1 Şubat 2011 Salı

ROMUS VE ROMULUS


ROMUS VE ROMULUS. Yaygın bir Roma efsanesine göre Romulus Roma'nın kurucu­su, Romus ise ikiz kardeşidir. Eski İtalyan kentlerinden Alba Longa'nın Numitor adında bir kralı vardır. Numitor'un tahtına göz diken kardeşi Amulius onu devirir ve tahtını güven­ceye almak için, Numitor'un kızı Rhea Silvia' ya hiç evlenmeyeceğine ilişkin yemin ettirir. Evlenirse, doğacak çocuklarının tahta sahip çıkacağından korkmaktadır. Oysa savaş tanrı­sı Mars, Rhea'ya âşık olur. Rhea'nın Mars' tan ikiz oğullan dünyaya gelir.
Rhea'nın oğullarının büyüyüp kendisini tahtından edecekleri kaygısıyla, Amulius be­bekleri bir sandığın içinde Tiber Irmağı'na attırır. Taşan ırmağın sulan alçalınca ikizlerin içinde bulunduğu sandık kıyıya vurur. Onları bulan bir dişi kurt sütüyle besleyerek büyü­tür. Kurt gibi, Mars'ın kutsal saydığı hayvan­lardan olan bir ağaçkakan da çocuklara yiye­cek taşır.
Daha sonra ikizleri bulan kralın çobanı Faustulus onları kansına götürür. Çobanla kansı Romus ve Romulus adlarını verdikleri çocuklan öz çocuklarıymış gibi büyütürler. Her ikisi de gözünü budaktan sakınmayan, güçlü ve yiğit delikanlılar olur ve serüvenci bir çoban çetesinin başına geçerler.
Bir gün Romus yakalanır, cezalandırılmak üzere Numitor'un huzuruna çıkarılır. Deli­kanlının hiç çobana benzemediğini gören Numitor, onu sorguya çeker ve çok geçmeden kim olduğunu anlar. Amulius'a karşı başkaldıran Romus ve Romulus onu öldürüp krallığı büyükbabaları Numitor'a geri verirler.
Bir kent kurmaya karar veren Romus ve Romulus dişi kurdun onları emzirip büyüttü­ğü yeri seçerler. Romulus, Palatium (bugün Palatino) Tepesi'nin çevresine bir duvar ör­meye başlar. Romus yaptığı duvarın çok alçak olduğunu ileri sürerek kardeşiyle alay eder ve savını kanıtlamak için üzerinden atlar. Öfke­sine yenik düşen Romulus, Romus'u öldürür.
Romulus, kendi adından esinlenerek Roma adını verdiği yeni kentin yapımını sürdürür. Kendisine sığman kanun kaçaklarını Capitolium (bugün Capitolino) Tepesi'ne yerleştirir. Ne var ki, aralarında hiç kadın yoktur. Romulus, bir İtalyan kabilesi olan Sabinler'in kadınlarını kaçırmak için hileye başvurur. Bir şenlik düzenleyerek Sabinler'i çağırır. Erkek­ler eğlenceye dalınca, Romulus'un adamları Sabinli kadınları kaçırır.
Öfkeden deliye dönen Sabinli erkekler, kralları Titus Tatius'un önderliğinde Romulus'la savaşırlar. Ama Romalı eşlerinden hoşlanmaya başlayan Sabinli kadınlar araya gire­rek barışı sağlar. Titus Tatius, bir savaşta ölene kadar, Romulus'la birlikte iki halkı da yönetir.
Yaşamının geri kalan döneminde tek başı­na hüküm süren ve hem savaşta, hem de barışta büyük bir önder olduğunu kanıtlayan Romulus, günün birinde şiddetli bir fırtına sırasında yok olur. Romalılar onun tanrıya dönüşerek gökyüzüne yükseldiğine inanırlar, Quirinus adıyla ona taparlar.
İÖ 4. yüzyılda ortaya çıktığı düşünülen bu efsanenin Roma kentinin adını ve bazı gele­nekleri açıklamak için bir Yunan öyküsünden esinlenilerek yaratılmış olduğu sanılmaktadır. Sabinli kadınlarla ilgili bölümü ise Roma evliliklerinde kız kaçırmayı açıklamak için söylenmiş olabilir. Sabinli kadınların kaçırıl­ma efsanesi pek çok sanatçıya esin kaynağı olmuştur.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder