PYGMALİON. Yunan mitolojisinde anlatıldığına
göre Pygmalion, tanrıça Afrodit'in heykeline âşık olan bir Kıbrıs kralıdır.
Romalı şair Ovidius ise Değişişler (Metamorphoses\ İS 8. yüzyıl) adlı yapıtında
daha değişik bir öykü anlatır: Pygmalion her gördüğü kadında bir kusur bulan,
bu yüzden de evlenmek istemeyen genç bir heykelcidir. Günün birinde usta
elleriyle fildişinden çok güzel bir kadın heykeli yapar. Heykelin güzelliği
karşısında büyülenen Pygmalion, ona bakmaya doyamaz ve sonunda âşık olur.
Gerçekmiş gibi her gün onu giydirir, kuşatır, pırıl nırıl deniz kabukları, renk
renk taşlar ve çiçekler armağan eder, sever, okşar. Geleneksel Afrodit
şenliklerinde Pygmalion, yaptığı heykelin tıpatıp benzeri bir eş vermesi için
tanrıçaya yakarır. Şenlik sona erince eve, heykelinin yanına döner. Genç adam
baktıkça heykelin kımıldadığını, etten kemikten gerçek bir kadına dönüştüğünü
görür. Büyük bir sevinçle ona sarılır. Evlendikten sonra karısına Galateia
adını verir.
İrlandalı oyun yazarı George Bernard Shaw bu
öyküden esinlenerek Bir Kadın Yarattım (Pygmalion; 1913) adlı bir oyun
yazmış, bu oyunun 1956'da sahnelenen My Fair Lady adlı
müzikal uyarlaması daha sonra filme çekilmiş ve ülkemizde Benim Tatlı
Meleğim adıyla gösterilmiştir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder