RADYOMETRİK
TARİHLENDİRME
eski
zamanlardan kalma cisimlerin yaşını belirlemeye yarayan bir yöntemdir. En
yaygın uygulanan radyometrik tarihlendirme yöntemi, jeolojik çağlardan kalmış
fosillerin yaşını saptamakta yararlanılan radyoaktif karbonla tarihlendirmedir.
Radyometrik tarihlendirmenin jeoloji ve arkeolojide büyük bir önemi vardır.
Jeologlar bazı atomların radyoaktif bozunum ya da
parçalanma özelliğinden yararlanarak, 1 milyar yıldan daha yaşlı kayaçların yaşını belirleyebilirler. Bazı
elementlerin atomları kararsızdır, yani hep aynı biçimde kalmaz ve zamanla
ayrışıp parçalanarak başka atomlara dönüşür. Örneğin, uranyum ve toryum
atomları bozunarak kurşun ve helyum gazına dönüşür. Zamanla, kurşun ve helyum
miktarı artar, uranyum ve toryum miktarı ise azalır. Radyoaktif atomlarda
bozunum oranı her zaman aynıdır. Jeologlar, bir kay açtaki kurşunun aynı kayaçtaki
uranyum ya da toryuma olan oranını ölçerek, kayacın ne zaman oluştuğunu belirleyebilirler.
Tarihlendirme çalışmalarında başka radyoaktif
atomlardan da yararlanılabilir. Bir potasyum türü olan potasyum-40 izotopu
bozunarak kalsiyum ve argona dönüşür; böylece, giderek argon miktarı çoğalır,
potasyum miktarı azalır. Bir kayaçtaki potasyum-40 ve argon miktarları arasındaki
bir oranlama, kayacın yaşını ortaya koyar.
Atomların radyoaktif bozunum hızı yan ömür cinsinden
verilir. Yarı ömür, belirli bir miktardaki radyoaktif maddenin yarısının bir
başka maddeye dönüşme süresidir. Jeologlar kayaçların yaşını ölçmek için yan
ömürleri çok uzun, belki de birkaç milyar yıl olan radyoaktif izotoplardan
yararlanırlar.
öte yandan, karbon-14 izotopunun yan ömrü yalnızca
5.730 yıl dolayındadır. Arkeologlar bu karbon izotopunu, odun, kemik, boynuz,
tahıl tanesi, yün ya da orman yangınlarından artakalmış kül gibi, bir zamanlar
canlı olan maddelerin yaşını belirlemekte kullanırlar. Bütün canlılarda
radyoaktif karbonun adi karbona olan oranının aynı olduğu saptanmıştır. Bir
bitki ya da hayvan öldüğünde, bir daha karbon-14 alamayacağı için, yapısındaki
bu karbon izotopu azalmaya başlar. Dolayısıyla, herhangi bir canlı, yaşamını
ne kadar eski bir tarihte yitirmişse, bulunan kalıntısındaki karbon-14 miktarı
da o ölçüde az olur. Kalan karbon-14'ün oranı, o cismin yaşını verir. Karbon-14'le
tarihlendirme yönteminin bazı eski yerleşim yerlerinin yaşını belirlemede çok
yararlı sonuçlar verdiği ortaya konmuştur. Örneğin, İngiltere'de Stone henge
yakınlarındaki bir ocaktan alınan odunkömürünün yaşı bu yöntemle belirlenmiş
ve bu eski uygarlık alanının İÖ 1850'ye dayandığı bulunmuştur. Ama, radyoaktif
karbonla tarihlendirme tekniğinin her zaman aynı ölçüde doğru sonuç verdiği
söylenemez. Örneğin, Eski Mısır'dan kalma, ama tarihleri kesin olarak bilinen
bazı cisimlere bu yöntem uygulandığında, doğru olmayan bir sonuçla
karşılaşılmıştır. Bu yüzden, eğer olanaklıysa, radyoaktif karbonla
tarihlendirme yöntemiyle bulunan sonuçlar, başka tarihlendirme yöntemleriyle
elde edilecek sonuçlarla da karşılaştırmalıdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder