Örneğin geçtiğimiz Ocak ayına ait bir belgede, ABD Büyükelçiliği yetkilileri, Afganistan’ın
yeni kabinesinde yer alması muhtemel isimlerden bahsediyor. Tarım
Bakanı Asıf Rahimi, “Hakkında rüşvet iddiaları bulunmadığı teyit edilen
tek bakan” olarak tanımlanıyor.
Bir Afgan yetkili ise ülkedeki diplomatlara, ABD’nin
ülkedeki kalkınma projelerinden “dört aşamada” nasıl para
hortumladıklarını anlatıyor: “Müteahhitler bir projeyle ilgili olarak
ihaleye girdiğinde, inşaat izinleri için başvuru yapıldığında, inşaat
sırasında ve kurdele kesme töreninde.”
Kabil
Belediye Başkanı Abdül Ahad Sahibi’nin geçtiğimiz yıl zimmetine büyük
miktarda para geçirmek suçuyla tutuklanması yolsuzlukla mücadelede çok
önemli bir zafer olarak görülse de Wikileaks’in yayımladığı belgeler
bambaşka bir hikaye anlatıyor. Buna göre Sahibi yolsuzlukla bağlantılı
bir toprak dağıtım planını bozduğu için “kanguru mahkemesi adaleti”nin
kurbanı olmuş.
Afganistan’da
yolsuzluk yapıldığı herkesçe bilinen bir durum ancak, Wikileaks’in
belgeleri bu durumun nasıl ilişkiler üzerinden geliştiğini, boyutlarının
ne kadar büyük olduğunu ve Afgan hükümetini bölgede terörle mücadelenin
köşe taşı haline getiren ABD hükümetinin önünde ne büyük bir sorun olduğunu göstermesi açısından önemli.
Belgeler ABD’li
diplomatların “balığın baştan koktuğu”na yani yolsuzluğun Devlet
Başkanı Hamid Karzai’den başladığına inandığını gösteriyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder