Yeni yeni gelişen bu dalın uzmanları, kent, yağmur ormanları ve borsalar gibi çok çeşitlilik gösteren karmaşık sistemlerin dinamiğini yansıtan benzetim örnekleri (bilgisayar simülasyonları) oluşturmaya çalışır.

Sigortacılık ve sürpriz
Jones, ‘Sigorta Dünyası’ isimli bir simülasyon programı geliştirdi ve sigortacılığın özünü sürprizlerin, sürprizlerin bilimsel çehresini ise karmaşıklığın oluşturduğuna dikkat çekti.

Jones şöyle diyor:

‘Sigorta, özünde sigorta şirketleri, reasürans şirketleri, tüketiciler, hükümet düzenleyicileri ve çeşitli sermaye piyasaları, gibi birçok farklı birimi barındıran, tümünün kendine özgü davranış kuralları olan, klasik bir karmaşık sistemdir. Uluslararası ekonomi küresel bir boyut kazandıkça, tüm bu birimler arasındaki etkileşim giderek güçlenir ve neden sonuç ilişkileriyle ilgili basit görüşler giderek geçersiz olur. ‘Sigorta Dünyası’ yazılımı söz konusu tüm birimlerin yaptıklarını içerir ve sigortacılar için bir tür beyin protezi işlevini görerek onlara beklenmedik olaylara uyum sağlama ve karmaşık bir ortamda ayakta kalabilme olanağı sağlar’.

Karmaşıklık kuramı araştırmacıları, son on yılda normalde önceden kestirilmesi olanaksız davranışların altında yatan kuralların belirlenmesi yönünde çeşitli bilgisayar benzetimleri oluşturdu.

Moleküler biyoloji ve karmaşıklık kuramı uzmanı Stuart Kauffman, yeryüzündeki ilk moleküllerin milyarlarca yıl önce canlı hücrelere dönüşmelerini yansıtan bir bilgisayar modeli bile kurdu.

Kaos ve ekonomi
Şirketler, luna parklartaki yığınların nasıl denetlenebileceği, ya da bir üreticinin ürünlerini çevre dükkanlara ulaştırmak için harcadığı sürenin nasıl kısaltılabileceği gibi, akla yatkın konuların eşelenmesinde, karmaşıklık kuramı çözümlemesinden yararlanıyor. Şirketlerin çoğu hükümet laboratuvarları, üniversiteler, biyoteknoloji şirketleri, ilaç şirketleri, yatırım şirketleri ve yığınlarla ham verinin anlaşılabilir dizgelere dönüştürülmesine gerek duyan daha nice şirket için yazılımlar üretiyorlar.

Karmaşıklık kuramı, 80’li yılların ortalarında, Kauffman, bilgisayar uzmanı John Holland, ekonomi uzmanı Brian Arthur, matematikçi John Casti ve fizikçi Murray Gell-Mann tarafından kár amacı gütmeyen bir ‘think tank’ olarak kurulan, Santa Fe Enstitüsü’nde ortaya atıldı.

Kauffman ve arkadaşları, koşullara göre uyarlanabilen tüm karmaşık sistemlerin ortak özelliğini şöyle saptadılar: Bunların davranış dizgeleri, genelde merkezi yetkililer tarafından değil, bağımsız birimler arasındaki etkileşim sonucunda ortaya çıkıyor!

Onlara göre kuş sürüleri buna güzel bir örnek oluşturuyor: Sürülerin bir önderi olmamasına karşın, hareketlerinin uyumlu bir koreografi içinde oluyor. Her kuş bir dizi temel kurala ayak uydurduğundan, tüm sürü uyum içinde deviniyor.

Kauffman ve öteki karmaşıklık kuramcılarının ‘beliren davranış’ adını verdikleri, kendiliğinden örgütlü sistem örneklerine hemen hemen her yerde rastlanabiliyor.

Kaosun eşiği
Karmaşıklık kuramı bağlamında, sigorta endüstrisi kaosun eşiğinde olan, yani denetimiyle çöküşü arasındaki dengenin aşırı duyarlı olduğu, uyarlanabilir bir karmaşık sistemdir.

‘Sigorta Dünyası’ karmaşıklık kuramcıları tarafından bugüne dek tasarlanmış en incelikli bilgisayar benzetimlerinden bir tanesi. Model, müşteri bağlılığı, fiyatlandırma stratejisi ve risklere açıklık derecesi gibi, şirketlerin farklı özelliklerini temsil eden 100 bin kadar değişkenden oluşuyor.

Kasırga ya da sel gibi, dış bir olgunun endüstri içindeki anapara akışı üzerinde yaratacağı doğrudan etkinin yanı sıra, bunun oranlar dalgalandıkça ve şirketler zamanla ayak uydurmaya başladıkça yaratacağı etkileri hesaplıyor.

İkiz Kulelerin vurulduğu 11 Eylül olayları üzerine Jones, sigortacılığın hükümetler ve sermaye piyasaları gibi başka karmaşık sistemlerle de iç içe olduğunun bilincine vardı. Jones, hükümetin kendisinin felcin eşiğinde bir karmaşık sistem olduğunu, bürokratların ani değişimlere tepki vermeye, ya da ani kararlar almaya alışkın olmadıklarını dile getiriyor.

Duygunun ölçümünün özellikle güç bir etmen olduğunun ayırdına varan Jones, artık kazaların bile terörle ilintilendirildiğine, daha önce hiç akla gelmeyen boyutta bir riskle karşı karşıya olduğumuza parmak basıyor. Bugünlerde Jones’un tek emin olduğu şey, genelde sistemin uyarlanabilir özelliklerinin sigorta endüstrisine yardımcı olacağı.

Bu arada Kauffman da bir başka kestirimde bulunarak, ’Benzetimle ilgili bu araçları sürekli karşımıza çıkan mesleki sorunlara uygulayabileceğimizi ortaya koyduk. Kısacası, yepyeni bir endüstrinin tohumlarını atmış olduk,’ diyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder