NÖTRON.
Bütün elementler atom denen çok küçük parçacıklardan oluşur ve her elementin
atomu farklı bir yapıdadır. Bu ufacık atomların kendileri de çeşitli
parçacıklardan oluşur; her atomun merkezinde bir çekirdek ve bu çekirdeğin
çevresindeki enerji katmanlarına ya da kabuklarına yerleşmiş elektronlar vardır.
Çekirdek ise, proton ve nötronlardan oluşmuştur.
Nötronları
1932'de İngiliz fizikçi Sir James Chadvvick keşfetti; bu buluşuyla da 1935
Nobel Fizik Ödülü'nü kazandı. Nötronlara bu adın verilmesinin nedeni, bu
parçaların hiç elektrik yükü taşımamaları, yani elektriksel bakımdan nötr
olmalarıdır. Nötron, protonla hemen hemen aynı kütleye sahiptir ve nötronlar
ile protonlar atom kütlesinin yüzde 99,9'unu oluşturur. Atom çekirdeğini oluşturan
bu nötron ve protonlar bazen birlikte çekirdek
parçacığı ya da nükleon olarak adlandırılır.
Nötron ve protonları bir arada tutan, doğadaki bilinen en büyük kuvvet olan güçlü nükleer etkileşim'dir. Artı yüklü protonların
birbirini iterek çekirdeğin dağılmasına yol açmalarını önleyen bu kuvvettir.
Bir
proton ve bir elektronu olan hidrojen atomunun dışındaki bütün atomlarda nötronlar
vardır. Bir elementin atomunu başka bütün elementlerin atomlarından farklı
kılan, o atomdaki nötron, proton ve elektronların sayısıdır. Bir elementin atom numarası (ya da proton
sayısı), o elementin her atomundaki protonların sayısıdır. Bu sayı elektron
sayısıyla aynıdır ve bu elementin kimliğini ve özelliklerini belirler. Bir
atomun çekirdeğindeki proton ve nötronların toplam sayısı, o elementin kütle numarasını verir. Bir atomdaki elektronların
ve protonların sayısı, atomu elektriksel bakımdan dengede tutmak için aynı
olmak zorundadır; ama nötron sayısı değişebilir. Bu nedenle, bir elementin atom
numarası tek ve değişmezken, aynı element, kütle numaraları farklı olan
biçimlerde bulunabilir. Aynı elementin değişik sayıda nötrona sahip (kütle
numaraları değişik) atomlarına, o elementin
izotopları denir. Bugün artık pek çok elementin doğada, bir dizi farklı
izotopunun karışımları halinde bulundukları bilinmektedir. Radyoaktif olan bir
izotopa radyoizotop denir.
Nötronlar
elektrik yükü taşımadıkları için, bu parçacıklar ile eksi yüklü elektronlar ya
da artı yüklü çekirdekler arasında herhangi bir etkileşim (itme) olmaz. Bu
özellikten yararlanılarak belirli bir maddenin atom çekirdekleri nötronlarla
bombardıman edilebilir (dövülebilir) ve maddenin çekirdeğinde bir değişim
yaratılabilir. Bazen herhangi bir çekirdek, bir nötron soğurarak (emerek) daha
büyük bir kütleye sahip olabilir. Ama çoğunlukla, nötron soğuran bir çekirdek
kararsız hale gelir ve ışınım salarak dağılır, yani bozunur; bu ışınım salma
olayına radyasyon ya da radyoaktif ışıma denir. Tıp ve sanayide kullanılan
radyoizotoplar, nötron bombardımanı yoluyla üretilir. Nötronlar uranyum ve
plütonyum gibi ağır atomların çekirdekleriyle çarpıştıkları zaman, çekirdek
bölünmesi (fisyon) olayı gerçekleşir ve çok büyük bir nükleer enerji açığa
çıkar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder