PSİKOLOJİ,
insanların duygu, düşünce ve davranışlarını, zekâ ve yetenek bakımından
aralarında ne gibi farklar olduğunu inceleyen bilim dalıdır.
Psikolojinin konusunu oluşturan olaylar insanın çevresiyle olan ilişkilerinden
kaynaklanır. Bu nedenle psikoloji insan ile çevresi arasındaki ilişkileri,
insanın çevreye uyum sürecini ve ne gibi durumlarda bu çevreye uyum
sağlayamadığını da araştırır. İnsan zihninin nasıl çalıştığı çok eski
zamanlardan beri merak konusu olmuştur. Ne var ki, bu yoldaki araştırmalar
ancak 19. yüzyılın sonunda, doğa bilimlerinin ve nesnel araştırma
yöntemlerinin gelişmesinden sonra bilimsel bir nitelik kazanmıştır. Psikoloji
bir bilim olarak ortaya çıkmadan önce insan davranışları felsefenin bir konusu
olarak ele alınıyor ve akıl yürüterek açıklanmaya çalışılıyordu. Çok karmaşık
olan insan davranışlarını, duygu ve düşüncelerini incelemek için öteki
bilimlerden de yararlanılır.
Her biri ayrı maddelerde anlatılan ANATOMİ, FİZYOLOJİ,
KİMYA, SOSYOLOJİ ve ANTROPOLOJİ bunların başlıcalarıdır. Varılan çeşitli
sonuçlar ve ilişkiler ise matematik formülleriyle ve istatistiklerle açıklanır.
Toplum ve İnsan
İnsanlar
toplum içinde yaşar ve yaşadığı sürece toplumdan etkilenir. Topluma uyum
sağlama ya da toplumsallaşma nerdeyse doğar
doğmaz başlar. Doğada şempanzeler gibi toplu olarak yaşayan hayvanlar da vardır.
Ama insan toplulukları, dil öğrenme ve konuşabilme, karmaşık problemleri
çözebilme gibi yetenekleriyle hayvanlardan ayrılır. Dil bir topluluk içinde
yaşanarak öğrenilir. Matematikten müziğe, bir dizi bilim ve sanat dalı dil
bilmeden öğrenilemez. Dilin bir özelliği de kuşaktan kuşağa bilgi aktarımını
sağlamasıdır.
Doğduğu zaman kendi varlığının farkında olmayan insan
yavrusu ilk önce açlık, susuzluk gibi temel gereksinmelerinin karşılanması için
tepki gösterir. Çok geçmeden ona yakın ilgi gösteren ana babasını ve öteki
bireyleri tanır. İlgi alanı genişler, çevresiyle bağlar kurar. Küçükken aile
çevresinin, daha sonra öğretmenlerinin ve arkadaşlarının davranışları, içinde
doğduğu toplumun görenek ve gelenekleri kişiliğini etkiler. İnsanın tek tek başkalarıyla
ve toplumsal çevresiyle olan ilişkisi psikolojinin ilgi alanına girer.
İnsanın Psikolojik Gelişimi
Yetişkinliğe
kadar çocuklarda gözlenen gelişmeler 20. yüzyılın başında psikologların başlıca
ilgi konusu oldu. İsviçreli bilim adamı Jean Piaget, Fransa'da Alfred Binet
Enstitüsü'nde okul çocuklarına uyguladığı testlerden, çocuğun yetişkinliğe
kadar bir dizi zihinsel gelişim evresinden geçtiği sonucuna vardı. Örneğin, beş
yaşındaki bir çocuğun önünde, sosis gibi bir hamur parçası yoğrularak, solucan
gibi incecik yapılıp hangisinin daha ağır olduğu sorulduğunda, solucan gibi
uzun olanın ağır olduğu yanıtı alınıyordu. Oysa sekiz yaşındaki bir çocuk her
ikisinin de aynı ağırlıkta olduğunu kavramakta güçlük çekmiyordu.
1926'dan yaşamının sona erdiği 1980'e kadar Cenevre
Üniversitesi'nde çocuk psikolojisi profesörü olarak çalışan Piaget'nin gelişim
evreleri kuramı çocuk eğitim ve öğreniminde büyük değişikliklere yol açtı.
Belli kavramların yerleşebilmesi için çocuğun zihinsel gelişmesinde belli
aşamaların tamamlanmış olması gerekiyordu. Bu nedenle, öğretmenin bilgi
aktararak zihne yüklemekten çok, çocuğa dünyayı keşfetmenin yollarını
göstermesi önem kazanıyordu.
Psikolojide Araştırma Yöntemleri
Zihinsel
olayların ve insan davranışlarının doğa bilimleri gibi kesinlik göstermeyişi
onların incelenmesini güçleştirmektedir. Psikolojide de öteki bilim
dallarında olduğu gibi, gözlem'in önemi
büyüktür.
Bir araştırmacı olayları doğal koşullar altında
inceleyerek gözlemde bulunabildiği gibi, koşulları istediği bir düzene koyarak
da inceleme yapabilir. Buna deney denir.
Olaylar tek boyutlu olmayıp çeşitli etkiler altında geliştiğinden, araştırıcı
her seferinde, incelediği olayı etkileyen koşullardan birini biraz değiştirerek
gözlemde bulunur. Bu değiştirilen koşul ya da etmene
bağımsız değişken denir. Genellikle birbiriyle eşleştirilmiş iki grubun
kullanıldığı psikolojik deneylerde gruplardan biri
deneme grubu, öbürü ise kontrol grubu' dur.
Kontrol grubu doğal koşulları altında incelenirken, deneme grubunun koşulları
her seferinde birer birer değiştirilerek sonuçlar izlenir.
Gözlem yoluyla insanların evde, okulda, sokakta,
işyerindeki alışkanlıkları, birbirleriyle olan ilişkileri, içinde bulundukları
koşullar incelenir. Ne var ki, bu gözle görülebilir yöntem yeterli değildir.
Çünkü insan davranışlarının kökeninde zihinsel ve duygusal olaylardan
kaynaklanan sevinç, üzüntü, öfke, kıskançlık gibi iç yaşantılar vardır. İnsan
bu gibi öznel duyguların nedenini kendi kendine bile kolay kolay açıklayamaz.
Yüzyılın başında Avusturyalı ünlü psikolog Sigmund Freud' un bulduğu psikanaliz yöntemi psikolojide bir devrim
yaratmış, çocukluktan beri istenmeyen, bastırılmış ve yasaklanmış yaşantıların
gün ışığına çıkmasına yardımcı olmuştur.
İnsan araştırmalarında bundan başka görüşmeler,
anketler, psikolojik testler, laboratuvar deneyleri ve istatistiksel bilgiler
de kullanılır.
Hayvanlar
Üzerinde Araştırmalar
İnsanlarla yapılan
deneylerde yasal sınırlamalar olduğu için bu deneylerden önemli bir bölümü
hayvanlar üzerinde yapılmaktadır. Aralarında pek çok fark olmasına karşın
insanlar ile hayvanlar arasında benzerlik de vardır. Onlar da bizim gibi görür,
işitir, uyur, yer ve içer. Çevrelerinin bilincinde olup, korku nedir bilirler.
Hayvanlar ile insanlar arasında bu gibi benzerliklerden dolayı psikologlar
anımsama ve görme gibi zihinsel işleyişleri çözmek için hayvanların beyinleri
üzerinde incelemeler yaparlar. Ama günümüzde hayvanların bu gibi deneylerde
kullanılması büyük tepkilere yol açmakta, hayvanların yaşamının
laboratuvarlarda son bulmasına şiddetle karşı çıkılmaktadır.
Psikolojinin Kullanıldığı Alanlar
Psikoloji insanı daha
yakından tanımaya yardımcı olduğu için günümüzde eğitim, tıp, çalışma yaşamı,
üretim gibi alanlarda bu bilimden büyük ölçüde yararlanılmaktadır.
Bugüne
kadar psikolojinin en etkili ve yararlı olduğu alan eğitimdir. Psikolojik araştırmalar
ve testler çocukların belirli yaşlarda nelere ilgi duyduklarını ya da
yeteneklerinin neler olduğunu ortaya çıkarır. Eğitimciler ve ana babalar bu
gibi bilgi ve tekniklerden yararlanarak çocukların gelişmelerine katkıda
bulunabilir. Gençlerin başarılı olacakları mesleklere yöneltilmelerinde de
uzmanlar psikolojik testler uygulayabilir.
Psycho
(ruh) ve
logia (bilim) sözcüklerinden oluşan psikolojinin tıptaki önemi
giderek artmaktadır. Zihinsel ve bedensel özürlülerin genellikle psikolojik
tedaviye gereksinimi olur. Bunu klinik psikologlar üstlenir. Mide bulantısı,
baş ya da karın ağrısı gibi belirtiler gösteren pek çok hastanın asıl derdinin
kaygı, heyecan, sıkıntı gibi psikolojik nedenlerden kaynaklandığı
görülmektedir. Hekimler ve sağlık görevlileri için psikoloji bilgisi aynı
zamanda hastanın içinde bulunduğu durumu anlamaya ve ona bu bakımdan yardımcı
olmaya yarar. Bütün bu işlerle uğraşan, belli alanlarda uzmanlaşmış psikologlar
vardır. Eğitim ve tıptan başka iş yaşamında ve üretim alanında da insan gücünü
en verimli biçimde kullanmak için psikolojiden yararlanılır. Reklamcılık
psikolojinin kullanıldığı bir başka alandır.
Propagandada
da psikolojinin büyük rolü vardır. Siyasetçiler psikolojik araştırmalarla
seçmenlerin nabzını yoklar, onların düşüncelerini etkileyici ve morallerini
yükseltici taktikler uygularlar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder