Yönetsel Yapı
Bir devlet, toplumsal düzeni ve işleyişi sağlamak için yasama, yürütme ve yargı görevlerini yerine getirir. Kuvvetler ayrılığı ilkesini benimseyen 1982 Anayasası bu görevlerin hangi organ tarafından nasıl yerine getirileceğini tanımlamış ve her organa üstüne düşen görevi gerçekleştirebilmesi için yetki vermiştir. Buna göre yasama yetkisi Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin (TBMM), yürütme yetkisi cumhurbaşkanı ile bakanlar kurulunun, yargı yetkisi de bağımsız mahkemelerin sorumluluğundadır. Siyasal iktidarı oluşturan yasama ve yürütme organları devlet yönetimine doğrudan katılırlar. 1982 Anayasası bu iki organ arasında denge sağlamaya çalışmış, birini öbüründen üstün kılmamıştır. Yasama organının yürütmeyi denetleme ve düşürebilme yetkisi vardır. Buna karşılık belirli koşulların gerçekleşmesi durumunda yürütme de yasama organı olan TBMM'yi feshedebilir. Siyasal iktidar kavramının dışında ve ondan bağımsız olan yargı organıysa hukuksal denetim işlevini yerine getirir ve kişiler arasındaki hukuksal anlaşmazlıkları çözer.
Yasama. 1921, 1924, 1961 ve 1982 anayasalarında yasama görevi TBMM'ye verilmiştir. İlk kurulduğu 23 Nisan 1920'den bu yana Türkiye Cumhuriyeti'nin sürekli bir organı olan TBMM aynı zamanda milletin egemenliğinin de simgesidir. Kurtuluş Savaşı sırasında hazırlanan 1921 Anayasası ve zaferden sonra yeni devletin örgütlenmesi için hazırlanan 1924 Anayasası yasama yetkisinin yanı sıra yürütme yetkisini de TBMM'ye vermişti. 1961 ve 1982 anayasaları ise TBMM'yi yalnızca yasama yetkisini kullanan bir organ olarak düzenledi.
TBMM 20 yaşını doldurmuş seçmenlerce tek dereceli seçimle beş yıl için seçilen 450 milletvekilinden oluşur. 30 yaşını dolduran ve seçilmeye engel durumu olmayan her Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı milletvekili seçilebilir.
TBMM'nin anayasa tarafından belirlenmiş görevleri, yasa koymak, değiştirmek ve kaldırmak, bakanlar kurulu ile bakanları denetlemek, bakanlar kuruluna belli konularda yasa gücünde kararname çıkarma yetkisi vermek, bütçe ve kesin hesap tasarılarını görüşüp onaylamak, para basımına, savaş ilanına karar vermek, uluslararası antlaşmaları onaylamak, genel ve özel af çıkarmak, kesinleşen ölüm cezalarının gerçekleştirilmesine karar vermek, cumhurbaşkanını seçmek, bakanlar kurulunca ilan edilen olağanüstü hallerin uygun olup olmadığını, seferberlik, sıkıyönetim, savaş durumunun uzatılıp uzatılmayacağını kararlaştırmak ve TBMM seçimlerinin yenilenmesine karar vermektir.
Anayasa TBBM seçimlerinin beş yılda bir yapılmasını öngörmüştür. Ama milletvekili çoğunluğunun seçimlerin yenilenmesine karar vermesi ya da anayasada öngörülen şartların gerçekleşmesi durumunda seçimler süresinden önce yapılabilir.
Yürütme. Devletin yürütme görevi, toplumun gereksinimlerini karşılamak için etkinliklerde bulunarak belirli hizmetleri yerine getirmesidir. Yürütme, devletin amacına uygun hizmetleri gerçekleştirmesi olarak da tanımlanabilir. Bunların plan ve programını yasal düzenlemeler için gerekli yasa tasarılarını hazırlama, yasama organının çıkarttığı yasaları uygulama, mali kaynaklan sağlama, harcama yapma yetki ve görevi devletin yürütme organına aittir. 1982 Anayasası yürütme yetki ve görevini cumhurbaşkanı ve bakanlar kuruluna vermiştir. Cumhurbaşkanı TBMM tarafından, anayasada belirtilen koşullara uygun kişiler arasından seçilir. Görev süresi yedi yıldır ve bir kimse ancak bir kez cumhurbaşkanı olabilir.
1982 Anayasası kendisinden önceki anayasaların tersine devletin başı olan cumhurbaşkanını etkin bir yürütme gücüyle donatmıştır. Ama, doğrudan kullandığı geniş kapsamlı yetkilerine karşın cumhurbaşkanı siyasal ve yargısal denetimin dışında tutulmuştur. Bu nedenle anayasa, cumhurbaşkanının görevini eksiksiz yapabilmesi için tarafsız olmasını istemektedir. Tarafsızlığını koruyabilmesi için partisi ile ilişkisini keserek TBMM üyeliğinden ayrılması zorunluluğunu getirmiştir.
Cumhurbaşkanına yasama, yürütme ve yargı alanlarında geniş yetkiler veren 1982 Anayasası bu yetkilerin kullanılmasında ona yardımcı olacak bazı örgütlerin kurulmasını öngörmüştür.
Bu örgütlerden Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği, cumhurbaşkanının bakanlar kurulu, öbür kuruluşlar ve yabancı elçiliklerle olan ilişkilerini ve yazışmalarını yürütme görevini yerine getirir. Cumhurbaşkanına bağlı bir başka organ da yönetimin hukuka uygunluğunu, düzenli ve verimli işleyişini denetlemek ve sağlamakla görevli Devlet Denetleme Kurulu'dur. Bu kurul silahlı kuvvetler ve yargı organları dışında tüm kurum, kuruluş ve örgütlerde cumhurbaşkanının isteği üzerine her türlü inceleme, araştırma ve denetlemeyi yürütür.
1982 Anayasası'nca devletin yürütme yetkisinin verildiği öbür organ olan bakanlar kurulu TBMM'nin güvenine dayalı, ortak siyasal sorumluluk taşıyan bakanlar ile başbakandan oluşur. Cumhurbaşkanının tersine bakanlar kurulu siyasal sorumluluk taşır. Bakanlar kurulunda yer alan her bakan il, ilçe ve bucaklara kadar uzanan bir yönetim örgütünün başındadır. Aynca bakanlar, bakanlıklarına ilişkin işlerden ötürü başbakana karşı sorumludurlar. Bakanlığının işlerinden ötürü tek tek ve bakanlar kurulu kararlarından ötürü ortak sorumluluk taşıyan bakanlar TBMM tarafından denetlenir.
Bakanlar kurulunun başkanı olan başbakan, bakanların görevlerini anayasaya, yasalara uygun olarak yerine getirmelerini gözetir; başbakan, bakanlar gibi başkent dışına uzanan bir hizmet örgütüne sahip değildir. Hükümet başkanı olarak görev ve yetkilerini başbakanlık örgütüyle yürütür.
Başbakanlık örgütü başbakana yardımcı olmak üzere oluşturulmuş Başbakanlık Dairesi ile tek bir bakanlığa bağlanmayacak kapsamdaki kuruluşları çatısı altında toplar. Başbakanlığa bağlı bu kuruluşların başlıcaları şunlardır: Devlet Planlama Teşkilatı, Devlet İstatistik Enstitüsü, Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu, Türk Standartlar Enstitüsü Kurumu, Türkiye Radyo ve Televizyon Kurumu Genel Müdürlüğü, Atatürk Kültür,
TÜRKİYE CUMHURİYETİ'NİN BAŞBAKANLARI | |||
İsmet İnönü | 30 Ekim 1923-22 Kasım 1924 | ||
4 Mart 1925-1 Kasım 1937 | |||
20 Kasım 1961-13 Şubat 1965 | |||
Fethi Okyar | 22 Kasım 1924-3 Mart 1925 | ||
Celal Bayar | 1 Kasım 1937-25 Ocak 1939 | ||
Refik Saydam | 25 Ocak 1939-8 Temmuz 1942 | ||
Şükrü Saraçoğlu | 9 Temmuz 1942-5 Ağustos 1946 | ||
Recep Peker | 6 Ağustos 1946-9 Eylül 1947 | ||
Hasan Saka | 10 Eylül 1947-14 Ocak 1949 | ||
Şemsettin Günaltay | 16 Ocak 1949-22 Mayıs 1950 | ||
Adnan Menderes | 22 Mayıs 1950-27 Mayıs 1960 | ||
Cemal Gürsel (aynı zamanda devler başkanı) | 28 Mayıs 1960-26 Ekim 1961 | ||
Suat Hayri Ürgüplü | 20 Şubat 1965-22 Ekim 1965 | ||
Süleyman Demirel | 27 Ekim 1965-12 Mart 1971 | ||
31 Mart 1975-21 Haziran 1977 | |||
21 Temmuz 1977-5 Ocak 1978 | |||
12 Kasım 1979-12 Eylül 1980 | |||
Nihat Erim | 26 Mart 1971-17 Nisan 1972 | ||
Ferit Melen | 22 Mayıs 1972-10 Nisan 1973 | ||
Naim Talû | 15 Nisan 1973-25 Ocak 1974 | ||
Bülent Ecevit (TBMM'den güvenoyu alamadı) | 26 Ocak 1974-17 Kasım 1974 21 Haziran 1977-21 Temmuz 1977 5 Ocak 1978-12 Kasım 1979 | ||
Sadi Irmak (TBMM'den güvenoyu alamadı) | 17 Kasım 1974-31 Mart 1975 | ||
Bülend Ulusu | 20 Eylül 1980-13 Aralık 1983 | ||
Turgut Özal | 13 Aralık 1983-31 Ekim 1989 | ||
Yıldırım Akbulut | 9 Kasım 1989 |
Dil ve Tarih Yüksek Kurumu, Türkiye Atom Enerjisi Kurumu, Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı, Basın Yayın Genel Müdürlüğü, Diyanet İşleri Başkanlığı, Vakıflar Genel Müdürlüğü, Milli İstihbarat Teşkilatı, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü, Başbakanlık Toplu Konut ve Kamu Ortaklığı İdaresi, Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu.
Devlet Yardımcı Kuruluşları. Devletin yürütme yetki ve görevini üstlenmiş olan cumhurbaşkanı ve bakanlar kuruluna, belirli konularda görüş bildirmek, öneri ve tavsiyelerde bulunmak yoluyla yardımcı olmak üzere devletin başkentteki örgütünde bazı kuruluşlar bulunur. Bunlar Milli Güvenlik Kurulu, Devlet Planlama Teşkilatı, Devlet Denetleme Kurulu, Danıştay ve Sayıştay'dır. Kurulmalarının amacı devlet yönetiminde tutarlı ve uyumlu bir çalışmanın ve yönetim bütünlüğünün sağlanmasıdır.
Milli Birlik Komitesi'nce 1960'ta kurulan Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) 1961 Ana
yasasında bir anayasal kurum olarak öngörülmüştü. 1982 Anayasası ise kalkınma planı yapacak bir örgütün kurulmasını devletin görevleri arasında saymış, ama DPT'den söz etmemiştir. DPT bakanlar kuruluna ekonomik, toplumsal ve kültürel konularda görüş, seçenek ve öneriler sunar. Bu amaçla inceleme, araştırma ve hazırlık çalışmaları yapar. Görevleri arasında kalkınma ilkelerini saptamak ve uzun dönemli plânlarla yıllık planların uygulanmasını izlemek de vardır. DPT başbakanlığa bağlı bir müsteşarlık ve Yüksek Planlama Kurulu biçiminde örgütlenmiştir. Yüksek Planlama Kurulu başbakanın başkanlığında, belirli bakanlar ile DPT müsteşarı ve daire başkanlarından oluşur.
Danıştay anayasayla görevlendirilmiş bir yüksek idare mahkemesi, bir danışma ve inceleme yeridir. Burada Danıştay'ın yönetsel yanını ele alacağız. Yargısal yanı YARGI maddesinde incelenecektir. Danıştay yönetsel görevlerin, danışma kararlan, inceleme kararları ve yönetsel kararlarla yerine getirir. Danıştay'ın yönetsel işlerle uğraşan birimleri idari daireler ve İdari İşler Kurulu'dur. Yönetsel görevleri Birinci ve İkinci daireler üstlenmiştir. Danıştay danışma kararlarını hukuk ve yönetsel konularda karşılaşılan güçlüklerin aşılması için alır. Danıştay Birinci Dairesi devlet başkanlığı ve başbakanlıktan gönderilen işleri inceler ve düşüncesini bildirir. Danıştay'ın inceleme kararlarını ise Danıştay İdari İşler Kurulu'nun başbakanlık ve bakanlar kurulunca gönderilen yasa tasarısı ya da önerileriyle bakanlıklardan gönderilen tüzük tasarılarını inceleyerek bu konuda görüş bildirmesi oluşturur. Danıştay'ın yönetsel kararları, yasalarla öngörülmüş etkin yönetim makamlarının bazı işlemlerinin oluşumunu sağlayan kararlardır. Yönetim bunları olduğu gibi benimseyerek işleme koyar. Danıştay'ın bu tür kararları, merkezi yönetimin yerel yönetim üzerindeki denetim görevinin güvenceli bir biçimde sürdürülmesini sağlar.
Anayasayla görevlendirilmiş bir başka danışma ve inceleme yeri Sayıştay'dır. Sayıştay genel ve katma bütçeli dairelerin bütün gelir ve giderleri ile mallarını TBMM adına denetler. Sorumluların hesap işlemlerini kesin hükme bağlayarak, kanunlarla verilen inceleme,denetleme ve hükme bağlama işlerini yerine getirir. Sayıştay'ın yönetsel görevlerini vize, tescil, uygunluk bildirimi, yönetmelik yapma, inceleme ve görüş bildirme olarak sıralayabiliriz. Sayıştay'da her biri bir başkan ve altı üyeden oluşan dört daire Temyiz Kurulu, Daireler Kurulu, Genel Kurul ve Hazine'yi temsil eden bir savcı vardır.
Milli Savunma Örgütü. 1982 Anayasası Milli Savunma Örgütü'nü "Bakanlar Kurulu" başlığını taşıyan bölüm içinde düzenlemiştir. Bu örgütün Başkomutanlık ve Genelkurmay Başkanlığı ile Milli Güvenlik Kurulu olmak üzere iki temel öğesi vardır. Daha önceki anayasalar gibi 1982 Anayasası'nda da, Kurtuluş Savaşı'ndan bu yana benimsenen geleneğe bağlı kalınarak, Başkomutanlık TBMM'nin manevi varlığından ayrılmaz kabul etmiş ve cumhurbaşkanınca temsil edilmesini öngörmüştür. Milli güvenliğin sağlanmasından ve silahlı kuvvetlerin savaşa hazırlanmasından TBMM'ye karşı bakanlar kurulu sorumlu kılınmıştır. Genelkurmay başkanı silahlı kuvvetlerin komutanıdır ve savaş sırasında başkomutanlık görevini cumhurbaşkanı adına yürütür. Genelkurmay başkanı bakanlar kurulunun teklifi üzerine cumhurbaşkanınca atanır. Görev ve yetkilerinden ötürü başbakana sorumludur.
Milli Savunma Örgütü'nün öbür öğesi olan Milli Güvenlik Kurulu bir anayasa kurumudur. Milli Güvenlik Kurulu cumhurbaşkanının başkanlığında, başbakan, genelkurmay başkanı, milli savunma, içişleri, dışişleri bakanları, kara, deniz ve hava kuvvetleri komutanları ile jandarma genel komutanından oluşur. Milli Güvenlik Kurulu devletin milli güvenlik siyasetinin belirlenmesi, saptanması ve uygulanması ile ilgili kararların alınması ve gerekli eşgüdümün sağlanması konusundaki görüşlerini bakanlar kuruluna bildirir. Milli Güvenlik Kurulu'na cumhurbaşkanının katılmadığı zamanlarda başbakan başkanlık eder.
Milli Savunma Örgütü içinde ayrıca anayasaca öngörülmeyip ilgili yasayla kurulmuş olan Yüksek Askeri Şûra da yer alır. Genelkurmay Başkanlığı'na bağlı olan Yüksek Askeri Şûra silahlı kuvvetlere ilişkin her türlü önemli kararı inceler, bunlara ilişkin ilk kararlan alır, silahlı kuvvetlerin üst düzey yöneticilerinin atama, yer değiştirme ve yükselme gibi işlerini karara bağlar.
Yönetim. Devletin yönetim organ ve işlevi, yürütme organ ve işlevinin içerisinde, onun bir parçası olarak yer alır. Yürütmenin, hükümetin oluşturduğu siyasal yüzü yanında bir de günlük ve teknik işlerle uğraşan yönetsel yüzü vardır. Bunlardan birincisi değişken ve geçici, öbürü ise kalıcıdır. Yönetim bu günlük ve teknik işleri düzenli ve kesintisiz olarak gerçekleştirmek zorundadır ve bu amaçla yönetim örgütü ülke düzeyine yayılmıştır. 1982 Anayasası yönetimin kuruluş ve görevleriyle bir bütün olduğunu ve yasayla düzenlendiğini, kuruluş ve görevlerinin merkezden yönetim ve yerinden yönetim temellerine dayandığını hükme bağlamıştır
Merkezden yönetim, kamu hizmetlerinin tek bir merkezden yürütülmesini içeren bir örgütlenme yöntemidir. Bu sistemde kamu hizmetleri bir merkezde toplanmıştır. Bu hizmetlerle ilgili karar alma ve uygulama yetkisi ile kamu hizmetlerinin finansmanı, gelir ve giderlerinin düzenlenmesi merkezde ve merkez hiyerarşisi içindeki organ ve makamlardadır. Bu görünümüyle devlet merkezi nitelikte büyük bir kamu yönetim örgütüdür. Bu yönetsel örgüt biri başkent, öbürü taşra örgütü olmak üzere iki bölüm halinde ele alınır. Başkent örgütü ile taşra örgütü arasında sıkı bir hiyerarşik bağ vardır ve devlet yönetiminin bu iki bölümü bir bütün oluşturur.
Başkent örgütünde cumhurbaşkanı, bakanlar kurulu, bakanlar ve yardımcı kuruluşlar yer alır. Bu örgütün en üst kademesi, aşağıdan yukarıya uzanan hiyerarşi zincirinin son halkası olan bakandır. Bakanların her biri il yönetiminin başındaki valinin üstü durumundadır.
Taşra örgütü, devletin kamu hizmetlerini ülkenin her köşesine götürebilmek amacıyla başkent dışında, yani taşrada oluşturduğu örgütlenmedir. 1982 Anayasası Türkiye'yi, merkezi yönetim açısından, coğrafi konumuna, ekonomik koşullarına ve kamu hizmetlerinin gereklerine göre, illere, illeri de öteki kademeli bölümlere ayırmıştır.
İl, merkezi yönetimin taşra örgütlerinin en büyüğüdür. İlgili yasa uyarınca yeni illerin kurulması, kaldırılması, sınırlarının ve adlarının değiştirilmesi yasa ile gerçekleştirilir. İl örgütünün başında vali bulunur. Yarı yönetsel, yarı siyasal nitelikte bir devlet memuru olan vali özel yetkilerle donatılmıştır. Vali devletin, hükümetin ve tek tek her bakanlığın ildeki temsilcisi ve bunların yönetsel ve siyasal yürütme organıdır. Valiler içişleri bakanının önerisi, bakanlar kurulunun kararı ve cumhurbaşkanının onayıyla atanır. Vali her bakanlığın aldığı yönetsel kararları il sınırları içinde yaşama geçirir. Yasaları, tüzükleri ve yönetmelikleri uygulamak amacıyla yönetsel kararlar alarak bunları yürütür. İlde ayrıca bakanlıkların illerdeki hizmet şubesi olan daireler ve bunların her birinin başında il idare şube başkanı adı verilen memurlar vardır. Dışişleri bakanlığı dışında kalan bütün bakanlıkların illerde böyle hizmet şubeleri bulunur. Bu şube başkanları valinin yönetimi altındadırlar. Bunlar vali tarafından kendi hizmet alanlarında alınacak kararları hazırlar, valinin onayından sonra da uygularlar.
ilde ayrıca nüfus ve emniyet müdürleri dışında tüm idare şube başkanlarıyla valinin oluşturduğu, İl İdare Kurulu adı verilen bir yardımcı kurul vardır. Bu kurul yasaların öngördüğü yönetsel kararları alır. Özellikle ilçe kurulması ve kaldırılması konularında danışma görevi yapan kurul valice istenen konularda görüşlerini bildirir. 1982 Anayasası kamu hizmetlerinin görülebilmesinde verim ve uyum sağlamak amacıyla bölge valiliği sistemini de öngörmüştür. 1991 başında Türkiye' de 73 il bulunmaktaydı.
Merkezi yönetimin ilden sonraki taşra birimi ilçedir. İlçelerin kurulması, kaldırılması, bir ilden başka bir ile bağlanması ve adının değiştirilmesi yasayla gerçekleştirilir. İlçenin başında kaymakam bulunur. Kaymakam ilçede hükümeti temsil eder. Vali gibi siyasal bir niteliği yoktur. Yetkilerini valinin temsilcisi olarak kullanan kaymakam, valinin denetim ve gözetimi altında ilçe sınırları içinde güvenlikle birlikte yasa, tüzük, yönetmelik ve hükümet kararlarının uygulanmasını sağlar. İlçe yönetiminin kaymakamın dışındaki öbür öğeleri ilçe idare şube başkanları ile ilçe idare kuruludur. İlçe idare şube başkanları ilgili bakanlık ya da genel müdürlükçe atanır ve kaymakama karşı sorumludurlar. İlçe idare kurulu ise kaymakamın başkanlığında, yazı işleri müdürü, mal müdürü, hükümet doktoru, milli eğitim müdürü, ziraat memuru ve veterinerden oluşur. Yönetsel ve danışma görevleri olan bu kurul bazı yargı kararlan da alır. Türkiye'de 1991 başında 829 ilçe bulunuyordu.
İlçeler merkezi yönetimin taşra örgütlenmesinde en küçük birimi oluşturan bucaklara ayrılır. İlçe ile köy arasında yer alan bucaklar coğrafya, ekonomi, güvenlik ve yerel hizmetler yönünden aralarında ilişki bulunan kasaba ve köylerden oluşur. Bucağın başında kaymakam gibi bir meslek memuru olan bucak müdürü bulunur. Bucak örgütünü ise bucak meclisi ve bucak komisyonu oluşturur. Bucak müdürü bucakta bulunan en yüksek hükümet memuru ve temsilcisidir ve doğrudan kaymakama bağlıdır. Bucak örgütü içinde yer alan adli ve askeri kuruluşların dışındaki tüm daire ve kurumlarla belediye ve köy yönetimleri onun gözetim ve denetimi altındadır. Emrindeki kolluk kuvvetleriyle bucağın güvenliğini ve düzenini korur. Yasama ve yürütme kararlarının yerine getirilmesini sağlar. Bucak meclisi ve bucak komisyonu ise köy ve belediyelerin yerel nitelikteki ortak gereksinimlerini karşılama görevini üstlenmiştir. Bu kurullar bucak müdürünün başkanlığında, bucaktaki merkez memurlarıyla köy derneği ve belediye meclislerinin seçtiği üyelerden oluşur. 1991 başında 683 bucak bulunmaktaydı.
1982 Anayasası yönetimin ve onun üstlendiği kamu hizmetlerinin örgütlenmesinde merkezi yönetimin yanı sıra yerinden yönetimi de öngörmüştür. Yerinden yönetim örgütleri yerel yönetim ve hizmet yerinden yönetim örgütleri olarak ikiye ayrılır.
Yerel yönetimler, belirli bir bölge içinde bir arada yaşayan insanların ortak gereksinimlerini karşılamak ya da ilgili oldukları yerlerin sosyal, ekonomik ve teknik gereklerine göre kamu hizmetlerinin yerine getirilmesini sağlamak üzere o yörede yaşayan halk tarafından seçilen yönetim birimleridir. Demokratik geleneklerin yerleşip gelişmesine yardımcı olan yerel yönetim örgütleri il özel idaresi, belediye ve köyler olmak üzere üçe ayrılır. Yerel yönetim kuruluşlarının devlet yönetimi dışında özerk bir tüzel kişiliği vardır ve genel karar organlarını halk seçer.İl özel idaresi il sınırları içinde yaşayan halkın yerel nitelikteki kamu hizmeti taleplerini yerine getirmekle görevli kuruluştur. Taşınır ve taşınmaz malları, gelir kaynakları ve kendi özel bütçesi vardır. İl özel idaresinin vali, il genel meclisi ve il daimi encümeni olmak üzere üç tane yasal organı vardır. Vali il özel idaresinin temsilcisi ve yürütme organıdır. Î1 genel meclisine başkanlık eden vali merkez yönetimi tarafından atanır. Meclis ve encümen ise karar ve denetim organlarıdır. Î1 genel meclisi üyeleri her ilçe bir seçim bölgesi olmak üzere beş yılda bir milletvekili seçim sistemine göre yapılan yerel seçimlerle seçilir. Meclisin 40 gün süren olağan toplantı dönemi aralık ayı içinde başlar. Yetki ve görevleri il bütçesini kabul etmek, ile ilişkin kamu hizmetleri konusunda kararlar almak ve il özel idaresinin malvarlığını yönetmektir. Meclisin aldığı kararlar valinin onayıyla kesinlik kazanır. İl özel idaresinin sonuncu organı olan il daimi encümeni, il genel meclisinin yıllık toplantısında kendi arasından seçtiği dört kişiden oluşur. İl daimi encümeninin başlıca görevleri yıllık bütçeye ilişkin düşüncelerini bildirmek, aylık giderleri onaylamak, meclisin toplanmadığı zamanlarda onun adına kararlar almaktır.
Belediyeler, belirli bir bölge içinde bir arada yaşayan insanların ortak gereksinimlerini karşılamak amacıyla kurulmuş örgütlerdir. Görevi beldenin sorunlarını çözmek ve bazı hizmetleri yerine getirmektir. Ülkemizde yasa gereği, nüfusu ne kadar olursa olsun tüm il ve ilçeler ile nüfusu 2.000'i aşan yerleşim merkezlerinde belediye kurulması zorunludur. Belediye örgütünün üç tane yasal organı vardır. Bunlar belediye başkanı, belediye meclisi ve belediye encümenidir.
Tüzel kişiliğe sahip en küçük yerel yönetim birimi olan köy, okul, cami, yaylak, otlak gibi ortak malları olan yerleşim birimidir. Köyün, köy derneği, köy ihtiyar meclisi ve köy muhtarı olmak üzere üç tane organı vardır. Türkiye'de 35.390 dolayında köy bulunmaktadır. IAyrıca bak. KÖY.)
Hizmet yerinden yönetim örgütleri bir kamu hizmetine tüzel kişilik verilmesiyle ortaya çıkan kuruluşlardır. Yerel yönetimler gibi, merkezi yönetime yönetsel bağlılık içinde olan bu kuruluşların kendilerine özgü gelir kaynakları, malvarlıkları ve bütçeleri vardır. Hizmet yerinden yönetim kuruluşlarını, kamu kurumları ve kamu iktisadi teşebbüsleri olarak iki başlıkta toplayabiliriz.
Kamu kurumları bir kamu hizmetine tüzel kişilik verilmesiyle doğan kuruluşlardır. Bunların çoğunda merkezin atadığı organ ve görevliler vardır. Bunlar yönetsel, bilimsel ve kültürel, sosyal, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve kamu iktisadi kuruluşları olarak beşe ayrılır. Yönetsel kamu kurumlan, Karayolları Genel Müdürlüğü, Devlet Hava Meydanları Genel Müdürlüğü, Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü, Vakıflar Genel Müdürlüğü gibi, devletin ve yerel yönetim kuruluşlarının yapmakla yükümlü oldukları kamu hizmetlerinin ayrı birer tüzel kişilik halinde örgütlenmesi sonucu ortaya çıkmışlardır. Bilimsel ve kültürel kamu kuruluşlarını Yüksek Öğretim Kurumu, Türkiye Radyo Televizyon Kurumu, Atatürk Kültür Dil ve Tarih Yüksek Kurumu, Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu, Türkiye Atom Enerjisi Kurumu oluşturur. Bunlardan ilk üçü 1982 Anayasası'nda yer alır. Öbürleri ilgili yasalarla kurulmuştur. Toplumsal kamu kurumları devletin çalışma, sağlık, konut, dinlenme, işsizlik ve emeklilik gibi toplumsal gereksinimleri karşılamakla ilgili görevlerini gerçekleştirmek amacıyla oluşturulmuş özerk kamusal kuruluşlardır. Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı, Sosyal Sigortalar Kurumu, İş ve İşçi Bulma Kurumu, Ordu Yardımlaşma Kurumu, İşçi Yardımlaşma Kurumu ve Bağ- Kur Türkiye'deki toplumsal kamu kurumlandır. Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları belirli meslekten olanların ortak gereksinimlerini karşılamak, mesleksel etkinliklerini kolaylaştırmak, mesleğin genel çıkarlara uygun olarak gelişmesini sağlamak, meslek disiplin ve ahlakını korumak için oluşturulan kuruluşlardır. Tüzel kişiliği olan bu kuruluşlar meslek, sanat ve zanaat mensuplarınca oluşturulur ve bazı kamu hizmetlerini yerine getirir; üyeleri üzerinde birtakım yetkilere sahiptir. Ticaret ve sanayi odaları, barolar, Barolar Birliği, tabip odalan, mimar ve mühendis odaları bu tür kuruluşlardır. Kamu iktisadi kuruluşları tekel niteliğindeki mallarla temel mal ve hizmetleri üretmek ve pazarlamak üzere, ekonomik alanda ticari ilkelere göre etkinlik göstermek amacıyla, yasayla kurulmuş kurumlardır. Bu kuruluşların sermayesinin tümü devlete aittir ve öncelikle kamu hizmetine yönelik etkinliklerde bulunurlar. Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demir Yolları İşletmesi, Türkiye Cumhuriyeti Posta, Telgraf ve Telefon İşletmesi Genel Müdürlüğü, Türk Hava Yolları Anonim Ortaklığı bu tür kuruluşların bir bölümüdür.
Yerinden yönetim kuruluşlarının ikinci grubunu oluşturan kamu iktisadi teşebbüsleri (KİT) tümü ya da bir bölümü devlete ait olan ve yetkili bir kamu kuruluşunun denetiminde çalışan ekonomik işletmelerdir. Türkiye Selüloz ve Kâğıt Fabrikaları, Ziraat Bankası, Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı, Et ve Balık Kurumu, Türkiye Şeker Fabrikaları Anonim Şirketi, Türkiye Demir ve Çelik İşletmeleri, Makine ve Kimya Endüstrisi Kurumu bu tür kuruluşların başlıcalarıdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder