ODYSSEİA,
Eski Yunan'da, şair Homeros'un yazdığı varsayılan iki büyük destandan biridir.
Destana adını veren kahraman Odysseus'un bir başka adı da Ulysses'tir.
Homeros'un öbür destanı ise tlyada'du.
Gerek îlyada, gerek
Odysseia,
Yunanlılarla Truvalılar arasındaki savaş üstüne Yunanlılar'm anlattığı bir dizi
efsane ve öyküden oluşur.
Bu
savaşta, Yunan orduları Truva kentini 10 yıllık bir kuşatmadan sonra ele
geçirerek yerle bir ettiler. Homeros İlyada'da,
kuşatmanın 10. yılında olup bitenleri anlatır. Oysa Odysseia'nın öyküsü daha sonra, uzun savaşın
bitiminde tüm Yunanlı kahramanlar evlerine dönerken başlar. Bu türden birçok
dönüş öyküsü yazıldıysa da Homeros, Odysseus'un aşılması güç engeller ve
serüvenlerle dolu öyküsünü çok güzel bir şiir diliyle kaleme aldığı için Odysseia zamanımıza kadar gelebilmiştir.
Odysseus'u,
Yunanistan Yarımadasının batı kıyısı açıklarındaki İthake Adası'ndaki evinde
karısı Penelope ile oğlu Telemakhos beklemektedir. O dönemde Anadolu'nun kuzeybatı
kıyısındaki Truva kentinden küçük bir gemi ile yelken açıp kara görününceye
kadar yol almak olsa olsa iki ya da üç hafta sürerdi. Ne var ki, bu yolculuk
Odysseus'un 10 yılını aldı. Odysseia aslında
onun evine dönmesini geciktiren olayların öyküsüdür. Homeros öyküyü,
yolculuğun başlangıcında değil, sona oldukça yakın bir anda, su perisi
Kalypso'nun Odysseus'u birkaç yıl alıkoyduğu adada başlatır.
Destan,
tanrıların gökyüzündeki toplantılarında Odysseus'un artık Kalypso'nun yanından
ayrılarak evine dönmesine karar vermeleriyle başlar. Eski Yunan efsanelerinde
tanrılar hep insanların yaşantılarına karışır ve bazen pek de adaletli
sayılamayacak kararlar verirlerdi. Tanrıların bazıları Odysseus'tan yanayken,
bazıları da ondan nefret ediyor ve ona kötülük etmek istiyordu. Baş düşmanıysa
deniz tanrısı Poseidon'du. Odysseus'un gemisinin sürekli olarak kazaya
uğraması ve rotasını şaşırması hep bu yüzdendir. Tanrılar Odysseus'un eve
dönmesine izin vermeyi kararlaştırdıkları zaman bile, Poseidon'un ona duyduğu öfke
sürmektedir.
Öte
yandan, Odysseus'tan yana olan savaş tanrıçası Athena, Odysseus'un oğlu
Telemakhos'a öğüt vermek için toplantıdan sonra doğru İthake'ye gider.
Telemakhos ile Penelope birtakım sorunlarla yüz yüzedir. Odysseus'un evine
yerleşen komşu ülkelerin ileri gelenleri Penelope'ye, artık kocası öldüğüne
göre aralarından birini kendisine koca seçmesi için baskı yapmaktadır.
Penelope, ancak Odysseus'un yaşlı babası için dokuduğu kefeni bitirdikten
sonra karar vereceğini söyleyerek onları oyalar. Gündüzleri dokuduğu kumaşı
geceleri sökerek zaman kazanmaya çalışır. Kılık değiştirip kendisini
Odysseus'un eski bir arkadaşı olarak tanıtan Athena'nın gelişi Penelope'yi
büyük ölçüde rahatlatır. Athena Telemakhos'a, babasını araması için yola
çıkmasını salık verir. Athena'nın da onunla birlikte çıktığı bu yolculuk,
Penelope' nin kararını daha da geciktirmesini sağlar. Penelope ile evlenmek
isteyenler çok öfkelenerek, döndüğü zaman Telemakhos'u öldürmeyi planlarlar.
Yunanistan'ı
baştan başa dolaşan Telemakhos, sonunda Truva Savaşı'nın çıkmasına neden olan
Helen'in kocası Sparta Kralı Menelaos'tan, Odysseus'un bir adada Kalypso'nun
yanında olduğunu öğrenir. Oysa tam bu sırada tanrılar Kalypso'nun Odysseus'u
özgür bırakmasına karar vermişlerdir. Odysseus Kalypso'nun yardımıyla bir sal
yapıp denize açılır, ama Poseidon'un nefreti bir kez daha felaketine neden
olur. Deniz tanrısı, bir fırtınayla salı batırır. Odysseus boğulmaktan kurtulur
ve yüzerek bir adaya çıkar. Adanın kralı olan Alkinoos'un kızı Nausikaa Odysseus'u
bulur ve ona yardım eder. Bu arada ona gönlünü kaptıran ve orada kalması için
yalvaran Nausikaa, Odysseus'u alıp babasının sarayına götürür. Odysseus, Kral
Alkinoos'a ve bütün saraylılara bu adaya ayak basıncaya kadar başından
geçenleri anlatır.
Odysseus'un Serüvenleri
Odysseus, Truva Savaşı'ndan
sonra İthake'ye dönmek için gemisine binip yola çıktığını, ama çok geçmeden
sert bir fırtına yüzünden Lotophagoi (Lotus
Yiyenler) ülkesine sürüklendiğini anlatır. Bazı denizciler orada Lotus' un
meyvesini yedikleri için yolculuğun amacını unutur, arkadaşlarını bile
tanımazlar. Odysseus onları zorla gemilere bindirip yeniden yola çıkarır.
Derken dev soyundan, tepegöz yaratıklar olan Kikloplar'ın yaşadığı bir adaya
çıkarlar. Orada, Polyphemos adlı dev Odysseus'un altı arkadaşını öldürerek yer,
ama dev uyurken Odysseus bir sopayla onun gözünü kör ederek kaçmayı başarır.
Polyphemos'un
elinden canlarını kıl payı kurtardıktan sonra rüzgârlar tanrısının adasına
varırlar; tanrı onlara, dönüş yolculuklarını engelleyebilecek bütün rüzgârların
içinde hapis tutulduğu bir torba verir. 10 gün sonra tam İthake'ye
yaklaşırken, meraklarını yenemeyen tayfalar Odysseus uykudayken, içinde ne
olduğunu görmek için torbayı açınca, ne kadar rüzgâr varsa dışarı çıkar ve
korkunç bir fırtına kopar. Gemiler İthake'den çok uzaklara sürüklenir. Çok
geçmeden de Laistrygon adlı dev yamyamların yaşadığı bir ülkeye varırlar.
Yamyamların saldırısına uğrayan gemicilerden yalnızca Odysseus'un
gemisindekiler canını kurtarabilir. Kalan bu tek gemideki denizciler, acı ve
umutsuzluk içinde, tanrıça Kirke'nin yaşadığı adaya varırlar. Büyücü olan
Kirke, sarayında düzenlediği şölene çağırdığı denizcilerin çoğunu domuza
dönüştürür. Ne var ki, Odysseus tanrı Hermes'in verdiği sihirli bir otun
yardımıyla onların imdadına yetişir. Kirke de büyüyü bozmaya razı olur.
Odysseus ile arkadaşları bir yıl Kirke'nin sarayında kalırlar. Ama sonunda
İthake'ye dönme istekleri ağır basar ve yeniden denize açılırlar. Ancak önce
İthake'ye değil, bilge kâhin Teiresias'ın ruhuna akıl danışmak için ölüler
ülkesine doğru yola çıkarlar. Teiresias, Odysseus'u yolculuk sırasında
karşısına çıkacak tehlikelere karşı uyarır, bunlarla başa çıkabilmesi için
öğütler verir.
Gerçekten de serüvenler birbirini kovalar, ama
Odysseus hepsinden de sağ çıkmayı başarır. Şarkılarıyla erkekleri sarhoş edip
ölüme sürükleyen güzel sesli Sirenler'in tehlikeli büyüsünden kurtulduktan
sonra bir yanda canavar Skylla'nın, öte yanda Kharybdis anaforunun bulunduğu
boğazı da sağ salim geçer. Sicilya kıyılarına çıktıklarında Odysseus
arkadaşlarını koyun ve sığır sürülerine dokunmamaları için uyarırsa da, onlar
bu uyarıya kulak asmaz. Ne var ki, kesip yedikleri koyunlar gerçek ve ışık
tanrısı Apollon'un malıdır ve Apollon onları tam adadan ayrılırken korkunç bir
fırtınayla cezalandırır. Gemi bir yıldırımla paramparça olur, tayfaların tümü
boğulur. Tek başına kurtulan Odysseus dokuz gün denizle boğuştuktan sonra bugünkü
Malta Adası olduğu sanılan, Kalypso'nun yaşadığı adada karaya çıkar.
Eve Dönüş
Bu acılı öyküden Kral
Alkinoos öyle duygulanır ki, yurduna geri dönebilmesi için Odysseus'a hem bir
gemi, hem de tayfa verir. Bu kez Odysseus sağ salim İthake'ye varır. Derin bir
uykudayken dost denizciler onu yavaşça kumun üzerine yatırırlar. Uyanınca
Athena ona Penelope ile evlenmek isteyenlerden söz eder ve Telemakhos'u
öldürmeyi planladıklarını anlatır. Tanınmasın diye Odysseus'u dilenci kılığına
sokar ve ona yardım etmesi için gizlice Telemakhos'u getirir. Yalnızca
Telemakhos ve sadık bir uşak Odysseus'un kim olduğunu bilmektedir. Odysseus ne
yapacaklarını planlarken hep birlikte uşağın kulübesine sığınırlar.
Penelope'yle evlenmek isteyenler, Odysseus'u dilenci sanarak kendi sarayında
aşağılarlar.
Penelope
sonunda, her kim Odysseus'un büyük yayını germeyi başarırsa onunla evlenebileceğini
söyler. Herkes dener, ama bu işi kolayca başaran hâlâ dilenci kılığındaki Odysseus
olur. Üzerindeki yırtık pırtık giysileri atınca kim olduğu ortaya çıkan
Odysseus,
Telemakhos'un yardımıyla,
Penelope ile evlenmek isteyenleri birer birer öldürür. Penelope'nin bile
tanımakta güçlük çektiği Odysseus'un çilesi son bulur, karısına ve evine
kavuşur.
DR adlı bu harika büyü uygulayıcısıyla tanışana kadar Büyülere veya Sihire asla inanmadım. Ajayi. Evlenmek istediğim adam, düğünümüzü planladıktan 3 ay sonra beni terk etti ve hayatım alt üst oldu. 4 yıldır benimleydi ve onu çok seviyorum. Beni sebepsiz yere başka bir kadın için terk etti. Onu aradığımda aramalarıma hiç cevap vermedi ve beni yanında görmek istemedi. Çaresizdim ve sevdiğim adamı hayatıma nasıl geri getireceğimi bilmiyordum. İnternette yardım aradım ve DR hakkında bilgi aldım. Ajayi güçlü bir manevi adam. Onunla temasa geçtim ve sorunlarımı DR'ye anlattım. Ajayi. Bazı okumalar yaptı ve okumaların ardından diğer kadının nişanlıma büyü yaptığını, bu yüzden beni terk ettiğini fark ettirdi. Onu geri getirecek bir büyü yapmama yardım edeceğini söyledi. İlk başta şüpheciydim ama denedim. Büyü DR tarafından yapıldıktan bir hafta sonra. Ajayi, Nişanlım beni kendisi aradı ve özür dileyerek yanıma geldi. Bir daha bana geri dönebileceğine inanamıyorum ama şimdi geri döndüğü için mutluyum, artık evliyiz ve mutlu bir aile olarak yaşıyoruz. Bu harika adamın yardımına ihtiyaç duyan biri varsa bunu foruma gönderiyorum, onunla Whatsapp'tan da iletişime geçebilirsiniz: +2347084887094 veya E-posta: drajayi1990@gmail.com
YanıtlaSil