RENGEYİĞİ,
Kuzey Kutup Bölgesi'nin en tanınmış iri yapılı hayvanlarından biridir.
Genellikle tek bir tür (Rangifer tarandus) altında
toplanan bu çifttoynaklı memeliler günümüzde İskandinavya ve Kuzey Kutbu'na en
yakın ada gruplarından biri olan Spitzberg' den (Svalbard) Doğu Sibirya'ya
kadar uzanan bölgede, ayrıca Kuzey Amerika'nın kuzey kesimlerinde yaşar. Ama
tarihöncesi çağlarda bu hayvanların Avrupa'da yaygın biçimde bulunduğu,
İskoçya'nın kuzeyinde 12. yüzyıla kadar varlığını sürdürebildiği bilinmektedir.
Kuzey Amerika'dakiler dışında, rengeyikleri bazı yörelerde evcilleştirilmiştir.
Geyikler arasında yalnız rengeyiklerinin hem erkeği,
hem de dişisinde gelişmiş boynuzlar vardır. Boynuzlar yayvan, kalın ve çok
dallıdır. Omuz yükseklikleri 0,7-1,4 metre arasında değişirken ağırlıkları 300 kilogramı bulabilir. Rengeyiğinin
kalın postunda iki kıl tipi ayırt edilir. Bunlardan dış örtü tüyleri kaba ve
uzun, ısı yalıtımı sağlayan iç örtü tüyleri ince, sık ve yünsüdür. Dış örtü
tüylerinin rengi yazın koyu kahverengi ya da koyu boz, kışın açık kahverengi
ya da açık bozdur. Ayrıca boynundan aşağıya doğru uzun ve beyazımsı kıllar
sarkar. Yayvan toynakları karda ya da bataklık yerlerde dolaşmasını
kolaylaştırır. Çok iyi yüzebilen bu hayvanların yazın ve kışın yaşadıkları
yerler arasındaki göçleri ünlüdür.
Rengeyikleri yaz boyunca iç kesimlerdeki otlaklarda
büyük sürüler halinde otlar, içlerinden bazı sürüler sonbaharda kıyılara inerek
deniz yosunlarıyla beslenir. Kış geldiğinde yeniden geriye dönerek, karların
vadilerdeki kadar derin olmadığı tepelik yerlere çıkar, buralarda toynaklarıyla
karı temizleyerek ortaya çıkan likenleri yerler. Kuzey Amerika'daki
rengeyikleri yiyecek bulmak amacıyla genel olarak sonbaharda güneye, ilkbaharda
kuzeye göç eder. Erkeklerin boynuzları yılın son ayında, dişilerinki ise bahar
aylarında düşer. Üreme mevsimi sonbahara rastlar ve erkekler haremlerini korumak
için kıyasıya dövüşürler.
Rengeyiği evcilleştirilmiş tek geyik türüdür. Norveç, İsveç ve Finlandiya'nın en kuzey bölgelerinde
yaşayan Laponlar ile Sibirya'nın kuzeyinde yaşayan insanlar soğuğa atlardan ve
sığırlardan çok daha dayanıklı olan bu geyikleri evcilleştirmişlerdir. Sütünü
sağıp etini yemenin ve derisinden çadır, koşum takımları, bot ve başka
giyecekler yapmanın yanı sıra, boynuz ve kemiklerinden de çeşitli aletler
yaparlar. Ayrıca rengeyiklerini kızakları çekecek ve yük taşıyacak biçimde
eğitmişlerdir. Kuzey Amerika'daki Eskimolar ise avladıkları rengeyiklerinin
etinden ve derisinden yararlanırlar.
1986'da yüksek dozda radyasyon aldığı için çok sayıda
rengeyiği öldürüldü. SSCB'nin Ukrayna bölgesindeki bir nükleer reaktörden
yayılan radyoaktif maddelerle yüklü bulutlar rüzgârla Laponya'ya sürüklenmiş ve
buralarda rengeyiklerinin beslendiği likenleri de etkilemişti.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder