SADDAM
HÜSEYİN (doğumu 1937), 1979'dan bu yana Irak'ın devlet
başkanıdır. Bağdat'ın kuzeyinde, Dicle Irmağı kıyısındaki Tikrit kasabasına
bağlı bir köyde doğan Saddam Hüseyin'in tam adı Saddam Hüseyin et Tikriti'dir.
1955'te 18 yaşındayken öğrenimini sürdürmek için
başkent Bağdat'a giden Saddam Hüseyin, Baas Partisi (Arap Sosyalist Baas
Partisi) ile ilişki kurdu ve 1957'de parti üyesi oldu. 1943'te kurulan ve
birkaç Arap ülkesinde kolu olan bu parti, bütün Araplar'ı sosyalist ilkelere
dayalı tek bir toplum halinde örgütlemeyi amaçlamaktadır.
1958'de
general Abdülkerim Kasım önderliğinde gerçekleştirilen bir askeri darbeyle
krallık ortadan kaldırıldı ve Kral II. Faysal öldürüldü. Baas Partisi'nin
milliyetçi bir politika izleyen Abdülkerim Kasım'a karşı düzenlediği suikast ve
darbe girişimi başarısız kaldı. Bu sırada yaralanan Saddam Hüseyin Suriye' ye
kaçtı. Irak'ta ölüm cezasına çarptırılınca Mısır Devlet Başkanı Nâsır'ın
çağrısı üzerine Kahire'ye gitti ve Kahire Üniversitesi'nde hukuk öğrenimine
başladı (1962).
Baas
Partisi 1963 Şubat'ında ordunun da desteğiyle Abdülkerim Kasım yönetimini devirdi
ve mareşal Abdüsselam Arif başkanlığında yeni bir hükümet kuruldu. Bunun
üzerine Irak'a dönen Saddam Hüseyin, aynı yıl tutuklandı ve iki yıl hapis yattı
(1964-66). 1966'da hapisten kaçmayı başardı ve kısa sürede partinin
önderlerinden biri oldu.
1968
Temmuz'unda Baas Partisi kansız bir darbeyle yönetimi ele geçirdi. Darbede
önemli rol oynayan Saddam Hüseyin Devrim Komuta Konseyi başkan yardımcılığına
getirildi. Böylece Devlet Başkanı General Ahmed Hasan el-Bekr'den sonra ülkenin
en güçlü kişisi oluyordu. Bu dönemde ülke içinde baskıcı bir politika
izlenirken ekonomik alanda Baas Partisi'nin ilkelerine uygun önemli
değişiklikler yapıldı. Özellikle Saddam Hüseyin'in ağırlığını koymasıyla,
yabancıların elinde bulunan ülke petrolleri kamulaştırıldı, petrol geliriyle
yeni sanayi ve tarım yatırımlarına girişildi, sağlık ve eğitim hizmetleri yaygınlaştırıldı.
Arap birliğini savunan Saddam Hüseyin İsrail'e karşı ödünsüz bir politikanın da
önderliğini yaptı.
Saddam Hüseyin 1976'da Ahmed Hasan el-Bekr'in
yetkilerinin bir bölümünü kullanmaya başladı; 1979'da ise sağlık gerekçesiyle
başkanlığı bırakan el-Bekr'in yerine geçti. Kısa sürede Irak'ın tek önderi
durumuna geldi ve Arap dünyasının önderliğini Mısır'ın elinden almaya yönelik
bir dış siyaset izledi. Ülke içinde ise, nüfusun çoğunluğunu oluşturan
Şiiler'e, özerklik isteyen Kürtler'e ve yönetimden hoşnut olmayan hareketlere
karşı baskıcı bir siyaset sürdürüyordu.
1979'da Ayetullah Humeyni önderliğinde kurulan İran
İslam Cumhuriyeti "İslam Devrimi"ni yayma eğilimleri gösterince
İran-Irak ilişkileri gerginleşti. Saddam Hüseyin, İran'ın elindeki Şattü'l-Arap
bölgesinde hak iddia ederek 1980 Eylül'ünde İran'a savaş açtı. İran-Irak Savaşı
ancak sekiz yıl sonra, 20 Ağustos 1988'de imzalanan bir ateşkesle sona
erebildi.
1990'da Irak ile Kuveyt arasındaki, geçmişi 1920'lere
uzanan toprak anlaşmazlığı yeniden canlandı. İki ülke arasında yapılan görüşmelerde
Irak, İran'la yaptığı savaş sırasında Kuveyt'ten aldığı borçların silinmesini
ve Kuveyt'in Irak'a ait olan toprakları geri vermesini istedi. Bu isteklerin
reddedilmesi üzerine görüşmeler kesildi ve 2 Ağustos 1990 günü Irak Kuveyt'i
işgal etti.
İşgal sırasında Kuveytli yöneticiler Suudi Arabistan'a
kaçtı; Kuveyt'te de Irak yanlısı bir geçici hükümet kuruldu. Irak, askerlerini
geri çekeceğini söylediyse de çekmedi. Bu arada Arap ülkeleriyle ABD
öncülüğünde bazı batılı ülkelerin Suudi Arabistan, Basra Körfezi ve Umman
Denizi'nde askeri yığmak yapmasıyla olay uluslararası bir önemkazandı. ABD'nin
öncülüğüyle Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi Irak'a uluslararası ekonomik
ambargo koydu; Irak'a her türlü mal satışı yasaklandı. Daha sonra ise belirli
yiyecek maddeleri ve ilaçlar ambargo kapsamından çıkarıldı. İşgalin yol açtığı
"Körfez Krizi'9 1990 Ekim ayının başlarında hâlâ çözüme
kavuşturulamamıştı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder