NERUDA, Pablo
(1904-1973). Asıl adı Ricardo Neftali Reyes Basoalto olan Şilili şair Pablo
Neruda'nın babası bir demiryolu işçisi, annesi ilkokul öğretmeniydi. Parral'da
dünyaya gelen Neruda daha iki aylıkken annesini yitirdi. Babası ikinci kez
evlendi. Üvey annesi Neruda'ya kendi çocuğu gibi baktı, sevecenlikle büyüttü
ve yetiştirdi. Şairin çocukluğu babasının görevli olduğu küçük taşra istasyonlarında
geçti. Köylüleri, mevsimlik tarım işçilerini, maden işçilerini yakından tanıdı.
Okulda, düş kurmayı seven, çekingen bir öğrenciydi. Şiirler ve yazılar yazıyor,
durmadan kitap okuyordu. Edebiyat açısından ve siyasal açıdan etkilendiği,
Şili'nin ünlü kadı şairi Gabriela Mistral ile bu sırada tanıştığı Çek şairi Jan
Neruda'nın bir şiir kitabı, b şairin şiirlerine hayran kalmasına yol açtı.
Şiirlerinde ve yazılarında kullandığı Neftali Re yes adı yerine bundan sonra
Pablo Nerud diye imza atmaya başladı.
Yükseköğrenimi için Santiago'ya giden Ncruda
üniversitede edebiyat ve felsefe okudu Bir yandan da Fransızca dersleri
alıyordu. Hem büyük kentin olanaklarından yararlanmaya çalışıyor, hem de açlık
ve parasızlıkla savaşarak öğrenimini sürdürüyor, durmadan şiir yazıyordu.
1921'de bir şiiriyle Öğrenciler Birliği'nin yarışmasını kazandı. 1923'te de ilk
kitabı Crepusculario'yu ("Akşam Alacası") çıkardı.
Bu dönemde Sembolizm ve Gerçeküstücülük akımlarının ve bu anlayışta yazan
şairlerin etkisinde kaldı.
Öğrenimini tamamlayınca dışişlerinde görev aldı.
Rangun (Birmanya), Sri Lanka, Singapur, Cava ve Arjantin'de konsolosluk yaptı.
1934'te İspanya'ya gönderildi. Önce Barselona'da, sonra Madrid'de çalıştı. Bu
sırada İspanyol şairlerinin çıkardığı dergiye ürünlerini vermeye başladı ve
derginin yöneticiliğini üstlendi. İspanya İç Savaşı sırasında
Cumhuriyetçiler'den yana olduğu için Şili
hükümeti
tarafından görevden alındı. 1937'de Fransa'ya geçerek Louis Aragon ile birlikte
Yazarlar Kongresi'nin toplanmasını sağladı. Şili'de Halk Cephesi hükümeti
kurulunca ülkesine dönerek mülteci İspanyol Cumhuriyetçileri'ne yardım etmeye
ve mültecilerle ilgili işleri düzenlemeye başladı. II. Dünya Savaşı başlarında
Meksika konsolosluğuna atandı. 1943'te Şili'ye döndü. 1945'te Şili
Parlamentosu'na senatör seçildi/Şili Komünist Partisi'ne de giren Neruda, bir
süre sonra ülkenin zorbaca yönetilmeye başlanması karşısında tepki gösterdi.
Bunun üzerine suçlanarak tutuklanmasına karar verildi. Kendisi gibi birçok
devrimci de izleniyor, tutuklanıyor ve hapsediliyordu. Neruda bir süre kaçak
yaşamak zorunda kaldı. 1949'da da And Dağları' nı at sırtında aşarak yurdundan
ayrıldı. Jorge Rafael Videla iktidardan düşünce tekrar yurduna döndü. 1971'de
Nobel Edebiyat Ödülü' nü alan Neruda bu sırada Şili'nin Paris büyükelçisiydi.
Salvador Ailende hükümetinin askeri bir darbe ile Eylül 1973'te devrilmesini
izleyen günlerde öldü.
Neruda 1924'te yayımlanan Yirmi Aşk Şiiri ve Umutsuz Bir Şarkı (Veinte poemas
de amor y una cancion desesperada) adlı şiir kitabıyla üne
kavuştu. Bu şiirlerde halk şiirinden kaynaklanan bir duygululuk vardı. Sonraki
şiirlerine kötümserlik ve iç sıkıntısı egemendi. Ama bu karamsar duygulardan
çabuk kurtularak yaşama bir amaç ve şaire canlılık kazandıran devrimci bir
dünya görüşüyle şiirler yazdı. Aşk, insan sevgisi, doğa karşısında duyulan
coşku Neruda'nın şiirlerinin ana konularıdır.
Çeşitli yapıtlarından yapılan şiir çevirileriyle
oluşturulan ve
Şiirler başlığı taşıyan kitapların yanı sıra Neruda'nın bazı
yapıtları ya tümüyle ya da seçmeler yapılarak dilimize çevrildi: Yeryüzünde Konaklama
(Residencia en la tierra; 1933), Yürekteki İspanya (Espana en el corazon\
1937), Kaptanın
Dizeleri (Los versos del capitan\ 1952), Kara Ada Defteri (Memorial
de Isla Negra\ 1964). Şiirsel bir dille kaleme alınmış olan Yaşadığımı İtiraf Ediyorum
(Canfieso que he vivido\ 1974) adlı yapıtı ise kendi
yaşamöyküsüdür. Neruda'nın düzyazılarından ve mektuplarından bir bölümü de
dilimize çevrilmiştir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder