Ana Sayfa Bilgi Bankası

5 Ocak 2011 Çarşamba

Uçak,Bir Uçağın Başlıca Bölümleri,Standart Tip Uçakların Çalışma İlkesi

Sabit kanatlı, özitmeli (kendi moto­ruyla hareket eden) hava taşıtlarına uçak denir. Basit içten yan­malı motorlu, tek kişilik uçaklardan, dev jumbo jetlere kadar değişen çok çeşitli tip ve büyüklükte uçak vardır. Ama bunların hemen hepsi kabaca aynı genel plana dayalı olarak yapılır. Bu maddede, uçakların tasarım, yapim ve uçuş teknikleri anlatılmıştır. Bu taşıt­ların başlangıcından bugüne kadar olan geliş­mesini HAVACILIK TARİHÎ ve HAVA KUVVETLERİ maddelerinde bulabilirsiniz.
Bir Uçağın Başlıca Bölümleri
Çok hafif bazı uçaklar neredeyse bir uçurtma­ya benzer; bazılarında üst üste yerleştirilmiş iki kanat bulunur; bazı avcı uçaklarının, geriye doğru genişleyen üçgen biçimli "delta" kanatlan vardır; bazı uçaklar ise yerde yol almaya gerek kalmadan dikey olarak havala­nabilir. Ama hepsinde başlıca beş öğe bulu­nur; bunlar, gövde, kanat, kuyruk takımı, iniş takımları ve motordur.
Gövde. Bütün öbür öğelerin doğrudan ya da dolaylı olarak bağlandığı gövde, uçağın çekirdeğini oluşturur. Uçuş mürettebatı, yol­cular, yük, bazı uçak tiplerinde de motor, yakıt tankı ve iniş takımları gövdenin içinde taşınır. Taşıma kuvvetini oluşturan kanat ve kuyruk takımı gövdeye bağlı bulunduğundan gövde çok dayanıklı olmalıdır.
Kanat. Kanat, uçuş sırasında uçağı havada tutan taşıma kuvvetinin oluşmasını sağlayan yüzeydir. Genellikle kanadın üst yüzeyi şiş­kin, alt yüzeyi ise hemen hemen düzdür. Böylece kanadın üst yüzeyinden akan hava, alt yüzeyinden akan havaya göre daha hızlı hareket eder ve daha fazla yol alır. Bir yüzey üzerindeki hava ne kadar hızlı hareket eder­se, o yüzey üzerindeki hava basıncı da o kadar az olur. Bu nedenle, kanadın üst yüzeyindeki basınç alt yüzeyindekinden daha az olur ve alt yüzeydeki fazla basınç kanatları yukarı doğru iter. Her kanadın arka kenarında kanatçık ile flap denen ve pilot tarafından denetlenen hareketli küçük yüzeyler vardır. Kanatçıklar uçağı yana yatırmaya ve döndürmeye, flaplar da gerektiğinde (örneğin kalkış sırasında) uçağa ek taşıma kuvveti sağlamaya, iniş sıra­sında ise hızı düşürmeye yarar. Bazı uçaklar­da kanadın ön kenarında da, temel işlevi ek taşıma kuvveti sağlamak olan ve slat denen, flap benzeri yüzeyler bulunur.
Kuyruk Takımı. Uçağın kuyruk takımı düşey stabilize (dengeleyici) denen bir dik yüzey ile yatay stabilize denen bir yatık yüzeyden oluşur. Bu yüzeyler uçağın dengeli biçimde uçmasını sağlar. Düşey stabilizeni arka bölümünde bulunan hareketli yön düme­ni uçağın sağa sola dönmesini sağlar. Yatay stabilizenin arkasındaki yükseklik dümeni de uçağı aşağı yukarı doğru yönlendirmekte kul­lanılır.
İniş Takımları. Uçak havalanmadan önce ve inişten sonra yerde, iniş takımları denen donanımın üzerinde yol alır. En çok kullanı­lan iniş takımları tekerlekler ve bunları göv­deye bağlayan çubuklar olan dikmelerden oluşur. Uçak inerken yere ilk değdiği anda dikmelerde büyük bir gerilim oluşur, bu nedenle iniş takımları çok dayanıklı ve darbe­leri soğurucu (emici) bir yapıda olmalıdır. Hızlı uçaklarda, hava sürüklemesini (havanın uçağa gösterdiği direnç) azaltabilmek için kalkış sonrasında katlanıp içeri alınan teker­lekli iniş takımları kullanılır. Deniz uçakların­da genellikle tekerlek yerine iki uzun şaman­dıra bulunur. Bazı deniz uçakları doğrudan gövdelerinin üzerine iner; bunların gövdeleri özel olarak biçimlendirilmiş ve sağlamlaştırıl­mıştır.
Motorlar. Uçaklarda üç tür motor kullanı­lır. Birincisi, görece küçük ve kısa menzilli uçaklarda kullanılan pistonlu motor-pervane sistemidir. Bunlarda motor pervaneyi döndü­rür. Tek motorlu uçaklarda motor genellikle gövdenin burun bölümüne, iki ya da daha çok motorlularda ise çoğunlukla kanatlara yerleş­tirilir. İkinci motor türü gaz türbinli motorlar­dır. Bunlar pervaneleri döndürebildikleri gi­bi, jet motoru da olabilirler. Jet motoru uçağın hemen her yerine takılabilir. Türbinli motor aynı güçteki bir pistonlu motordan daha hafiftir, ayrıca çok yüksekten ve çok hızlı uçuşlar için daha elverişlidir. Üçüncü tür motorlar ise roketlerdir. Hava olmadan da çalışabilen roketler uçaklardan çok, uzay araç­larında kullanılır.
Bazı bölümleri bu anlatılanlara tam olarak uymayan modern uçaklar da vardır. Örneğin, "delta" kanatlı bir uçakta alışılmış türden yatay stabilizeli bir kuyruk olmayabilir. Bu tür kanatların arka kenarı çok geriye, nere­deyse uçağın kuyruğuna kadar ulaştığından, buraya takılan tek bir kanatçık normal uçak­lardaki kanatçıkların ve yükseklik dümeninin işlevini görür.
Uçağın havalanabilmesi için gerekli taşıma kuvvetini sağlamakta kullanılan tek araç ka­nat değildir. Gerekli taşıma kuvvetinin tümü ya da bir bölümü, jet motorlarının itme kuvvetinin yere doğru yöneltilmesiyle de sağ­lanabilir. Böylece uçak düşey ya da düşeye çok yakın bir konumda inip kalkabilir. Bunu gerçekleştirmek için ya motorlar döndürüle­rek egzoz gazı aşağı doğru püskürtülür ya da motorların konumu değiştirilmeden hareketli gaz kanallarıyla gaz çıkış yönü aşağı doğru çevrilir.
Planörler de temel olarak gövde, kanat, kuyruk ve iniş takımı öğelerinden oluşur; uçaklardan tek farkları motorlarının olmayışı­dır.
Standart Tip Uçakların Çalışma İlkesi
Standart tip uçakların sabit bir çift yarım kanadı ve iki ya da dört motoru vardır. Küçük ya da büyük bütün uçakların ortak yanı havalanmadan önce yerde yüksek bir hıza ulaşmak zorunda olmalarıdır. Büyük jet uçakları o kadar ağırdır ki, yerden havalanabilmeleri için uzunluğu 3.000 metreye varan sağlam yüzeyli bir piste gereksinimleri vardır. Concorde saatte 385 kilometrelik bir hıza ulaşmadan kalkamaz. Benzer biçimde, stan­dart tip uçaklar önce havada durup sonra inişe geçemezler. Piste yüksek bir hızla yakla­şırlar ve yere konduktan sonra durabilmek için bazen kilometrelerce yol alırlar.
Kalkış hızına ulaşmak için uçağın motoru bütün gücüyle çalıştırılır. Pervaneli uçaklar­da, pistonlu motor ya da türbinle döndürülen pervaneler çok büyük bir hava kütlesini geri­ye doğru hızla hareket ettirir. Böylece gürül­tüsüz ve etkili bir kalkış sağlanır, ama perva­neli uçakların ulaşabileceği hızın üst sınırı saatte 640 kilometredir. Modern hızlı uçakla­rın büyük bölümünde türbofan motorları kullanılır; bu motorlar da büyük bir hava kütlesini hareketlendirerek geriye doğru püs­kürtür. Türbofan motorlarının çıkardığı gü­rültü hâlâ kabul edilebilir düzeydedir ve bunlarda herhangi bir üst hız sının yoktur. Bazı uçaklarda hâlâ türbojet motorları kulla­nılmaktadır. Türbojetler küçük bir hava küt­lesini hareketlendirir, daha çok yakıt yakar ve daha gürültülüdürler. En yüksek hızlı uçak­larda, bir artyakıcıyla donatılmış türbojet motorları vardır; bunlarda çok yüksek mik­tarda yakıt yakılır ve kulakları sağır edecek bir gürültü oluşur.
Uçak pistin sonuna doğru hızlandıkça ka­nadın üstünden akan hava kütlesi yukarıya doğru bir itme kuvveti, yani taşıma kuvveti sağlar. Bu taşıma kuvveti, şöyle de açıklana­bilir: Uçurtmaya benzer eğik bir yüzey olan kanat, içinde hareket ettiği hava kütlesini aşağı doğru yönlendirir, buna karşılık hava kütlesi de kanadı yukarı doğru iter. Alt yüzeyde oluşan basınç ile üst yüzeyde oluşan basınç arasındaki farktan dolayı ortaya çıkan kuvvet de kanadın yukarı doğru itilmesine yardımcı olur ve uçağın havada tutunmasını sağlar.
Çoğu uçaklar, pilot yön değişikliği yapma­dığı sürece, yöneltildikleri doğrultuda uçuş kararlılığını (denge konumunu koruma) ken­diliğinden sağlayacak biçimde tasarımlanır. Yani uçağın kuyruğunda, ok ya da dartta olduğu gibi, uçuş kararlılığını sağlamaya yara­yan düzenekler bulunur. Uçakta bu düzenek­ler sabit düşey yüzeyler ve buna dik, sabit yatay yüzeyler biçimindedir. Yatay sabit yü­zeye yatay stabilize, düşey sabit yüzeye ise düşey stabilize denir.
Uçağa kumanda etmeye yarayan yüzeyler­den bir bölümü hareketli kuyruk parçalandır. Bu parçalar kuyruğun sabit yüzeylerine takıl­mıştır. Uçağın sağa ya da sola yönlendirilme­sini sağlayan yön dümeni, düşey stabilizenin arka kenarına; uçağın yukarıya ya da aşağıya doğru yönlendirilmesini sağlayan yükseklik dümeni ise yatay stabilizeye takılmıştır. Uça­ğın sağa ya da sola yatırılması ise kanatların arka kenarının uca yakın bölümüne yerleşti­rilmiş hareketli yüzeylerce sağlanır. Bu yü­zeylere kanatçık denir. Bütün bu yüzeyler pilot kabinindeki kumanda kol ya da levyeleri ve pedallar aracılığıyla, pilot tarafından de­netlenebilir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder