ZAİRE. Orta Afrika'da yer alan Zaire Cum¬huriyeti ekvatorun iki yanında uzanır. Yüzöl¬çümü ve nüfus bakımından, Afrika'nın üçün¬cü büyük ülkesidir. Doğu sınırındaki Büyük Rift Vadisi'nin çatlaklarında derin göller oluşmuştur. Güneydoğusunda Shaba Yaylası bu¬lunur. Ülkeyi geniş bir kavisle baştan başa geçen Atlas Okyanusu'na Kongo Irmağı, Shaba Yaylası'nı aşarak ulaşır. Ülkenin bü¬yük bölümünü yağmur ormanları kaplar. Öteki bölgeler geniş çayırlar ve çalılıklarla örtülüdür. Bu çayırlar doğudaki yüksek yamaçlarda yerlerini, Alp tipi sık bitki örtüsüne bırakır.
Zaire'de yaşayan yabanıl hayvanlar arasın¬da şempanze, goril, okapi, kısa boylu fil ve beyaz gergedan sayılabilir. Zaire'de daha çok Bantu dilleri konuşan insanlar yaşar, ama ormanlık bölgelerde Pigmeler de barınmakta¬dır. Nüfusu 34.138.000'dir (1990). Başlıca kentleri, Kongo Irmağı'nın Atlas Okyanusu ile birleştiği bölgede yer alan Boma, Banana ve Matadi liman kentleridir. Kongo Irmağı' nın yukarı bölümündeki Stanley Gölü (bugün Malebo Gölü) kıyısında başkent Kinşasa yer alır. Irmak üzerinde, yaklaşık 1.600 km içeri¬de ise Kisangani kenti bulunur. Ülkenin güneyindeki Lumumbashi kenti bölgenin merkezidir. Doğudaki önemli kent ise Bukavu'dur.Zaire topraklarının yüzde 3'ünden azında tarım yapılabilmektedir. Ülkede yaşam düze¬yi oldukça düşüktür. Halkın büyük çoğunluğu yalnızca kendi yiyecek gereksinimini karşıla¬yacak kadar ürün yetiştirir. Ülkenin başlıca ürünleri mısır, pirinç, sebze, şeker palmiye yağı ve tohumu, kahve, pamuk ile kauçuktur.
Bakır, kalay, altın, çinko, demir, radyum, uranyum, kobalt ve elmas Shaba'dan çıkarı¬lan mineraller arasındadır. Taşımacılığın bü¬yük bölümü suyoluyla yapılır. Irmakların ivintili akarak teknelerin seyretmesine engel olduğu bölgelerde demiryolları vardır. Shaba, Angola ve Zambia'ya demiryoluyla bağlanır. Matadi ve Kinşasa arasında iki petrol boruhattı uzanır.
Tarih
1877'de Sir Henry Morton Stanley'nin Kongo Irmağı boyunca yaptığı yolculuk, Belçika Kralı II. Leopold'un ırmak havzasıyla yakın¬dan ilgilenmesiyle sonuçlandı. Bölgede yaşa¬yan kabilelerin dağınık olması nedeniyle, Leopold'un gönderdiği temsilciler bölgede denetimi kolayca ele geçirdiler. Kabilelerle bir dizi antlaşma yapılarak sağlanan birlik, 1885'te Kongo Bağımsız Devleti adıyla ayrı bir devlet oldu. Leopold kendini bu devletin başkanı olarak kabul ettirdi. Leopold yöneti¬minde Siyahlar bölgedeki maden ocaklarında ve plantasyonlarda zorla çalıştırıldı. Ülkenin Siyah nüfusu büyük oranda azaldı. 1908'de Belçika hükümeti bu sözde bağımsız devleti Belçika Kongosu adıyla sömürgeleştirerek Belçika'ya resmen bağladı. Kongo adı, Kon¬go Irmağı'nın Stanley Gölü ile deniz arasında¬ki bölümünde yaşayan bir kabilenin adından alınmıştır.
Yerli şeflerin denetimini elinde tutan Belçi¬ka yönetimi, burada yaşayan insanları bağım¬sızlığa hazırlama konusunda hiçbir şey yap¬madı. Siyahlar'ın bütünüyle yönetim dışında tutulduğu sömürge döneminde bağımsızlık için bir dizi ayaklanma girişimi oldu. Siy ah¬ların giderek artan gücü karşısında, Belçika hükümeti 1960'ta Kongo'nun bağımsızlığını ilan etmek zorunda kaldı. Ordu içinde başla¬yan bir isyan hareketini Katanga'da (bugünkü Shaba) bağımsız bir devlet kurma girişimi izledi. Bu girişim Birleşmiş Milletler Barış Gücü askerlerince 1964'te bastırıldı. Bu döne¬min önemli kişileri, Katanga'nın ayrılıkçı önderi Moise Tshombe, ülkenin ilk başbakanı Patrice Lumumba ve ilk devlet başkanı Joseph Kasavubu'ydu. Lumumba 1961'de, ayrı¬lıkçıların çıkardığı ayaklanma sırasında öldü-rüldü. Paralı askerlerce desteklenen Albay Sese Seko Mobutu ordusuyla, başta ülkenin kuzeydoğu ve doğusundaki Kwilu bölgesinde¬kiler olmak üzere, sık görülen ayaklanma hareketlerini bastırdı. 1965'te Mobutu askeri bir darbe ile yönetimi ele geçirdi. Mobutu' nun başkanlığında kalıcı bir hükümet kurul-du ve Katanga'daki ayaklanma bastırıldı. Ülke ekonomisi büyük ölçüde, dünya bakır talebinin canlılığı nedeniyle gelişti. 1971'de ülkenin adı Zaire olarak değiştirildi. Komşu¬su Angola'nın, 1975-76'daki Angola İç Savaşı'nda yenilen tarafı destekleyen Zaire'ye saldırmasıyla, Shaba bölgesinde ayrılıkçı ayaklanma yeniden başladı (1977) ve ancak Fransa'nın yardımıyla bastırılabildi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder