OBUA AİLESİ.
Obua, ortaçağda Avrupa'da kullanılan shawm
adlı boğuk sesli bir tür zurnadan geliştirilmiş, konik borulu, çift kamışlı,
üflemeli bir çalgıdır. İlk olarak 17. yüzyıl sonlarında Fransa'da
kullanılmıştır. Obua adı, Fransızca'da "yüksek" anlamına gelen haut ve "tahta", "ağaç"
anlamına gelen bois sözcüklerinden
türetilmiştir. Üzerinde değişik notalara ayarlanmış bir anahtar düzeneği
bulunan gövde, uç bölümde dar bir kalakla son bulur. Modern obuanın 10 anahtarı
vardır. Obuanın klarnet ve flütten daha keskin olan sesi iki oktav
genişliğindedir. Oldukça geniş bir solo repertuarı vardır. Çaykovski'nin Kuğu Gölü balesinin ikinci perdesindeki soloda
olduğu gibi hüzünlü ve romantik ya da yerine göre tam tersi, canlı ve şen bir
etki yaratabilir.
Obua
genellikle gül ağacından yapılır. Ses, konik borunun dar ucundaki iki kamış
parçanın üflenmesiyle elde edilir. Bu kamışlar bambuyu andıran Arundo donax bitkisinden yapılır. Birkaç değişik
obua çeşidi vardır. Bunlardan korangle'nin (cor anglais) sesi zengin ve ağır tonludur. Johann
Sebastian Bach'ın yapıtlarında çok sık yer veTdiği
obua d'amore ise yumuşak tonludur. Antonin Dvorâk'ın Yenidünya'dan olarak bilinen Dokuzuncu Senfoni'sinde korangle kullanılmıştır.
Kimi zaman da derin sesli bas obua kullanılır. Buna
heckelphone denir ve ilk olarak Richard Strauss'un Salome operasında yer almıştır.
Yaklaşık
2,5 metrelik kıvrılmış bir borudan oluşan fagot ve kontrfagot, bas obua türleridir.
Canlı ve neşeli ritimler soprano obua, ağır ve dramatik besteler bas obua ile
seslendirilir. İgor Stravinski'nin Bahar Ayini
balesinin girişinde kısa bir fagot solosu yer alır. İlk kez 17. yüzyılda
kullanılmaya başlayan kontrfagot, obua ailesinin kontrbası sayılır ve sesi
normal fagottan bir oktav daha peştir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder