Ana Sayfa Bilgi Bankası

20 Ocak 2011 Perşembe

YARA,Kas Yaraları,Deri Yaraları,Kırıklar,,Sinir Örselenmeleri,Ameliyat Yaraları



YARA. Vücudun herhangi bir yerinde çeşitli nedenlerle oluşan ezik, bere, çürük, sıyrık, kesik, yanık ve deri yırtılması gibi doku örselenmelerine yara denir. Uzmanlar yara oluşumuna yol açan etkenleri başlıca iki grupta toplarlar: Bıçak, mermi, cam parçası, çarpma ve vurma gibi mekanik ya da fiziksel etkenler ile yanıklara yol açan ateş, asitler ve bazlar gibi kimyasal etkenler. Yaralar bazen yaygın bir doku yıkımına yol açarak, bazen de önemli bir organın işlevini engelleyerek ya¬şamsal tehlike yaratabilir. Örneğin çok geniş bir alanı kaplayan ağır yanıklar doku yıkımı sonucunda insanın yaşamını tehlikeye atabi¬lir. Kalbin ya da akciğerlerin bıçakla yaralan¬masında ise, zarar gören dokuların alanı ne kadar küçük, olursa olsun, bu organların çalışmasını engelleyen herhangi bir yara ölümle sonuçlanabilir.
Vücudun, yaralan onarmak için kendine özgü yöntemleri vardır. Yara iyileşmesi de¬nen bu karmaşık süreç her dokuda aynı biçimde gelişmez; gene de bu sürecin bazı aşamaları bütün dokularda aynıdır. Genel olarak, vücudun yeni dokular yaparak yarala¬rı onarabilmesi için bol protein, vitaminler, özellikle C vitamini ve mineraller gerektiğin¬den, iyi beslenmeyen kişilerde yaraların iyi¬leşmesi çok daha uzun sürer. Ayrıca alyuvar¬ların sayısı ve özel kan proteinlerinin varlığı da bu süreçte çok önemli rol oynar. Öte yandan, yaraların mikrop kaparak iltihaplan¬ması ya da tüm vücudu etkileyen mikrobik hastalıklar da yara iyileşmesini geciktiren önemli etkenlerdir.
Kas Yaraları
Kaslardaki bir yaranın çevresinde örselenmiş ya da ölü kas dokusu, kan ve lenf sıvısı bulunur. Bu yaraların iyileşmesi, öbür doku¬lardaki genel iyileşme süreçleriyle hemen hemen aynıdır. Kasları dolaşan kan ve fagosit denen özel akyuvarlar, yaradaki ölü ya da örselenmiş dokuları temizler. Kan akımı, yaralanmış dokuda oluşan kan pıhtılarını alıp götürür ve yaranın çevresindeki boşlukları doldurur. Kastaki kesiklerin kenarlarından fibroblast denen kas hücreleri gelişmeye baş¬lar. Daha sonra, yaralanmış bölgede yeni kas lifleri ve kan damarları oluşur. Bu bağdoku yaralanmış kas dokusunun yerini alır ve yak¬laşık altı hafta içinde doku yenilenmesi ta¬mamlanarak yara iyileşir.
İyileşmiş bir kasta, çevresindeki dokular¬dan daha açık renkli kalın bir şerit görülür. "Nedbe" denen bu yara izi, kastaki yaranın kenarlarını birleştiren lif si bağdokudur. İyi¬leşmeyi hızlandırmak üzere yaranın her yanı¬nı sarmış olan kan damarları zamanla azaldığı için yara izi de giderek beyazlaşır.
Deri Yaraları
Derinin en üst katmanı olan epitel doku sıyrılır ya da yanarsa, bu katmandaki hücreler hızla bölünerek yaralı bölgeye yayılır. Bu tip yaraların iyileşmesi hızlıdır ve hiç yara izi kalmaz. Eğer derinin daha alt katmanları zarar görmüşse, kas yaralarında olduğu gibi bağdokuyla onarılır ve yara izi kalır. Üzeri ince bir epitel dokuyla örtülen bu yara izi ya da nedbe dokusu birkaç ay sonra büzülür ve çevresindeki sağlam doku yara izine doğru yaklaşarak kırışır. Eğer bir eklemin, örneğin parmak boğumlarının çevresinde derin bir yanık ya da yara nedeniyle böyle bir iz kalırsa, doku büzüşmesi parmağın hareketle¬rini kısıtlayabilir.
Kırıklar
Bir kemikteki kırığın iyileşmesi için, kırık uçlarının birleşerek yeni kemik dokusuyla birbirine kaynaması gerekir. Bu nedenle, uçların olabildiğince birbirine yaklaşması ve kırık iyileşinceye kadar hareket etmemesi çok önemlidir. Bunu sağlamak için kırık kemikler alçıya alınır ya da özel iğne ve vidalarla tutturulur. Kırık uçları kayarsa ya da araları¬na kas, metal parçası gibi yabancı maddeler girerse kemikler ya eğri kaynar ya da hiç kaynamaz.
Sinir Örselenmeleri
Örselenmiş sinirlerin iyileşmesi çok güç, hatta çoğu zaman olanaksızdır. Bunun için, kopan bir sinirin iki ucunu cerrahların özenle dikme­si gerekir. Eğer kopuk parçalar tam olarak birleştirilmezse, aralarında gelişen bağdoku sinir iletisini engellediğinden kalıcı bir duyu ya da hareket yitimi görülür.
Ameliyat Yaraları
Cerrahların ameliyat sırasında dokuları kese­rek oluşturdukları yaralara kesi denir. Bir ameliyatın başarısı büyük ölçüde bu yaranın çabuk iyeleşmesine bağlıdır. Cerrahın olabil­diğince küçük bir kesi yaparak dokulara az zarar vermesi, sinirleri ve önemli kan damar­larını kesmemesi, dokuları çekerek ya da yırtarak örselememesi çok önemlidir.
Ameliyat bitince, kesi yarasının kenarları birleştirilerek ipek, keten, naylon ya da dakron ipliklerle dikilir. İnce paslanmaz çelik ve gümüş teller de ameliyat dikişlerinde iyi sonuç verir. Ayrıca, yaranın uçlarını yaklaş­tırmak için metal ya da plastik klipsler de kullanılabilir. Ama vücutta eritilmeyen bu gereçleri yara kapandıktan sonra çıkarıp al­mak gerektiği halde, koyun bağırsağından yapılan ve katgüt denen özel ameliyat iplikleri vücutta yok edilebildiği için sonradan dikişle­rin alınması gerekmez. Dikişler kesi yerinin uçlarını birleştirerek dokuların daha çabuk kaynaşmasını sağlar ve ameliyattan sonra genellikle çok hafif bir yara izi kalır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder