Ana Sayfa Bilgi Bankası

27 Ocak 2011 Perşembe

PERİYOTLAR CETVELİ



PERİYOTLAR CETVELİ.Periyodik cetvel ya da periyodik tablo olarak da anılan periyotlar cetveli, bilinen bütün elementlerin artan atom numaralarına,günümüzde buna bazen pro¬ton sayısı da denir göre sıralandıkları bir listedir. Liste, benzer özellikleri olan elementler bir araya gelecek biçimde düzenlenmiştir.
1869'da Rus kimyacı Dimitriy İvanoviç Mendeleyev, o dönemde bilinen bütün ele¬mentleri atom kütlelerinin (buna eskiden atom ağırlığı denirdi) büyüklüğüne göre sıra¬layarak bir liste hazırladı. Mendeleyev, İngiliz kimyacı John Newlands'ın yaptığı araştırma¬lardan, benzer kimyasal ve fiziksel özellikle¬rin listede oldukça düzenli aralıklarla yinele¬neceğini biliyordu ve cetvelini de benzer özellikleri olan elementler alt alta gelecek biçimde hazırlamıştı. Cetvelinde bazı boşluk¬lar kalmıştı, ama Mendeleyev bu boşlukların ileride bulunacak elementlerle dolacağını tah¬min ediyordu; bu tahmininde haklı da çıktı. Öte yandan Alman kimyacı Lothar Meyer de aynı sıralarda benzer buluşlar gerçekleş¬tirdi.
Mendeleyev'in hazırladığı ilk cetvelde 17 sütun vardı; ama cetvel daha sonraları yeni¬den gözden geçirildi ve sütun sayısı sekize indirildi. O zamandan bu yana yeni element¬ler bulundukça cetvel birçok kez değişti. Periyotlar cetvelinin en yaygın kullanılan biçimi çizimde gösterilmiştir. Her kareye bir elementin kimyasal simgesi yazılmıştır. Örne¬ğin, berilyum elementi uBe" ile gösterilmiştir. Periyotlar cetveli¬nin her karesinde, elementin simgesiyle bir¬likte atom numarası da yer almaktadır. Beril¬yumun atom numarası 4'tür ve bu, berilyu¬mun çekirdeğinde dört proton olduğunu gös¬terir. Cetvelde grup denen 18 düşey sütun bulunmaktadır. Aynı gruptaki elementlerin benzer özellikleri vardır, çünkü bu elementle¬rin en dış elektron kabuklarındaki elektronların
Periyotlar Cetveli
yerleşim düzeni birbirinin aynıdır. BU benzerlikler yatay sıralar halinde, düzenli aralıklarla (periyodik olarak) yinelenir; böyle yedi yatay sıra, yani yedi periyot vardır.
Yatay sıralarda, yani her periyotta soldan sağa doğru gidildikçe atomların elektron sayı¬sı artar. Bu artış genellikle dış kabuktaki elektron sayısında olur. Ama cetvelin orta bloğunda yer alan geçiş elementlerinde, bu artış dolmamış durumdaki iç kabuklarda olur. Geçiş elementlerinin daha içte kalan iki dizisi¬ne cetvelin altında yer verilmiştir. Lantanitler ya da azrak toprak metalleri denen bu dizinin 15 elementi kimyasal olarak birbirine çok benzer. Bu 15 element, doğada yalnızca başka elementlerle oluşturdukları kimyasal bileşikler (karışımlar) halinde bulunur ve bu elementleri bileşiklerden ayırmak çok güçtür. Azrak toprak metallerinin bazılarına doğada çok ender rastlanır; ama bunlardan biri olan seryum (Ce), altın, gümüş ve kalaydan daha boldur. Aktinitler denen öbür dizinin ele¬mentleri radyoaktif elementlerdir. Aktinitler¬den yalnızca dördü doğada bulunur; bunlar¬dan biri de uranyumdur. Öbürleri ise, laboratuvarda başka elementlerin çekirdeklerinin yüksek enerjili parçacıklarla bombardıman edilmesi sonucunda elde edilir bu yolla elde edi¬len aktinitlerin biri de plütonyumdur. Uran¬yum ve plütonyum atom enerjisi üretiminde kullanılır. Atom numa¬rası 92'den büyük olan elementlere uranyum ötesi elementler denir. Yeni bulunan uranyum ötesi elementler henüz adlandırılma¬mıştır ve bunlar atom numaralarıyla tanınır (element 104, element 105 gibi). Element 108'in yeri açılmış, ama bu element henüz elde edilememiştir.
Bugün bilinen yalnızca 109 element vardır; buna karşılık bileşik halinde bulunan madde sayısı çok daha fazladır. Bu nedenle, elementler arasındaki bağıntıları gösteren bir cetvelin olması bilim adamlarına büyük yarar sağlar. Örneğin, asal gazların hepsi de zor yoğunlaşır. IA grubundaki alkali metaller, yumu¬şak, erime noktalan düşük, metal yapılı katılardır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder