14 Ocak 2011 Cuma

VİDEO

Televizyon görüntülerinin kaydedil­mesi düşüncesini ilk kez 1920'lerin sonlarında John Logie Baird ortaya attı. Televizyonun da mucidi olan Baird, televizyon aygıtında sabit resimler halinde gözlenen resimleri, sıradan bir "78"lik plak üzerine kaydetmişti. Daha sonraları bu çabadan vazgeçildi ve televizyon görüntüleri normal sinema filmleri üzerine kaydedildi. Bu yöntem uzun bir süre en pratik yol olarak kaldı. Videobantlar ise 1960'larda ortaya çıktı.
Günümüzde video kayıtlarının pek çoğu magnetik bant üzerine yapılmaktadır. Tele­vizyon görüntüsünün bütün ses ve renkleri magnetik banda elektronik sinyaller biçimin­de kaydedilir ve bu sinyaller daha sonra gösterici aygıtça "okunarak" yeniden görüntü haline dönüştürülebilir. Magnetik bant üzerine video kayıtlarının tele­vizyon görüntülerinin tekrarlanabilmesini olanaklı kılması, örneğin spor karşılaşmasındaki bir pozisyonun yeniden izlenebilmesi, bu tekniğin ilgiyle karşılanmasında etkili oldu. Ama video kayıt aygıtları ve göstericileri evlere ancak 1970'lerde girdi.

Yavaşlatılmış Video kayıt aygıtı, ekran yerine bir teybi, yani bantlı bir kayıt aleti olan bir televizyon alıcısı olarak düşünülebilir. Televizyonda bir program izlenirken farklı kanaldaki bir başka program video kayıt aygıtıyla banda alınabi­lir. Bant daha sonra geri sarılabilir ve prog­ram istendiği zaman izlenebilir. Video kayıt aygıtının zaman ayarından yararlanılarak, iz­leyici evde yokken gösterilen bir programın banda alınması sağlanabilir.
İlk video kayıt aygıtları televizyon prog­ramlarının kayda alınıp tekrar seyredilmesin­de kullanılırdı; ama bugün aygıt sahipleri daha çok piyasadaki hazır dolu bantları izle­meyi yeğlemektedir. Çeşitli video şirketleri en son sinema filmlerini bantlara kaydedip, bu filmleri daha televizyon istasyonlarına satılmadan önce piyasaya sürmekte; izleyici­ler de bunları televizyonda gösterime girme­den önce seyredebilmektedirler.
Videolar bugün o kadar tutulur hale geldi ki, video "korsanlığı" olarak adlandırılan yeni bir suç ortaya çıktı. Bu, bir sinema filminin ya da videobandın, sahibine telif hakkı ödemeden kopyalanması, çoğal­tılması demektir. Bazı ticari video kayıtlan, bu tür yasadışı çoğaltmaları önlemek için elektronik olarak korunmuştur.
Videobantlar kaset biçiminde satılır. Kaset­lerin boyutu bir video kayıt sisteminden öbürüne farklılık gösterir. En yaygın kullanı­lan iki sistem, Matsushita şirketinin geliştirdi­ği VHS sistemi ile Sony şirketinin geliştirdiği Betamax sistemidir. Taşınabilir video kame­raları ile kayıt aygıtlarında kullanılmak üzere geliştirilmiş daha küçük boyutlu başka sistem­ler de vardır. Dört saate kadar olan kayıtlar için kullanılan kasetler her yerde bulunabilir; "yan hızda" kayıt yapabilen video kayıt aygıt- lannda bu tür bir kasetle, sekiz saatlik televiz­yon kaydı yapılabilir ve izlenebilir.
oturtulmalıdır. Çekim sırasında kameranın aşağı ve yukarıya düzgün bir biçimde eğilebilmesine olanak veren üç ayaklı sehpalar daha kullanışlıdır.
Video kamerasıyla kayıt yaptıktan sonra, bir video gösterici kullanarak çekiminizi tele­vizyon ekranında oynatabilir ve böylece ev yapımı bir televizyon "programı" yaratabilir­siniz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder