24 Ocak 2011 Pazartesi

ZATÜRREE



ZATÜRREE ya da pnömoni, akciğer doku¬sundaki yaygın iltihaplanmayla tanımlanan bir grup hastalığın ortak adıdır. Arapça'dan dilimize geçen zatürree sözcüğü de akciğer iltihabı anlamına gelir. Solunum yoluna kaçan yabancı maddeler ve doku yıkımıyla sonuçla¬nan ağır kazalar da akciğer iltihabına yol açabilir; ama bu ad altında toplanan hastalık¬ların etkeni genellikle mikroplardır. Zatür-reenin başlıca sorumlusu olan çeşitli bakteri¬lerin yanı sıra virüsler ve mantarlar da akciğer iltihabına neden olduğu için, hastalığın belir¬tileri de doğal olarak akciğerlere yerleşen mikrobun türüne göre değişir.
Zatürree çoğu zaman akut bir hastalık tablosu çizer; yani birdenbire başlar ve genel¬likle antibiyotik tedavisiyle, bazen de kendili¬ğinden hızla iyileşir. Hastalığın başlıca belirti¬leri yüksek ateş, titreme, iştahsızlık ve bitkin¬liktir. Ayrıca hastaların çoğu öksürükten ya¬kınır, soluk almakta güçlük çeker ve soluk alıp verirken göğsünde şiddetli bir ağrı duyar. Bakterilerden ileri gelen zatürreelerde antibi¬yotik tedavisiyle olumlu sonuç alınırken, vi¬rüslere bağlı akciğer iltihabında hastaya öne-rilebilecek tek şey istirahat ve iyi bakımdır.
Eğer hastalık pnömokok (Streptococcus pneumoniae) türü bakterilerden kaynaklanı¬yorsa mikroplar, dolayısıyla iltihap bir anda bütün akciğer lopuna yayılır. Vücudun bu saldırıya karşı geliştirdiği savunma tepkisi ise, bakterileri yok etmek üzere o loptaki bütün hava boşluklarını su ve akyuvarlarla doldur¬maktır. Zatürreeli hastalardaki öksürük nö¬betleri de bundan kaynaklanır. Doktor hasta¬nın solunum seslerini dinleyerek ya da par¬maklarıyla göğsüne vurarak, akciğerlerin su topladığını ve alveol denen keseciklerde yete¬rince hava bulunmadığını kolayca anlayabilir.Çekilen röntgen filminde de akciğerin hasta¬lıklı lopu koyu bir gölge biçiminde görülür. Hastalığa tanı koyduktan ve akciğere yerleş¬miş bakterilerin türünü saptadıktan sonra, o bakterilere karşı en etkili antibiyotiği seçerek hastalığın önünü almak kolaydır. Mikroplar ölür, akciğerlerde birikmiş olan irin öksürük¬le dışarı atılır ve organ eski sağlığına kavuşur. Nitekim bugün etkili antibiyotikler sayesinde zatürree eskisi gibi ölümcül ve ürkütücü bir hastalık olmaktan çıkmıştır.
Akciğer iltihabına yol açan öbür mikropla¬rın çoğu ancak kızamık ya da boğmaca gibi bazı hastalıklardan sonra etkin duruma geçe¬bilir. Genellikle streptokok ve stafilokok cin¬sinden olan bu bakteriler akciğerin bütün bir lopunu sarmaz, yer yer iltihap odakları oluş¬turur. Ama gene de tehlikeli sonuçlar doğabi¬lir. Eğer iltihap hem akciğer dokusunu, hem de bronşların duvarlarını tutmuşsa bu durum¬da hastalığa bronko pnömoni denir. Verem basili de akciğerlerde yavaş yavaş gelişen ve yıllarca etkisini sürdüren kronik ya da süre¬ğen bir iltihaplanmaya yol açar.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder