NAYLON.
Günlük yaşamda naylon öylesine çok kullanılmaktadır ki, 1938'den önce böyle bir
maddenin olmadığına inanmak zordur. Dokumacılıkta kullanılan maddelerin içinde
en iyisi, ama en pahalısı ipektir. Bu nedenle bilim adamları yaklaşık 300 yıl
süreyle ipeğin ucuz bir taklidini yapmaya çalıştılar. 1900'den sonra daha da
artırılan bu çabalar sonucu ilk büyük başarı 1929'da elde edildi. ABD'li
kimyacı Wallace Hume Carothers'in başkanlığındaki bir grup organik kimyacı
naylonu buldu. Ondan önce de birçok yapay ipek (reyon) türü üretilmişti; ama
bunların hiçbiri doğal ipek kadar dayanıklı ve kullanışlı değildi.
Bilim adamları yapay ipeği bulmak için yaptıkları
çalışmalarda ipekböceğinin ipek ipliğini üretme yönteminden yararlandılar. İpek
lifleri, ipekböceğinin başındaki iki küçük delikten salgıladığı yoğun bir
sıvıdan oluşuyordu. Deliklerden çıkan sıvı, havanın etkisiyle sertleşip iki
ince lif oluşturuyor, başka iki salgıbezinin salgıladığı ipek zamkı da bu
lifleri birbirine yapıştırıyordu.
Bilim adamları, ipeğe benzer bir madde yapmak için
yoğun bir sıvının küçük deliklerden püskürtülmesi gerektiğine karar verdiler.
Bu sıvının deliklerden çıkar çıkmaz sertleşmesi, yani ısıtılınca eriyen, soğur
soğumaz da katılaşan bir madde olması gerekiyordu. İşte naylon böyle bir
özelliğe sahipti; lifler eritilmiş naylondan yapılabilirdi. Carothers, daha
naylonu üretip lif haline getirmeyi denemeden önce bu maddeden lif
yapılabileceğinden emindi. Çünkü ipeğin yanı sıra pamuk ve yünün de dokumaya
çok elverişli iyi lifleri olmasının nedenini biliyordu.
Eğer bir parça yün ipliğini alıp bükümlerini açarsanız
ipliği oluşturan yün liflerini tek tek çekip çıkarabilirsiniz. Bu liflerden
bazıları yaklaşık 10 cm uzunluğundadır; ama kalınlıkları ancak bir mikroskop
kullanılarak ölçülebilir. Mikroskopla bakıldığı zaman bir yün lifinin
kalınlığının yaklaşık 0,025 mm olduğu görülür. Bu durumda, bir yün lifinin
boyu, kalınlığının yaklaşık 4.000 katıdır. İpek filamanları ise (çok uzun
liflere filaman denir) yün liflerinden çok daha uzun ve çok daha incedir; bu
nedenle de uzunluklarının kalınlıklarına oranı çok büyüktür. Dokumacılıkta
kullanılan liflerin uzunluklarının, kalınlıklarına göre böylesine fazla
olmasının nedeni, bu lifleri oluşturan moleküllerin kendilerinin de çok ince ve
uzun olmasıdır. Zincire benzeyen bu moleküllere
polimer adı verilir. Bir ipek filamanının kalınlığını, yan yana
dizilmiş olan
10
bin kadar polimer oluşturur. Filaman boyunca uzanan
polimerler, birbirlerine sıkıca kenetlendikleri için ipek çok dayanıklıdır.
Carothers, ipeğe benzeyen lifler elde etmek için önce
uygun polimerler bulup onları üretmek zorundaydı. İpek filamanında bulunan
polimerlerin aynısını yapmak çok zordu; ama Carothers onlara çok benzeyenleri
yapmayı başardı. Bu amaçla izlediği yol, uzun bir molekül zinciri elde etmek
için zincirin halkalarını oluşturacak kısa molekülleri birbirine bağlamaktı.
Bunun için her ikisi de benzenden yapılmış
iki tür molekül kullandı. Bir tür molekülü benzeni oksitleyerek
elde etti; bu türü amonyakla işleme sokarak da öbür türü elde etti. Birbirine
bağlanarak bir zincir oluşturan bu iki tür molekülün bağlanışını anlayabilmek
için, bunlardan birinin uçlarında çengeller, öbür türünün uçlarında da bu
çengellerin takılabileceği yuvalar varmış gibi düşünebiliriz. İlk naylon türü
tek tür molekülden yapılmıştı. Bu molekülün bir ucunda çengel, öbür ucunda
çengelin takılacağı bir yuva vardı. Daha sonraları iki ayrı tür molekülle
zincir oluşturmanın, üretimi ucuzlattığı görüldü.
Molekül zinciri oluşturularak elde edilen naylon, önce
eritilerek bir yarıktan dışarı püskürtülür. Böylece bir naylon şerit ya da
kurdele elde edilir. Suda hızla soğutulan bu şerit daha sonra, yonga adı
verilen küçük parçalara ayrılır. Naylon filaman elde etmek için bu yongalar
eritilir ve düşe denen, üzerinde çok küçük delikler bulunan bir
memeden püskürtülür. Eğer 15 filamandan oluşan bir iplik elde etmek isteniyorsa
15 delikli bir düse kullanılır. Düseden çıkan erimiş naylon havayla
karşılaştığı anda katılaşır. Oluşan 15 filaman tek bir iplik olarak bir bobine
sarılır.
Ama bu naylon iplik örgü ya da dokuma için kullanılmaya
elverişli değildir; kullanmadan önce germe işleminden geçmesi gerekir.
Gerilmeden önce filaman içindeki molekül zincirleri karmakarışık durumdadır.
İplik gerilince bu moleküller filaman boyunca belli bir düzene girer ve yan
yana gelen moleküller birbirine sıkıca kenetlenerek ipliği güçlendirir. Germe
işlemi, ipliğin iki çift merdane arasından geçirilmesiyle kolayca yapılır. Bu
yönteme soğuk çekme denir; çünkü iplik soğukken gerilir.
Naylon dokuma ipliği dayanıklı ve aşınmaya karşı
dirençli olmasının yanı sıra gerilerek uzunluğunun beşte biri kadar
uzatılabilir. Bu özelliği nedeniyle paraşüt ve planör çekme halatı gibi
maddelerin yapımında ipeğin yerini almıştır. Naylonun kullanım alanları, kadın
çorabı ve gömleklerden her türlü iç çamaşırına kadar uzanır. Naylon, yün ve
pamuktan çok daha az su soğurduğu için naylon giysiler yün ve pamuktan yapılmış
olanlardan çok daha çabuk kurur. Naylon filamanları kısa kısa kesilip yün ve
pamuk gibi başka liflerle karıştırılarak da kullanılabilir. Bu tür yün ve
naylon lifi karışımından yapılan dokuma ipliği aşınmaya karşı çok dayanıklıdır
ve erkek çorabı yapımında kullanılır. Daha dayanıklı olması için yün çorapların
burun ve topuk örgüsünde naylon iplik kullanılır. Naylon lifler halı dokumada,
halat, balık ağı ve fırça kılı yapımında da kullanılır.
Naylon çok az su soğurduğu için sürtünmeyle kolayca
elektriklenerek havadaki toz parçacıklarını çeker. Bu nedenle naylon çok kolay
kirlenir. Naylonu başka liflerle karıştırmanın bir nedeni de bu sakıncayı
gidermektir. Naylonun bir başka sakıncası da güneş ışığında direncini
yitirmesidir.
Naylon, katı plastik biçiminde de kullanılır.
Mutfaklarda kullanılan karıştırıcıların ve çocuk oyuncaklarının dişli çark ve
yataklarının yapımında, perde çengeli ve başka birçok eşyada da naylondan
yararlanılır. Bu tür eşyanın yapımında kullanılan naylon püskürtme döküm denen
bir yöntemle biçimlendirilir. Naylon sıvıyken çok iyi akma özelliği gösterdiği
için karmaşık biçimli bir kalıbı kolayca doldurabilir. En dayanıklı ve en zor
aşınan plastik olma özelliğinin yanı sıra naylon, kimyasal maddelerden
etkilenmeme ve yüksek sıcaklığa dayanma gibi özellikler de taşır. Sürtünme
katsayısının düşüklüğü nedeniyle, yüksek aşınma beklenen yerlerde kullanılmaya
da çok elverişlidir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder