bendi şeyhinin önderlik ettiği ayaklanma görünürde cumhuriyet rejimine karşı dinsel bir tepki olarak ortaya çıkmışsa da, ardında başka nedenlerin bulunduğu ileri sürülmüştür. Bunların başlıcaları, yeni kurulmuş olan muhafazakâr eğilimli Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası'nın dinci çevreleri yüreklendirmesi ve Lozan Barış Konferansında anlaşma sağlanamayan Musul sorununu kendi çıkarları doğrultusunda bir çözüme bağlamak isteyen İngiltere'nin Türkiye'yi zayıflatmak amacıyla giriştiği kışkırtmalardır.
Ayaklanma 13 Şubat 1925'te Elazığ'ın Eğil bucağına (bugün Diyarbakır'a bağlı Eğil ilçesi) bağlı Piran köyünde jandarmalara ateş açılmasıyla başladı. Bunu yöredeki telgraf ve telefon hatlarının kesilmesi izledi. 16 Şubat'ta Genç ilinin (bugün Bingöl iline bağlı Genç ilçesi) merkezi ayaklanmacıların eline geçti. Bu olay bölgedeki başka güçlerin de ayaklanmaya katılmasına yol açtı. Hızla hareket eden Şeyh Said, Maden, Siverek ve Ergani'yi ele geçirdikten sonra Diyarbakır'a yöneldi. Başka bir kol da Varto üzerinden Muş'a doğru harekete geçti. Ordu birliklerini 21 ve 23 Şubat'ta iki kez püskürtmeyi başaran Şeyh Said 26 Şubat'ta Hani'yi ele geçirdi. Gökdereli Şerif komutasındaki bir kol da 24 Şubat'ta Elazığ'a girmişti. Bu' arada hükümet doğu illerinde seferberlik ve sıkıyönetim ilan etti. Ama ayaklanmanın gittikçe yayılması üzerine Fethi Bey (Okyar) başkanlığındaki hükümet 2 Mart'ta istifa etmek zorunda kaldı. îsmet Paşa'nın (İnönü) kurduğu yeni hükümet 4 Mart'ta Türkiye Büyük Millet Meclisi'nden (TBMM) güvenoyu aldı. Hükümetin ilk işi TBMM'den olağanüstü hal yetkisi istemek oldu. 4 Mart'ta kabul edilen Takrir-i Sükûn Kanunu'yla hükümete geniş yetkiler tanındı.
Ayaklanmacılar ise 4.000 kişilik bir güçle en önemli hedefleri olan Diyarbakır'ı kuşatmışlar, 7 Mart'ta da saldırıya geçmişlerdi. Ama kenti savunan ordu birlikleri bu saldırıyı püskürtmeyi başardılar. 9 Mart'ta Diyarbakır'a ulaşan yeni birlikler ayaklanmacıları izlemeye başladı. 26 Mart'ta başlatılan toplu saldın ve kuşatma harekâtıyla ayaklanmacıların eline geçen yerler geri alındı. İran'a sığınmaya çalışan Şeyh Said de 15 Nisan'da Varto yakınlarında yakalanınca ayaklanma sona erdi. Diyarbakır'da kurulan İstiklal Mahkemesi'ndeki yargılama sonunda Şeyh Said ve ayaklanmanın önderlerinden 47 kişi ölüm cezasına çarptırıldı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder