RICHELIEU
(1585-1642). Kardinal Richelieu yaklaşık 20 yıl boyunca Fransa'nın başbakanı ve
kralın varlığına karşın, ülkenin mutlak yöneticisi oldu. Öldüğünde ardında
Avrupa' nın güç dengesini elinde tutan, eskisinden daha güçlü bir Fransa
bıraktı.
Richelieu Dükü Armand-Jean du Plessis, III. Henri'nin
başyargıcı olan önemli bir soylunun oğluydu. Önce bir askeri okula giren
Richelieu, daha sonra Luçon piskoposluğunun ailede kalabilmesi için dinsel
eğitim gördü. Eğitimini tamamlamasının ardından 22 yaşında Luçon piskoposu
oldu. Kral XIII. Louis'nin annesi Marie de Medicis'nin güvenini kazanan
Richelieu, 1616'da dışişleri bakanı oldu. Oğluyla bozuşan Kraliçe Marie
sürgüne gönderilince, Richelieu de saraydan uzaklaştırıldı. Krala karşı
ayaklanan Marie de Medicis'yi uzlaşmaya razı etmek için 1619'da yeniden göreve
çağrıldı ve 1622'ye kadar kral ve annesi arasında anlaşma sağlamak için
uğraştı. Aynı yıl Marie'nin baskısıyla Fransa' da kardinalliğe getirildi. Daha
sonra başbakan olan Richelieu, 1630'da Marie de Medicis'nin ülkeyi terk
etmesinden sonra kral, kilise ve devletin kesin denetimini ele geçirdi.
Büyük bir güce sahip olan Richelieu'nün amacı, içeride
soylular ile Protestanların, dışarıda ise Habsburglar'ın gücünü kırmak ve
Fransa'da kralın otoritesini yeniden sağlamaktı.
Richelieu'nün ilk işi, krallığın savunması için gerekli
olmayan tüm kaleleri yıktırarak soyluların gücünü zayıflatmak oldu. Birçok
soylu ona karşı komplo düzenlediyse de, Richelieu aralarında Fransa'nın en
güçlü soylusu Montmorency Dükü Henri'nin de bulunduğu tüm önderleri idam
ettirdi.
Richelieu daha sonra, birçok kentin yönetimini elinde
bulunduran ve önemli bir askeri güce sahip olan Huguenotlar ya da Fransız
Protestanları'na karşı harekete geçti. 1628'de Huguenotlar'ın önemli bir kalesi
olan La Rochelle limanını kendi yönetimindeki orduyla kuşattı ve bir yıl sonra
ele geçirdi. Bir Katolik olmasına karşın, siyasal bir tehlike oluşturmadıkları
sürece, Huguenotlar'ın istedikleri gibi ibadet etmelerine karışmadı. Huguenot
subayları Fransa'nın başka ülkelerle yaptığı savaşlarda özveriyle çarpıştılar.
Richelieu, İspanya ve Almanya'da Habsburg krallarını
zayıflatmak için Katolik İspanya Kralı IV. Felipe'ye karşı isyancı Alman
Protestanları'nı destekledi. 1618-48 arasında Katolikler ile Protestanların
Otuz Yıl Savaşları olarak bilinen uzun ve kanlı mücadelesine Protestanların
yanında katıldı. Protestan İsveç Kralı Gustaf
Adolf un ordularına para
yardımında bulundu ve 1635'te Katolik İspanya'ya savaş açtı. Başlangıçta
yenilen Fransız orduları, sonradan peş peşe zaferler kazanarak İspanya, Kuzey
İtalya ve Almanya içlerine doğru ilerlediler. Ölümünden sonra imzalanan ve
Fransa'nın gücünü pekiştiren Vestfalya Barış Antlaşması'nın koşullarını da
Richelieu hazırladı.
Çok
zengin olan Richelieu gösterişli bir yaşam sürdü ve sanatın koruyucusu oldu.
1635'te, ünlü Fransız yazarlarından oluşan ve günümüzde de etkisini sürdüren
Fransız Akademisi'nin kurulmasında öncülük etti.
Richelieu,
Fransa'nın dış ticaret ve sanayisini geliştirmek için önemli adımlar attı.
Ülke içinde, özellikle dışarıya satılacak malların üretimine ağırlık verdi.
Dışarıdan lüks mal alımını engellerken, denizaşırı ticaret yapan şirketleri destekledi.
Bu şirketlerden Kanada ve Batı Hint Adaları'nın sömürgeleştirilmesinde
yararlanıldı. Fransız deniz gücünün oluşturulması için de uğraş veren
Richelieu' nün ölümünden bir yıl sonra en büyük Fransız krallarından XIV. Louis
tahta geçti. "Ben devletim" diye böbürlenen XIV. Louis, gücünü
Richelieu'nün Fransa'da krallık otoritesini kurmak için gösterdiği çabaya
borçludur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder