NİTRİK
ASİT. Renksiz, ağır, yağsı bir sıvı olan nitrik asit çok güçlü
bir asittir. ÎS 9. yüzyıldan beri bilinen nitrik asit eskiden, Şili güherçilesi
denen ve daha çok Şili, Peru ve Bolivya'daki çöllerde bulunan sodyum nitratın
sülfürik asit ile birlikte ısıtılması yoluyla elde edilirdi. I. Dünya Savaşı
sırasında, patlayıcı madde yapmak için çok miktarda nitrik asite gereksinim
doğmuştu, ama başlıca sodyum nitrat üreticisi olan Şili ile Almanya'nın
ilişkileri kötüydü. Bunun üzerine Alman kimyacı Fritz Haber, havadaki azottan
amonyak elde etmenin, sonra da bunu yüksek sıcaklıkta, havadaki oksijenle
birleştirerek nitrik asit üretmenin yolunu buldu. Wilhelm Ostwald adındaki bir
başka kimyacı da, bu yöntemi sanayi ölçeğinde uygulayabilmek için gerekli
buluşları gerçekleştirdi.
Deri üzerine döküldüğünde ciddi yanıklara yol açan
nitrik asit, yalnızca bitkisel ve hayvansal maddeleri değil, altın, platin,
tantal ve titan dışındaki bütün metalleri de aşındırır, yani yenime uğratır. Bu
sayılan metaller bile, nitrik asit ile hidroklorik asitin karışımından oluşan
ve simyacıların "kral suyu" dedikleri bileşikten etkilenirler. Bu
özelliği nedeniyle nitrik asitten, bakır levhaların belirli kesimlerinin
"dağlanarak" oymabaskı levhaların hazırlanmasında ve metallerle
metal cevherlerinin saflık derecesinin belirlenmesinde yararlanılır.
Üretilen nitrik asitin yaklaşık yarısı patlayıcı madde
yapımında tüketilir. Nitrik asit ayrıca kimyasal gübre, plastik, fotoğraf
filmi ve boyarmadde yapımında da kullanılır.
Nemli havada elektrik boşalması olduğunda az miktarda
nitrik asit oluşur; bu nedenle, sağanak yağışlı havalarda, şimşek çaktığında,
yağmur damlacıklarında çok seyreltik halde nitrik asit oluşur. Bu seyreltik
asit toprakta emilir ve parçalanarak nitrat denen tuzları oluşturur. Nitratlar
bitkiler için büyük önem taşır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder